Tagged: fazıl

Dövün

Dövün

DÖVÜN Ben ölünce etsin dostlarım bayram; Üstüste tam kırk gün, kırk gece düğün! Açı doyurmaksa kabirde meram, Yemeğim Fâtiha, günde beş öğün. Hey gidi gölgeler ülkesi dünya! Bir görünmez şeyin gölgesi dünya! Boşlukta ayrılık...

Hep O

Hep O

HEP O Hep nefs çıkar karşıma, ölüp ölüp dirilsem; İnsandan kaçmak kolay; kendimden kaçabilsem… (1973)

Eksik

Eksik

EKSİK Göz attığım her şeyde işte o şeydir eksik; Mekân kopuk kopuktur, zaman da kesik kesik… (1978)

En Yakın

En Yakın

EN YAKIN Bütün insanlığı dövsen havanda, Zerre zerre herkes yine yalınız. Boşlukta yol alan uçsuz kervanda, Her şey tek başına, dağ, taş ve yıldız. Herkes bir vücutsuz hayal peşinde; Eşini kaybetmiş herkes eşinde. İçinizde...

Hiç

Hiç

HİÇ Âlemin küfre göre, hem başı, hem sonu ‘hiç’… ‘İki hiç’ arasında varlık olur mu hiç?… (1975)

Erken Gel

Erken Gel

ERKEN GEL Ey genç adam, yolumu adım adım bilirsin! Erken gel, beni evde bulamayabilirsin! (1975)

Hiç mi Hiç

Hiç mi Hiç

HİÇ Mİ HİÇ Sayılarda çoğalmak, niçin, ne olmak için? Bir tek hiçtir çarpısı, kırk milyona bir hiçin… (1976)

Hicret

Hicret

HİCRET -31- Mekke’yle Medine arası yollar; Çizik çizik, hasret yarası yollar. Vardığı her nokta yine başlangıç; Gitgide Allah’a varası yollar. Mekke’yle Medine arası yollar… Bu çıplak yollarda ne in, ne de cin Yalnız iki...

Diriliş

Diriliş

DİRİLİŞ Hangi lisanda sorsam, Çince mi Maçince mi? Ne gün dirileceğiz, Kıyamet gelince mi? (1982)

Hirâ Dağı

Hirâ Dağı

HİRÂ DAĞI -21- Bir dağ ki, ismi Hirâ; Ona kilimdir sahra. Başı göklere değmiş, Kuyu dibinden hücra. Üzerinde bir koğuk; İçi yılandan soğuk. Sükût saçını yolar, Dibinde boğuk boğuk… Kimsesizlik bucağı, Mâvera salıncağı. Üç...