Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
trradomir

Bu Yağmur

Recommended Posts

BU YAĞMUR

 

Bu yağmur, bu yağmur, bu kıldan ince,

Nefesten yumuşak, yağan bu yağmur.

Bu yağmur, bu yağmur, bir gün dinince,

Aynalar yüzümü tanımaz olur.

 

Bu yağmur, kanımı boğan bir iplik,

Tenimde acısız yatan bir bıçak,

Bu yağmur, yerde taş ve bende kemik,

Dayandıkça çisil çisil yağacak.

 

Bu yağmur, delilik vehminden üstün,

Karanlık, kovulmaz düşüncelerden.

Cinlerin beynimde yaptığı düğün,

Sulardan, seslerden ve gecelerden...

 

1934

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bu yağmur, bu yağmur, bu kıldan ince,

Nefesten yumuşak, yağan bu yağmur.

Bu yağmur, bu yağmur, bir gün dinince,

Aynalar yüzümü tanımaz olur.

 

Özellikle şu ilk dörtlüğe hastayım. Üstadın "mistik şair" lâkabını taşıdığı dönemde yazdığı şiirlerden. "Hayatı yağmura benzetmiş üstad" demek geliyor içimden ama diyemiyorum. Çünkü ben şiiri öyle yorumluyorum. Sembolist bir şiirin özelliği... Bana böyle hitap etmesini istediğimden böyle düşünüyorum.

 

Ve evet.. Bu Yağmur dinince aynalaar yüzümüzü tanımaz olacak! Ruhumuzun aynası amelimizden başka tanıyanımız da olmayacak, bizim tanıdığımız da...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Şüphesizki Üstadın diğer şiirleri gibi güzelliği ve ana teması tartışılmaz bir şiir.Bu şiir bana milletimiz üzerinde oynanan kirli oyunları anımsatıyor.Üstadın kendi değimiyle ''Türkü madde planında kurtardıktan sonra,manevi yönden helak edici bir devre''olarak gördüğü devreyi az çok hepimiz biliriz.Bu şiirde üstadın zamanla mana planında kendimizi bile tanıyamayacak hale gelebileceğimizi akardığını sanıyorum.Bugünün gençliğine bakarsak sanırım daha dikkatli davranmalıyız.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Üstad’ın Ankara’da İş Bankasında çalıştığı zamanlar… Ankara’dan hiç hazzetmez, sadece Ankara’nın eski ahşap ve taş yapıları ile çok uzun süren gurup manzarasına bayılır. Teşbihi de nefis: “ Şu, Fransızcası (krepüskül), akşam fecri denilen renk ve ışık cümbüşü... Ufkun ilerisinde, nereye varsan onun da ilerisinde görünmez bir kimya laboratuarında sihirli imbiklerden süzülüp, sarı, kırmızı, mor, erguvan şurubunu göklere döken güneş, en cömert payını, bu en hasis noktaya ayırmıştır. Dakikalarca süren ve gittikçe eriyici bir çığlık halinde renklerle ışıkları ağlatan bir gurub...” Ancak bir zaman sonra Ankara onu öyle bir bunaltır ki, selâmeti Anadolu'nun iddiasız bir bucağına can atmakta arar. Anadolu’da bir yere tayinini ister ve Trabzon şubesine muhasebeci olarak atanır. Beyin kıvranmalarının yaşanmaya devam ettiği Trabzon’da “Bu Yağmur” şiirini yazar. Bâbıâli isimli eserinde şiirin yazılışını şöyle anlatmaktadır:

 

Trabzon'da bir hal, ebedî bir yağmur... Yağmur değil, pudra gibi ipince bir çiseleme... Vicdan kıvranışı, ter döküşü gibi bir şey... Bir gün, on gün değil, hep böyle, gece ve gündüz böyle... Bir gece sinemaya gideyim dedi. Yazın ilk günleri geldiği için bir açık hava sineması bu... Ve yağmur... Sinemanın kapısında filmin ismi: "Bir millet uyanıyor!" İlerde göreceğiz "Deli Nizam", Nizameddin Nazif'in İstiklâl Harbine ait, -sözüm ona- eseri... Yağmur rutubet pudrası halinden su püskürtüsüne döndü. Kapıdan megafonla bağırıyorlar:

- "Bir millet uyanıyor!" Gelin!.. Ve bir çocuk bağırmakta:

- Bir millet uyanıyor! Gidin!

 

Gerçekten, filmin içinde de, dışında da ahmak ıslatan altında bir millet... Bu yağmur, bu Trabzonlu yağmur onu âdeta hasta etti, cebine birtakım sinir ilâçları yerleştirmesine yol açtı ve ona "acaba kalb hastası mı oluyorum?" gibilerden bir korku aşıladı. İyi havalarda oturduğu parka gelen askerlik arkadaşı bir maliye müfettişi ve yanındaki vergi müdürü onu teselli ediyorlar:

 

- Yok canım, otuzundan önce umumiyetle kalb hastalığı olmaz.

 

Orada "Bu Yağmur" şiirini yazdı.

Share this post


Link to post
Share on other sites

teşekkürler...

şiire dair kıymetli bilgiler için...

hikayesi önemli...

gerçeğe yakınlaşmak için önemli...

anlamak en azından anlamaya çalışmak için önemli...

 

ruhu şâd olsun...

Share this post


Link to post
Share on other sites

http://www.izlesene.com/video/yedi-guzel-adam-bu-yagmur-sayar-hits/7352996

 

 

Kaç gündür yağmur yağıyor şehre

Ve ben bu sahnenin, bu şiirin

Altında bambaşka bir dünyanın ferdi oluyorum.

 

Nasıl kuşattı bu dizi ruhumu izah edemem.

 

Demincek galasını izleme fırsatı buldum. Nuri Pakdil'in bir kahraman edasında o el sallayışı gözyaşlarına boğuldum.. Ne ince ne derin hisler ve düşünceler.. Şimdiye dek kendime yabancıymışım aşina sanar iken.

 

Hepimiz ne çok şiire muhtaçmışız meğer, su gibi ekmek gibi muhtaç. Şiirin azizliğini selam olsun..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bu Yağmur
Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince

Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...

Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.

Aynalar yüzümü tanımaz olur.

 

Bu yağmur kanımı boğan bir iplik

Tenimde acısız yatan bir bıçak

Bu yağmur yerde taş ve bende kemik

Dayandıkça çisil çisil yağacak.

 

Bu yağmur delilik vehminden üstün;

Karanlık kovulmaz düşüncelerden.

Cinlerin beynimde yaptığı düğün

Sulardan, seslerden ve gecelerden.

Necip Fazıl Kısakürek

 

http://www.youtube.com/watch?v=o1qGdo-3k2A

 

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...