Dünya Klasikleri'nden Tavsiyeleriniz

[gençmimar 19]

Gönüldaşlar,

 

Dünya Klasiklerinden okuyup tavsiye ettiğiniz kitap ve yazarları paylaşabilir misiniz?

 

Selam ve dua ile

 

:confused1:

[gençmimar 19]

forumda bu kadar sessizlik hayra alamet değil

[serdengectik 58]

:)

 

cevap yazmak isterdim ama soru zor

[Kalemdar 293]

Fyodor Mihailoviç Dostoyevski : Suç ve Ceza (Milli Eğitim Bakanlığının çevirisini okumanızı tavsiye ederim aslına en sadık çeviri bakanlığın çevirisidir üç ciltten müteşekkildir.)

 

Fyodor Mihailoviç Dostoyevski : İnsancıklar

 

Fyodor Mihailoviç Dostoyevski : Neteçka Nezvanova

 

Fyodor Mihailoviç Dostoyevski : Kumarbaz (Bordo siyah yayınlarının çevirisi iyidir)

 

Fyodor Mihailoviç Dostoyevski : Yeraltından Notlar (sıkıcıdır)

 

Lev Tolstoy : Savaş ve Barış (Yarım bıraktım)

 

Paulo Coelho : Simyacı

 

Montaigne: Denemeler

 

Cengiz Aytmatov: Gün Olur Asra Bedel

 

Honore De Balzac : Vadideki Zambak

 

İvan Sergeyeviç Turgenyev : Babalar ve Oğullar, şimdilik bu kadar.

[gençmimar 19]

paylaşım için teşekkürler Kalemdâr kardeş...

 

 

[Butimar 39]

Gogol'un eserlerini tavsiye ederim eğlenceli ve iğneleyici bir üslubu vardır.Burun,Palto,Müfettiş,Ölü Canlar aklıma gelenler şimdilik.

 

Cengiz Aytmatov'un birçok eseri güzeldir,elden bıraktırtmaz kendisini.

 

Dostoyevski'nin bazı eserlerini,Suç ve Ceza Karamazov Kardeşler,Kumarbaz kitaplarını inceleyebilirsiniz.O da rahatlıkla okutur.Ama ben okuduğum zaman psikolojimi pek iyi hissedemiyorum uzun zamandır hiç elime bile almadım kitaplarını.

 

George Orwell-Hayvan Çiftliği

Charles Dickens-İki Şehrin Hikayesi

Steinbeck-Fareler ve İnsanlar

Victor Hugo-Sefiller

Şekspir-Othello ve Hamlet benim en beğendiğim klasiklerdendir.

[Ü.Y. 46]

Selamlar

 

Dünya klasiklerinden okuduğum kitap sayısı bir hayli azdır. Çoğunu da başlayıp bıraktım. Sıkıldım. Sanırım klasikleri ciddi ciddi ele alma vakti geldi. Kaçışı yok !

 

Tavsiye edebileceğim şunlar:

 

"Fareler ve İnsanlar", "İnsan Ne ile Yaşar", eğer klasik sayılıyorsa "Simyacı"

 

Yani :)

 

Dualarla

[serdengectik 58]

"insan ne ile yaşar" bence bu okumaya değmez bi hocam verdi okudum.çok kötü değil lakin bi özelliği de yok.şahsen onun yerine başka bir kitap okumak isterdim.

[Ü.Y. 46]

"insan ne ile yaşar" bence bu okumaya değmez bi hocam verdi okudum.çok kötü değil lakin bi özelliği de yok.şahsen onun yerine başka bir kitap okumak isterdim.

 

Wööh yani accayip ezdin hocam ya. :D Zaten okuduğum klasik sayısı altı yedi tane... Kapatıver üstünü be yavv görmee görmee! :D

[serdengectik 58]

bende bi tek bunu okudum zaten

[serazat 15]

Rus edebiyatının başı çektiğini düşünürüm.

 

Dostoyevski başı çeker elbette,

 

yer altından notlar,

 

suç ve ceza,

 

anna karanina ( Tolstoy)

 

savaş ve barış (Tolstoy)

 

İlk okunması gerekenler.

[Butimar 39]

anna karanina ( Tolstoy)

Yazarının bile eseri yazdıktan yıllar sonrasında "Boş bir uğraş" olarak nitelediği bir kitap Anna Karanina.Okudum ve tavsiye ettiğim söylenemez.Önceliğin daha farklı yazarlara verilmesi (mesela Şekspir) tavsiyemdir.

[serazat 15]

Mevzuya oradan bakacak olursak klasikler toptan fuzuliyyat diyebilirsiniz.

 

Konu edebiyatsa, rus edebiyatı yadsınamaz.

[mitajanı 103]

andre shevşenko-üçbeşiki, bence bi dünya klasiği.hemi de rus. yadsımayın, yadsınmayın, mayın, sakın basmayın.

[Butimar 39]

Mevzuya oradan bakacak olursak klasikler toptan fuzuliyyat diyebilirsiniz.

 

Konu edebiyatsa, rus edebiyatı yadsınamaz.

Rus edebiyatını klasiklerin içinde yadsımadığım tavsiye olarak ilk sırayı Gogol'a vermemden gayet açık ve net biçimde anlaşılabilir.Fuzulliyat izafidir diyeceğim sadece.Ben birçok klasikle aynı kefeye koyamam Anna Karanina'yı.Başarılıdır ama okumaya ve harcanan vakte değmez.

[En Son Osmanlı 44]

Şahsi kanaatim önce Doğu Klasiklerinin bitirilmesi yönünde.. Bizde nedense kendimizi tanımadan Avrupa'yı okuma merakı var.. Yorumum bu başlığa değil, genel anlamda söylüyorum!.. Ama Avrupa Klasiklerinden Victor Hugo Sefiller, A. Dumas Monte Kristo Kontu ilk sıralarda... İlk gençlikte Jules Verne'nin eserleri hayli işlevsel olur, hatta okumayı sevmeyenlere onun macera eserlerinden biri okutulursa arkası gelir.. Tabi Ömer Seyfettin de okumayı sevdirmede hayli başarılı olur!..

 

Başka da aklıma gelmiyor.. Ama çok övülen bir kaç yazarın eserini okumaya çalıştım.. İnan ki gitmiyor.. Bazen iş olsun diye okuyoruz... tşk..

[gençmimar 19]

nedir o gitmiyor dediğin kitaplar mesela?

 

Şahsi kanaatim önce Doğu Klasiklerinin bitirilmesi yönünde.. Bizde nedense kendimizi tanımadan Avrupa'yı okuma merakı var.. Yorumum bu başlığa değil, genel anlamda söylüyorum!.. Ama Avrupa Klasiklerinden Victor Hugo Sefiller, A. Dumas Monte Kristo Kontu ilk sıralarda... İlk gençlikte Jules Verne'nin eserleri hayli işlevsel olur, hatta okumayı sevmeyenlere onun macera eserlerinden biri okutulursa arkası gelir.. Tabi Ömer Seyfettin de okumayı sevdirmede hayli başarılı olur!..

 

Başka da aklıma gelmiyor.. Ama çok övülen bir kaç yazarın eserini okumaya çalıştım.. İnan ki gitmiyor.. Bazen iş olsun diye okuyoruz... tşk..

[SiyahCeket 67]

Son 150 sayfasında bana göre konuyu dağıtmasına rağmen "Diriliş" en sarsıcı romanlardan biridir. Nehludov'un çektiği vicdan azabının rüzgarıyla ciğerlerinden gelen sesler duyulur resmen.

 

Bu hayat için "Ne iğrenç, ne utanç verici." der mesela.

 

Çetin ve allak bullak eden bir konusu var...

 

"İnsanlar hakkımda istedikleri hükmü versinler, artık kendimi aldatmaya kalkışmayacağım." diyorsun ya Nehludov, kardeşim, candostum; nedir bu hal?

 

Ya o dirilmene sebep olan kıza, sana hakaret ettikten sonra söylediğin şu söz : "Bütün bu söylediğin şeyler, benim hissettiklerimin yanında hafif kalır." Azabına hayran ediyorsun kardeşim.

[penaltiyitacaatanayarsiz 19]

Balzac : Eugenie Grandet

 

Rahat yazıyor bu adam. Okuyan da rahat okuyor. Şu, yukarda adı geçen kızın hayatını; acılarını, sevinçlerini ve kötülüğün göremeyeceği kadar uzakta oluşunu çok güzel yansıtmış. Saygı duyulacak, onu geçtim, aşık olunacak bir kız. O kadar yani... Bir itirafta bulundum galiba. Bir kedi görmüş de olabilirim.

[Vakıf Ahmet 36]

Pek dünya klasiği okumadım. Okuduklarımın arasında en basiti 'Suç ve Ceza' kitabıydı. Kitapta ki kahraman 'Raskolnikov' içinde yaşadığı toplumdan zamanla uzaklaşıyor ve psikopatlığa gark oluyor :D Yollara düşüp volta atıp kafa yorması ise kitabın nakaratı. Be heyy Dostoyevski madem toplum bozuk, madem kahramanımızı bunalıma soktun, niçin bir çıkış yolu göstermiyor? Niçin aklımıza ve gönlümüze hitap edecek fikirlerle '' baba ne yazmış amma la '' dedirtmiyorsun? Serüven romancısı mısın be adam? Utanmıyor musun bize zaman kaybettirmeye? Ve sen Vakıf bu kitabı ne deyu okudun? Beğenmediğin yemeği annene nezaketten uzak 'yok yemem' diyerek reddediyor da, bu fikir yokusunu, maceraperest Dostoyevski'yi sırf adı klasikler içinde geçiyor diye saf saf okuyorsun? Baktın kitap, kitağ değil, kaldır at. Bu sana ders olsun bir daha böyle hatalara düşme Vakıf evladım! Tamam mı? Ta ta ta mam abi :P

 

Tolstoy'un İtiraflarım kitabı kısa ve akıcı ve de okunası bir kitap. Tolstoy hayatını açık yüreklilikle ve ibretler vererek anlatmış. Bohem hayatının nihayetinde kendisini maneviyata ve sade bir insan olmaya adamış. Bununla beraber kalemine de balta vurmamış. Okuyunca Rusya'da doğup büyüyen soylu bir kafanın, aslında bize o kadar uzak olmadığını görüyorsunuz. Kitabın içinde Hristiyan vurgular olsa da, onları ayrı bir kefeye koyup kitabın içinde ki hakikatleri kendi özümüze göre süzersek. Bu kitaptan iyi yemek çıkar.

 

Arkadaşlar sadece kitap adı vermekle yetinmeyelim, bazı arkadaşların ve benim acizane yaptığım gibi kitabın içeriğinden ve neden okunması gerektiğinden biraz bahsederek birbirimize yardımcı olalım. Çiçek olalım, kardeş kardeş oynayalım, mızıkçılık yapmayalım, biri bakkaldan birşey alıyım mı sana yeğenim derse kanmayalım :D

[ebkem 89]

Hiçbirini etmiyorum. İddialıyım burada tecrübe konuşuyor. Ne yazık ki lisedeyken nadir keyif aldığım alışkanlıklarımdan biriydi, dünya klasiklerini bitirmek. Liste elimde kütüphane yolunu tutar birer birer çentik atardım okuduklarımın yanına. Deli neşesi kaplardı içimi, ne bileyim saçma bir entelektüellik nöbetine mi kapılmıştım ne? Çoğunun da konusu abuk. Aksini iddia eden kardeşlerim elbet çıkar, ama benim elime somut bir şeyler vermediler, inandırıcı değil de genelde bilinçaltı hislerinin hissedilmesinde iyiler. Mesela ben de adam öldürür, idam edilir, hapis yatar, evli bir kadına aşık olan asalak öğretmenin kılıfın girerdim kahramanlarla beraber. Okuyunca belki hani hep derler ufku gelişmek diye, biraz ona sahip olursunuz, kıvrak bir uslup kazandırabilir.. Ben bunlarla vakit kaybından ziyade direk işin aslına gömülün derim, fikir ve de tasavvuf eserleri. Artık gayrı konular bana çerez tadı veriyor. Doyurmuyor ruhumu, aklımı susuz bırakıyor. Yani uğraşmayın transit geçin derim, ben tüm kitapları bitirmek için ömrümün kafi gelmeyeceğini düşünürüm. İlim eserlerini karıştırın, göz nurunuza yazık kuzum, dedim ya tecrübeyle sabit.

 

Neyse amacım paylaşmaktı.

[mitajanı 103]

Balzac : Eugenie Grandet

 

Rahat yazıyor bu adam. Okuyan da rahat okuyor. Şu, yukarda adı geçen kızın hayatını; acılarını, sevinçlerini ve kötülüğün göremeyeceği kadar uzakta oluşunu çok güzel yansıtmış. Saygı duyulacak, onu geçtim, aşık olunacak bir kız. O kadar yani... Bir itirafta bulundum galiba. Bir kedi görmüş de olabilirim.

 

kaçıralım kızı o zaman cevvaladamlardanoluşanbirtribüngurubuyla beraber. :) olmaz mı? ya da dur, o kadar adama gerek yok abicim. biz ikimiz bu işi hallederiz. belki radomir de gelir. :) ama bence evvela balzac'tan kızı usulüne uygun isteyelim. eğer artistlik yaparsa işte o vakit biz de planımızı devreye sokar, eugenie grandet hanım ablayı kaçırırız. sonra nikah filan kıyılır, akabinde benim bildiğim bir düğün salonu var, ismi: ''bektaşlar düğün sarayı'', hah, işte orada da bi güzel düğün yaparız size. valla bak. everelim sizi.

 

asıl konu neydi lan bu arada. ha evet şu dünya klasikleri mevzusu.. lan işte okuyabilenler okusun keyfiyetli olanlarını. sonrası Allah kerim..

[serazat 15]

Hiçbirini etmiyorum. İddialıyım burada tecrübe konuşuyor. Ne yazık ki lisedeyken nadir keyif aldığım alışkanlıklarımdan biriydi, dünya klasiklerini bitirmek. Liste elimde kütüphane yolunu tutar birer birer çentik atardım okuduklarımın yanına. Deli neşesi kaplardı içimi, ne bileyim saçma bir entelektüellik nöbetine mi kapılmıştım ne? Çoğunun da konusu abuk. Aksini iddia eden kardeşlerim elbet çıkar, ama benim elime somut bir şeyler vermediler, inandırıcı değil de genelde bilinçaltı hislerinin hissedilmesinde iyiler. Mesela ben de adam öldürür, idam edilir, hapis yatar, evli bir kadına aşık olan asalak öğretmenin kılıfın girerdim kahramanlarla beraber. Okuyunca belki hani hep derler ufku gelişmek diye, biraz ona sahip olursunuz, kıvrak bir uslup kazandırabilir.. Ben bunlarla vakit kaybından ziyade direk işin aslına gömülün derim, fikir ve de tasavvuf eserleri. Artık gayrı konular bana çerez tadı veriyor. Doyurmuyor ruhumu, aklımı susuz bırakıyor. Yani uğraşmayın transit geçin derim, ben tüm kitapları bitirmek için ömrümün kafi gelmeyeceğini düşünürüm. İlim eserlerini karıştırın, göz nurunuza yazık kuzum, dedim ya tecrübeyle sabit.

 

Neyse amacım paylaşmaktı.

 

 

Klasikleri okumasaydınız mümkün değil böyle düşünemezdiniz...Bu da az bir şey değil...