Dervish 47 Report post Posted April 26, 2011 Site sakinleri. Her birimiz edebiyatın bir dalı olan şiirlerden belli miktarlarda haz duyarız. Sıklıkla okuduğumuz şiirin biçimsel ve anlamsal özellikleri sizce nasıl olmalıdır? Çoğu insan ömründe bir defa olsun şiir yazmıştır. En azından yazmaya kalkmıştır. Bunu yaparken nelere dikkat ettiniz, edersiniz? Günümüzde aruz ölçüsü ile şiir yazmaya çalışmak acemi şairler için imkansız olsa gerek. Peki hece ölçüsü? Postmodern bir anlayışla, biçimsel olarak ölçüsüz, kafiyesiz şiirler ne derece şiirdir? Şiirde aranacak olan en önemli şey anlam mıdır? Neden? Şu şiir örneklerine bakalım. Hece ölçüsüne gayet uyuyorlar. Anlamsal olarak bir şey verebiliyorlar mı? Bu şiirlerden sonra postmodern birkaç şiiri aklımıza getirelim. Kafiyesiz, ölçüsüz ama anlamı derin. Hangisi daha makbul? Karar veremedim ben :) Neden geldiğimi sordum kadereNasıl sorarsın ki dedi kahpece Tamu biletimi kesmişler vay be Işığı görmeden vazgeçtim bile -------------------------------------- Nerede aldın sevincimiÇaldırdım sana benliğimi Unutturdun bana kendimi Göm mezarına gençliğimi Quote Share this post Link to post Share on other sites
mukarrabin 103 Report post Posted April 27, 2011 Site sakinleri. Her birimiz edebiyatın bir dalı olan şiirlerden belli miktarlarda haz duyarız. Sıklıkla okuduğumuz şiirin biçimsel ve anlamsal özellikleri sizce nasıl olmalıdır? Kendisini şairlikten uzak ama şiire yakın gören ve şiire ve şaire karşı merak duyan birisi olarak diyelim ki: Bize göre şiirde bir ölçü olmalı... Zira edepsiz olan gayesine varsa da varamaz... Onca ölçüsüzlük içinde hiç değilse şiirin bir ölçü, bir nizam ve asıl dava şekil olmasa da şeklen bir intizam içinde olması gerektiğini düşünmekteyiz... Anlamsal olarak da bir anlam taşıması en azından adına şiir denmesi açısından bir şiir için yeterli olabilir... Şiir ve anlam bahsinde ilave edelim ki: Anlamdaki derinlik arttıkça şiirin de derinliği artar... Mânâ oturmaya başladıkça ve hakîkati bulmaya çalıştıkça şiir de "şiir"in ruhu noktasında mesafe kat eder... Ve nihayet anlam yerine oturduğunda şiir doğar: Has şiir... Çoğu insan ömründe bir defa olsun şiir yazmıştır. En azından yazmaya kalkmıştır. Bunu yaparken nelere dikkat ettiniz, edersiniz? Şiir yazabilmeye çalışırken şiire benzemesi yönünde gayret ederim... Yazdıklarımıza şiir denemeleri diyoruz... Ümid edilir ki zamanla deneme faslı geçer... Ve şiir yazabiliriz... Şiire benzetilmeye çalışılan şiir denemeleri için ölçü ile beraber olabildiğince (özellikle son zamanlarda) derine inme tasasını çektiğimiz söylenebilir... Anlatmak ya da anlamak istediğimiz meseleyi büsbütün anlaşılabilir bir hale getirecek birtakım bariz kelimelerle, mısralarla ortaya koymaktatan da malum meseleyi tamamen örtecek ve hiç bir şekilde okuyucu tarafından anlaşılabilmesine imkan tanımayacak bir üsluptan da kaçınmaktayız... Şiir denemesini; okuyan için bir çabaya, düşünceye sevk edecek noktalarla süsleyerek, onun, okuyucunun; anlatmak istediğimiz ve inandığımız gerçeğe ulaşması için gerekli olan ve gösterilmesi icab eden çabaya vesile olmak derdini çekeriz... Günümüzde aruz ölçüsü ile şiir yazmaya çalışmak acemi şairler için imkansız olsa gerek. Peki hece ölçüsü? Postmodern bir anlayışla, biçimsel olarak ölçüsüz, kafiyesiz şiirler ne derece şiirdir? Şiirde aranacak olan en önemli şey anlam mıdır? Neden? Şiir için olmazsa olmaz olan şey elbet mânâdır... Mânâsız hiç bir şeyin olmadığı akıl üstü bir sistemde şiirin, Allah Rasulü aleyhisselam'ın işaret buyurup, sır bahşettiği "Şiir, hikmettir..." hakîkatince bir hikmete, bir sırra, bir mânâya bürünmesi icab eder... Bu yüzden, ölçüsüz yazılan ve adına serbest şiir denilen şiirlere karşı olan önyargımızın da yıkıldığını belirtelim... Serbest yahut hece; ne olursa olsun her şiir hakîkatten haber verdiği ve Hakk'a yol gösterdiği derecede şiirdir... Ve hikmetten habersiz her ne varsa adına şiir denen, işte onlar da şiir hatta miir bile değildir... Evet... Şimdilik kısa bir ara verirken örnek olarak sunduğunuz şiirlere olan hayranlığımızı da belirterek "az sonra" yazdığımız şiiri de beğenilerinize arz edelim... Ama şu an için en nihayet deriz ki şiir işte bizim yazdığımız gibi olmalı.. Ki şiir olsun... Ve her şey yerli yerine otursun... Ne hasta bekler sabahı, Ne taze ölüyü mezar. Ne de şeytan bir günahı, Seni beklediğim kadar. Geçti, istemem gelmeni, Yokluğunda buldum seni, Bırak vehmimde gölgeni, Gelme artık neye yarar... Ankara, Nisan 2011 Quote Share this post Link to post Share on other sites
MÜNZEVİ 202 Report post Posted February 5, 2012 şiirin ve şairliğin belli kalıplara sokularak sadece böyle yazılmalı ve olunmalı düşüncesine katılmıyorum. bir şiir hangi ölçü ile yazılmış olursa olsun bende bırakdığı duygusal tad ,izlenimler önemlidir. coğu ölçüsüz serbest nazım şeklinde yazılan şiirler vardırki içerik olarak insanı alır götürür... Quote Share this post Link to post Share on other sites
En Son Osmanlı 44 Report post Posted February 5, 2012 Şiir de Roman, hikaye, makale, resim,karitür gibi bir Kutsal amaca hizmet edebilecek etkili araçtır! Farklı düşünen olursa saygı duyarım; ama şiirin aşk, oyun, oynaş gibi meselelerle çok fazla anılması işlev kaybıdır bence! 2 Quote Share this post Link to post Share on other sites
HEZ-EZ 96 Report post Posted February 5, 2012 Şiir hem at, hem dizgindir (ilham ve ustalık) ; atsız dizgin, dizginsiz at değildir. Quote Share this post Link to post Share on other sites
HEZ-EZ 96 Report post Posted February 5, 2012 MERDİVENAğır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak...Sular sarardı... yüzün perde perde solmakta,Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller;Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller,Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?Bu bir lisân-ı hafîdir ki ruha dolmakta,Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta... Ahmet HAŞİM Quote Share this post Link to post Share on other sites
mahlas 99 Report post Posted February 5, 2012 "Kadınca yapılan bir şeyin, erkekçe söylenmesidir!" diye bir tasvir hatırlıuyorum, tam olarak katıldığımı söyleyemesemde. Quote Share this post Link to post Share on other sites
En Son Osmanlı 44 Report post Posted February 7, 2012 Eklemeyi unutmuşum.... Şiir pergel gibidir ve sabit ayağı idealdir! Gerisi yani ölçü, kalıp teferruattır.... Quote Share this post Link to post Share on other sites