Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Kalemdar

Üstad, Piyes Yazarsa Böyle Yazar!

Recommended Posts

Üstad, piyes yazarsa böyle yazar!

 

26586.jpg

 

 

 

‘Bir Adam Yaratmak’… Okuduktan sonra müptelası olacağınız, ara ara alıp içindeki o manalara tekrar dalmak isteyeceğiniz bir piyes.

 

 

1538.jpg

 

Yaşayacaklarımız aslında gördüğümüz, bildiğimiz şeylerdir. Sadece başımıza geldiğinde bize şaşırtıcı farklılıkta gelirler. Etrafımızı bir anda saran olaylar sonrasında, ivmeler hızını kaybeder. Vakit yaşananları düşünme ve irdeleme vaktidir. Kaderi anlama, kaderle yaşamayı kabul etmekle başlanır. Her büyük olayın arkasından aslında biz yine tek bir şeyi hatırlarız. Allah… Planlarını kurduğumuz hayatımız bir bakmışızdır ki hiç bizim olmamış. ‘Bir Adam Yaratmak’ piyesinde Üstadın düşünce perdelerini fırtınadan yırttığı husus buradadır. Yazarken eğer bunları yaşamasa yazması mümkün olur muydu diye düşünüyorum kendimce… Bir sanatkârın hayali bir gün üzerindeki şey olup çıkabiliyor diyor Necip Fazıl. Bu durumda piyesin içinde bir piyes söz konusu… Necip Fazıl, Hüsrev’ in ölüm korkusu piyesiyle olanları bir piyes olarak tekrar yazıyor. Derin manalar asıl burada başlıyor. Necip Fazıl, bu piyeste uzaktan bakan değil aksine piyesi yaşayan taraftadır. Dediği gibi sanatkâr eserinden bağımsız olamaz. Piyesi okumaya başladığınızda bir yerde Necip Fazıl’ın hayatını okur gibi oluyorsunuz. Misal vermek gerekirse Üstadın, Hüsrev karakterinin çocukluğundan bahsettiği bir bölümde büyükannesinin bir takım şerbetler yaptığından bahseder. Baktığımızda Necip Fazıl’ın büyüdüğü köşkte de bu tür şerbet, tütsü kavramlarını bulabiliyoruz. Bir yazarın eserini okumadan önce hayatını gözden geçirmek de eseri anlayabilmede etkili olabilir.

 

bir-adam-yaratmak.jpg

 

Yaratılan, Yaratan’ın peşinde...

 

Bir Adam Yaratmak, içten dışa doğru yayılan düşünceler zinciri adeta. Sürekli bir tasavvur peşinde dolaşan bir adam görüyoruz. Necip Fazıl’ın bu adamı bir sanatkâr yapması, piyesi farklı bir noktaya taşıyor. Necip Fazıl, bir sanatkârın diğer insanlarla aynı yaşamayacağını belirtiyor. Sanatkâr olan kişinin yaratma gibi bir gücünün olduğunu ama bu yaratmaya kalkışma işi yüzünden her defasında aslında yaratılmış olan kendisini yazdığını bizlere gösteriyor. Kitaptaki sanatkâr tiplemesindeki Hüsrev de sınırlarını aştığı için bu hale düştüğünü, Allah ile yarıştığı için, kendi âleminde Allah olduğunu düşündüğünden cezasını ölümü düşünerek çektiğini düşünüyor. Cezası kendi yazdığı piyesi yaşamakla başlıyor. Babasının o çok küçükken kendini astığı incir ağacı ve kendisinin bir kazayla vurduğu Selma. Üstad, bu ıstırabı öylesine derin düşüncelerle dolduruyor ki, piyeste metafizik duygu, felsefi düşünceler en üst saflara çıkıyor. Bu bağlamda işlediği Allah kavramı, var olmanın ne demek olduğu karmaşık bir ruh haliyle dile getiriyor. Hele bir de yok olma korkusu var ki, sanırım böyle bir tasvir görülmemiştir. O tasvirlerdeki duygu patlamaları okuyucu tarafı da oyunun bir parçası haline getiriyor. Sürekli düşünce hali… Çok düşünmekten delirdiği fikri de var. Allah’ a, âleme getirdiklerine akıl erdirme çabaları var ama her defasında aklı almayan olaylarla karşılaşması karakteri tekrar düşünmeye, tasavvur etmeye çağırır. Bu düşünme hallerinde yalnızlık duygusu, hüsranlar, bunalımlar detaylı bir şekilde hissettiriliyor. Okuyucu/izleyicinin hem düşünce duygusunu hem de yüreğini depreştiriyor. Bir yaratmaya kalkışan Hüsrev’ in, yarattığı şeye hapsolduğunu ve bu hapis hayatından çıkmaya çalıştığını piyeste bize aksettiriyor Necip Fazıl.

 

Üstad elinden çıkma

 

Yazılan her cümleyi okuduğunuzda Necip Fazıl boş yere Üstad değil ibaresini kullanacağınızı düşünüyorum. Öyle ki karmaşıklık içinde geçen bu piyeste ölünün iskeletinin halini gözümüzde canlandırıyor. Bu ancak Üstad’ın haleti ruhiyesine mahsus bir durum. Her yazan böyle yazamıyor. Necip Fazıl’ ın ikinci tiyatro tecrübesi ve eserleri arasında kendi gözdesi olarak gördüğü bir eser ‘Bir Adam Yaratmak’… Kendi adına başarısızlık olarak gördüğü Tohum adlı piyesinden sonra içine dolan bir hınçla yazdığı bu şaheser çıktığı tarihlerde Şehir Tiyatroları’nda her gün sahnelenmiş ve çok beğenilmiş. Aradan yıllar geçiyor ve biz yine ‘Bir Adam Yaratmak’ ı okuduğumuzda katlanan beğenilerimizle herkese piyesi anlatıyoruz. Bir gecede okuyacağınız ‘Bir Adam Yaratmak’ bize şaheserin nasıl olacağını gösteriyor.

 

Sevde Kaya yazdı

 

K.

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...