Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
vecd_

İbrahim Sadri

Recommended Posts

ADIN BATSIN

 

yüreğime bir gül çizdim kanlı yaş ile

yaktın beni küle döndüm dumana döndüm

nasıl edem nere gidem dertli baş ile

bilemedim teli kırık kemana döndüm

 

canım aldın, can evimden vurdun ya sende

küstüm sana, faydası yok, geri dönsen de

sende vefasız çıktın, sende hayırsız çıktın

sen de vicdansız çıktın adın batsın

 

zaman ola devran döne sen de çekesin

yitiresin umudunu heder olasın

aşka düşe kahrolasın candan bıkasın

ömrün boyu bir kez olsun gülmeyesin

 

sen ki beni rezil ettin yedi cihanda

yalan oldum talan oldum senin sayende

sende vefasız çıktın, sende hayırsız çıktın

sen de vicdansız çıktın adın batsın

 

beni özleyince bir nehir yatağını bulsun

kor düşsün dağlarına, ceylanlar suya insin

sesime bakıpta ağlıyorum sanma

seni özleyince böyle olsun birazda

 

ayrılıversin yaprak dalından

insan sevdiğinden ayrılıversin

kan damarımdan can pazarından

adam baharından ayrılıversin

 

dağda dört mevsim erimeyen kar varya

yokluğum öyle erimesin

sende vefasız çıktın, sende hayırsız çıktın

sen de vicdansız çıktın adın batsın

  • Like 2

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sen benim onyedi yaşımsın,

 

Deli çağımsın...

 

Sen benim ayakkabılarımın arkasına İlk basışımsın .

 

İlk cigaram, İlk ıslığım, İlk kızgınlığım, İlk aldanışımsın.

 

Sen benim İlk ütülü beyaz gömleğim ,

 

İlk şiirim, İlk kavgam ,

 

Yaşamı İlk farkedişimsin .

 

Sen benim onyedi yaşımsın...

 

 

 

Yazlık sinemanın kapısında saçları taralı bir oğlan.

 

Cebinde iki gazoz parası

 

Gönlüne tarifsiz rüzgarlar dolan .

 

Iki film bu akşam,

 

Birinde Yılmaz Güney oynuyor, birinde Fikret Hakan.

 

Bak Suat Sayın söylüyor cızırtılı plaktan:

 

'...Rüyadır gördüğün bütün düşler ,

 

Gözlerin aklımı perişan eyler ,

 

Aşk masalından şarkılar söyler ,

 

Beni hülyalara salan gözlerin ...'

 

Yazlık sinemanın kapısında saçları taralı bir oğlan ,

 

Bir külah çekirdeği, mangal gibi yüreği var, bilesin...

 

 

 

Sen benim onyedi yaşımsın,

 

Deli çağımsın...

 

Aynaya İlk bakışım ,

 

Babamla İlk kavgam,

 

Evden İlk kaçışımsın.

 

Serçeleri sevdimse senden,

 

Minibüslerde muavinlik ettiysem.

 

'Bir Teselli Ver'i dinlediysem Orhan Gencebay'dan,

 

Emirgan'da çay içtiysem,

 

Tophane'de sabahçı kahvelerini öğrendiysem ,

 

Nerden bildiysem şiirlerini Ümit Yaşar'ın,

 

Pazar sabahları kapının önünden geçtiysem,

 

İçimdeki kıpır kıpır bu soluk nereden ...

 

 

 

Sen benim onyedi yaşımsın,

 

Deli çağımsın...

 

Okulu İlk asışım,

 

İlk kez birine gümüş kolye alışımsın.

 

Sen benim İlk sakarlığım, İlk tuhaflığım, İlk yakalanışımsın.

 

Sen benim onyedi yaşımsın...

 

 

 

Mahallenin delikanlısı,

 

Elleri ceplerinde, dudağında ıslığı,

 

Başında kavak yelleri.

 

şarkılar mırıldanıyor.

 

'Zalimin zulmü varsa sevenin Allah'ı var' yeni çalıyor 45lik plaklardan.

 

Hayri şahin ortalığı kavuruyor.

 

Mahallenin delikanlısı,

 

Cebinde iki gazoz parası.

 

Yüreğinde garip bir pıtırtı

 

Alışmaya çalışıyor sana alışmaya.

 

Akşamları işportaya çıkıyor,

 

Bir defter, bir kalem, bir de çakı alana aynayı bedava veriyor.

 

Yani günler geçiyor onyedi yaşının bütün tadıyla ...

 

 

 

Sen benim onyedi yaşımsın,

 

Deli çağımsın...

 

İlk maça gidişim, Cemil Turan'ı İlk seyredişim, İlk sevincimsin.

 

Ben anamın muskasını nasıl astıysam göğsüme öyle güvendiğimsin.

 

 

 

Sabahları eskici geçiyor kapıdan

 

Karşı komşu Nafile Teyze bakkaldan ekmek istiyor

 

Çocuklar top kovalıyor mahallenin arsasında

 

Bir bakıyorum cama da iki güvercin konuyor iyi mi,

 

Herşey güzel oluyor.

 

Bu hengame nasıl yakışıyorsa İstanbul'a bana da aşk öyle yakışıyor.

 

Anam koş kapa diyor muslukları,üç gündür akmayan sular geliyor.

 

Ben onyedi yaşındayım, hayat benden yana duruyor ...

 

 

 

Sen benim onyedi yaşımsın,

 

Deli çağımsın...

 

Sen benim ayakkabılarımın arkasına İlk basışımsın.

 

İlk cigaram, İlk ıslığım, İlk kızgınlığım, İlk aldanışımsın.

 

Sen benim İlk ütülü beyaz gömleğim,

 

İlk şiirim, İlk kavgam, yaşamı ilk farkedişimsin...

 

 

 

Sen benim onyedi yaşımsın,

 

Sen benim, sen benim, sen benimsin.

 

Sen benim her şeyimsin.

 

Hiçbir şeyimsin, hiçbir şeyimsin .

  • Like 2

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sevda Sokağı

ben sevdanın oturduğu sokakta oturuyorum

geceler hiç bitmiyor ben hiç uyumuyorum

gecenin efkarı iniyor perde perde

sevdanın hayali vuruyor arada bir içime

ben sevdanın oturduğu sokakta oturuyorum

hani şu perdelerinde mavi kuş resimleri olan

ali bakkalın hemen yanında 17 numara

o kırgın hayatın tam ortasında

hani duvarlarında hala yazılar olan o sokakta

biri gurbetin ,biri ihanetin,

biri de seni böyle sevmenin hikayesi

sevdanın camı bana bakıyor ben cama

ve bak sen şu serencama

pencere önünde menekşeler ,hatmiler

bide gece sefası ,bide haytalığı adamın

abi bide sevdanın hayali vuruyor arada içime

iyi oluyor diyorum bu sana iyi oluyor

arada bir arkadaşlar geliyor laflıyoruz ordan burdan

anlarsın ya güzel abim

iç cebimde bir umut doğuyor

bide nerden bulduysam resmi sevdanın

resimde sevda inadına gülüyor

sevdam gayri resmi bilmekteyim

gel ki benim abim

birazda üstümüzde macera güzel duruyor

yani yakışıyor adama yakışıklı bir sevda

hayat haybeye vurmuyor yüzümüze belasını

hayat sokağımızda bir kehribar tespih gibi

dokuyor tanelerini takır takır yüzümüze

 

ben sevdanın oturduğu sokakta oturuyorum

geceler hiç bitmiyor ben hiç uyumuyorum

ağzımda fiyakalı bir ıslık

zulamda ağır yarası sevdanın

ali bakkalın çırağı metin anlıyor halinden insanın

metin nedir senin niyetin

kap bakalım abine bir taze ekmek biraz zeytin

bu akşam yine odamda efkar var

anlarsın ya metin adamın halinden adam anlar

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Yağmur sonrası karanlıkta bir şehir

İçinde ben.

Şarkılar çalıyor taksilerin teyibinden

Giderken sen…

Tüyleri ıslak kuşlar su içiyorlar çeşmelerden

Kimsenin umrunda değiliz,

Ne aşk

Ne ben.

Bir şey olmamış,bir yerinden vurulmamış gibidir şehir.

Her gidiş niye birbirine benzer.

Arabaların camlarını siler tinerci çocuklar

Bir sigara parasına ömrümü anlatırım

Belki onlar dinler

Çekip gidişin hangi şarkıya benzer

Bulup çıkarırız karanlıkta bir şehrin içinden

Çocuklarla beraber

Neden kimsenin umrunda değiliz

Neden

Ne aşk

Ne ben

Islık çalmayı bilseydim

Birazda kahretmeyi

Hayır aç değilim diyebilmeyi

Canım istemiyorlarla çekip gitmeyi

Denizi seyretmeyi kıyıdan

Martılardan dilek tutmayı becerebilseydim

Belki kolay olurdu sensizlik

Belki benide alırdı koynuna hasretin derin boşluğu.

Yapabilseydim,kapıyı ardından ben kapayabilseydim

Camlara vurabilseydim öfkesini sensizliğin

Kırıp dökebilseydim senin gibi

Birde ayrılığı sevseydim olurdu sanki.

Şu senin gidişin biraz üzmeliydi yağmur sonrası bu şehri

Elimi tutmalıydı beyoğlu

Koluma girmeliydi üsküdar

Geçer demeliydi bakinin kahvesi

Sinema afişleri gönlümü almalıydı

Göz kırpmalıydı fatihin ana caddesi

En azından kadıköy biraz ağlamalıydı

Olur demeliydi galata

Samatya yanımda yürümeliydi tren raylarıyla

Saçlarımı okşamalıydı kasımpaşa

Aşk böyledir demeliydi bakırköy mesela

Yüzüme rüzgarını sürmeliydi eyüp sultan

Eminönü oturmaya gelmeliydi bütün kuşlarıyla

Tophane demli bir çay söylemeliydi en kırılgan anımda.

Yağmur sonrası bu şehri kolkola geçmeliydim bütün arkadaşlarla

Bir şiir yazabilmek için kocaman yalnızlığa

Bunun için isterdim bu şehri yanımda

Yağmur sonrası karanlıkta bir şehir

İçinde ben

Şarkılar çalıyor taksilerin teyibinden

Giderken sen…

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

‎"Biz çocukken;yollar bozuk, Ziller bozuk, Paralar bozuktu ama adamlar sağlamdı"...

  • Like 2

Share this post


Link to post
Share on other sites

BEN AŞKI SATIN ALDIM

 

ben aşkı bir üveyikten satın aldım,yaşım onaltı

o zamanlar bakır rengindeydi dağlar

daha şıvan düşmemişti böğrüme

daha deli deli esmemişti ruzigar

kalbim acıya düşmemişti

sanırdım bütün ırmaklardan koşacaktım

halayda delikanlı başı olacaktım

bıyıklarım yeni terlemişti

gurbeti

ismail dayımın gönderdiği

kuru üzüm ve fıstık'nan

bir de istanbul fotoğraflarından tanımıştım

 

hey deli yanım!

türkülerim ince gül dalım

gönül közüm

verdiğim sözüm

ne zaman duman olsa

munzur'un doruklarında kalırdı gözüm

aradabir durup fırat'a bakışım

ve yanımdan ayırmadığım

bir üveyikten satın aldığım aşkım

 

yani ahretlik gülüyordum

istanbulu fotoğraftan

vurgunu üveyikten biliyordum

bir zemheri akşamında

oturtup tandırın karşısında babam

oğul yürü, dedi

yürüdüm

topak oldu babam,acıdan yundu gözleri

yalınız bir ''ah''etti anam

sessizce ırmağa düştü sözleri

yürüdüm

terleyen bıyıklarım

şahin bakışım

ve yıldızlı gecelerimden birinde canım

üveyikten satın aldığım halis aşkım

geride kaldı

ormanlar gördüm

ağaçlar gördüm

dallarında adamlar asılıydı

ipince fidanlar

ipil ipil kan sızardı dudaklarından

baykuşlar

gecenin koyukatmer al basması karanlığına karşı

nasıl da gülüyorlar

nasıl da gülüyorlardı

hani benim yıldızım

hani şehla bakışım

hani sazım

ve halıs aşkım

dağlardan geliyorum ben

fıratın doğduğu yerden

gönle aktığı yerden

serin göze başından

soğuk bulgur aşından

dağlardan geliyorum ben

aşkın doğduğu yerden hey!

yusuf'un kuyusundan eyyub'un sabrından geliyorum

etmeyin elemeyin

ben istanbulu fotoğraftan

vurgunu üveyikten belliyorum

hani benim yıldızım

hani şehla bakışım

hani sazım

ve bir üveyikten satın aldığım

halis aşkım

hey anam

ne aynam ne tarağım ne sedef çakım

ne tesbihim ne mintanım

bir han odasında

akşam alacası değip geçerken böğrüme

yavaşça önüme düştü alınyazım

kim tutar kaldırır başımı yerden

kim dinler türkülerimi bozlağımı sazımı

bir duan olaydı ah, yanıbaşımda

iki çift lafın

bir tas ayranın

bir dağ soluğun

entarine yapışmış kalmış bir yayla çimenin

bir tesbih böceğin

bir avuç toprağın

bir küçük taşın

bir tel saçın alyazmanın altından

hey anam

akşam indi kırıldı sazım

istanbulda

haramiler sokağında

bir han odasında

yavaşça önüme düştü alınyazım

hani benim yıldızım

hani şehla bakışım

hani dağlara verdiğim aşkım

akşam dediğim ana

istanbulda ay karanlık yürek pustur

bir de hikayesi var

kanadı kırık martıdan dinlediğim:

çok önceden

zebaniler yakıp geçerken şehri

üç damla baldıran zehri

üç damla hıyanet dökmüşler mavi denize

üç martıyı boğmuşlar

herşeyi gördüler diye

akşam dediğim

dam aralıklarından

han bacalarından kaçıp giden güneşin

vurması değil mi taa dağlara, dağlarıma

değil mi ana

yani akşam dediğim

isli han odasında

bir ben

bir viranşehirli yakup

bir de çaykaralı musa

üç bardak çay hatrına

üç gurbet türküsü değil mi uçurduğumuz

üç damla baldıran zehri değil mi ana

akşam dediğim

buradan

bu halis aşkımı

bir han kirasına sattığım hovarda istanbuldan

aranan bütün overlokçular sıraütücüler adına

budur havadisim

hatırladığın

ne bulgur tadı

ne bir çiçek

ne bir isim

ben gündüzleri müslüm gürses dinlemeye

geceleri han odasında

alınyazımı görmeye hüküm giymişim

yine de ana

ana yine de

öperim gözlerinden

dağlarımın

çimenimin

ve kanayan gençliğimin

öperim hepsinin tekmil gözlerinden

bıyıkları yeni terleyen gençliğimin adına

ana

can ana

yaran ana

oyy ana

hani benim yıldızım

hani şehla bakışım

hani sazım

bir üveyikten satın aldığım halis aşkım

ben aşkı bir üveyikten satın aldım,yaşım onaltı

o zamanlar bakır rengindeydi dağlar

daha şıvan düşmemişti böğrüme

daha deli deli esmemişti ruzigar

kalbim acıya düşmemişti

sanırdım bütün ırmaklardan koşacaktım

halayda delikanlı başı olacaktım

bıyıklarım yeni terlemişti

  • Like 3

Share this post


Link to post
Share on other sites

Çileler

Minibüslerin arkasına seni ben yazdım

Gözlerimin nasıl sev dediğini

Sensiz bu dünyanın batması gerektiğini

Hor görsende garibi

Bir teselli vermeni ben istedim

Bahtıma takılan bir karaçalı gibi

Gönlümü tozduman bıraktığımı

Bağrımdaki ateşi yakıp gittiğin günden beri

Batıyor gönlümde bir akşam güneşi

 

Minibüslerin arkasına seni ben yazdım

Ben yazdım sevrek ayrılalım

Ben yazdım

Cennet gözlüm ben yazdım

Ben sabahsız gecelerin kucağında bir çilekeş

Gönlüme vazgeç demişim

Vazgeçmemiş bu aşktan

Kabahat seni sevende biliyorum

Elimde bir kandil dolanıyorum

Eğer aşka bir ceza verebilseydim

Onun da benim gibi sevmesini isterdim

 

Minibüslerin arkasına seni ben yazdım

Bunca yıl habersiz yaşadım seninle

Hep seninle yaşadım öldü deselerde

Aşkından öldüğümü bilmesende

Belki biraz üzülüp kim desende

Gel gör şu halimi bir teselli ver

Sevenler mesud olmaz derlerdi inanmazdım

Şimdi mesud değilim bilseydim bağlanmazdım

Biliyorum ben eski halimle daha mesuddum

Dediğin gibi olsun hadi severek ayrılalım

Ama otur son kez masaya göğsümüzü yumruklayalım.

 

Bitmedi mi bitmedi mi çekilen işkence?

Volkan misali tüten parçalanan gönlümle

Ekilen biçilmezken kısacık ömrümüzde

Değer verdiklerimiz gülerken halimize

Hangi gaye

Hangi amaç

hangi ümit yaşatır?

Katmerlenmiş çilelere

Hangi vücut dayansın?

Share this post


Link to post
Share on other sites

haysiyetimiz var

Dünya dediğiniz abiler aha benim şu yüreğim kadar

Hayat dediğiniz ne kadar gülebiliyorsak o kadar

Boşverin gerisini sallayın gitsin dünyayı

Paramız yoksa da haysiyetimiz var

Canımdan öte ve de çok kıymetli sevdiğim arkadaşlar

Durumum ortadadır

Hayat bana da sağlamına harbi bi çelme takmıştır

Nevrim dönmüş midem bulanmış gözlerim kararmıştır

Cümlenize olan cümle borç edavatım

Üç vakte kadar askıya alınmıştır

Biraz idare edebilirseniz eğer

Ya bide kahveci nuriden rica edebilirseniz

Kesmesse tavşan kanı günde üç bardak çayı

Elbet bu feleğin paslı çarkı bi gün benim içinde döner

Düşeş gelmese de

Gelirse eğer zarımız bi dubara ve hele dört cahar

O zaman işi düzelttik sayın abiler

Ve inanınki paramız yoksa da haysiyetimiz var

Dalgalan bakalım kız kulesi önündeki dalgalar gibi kalbim

Hayıflan bakalım hiç kimselere belli etmeden

Geceleri yorganın altında

Yazıklan bakalım bu da revamıdır hayatının baharında

Bi delikanlıya

Hep kısa çöpü ben mi çekicem

Hep banamı denk düşücek çarkıfeleğin iflası

Hep ben bilicem başkaları mı kapıcak beşyüz milyarı

Hep ben sevip eller mi alıcak aslıyı leylayı

Batsın bu dünya sende mi leyla

İtirazım var yalana dolana

Ben böyle dolana dolana ellerim cebimde

Dudağımda ıslığım başımda eski alemlerin sarhoşluğu

Orhan veli tadında basıp voleyi yürüycem

Hayatın sonuna kadar

Hiç tasalanmayın abiler

Paramız yoksada haysiyetimiz var

Vallahi öpmek geliyor içimden en kral arkadaşlarımı

Ayhan ışığı, sadri alışığı, erol taşı

Adamın gönlü şarkılar söyleyip unutmak istiyor garibanlığı

Adamın canı hesapsız dostlarını çekiyor

Dalgasız dümensiz yoldaşlığı

Mahalle arasında gazozuna maç yapıp yenilmek çekiyor

Komşunun kızına mektup yazıp

Çarşamba pazarında el altından vermek çekiyor

Bazen sıcak ekmek

Bazen seyyardan sabah poğaçası çekiyor

Adamın gönlü bağıra bağıra ağlamak çekiyor

Gece mehtaba karşı

Langadan hıyar beyoğlundan adam çekiyor

Ne yalan söyliyim biraz kırgınlıkta var

Ama hiç tasalanmayın abiler

Paramız yoksa da haysiyetimiz var

  • Like 2

Share this post


Link to post
Share on other sites

haysiyetimiz var

Dünya dediğiniz abiler aha benim şu yüreğim kadar

Hayat dediğiniz ne kadar gülebiliyorsak o kadar

Boşverin gerisini sallayın gitsin dünyayı

Paramız yoksa da haysiyetimiz var

Canımdan öte ve de çok kıymetli sevdiğim arkadaşlar

Durumum ortadadır

Hayat bana da sağlamına harbi bi çelme takmıştır

Nevrim dönmüş midem bulanmış gözlerim kararmıştır

Cümlenize olan cümle borç edavatım

Üç vakte kadar askıya alınmıştır

Biraz idare edebilirseniz eğer

Ya bide kahveci nuriden rica edebilirseniz

Kesmesse tavşan kanı günde üç bardak çayı

Elbet bu feleğin paslı çarkı bi gün benim içinde döner

Düşeş gelmese de

Gelirse eğer zarımız bi dubara ve hele dört cahar

O zaman işi düzelttik sayın abiler

Ve inanınki paramız yoksa da haysiyetimiz var

Dalgalan bakalım kız kulesi önündeki dalgalar gibi kalbim

Hayıflan bakalım hiç kimselere belli etmeden

Geceleri yorganın altında

Yazıklan bakalım bu da revamıdır hayatının baharında

Bi delikanlıya

Hep kısa çöpü ben mi çekicem

Hep banamı denk düşücek çarkıfeleğin iflası

Hep ben bilicem başkaları mı kapıcak beşyüz milyarı

Hep ben sevip eller mi alıcak aslıyı leylayı

Batsın bu dünya sende mi leyla

İtirazım var yalana dolana

Ben böyle dolana dolana ellerim cebimde

Dudağımda ıslığım başımda eski alemlerin sarhoşluğu

Orhan veli tadında basıp voleyi yürüycem

Hayatın sonuna kadar

Hiç tasalanmayın abiler

Paramız yoksada haysiyetimiz var

Vallahi öpmek geliyor içimden en kral arkadaşlarımı

Ayhan ışığı, sadri alışığı, erol taşı

Adamın gönlü şarkılar söyleyip unutmak istiyor garibanlığı

Adamın canı hesapsız dostlarını çekiyor

Dalgasız dümensiz yoldaşlığı

Mahalle arasında gazozuna maç yapıp yenilmek çekiyor

Komşunun kızına mektup yazıp

Çarşamba pazarında el altından vermek çekiyor

Bazen sıcak ekmek

Bazen seyyardan sabah poğaçası çekiyor

Adamın gönlü bağıra bağıra ağlamak çekiyor

Gece mehtaba karşı

Langadan hıyar beyoğlundan adam çekiyor

Ne yalan söyliyim biraz kırgınlıkta var

Ama hiç tasalanmayın abiler

Paramız yoksa da haysiyetimiz var

İbrahim Sadri'nin bu şiiri zaten çok güzeldir ama birde kendi sesinden dinlemek ayrı bir keyiftir :)

  • Like 2

Share this post


Link to post
Share on other sites

İbrahim Sadri'nin bu şiiri zaten çok güzeldir ama birde kendi sesinden dinlemek ayrı bir keyiftir :)

aynen öyle valla ;)

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hüzünlü bir kış günü başladı yolculuğum

Çocukluğum yıkık kentlerde

Ve asma kaya bahçeli ahşap evlerde geçti

Okuma yazmayı öğrendiğim

Gazetelerdeki terör sayfaları

Ve haliç tersanelerinde korsanlar

Evden çıkarken vedalaşırdı

Babalar ve evlatlar

Her sokağın başında

Anaların isyanı dururdu

Ve günler kısa geceler uzun olurdu

Bir kurşun bir liraya

Ve bir hayat bir kurşuna malolur

Benim doğduğum yerlerde insanlar

Can evinden vurulurdu

Sen sarayburnunun dimdik delikanlısı

Yavuz zırhlısında deniz piyade eri

Yetmişikiye dört çakı gibi asker

Arkadaşının kaza kurşunu izini sırtında taşıyan

Ve bıraktığı sevgiliyi döndüğünde bulamayan

Yakar mı bizi bu sevda

Bir aşk bir delikanlıyı bozar mı

Hadi kalk eski günlerde olduğu gibi

Karanlığa yine ışık yak

Arka bahçelerdeki mahalle kavgalarında

Kaşına sapan taşı geldiğinden beri

Hani kanına kanımı sürdüğüm

O günden beri

Can dostum ve kan dostum

İster kalbine gömdüğün sevdanın aşkına

İster Allah’ın aşkına kalk

Bir ışık yak, bir kor düşür yüreğimize

Savaşmak ne güzel bir şey uğrunda

Ve yeniden yeniden aşık olmak

Unutmadık o günleri

Sevdamız yüreğimizde gizli kalır

Ve mahallenin aşık olmak ayıp sayılırdı

Bir kıza aşık olmak

Bir de parkayı çıkarmak haramdı

Ve dünya dedikleri şey yalandı

Paranın geçmediği günler vardı gençliğimizde

Ve namerdin yıkamadığı mertliğimiz

Silah çekmek ve tespih sallamak değildi delikanlılık

Tespihi çekmek ve silahı saklamaktı

Yazık gün geldi nasıl da azaldık

Sonra üç kuruşa satılan arkadaşlıklar ve aşklar

Artık bizim işimiz değildi

Ah sarayburunun dik ve yetik delikanlısı

Ne geçmişten yükselen ağıtlar anlıyor seni

Ne de geleceğe satılan aşklar

Gidiyorsun belki

Sana kal diyemem giderken

Sevmek kadar ölmek de kader

Ama giderken bile ışığın yol göstersin

Kayıp gemilere

Gözlerin gökyüzünü aydınlığa bürüsün

Ve sen ölsen bile bir gün

Namın yürüsün

  • Like 2

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bu da bir gurbettir yıkar adamı içine

Bu da bir rivayettir, on iki yıl bilmem kaç bin gece

Bir türkü sesinde..

Dumanlı dağları duman kaplamış

Yine mi gurbetten kara haber var?

Seher vakti bu yerlerde kimler ağlamış?

Çimenler üstünde gözyaşları var..

Benim ömrümde..

 

  • Like 2

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...