Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
suveyda

Mustafa İslamoğlu

Recommended Posts

Bir Kını Toprağa Verdik Kılıç Şimdi Daha Keskin

 

sure sure işlemişler göğsünü tavusumun

 

adresime çıkartılmış baharagöz değmişler

 

gün vurdukça hatırana,daralıyor nefesim

 

öylesine bin acıya tahammül etse de

 

bu cevre tahammül etmez göğüs kafesim

 

aşk iğnesi, yürek oltası

 

sakalının tellerine değmiş olmak için rüzgar

 

bugün daha bir telaşlı

 

bugün ekmek yapmıyor annem

 

çün soframız hüzün kaplı

 

bu ne göç ediştir bre, bune acı uçuştur

 

kırılmıştır hala çırpar serçemin kanatları

 

can bir yana, ten bir yana

 

vurulduktan sonra baba gördüm koşan atları

 

Yasin yelesinde bin Hıra saklı

 

sağrısında kan damlıyor izlerinin üstüne

 

ardından yankılanıyor hasretin hoyratları

 

vurmasınlar

 

vurmasınlar söyle

 

vurmasınlar söyle baba şaha kalkan atları

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

 

Kendisi "Bahtımca"da C. Meriç'le ilgili bir yazısında Necip Fazıl'ı "bilmediği konularda atıp tutmak"la suçlamıştır. Duyan da, onu kelâm eylediği konularda çok bilgiliymiş sanır!..

 

Şu şiiri edebi bakımdan tenkit etmeye gerek bile duymuyorum. Edebi eksiklik ve kabiliyetsizlik fışkırıyor resmen. Biz kendisini beceremediği bu işten el çekmesi konusunda uyarıyoruz. Yeterli kabiliyetiniz ve ehliyetiniz yoksa, lütfen susun Mustafa bey. Başkalarına saldırırken takındığınız tavrın %50'sini kendiniz için takınsanız ne de hoş olur, değil mi?

 

Söylenecek çok şey var, fakat susmak en iyisi gibi duruyor şu anda. Kendisinin kirli çamaşırlarını dökmemiz için uygun bir ortam değil şu site.

 

"Tek doğrular benim söylediklerimdir!" zihniyetine HAYIR!..

 

Üstad yanlış yapamaz mı?

 

Hâşâ, Yapmıştır da zaten!.. Ama ona böyle saldırmak ne kadar hakşinaslıktır? Üstad'ın tek bir eserindeki bilgi birikimi, İslamoğlu'nun yazdığı tüm kitaplardan çıkar mı acaba?

 

Her insan yanlış yapabilir, mühim olan yanlışı doğru noktadan tespit edebilmektir. Edepsizce laflar etmek değil!..

 

Saygı ve selamlarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bu ülkede bir şey olmak isteyen bir yere gelmek isteyen başkasının üstüne basarak geliyor maalesef. Kabadayı olmak isteyen, dağların efesine çattımı kendisininde efe olacağını sanıyor. Ama kulvarlar farklı.

kendi kulvarında aramalıydı arkadaş.Kimsede birşey demezdi.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Özlemekten yorulmuşum, kapında durdur beni

 

Ucu sana dek ulaşan bir zincire vur beni

 

Beni çöllerden sorma, ki sonra Mecnun yerinir

 

Aşksızlıktan taş kesilmiş şehirlere sor beni

 

Karanlık yerlerimi bir bir soyundum asfaltlara

 

Şimdi yüreğim üşüyor, giyindir ey nur beni

 

Ben Leyla’ma gidiyorum, çekil önümden Leyla

 

Gayrı, cennet olsan durmam, bak çağırıyor beni

 

Toprağımın gözlerinden çöllerin yanağına

 

Süzülen bir damlayım yar, kabul buyur beni

 

Hangi denize attımsa tutuştu saçlarından

 

Bir kez bak, yoksa bu yürek yarı yolda kor beni

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

 

Direk link verecek değilim. Müracat: cemilmeric.net

 

Kendisinin Rasyonalist Müslümanlardan, reformistlerden vs. oluşuna burada girmeyeceğim, farklı başlıklar altında gerekli yorumlar yapıldı.

 

Saygı ve selamlarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

ben ilk kez bu haberi duydum. Ve hayret ettim. İslamoğlunun kendisinin birçok yazısını ve bazı kitaplarını okudum ve birçok programını izledim. Aslında bende çok iyi bir intiba uyandırmıştı. Ama üstada laf attığını duyunca çok şaşırdım. İslamoğlu'nun hangi kesimden olduğunu ve kimlere yakın ve uzak olduğunubiliyorum belki bu yüzden bu edepsizliğe kalkışmış olabilir ama nihayetinde yapmış. Bu konuda eğer sitenin formatına uygunsa bilgilendirilmek isterim...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mustafa İslamoğlu,bir başka yazımda da üstü kapalı olarak temas ettiğim ve benim hayatım da çok hususi,ehemmiyetle ve derin bir yeri olan büyük alim ve mutasasvvuf Muhterem hocam Ahmed İslamoğlu Hocaefendi gibi bir müstesna şahisiyetin evladı olmasına karşın muhterem babalarının sudan berrak çizigiden düz düstur ve istikametlerine uymadıklarını ne yazıkki teessürle müşahade ediyoruz.Bunun yanında bu şahsın bir çok düşünce platformlarında "mezhepsiz"olduğu yönündeki iddialar süre dursun,biz böyle bir hükmü koymaya hem imtina ediyor,hem de mevzumuz icabı lüzum duymuyoruz.Yalnız tasavvuf müessesini hafife aldığını ve bir çok yazı ve makalelerinde bunu açıkça dile getirdiğini ve batın kahramanlarına nisbet,batın ve mezhep kahramanlarına sürekli rekabetleriyle hatta düşmanlıklarıyla bilinen Teymiyye,Mevdudi,Fazlurrahman,Cemaleddin,Abduh,S,kutup,Ali şeraiti,gibi şahısları diktiğini ve yeri geldiğinde bu kahramanlar(!) üzerinden hakiki kutlu kahramanlara saldırdığını biliyor ve söylemekte de bir beis görmüyoruz.Son zamanlarda da tasavvuf ve kahramanlarına karşı biraz daha esnekleştiğini de görebiliyoruz.Bunun himetini nedir?Bilmiyorum.

Evet Üstad ve islamoğlu meselesi...N-f-k-Fan kardeşimin tesbitinde olduğu Mustafa İslamoğlu'nun tanıdığım süre zarfında bir çok defa Üstadı ya tekzip ettiğine veyahut da hafife aldığına şahit oldum.Üstad hakkında "bilmediği kounular hakkında atıp tutuyor"iddiasının yanında mealen "Necip Fazıl diğer İslam Ülkelerini kucaklamaktan uzaktı.Sadece Anadoluculuk da karar kılıyor" iddiasından (Bu ayrı bir cehalet Büyük Doğu mefkuresinden bi haber olduğuna da şehadet ediyor.) "Necip Fazıl iyi bir şair olabilir fakat ölçüsüz kişiliğinin yanında bir düşünür değildi"iddiasına;" Necip Fazıl'ın Kur'an kültüründen ve yeterli din bilgisinden uzak,dini bilgisi ortlama bir kişinin bilgisi kadardı" iddiasına,"Necip Fazıl davasını adına başını ortaya koyamadığına"hatta "hiç bir şeyini feda edemediği" iddiasına kadar bir sürü terbiyesce,cahilce ve küstahça iddilarına şahid oldum...Ve bu zevatın ciherindeki diğer bir lekeyi de kendisinin en gözde kürsisi ve alamet-i farikası olan TV'sinde,Hilal tv'de gördüm...Ortada genç ve kendisini allame tipli bir havaya sokarcasına vurgulu vurgulu konuşan bir şahıs ve etrafını halkalayan bir grup dinleyici...İsmini hatırlamıyorum...Belirli günler yayınlanan ve Ashab-ı Kiram'ın hayatının anlatıldığı bu programı tesadüf icabı yakaladım.Mevzu Hz.Ali ve Hz.Muaviye...Ve söz Hz.Muaviye bahsine kıvrılınca hakkında bir sürü iğrenç ve hakarete varan iddialar...Ve bu iğrençliğe mukabil bulanan içimle birlikte "tüh size yazıklar olsun!"demekten de bir an kendimi alamadım ve televizyonu kapattım...Her ne ise,bu günlerde bir bahis altında hep daha ziyade söylemem gerekenler varken kafamda ve de niyetliyken ,yazının ortasında bırakasım geliyor ve sonunu bitirmeden düğümleyiveriyorum.Dışarda da aynı hal...Biraz da bu M.İslamoğlu'nun şahsında simgeleştirdiği insan tiplerine karşı laf anlatmaktan bıkkınlık geldi.Yanımda da var bunlardan...Kimisinin biricik Ladin'i;kimisinin tasavvuf ve mezhep düşmanlığı,ve bana ayrıca hususi dokunuşu olan Üstadıma olan kinleri vs.vs...

Share this post


Link to post
Share on other sites

öhö! :( islamoğlu da böyle düşünüosa... harbi bi cehalet örneği! bu ülke bunların elinde eriyip gidecek.. birilerinin bir şeyler yapması gerek :( abilerim, ablalarım iş başa düştü :( Allah sonumuzu hayretsin!

Share this post


Link to post
Share on other sites

selamlar, tüm kardeşlerime, mustafa islamoğlu meselesinde ilk kez burada duyduğum bu gerçekleri birsüre müşahede ettim. Ve sizlerin de özellikle nfk-fan ve kılıçkıran abi nin yararlı paylaşımları ile bu konuda "ilk" kez "u" dönüşü yaptım ve "islamoğlu"na "insanoğlu" musun dercesine bir tavra girerek ona aklını daha iyi kullanması ve kendisinin aslında kulaktan dolma fikirlerin eseri olan bu tür lafızlarını söylememsi gerketiğini düşündüm. Gerçekten işi, sanki kendisi hakikat aynası ve terazi görüp böyle şeyler söylemesi beni şaşrıttı. ...Neyse kısacası Hizbullah grubunun Selam gazetesinde yazarlık yapıp, İran kaynaklı Ali Şeriatilerin, Hamidullahların, Humeynilerin arkasındaki islamoğlu'ndan çok fazla iyi bişe beklememeliymişim... Laf atmak haddime değil, ama inanın çok sinirlendim üstada laf atma teşebbüsüne... Neyse sürçü lisanlarımı af edin, kılıçkıran abi, ve sn Fan teşekkür ederim bu aydınlatıcı bilgi ve link için...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Güneşimi Vurdular

 

dalgalar sırılsıklam, dökülmüş elleri kolları

yorgun argın, güneşi kıyıya sürüklüyorlar

kıran kırana vuruşuyor hüzün mavisi ışıkları

ıskalayan tüm kurşunlar onda karar kıldılar

çoktan gelmiş olmalıydı göğün ak kanatlıları

beni alıp götürmedi, neden bu sabah sular

sahi,

unutmuşum,

güneşimi vurdular

 

denize düşerken gördüm aldırmıyordu insanlar

bulutların arasından yuvarlandı koya

önce burna çarptı çığlık çığlığa kayalıklar

sonra can havliyle devrildi suya

ah…bayram etti cümle balıklar

ama bir gariplik var, hiç ağlamazdı kuşlar

sahi,

unutmuşum,

güneşimi vurdular

 

ışıktan öpücük konduruyor sahile sular

ellerim hatırassı, güneş bulaşıığı ellerim

abdest organlarımda hâlâ izi var

şafağın bitmesini boşuna beklemişim

gözlerime ne oldu, neden bir tuhaf oldular

sahi,

unutmuşum,

güneşimi vurdular

 

ne geceler atardım önüne, hepsini de yerdi

ayrılığı felaket, yanımdayken burnuma tüterdi

eyvah ki yalnız beni değil yıldızları da kırdılar

onlarsız yapamaz, bilirim, hep koynunda yatardı

geç oldu, hâlâ anlayamadım, saati niçin sordular?

Sahi,

unutmuşum,

güneşimi vurdular

 

tam alır yerinden yemiş kurşunu güneş

melekler her ahından bir cehennem yontarlar

güneş ki masum kadınların iffetine eş

göklerin maksadı ne ki kırılıyor gerdanlar

neden beni okşayan melekler uykudalar

sahi,

unutmuşum,

güneşimi vurdular.

Share this post


Link to post
Share on other sites

şu en baştaki yazıyı, kime ne diye şiir diye yutturmaya çalışmışlar anlayamadım......

iğrenç bulduğumu itiraf etmeliyim.

malüm yazar hakkında iddialarada şaşırdım doğrusu. adam-akıllı bilirdim onu. kaldıki son zamanlarda sık denk gelir oldum. sapuk supuk fikirleri oldugu söylentilerine. tv de arasıra dinlerdim konuşmalarını, iması fena değildi hani. değişik bir tarz....

fakat üstad hakkında bir densizliği sözkonusu-ysa bir anda sıfıra inmiş demektir. ve bende buna istinaden

ağır konuşurum!! lakin ortamımıza yakışmaz.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Selamlar,

 

Direk link verecek değilim. Müracat: cemilmeric.net

 

Kendisinin Rasyonalist Müslümanlardan, reformistlerden vs. oluşuna burada girmeyeceğim, farklı başlıklar altında gerekli yorumlar yapıldı.

 

Saygı ve selamlarımla

Mustafa İslamoğlu ile ilgili diğer iddiaları bulamadımda bi zahmet siz linkleri verebilir misiniz?

 

Ali Şeriati konusu dışında varsa şimdiden teşekkürler

Share this post


Link to post
Share on other sites

ben az çok tanıyorum, şahsi söyleşilerine de katılmışlığım vardır, yazları fırsat buldukça kendi tv kanalındaki yayınlarınıda izliyorum(kendi evimde televizyon yokta), üslubunu da beğeniyorum, onca konuşmasında bir alim veya düşünüre kasıtlı bir sataşmasına hiç denk gelmedim, anladığım kadarıyla arapçası iyi ve tefsir konusunda yoğunlaşmış bir isim. ayrıca cemil meriç'in bakış açısından yada onun talebeleri bakımından öne çıkarılmış sözlerini belirttiğiniz linkte okudum, elbette o cümleler onu bağlar ama bu kadar saldırmadan bir meil gönderseniz, şöyle şöyle bir yazınız var deseniz ve aksini belirtseniz büyük bir samimiyetle düşünüyorum ki cevap verecektir, o zaman daha net bir tavır koyarsınız onun düşüncelerinin doğruluğu yada yanlışlığı hakkında. mehmet akif ersoy yada necip fazıl kısakürek yada diğer büyük yazar ve düşünürler hakkında o kadar kolay öyle ithamlar da bulunmak kolay değil bence, ve yine bence eğer gerçekse kendince haklı sebepleri vardır. kendi sebeplerini anlayıp boş şeylerse ise bizimle paylaşsanız. üstada saygım sonsuz ve nice üstadlara da. saygısızlığada tahammülüm yok...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Size bazı yerlerde hak vermekle birlikte yanlış ithamınızı bildireyim. Bizim yaptıklarımızı saldırı diye nitelendirmişsiniz.Bu yanlış.Şahsın yaptığını kendi üslubumuzca anlattığımızda buna saldırı derseniz burada haksızlık edersiniz.Şahsın haksız yere üstada takındığı tavrın bir benzerini biz haklı yerde takınıyoruz.Bu "saldırı" değil işin hakkını vermektir.Şahsın kensinin yaptığı ise işin hakkını vermek değil haksızlık etmektir.

 

Gerekli görüldüğü takdirde şahsın kendisi ile temasa geçmeye çalışırız.

 

 

saygılarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

ben direk saldırı demek istememiştim, ama ithamlar onu andırıyor, neyse arkadaşım, uyarın için de teşekkür ederim...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sn bdg verdiğin linki okumuştum nfk fan kardeşimiz başka başlıklar altında demiştide.. onları sormuştum yokmuş galiba..ilgilendiğin için sağol

 

Mustafa İslamoğlunun sözüdür: "Bir kazan süte bir gram pislik katılırsa o süt içilir mi? Hak-batıl olmuştur artık o."

Bu sözü aynen İslamoğlu abimize gönderiyorum.

Share this post


Link to post
Share on other sites

TD DEVELİ AĞIR CEZA MAHKEMESİ

 

ESAS NO : 1980/77

 

KARAR NO : 1981/63

 

C.SAV.NO : 1980/309

 

Başkan : Metin Yüksel 19030

 

Sanık : Mustafa İslamoğlu- Ahmet ve Bahriye oğlu, 01.06.1961 doğumlu develi fenese yukarı mahallesi nüfusuna kayıtlı olup aynı yerde oturur, bekar, okur yazar sabıkasız Kayseri Yüksek İs. Enstitüsünde öğrenci.

 

Tanımak isteyen arkadaşların bir de bu davaya bakmalarını isterim ve sonuçta dini tahrip noktasında, bu insanın, temiz beyinleri tesir altına alabilmek için kullandığı basın ve medya yoluyla dine tasallud ve tecavüzünün tiynetinin icabı olduğunu herkes görebilecektir.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sayın YOLCU'M

Bir insanı neyle itham ettiğinizin farkında mısınız(ki forumlarda yazılan her yazıya inancaksak nerem doğruki)?

 

Size bir videoyla cevap verilmesini uygun görüyorum

Sonuna kadar dinleyiniz...

 

 

Sevgili forumdaşlar mustafa islamoğlunu bayadır okurum ama burada yapılan iddia bana göre ağır hemde çok ağır özellikle yolcumum iddiası kabul edilemeyecek kadar ağır.. Biraz incelemeye terazi etmeye almak adına en başlarda susmayı denedim biraz daha da araştırayım dedim.

 

Sonuç olarak burada bir insanı küçültmek bizi yüceltmez(kendi adıma konuşuyorum). Foruma verdiğiniz link olan Cemil Meriçin sitesine giriyorum birde Mustafa İslamoğlunun sitesine bakıyorum birde İslamoğlu Beyfendinin videolarını kitaplarını okumaya izlemeye devam ediyorum galiba biz birşeyleri gözden kaçırıyoruz....

 

Bir arkadasımız mezhepsiz diyerek kızgınlığını dile getirmiş. Bu çok yanlış bir hareket midir? Oysaki kaç kere mezhep liderlerinin istişare toplantılarına ülkemizde de Irakta da şahit oluyoruz onların kaynaklarına da ulaşınca buraya koyarım. İslamoğlu her zaman mezhep ayrımı gözetmeksizin birlik olup ortadoğudaki zulmü durdurmalıyız diyen bir kişiliktir..Ayrıca bakınız...

 

tıkla

 

Mustafa İslamoğlunu gözünüzde zerre kadar değer bıraktırtmayan nedir? Sadece o sitede yazanlar mı? Eğer onlarsa bunlara ne diyeceğiz...

 

tıkla

tıkla

tıkla

tıkla

tıkla

tıkla

 

Ve dahası da var sitesinde makalelerinde hep yer vermiş üstada hepsini koymuyorum ...Merak eden diğerlerinide okuyacağı için.

 

Necip fazılı beğenmiyen bir insan üstaddan bu kadar bahsedebilir mi?

 

Necip Fazılı öve öve bitirememiş. Şimdik Cemil meriçin sitesindeki yazının m. islamoğluna aitliğine ne kadar eminiz eğer eminsek bile. İlaveten bu konu hakkında kesinlik kazanmış mıdır düşüncesinin orada yazanlar olduğu bu anda.. Sizde bilirsinizki üstadında 30 yaş öncesi ne zaman yazmış bilemicem ama "kadın bacakları" adı altında da şiiri var. Eğer üstadı tanımayan birisine o şiiri okutsak kim bilir neler der.

 

 

Kısacası Necip Fazıl Kısakürekte Mustafa İslamoğlu da benim vazgeçemeyeceğim insanlar. Hatalarıyla sevaplarıyla toplum ortalamasının üstündeki ilim edebiyat insanlarını anlamaya çalışmalıyız ve tek çatı altında toplamaya çalışmalıyız. Eğerki insanlarda birkaç hatasını yanlışını görüp karalarsak bu basite kaçmak olur. Sonuç olarak M. İslamoğlunun zaviyemize layık olmayan her hangi bir kayıtı varsa paylaşınızki dostumuzu düşmanımızı bilelim mücadelemizide yapmaya çalışalım birkaç mevzuyu gözümüzde büyütmeyelim

 

saygılar....

Share this post


Link to post
Share on other sites
Necip fazılı beğenmiyen bir insan üstaddan bu kadar bahsedebilir mi?

 

Necip Fazılı öve öve bitirememiş. Şimdik Cemil meriçin sitesindeki yazının m. islamoğluna aitliğine ne kadar eminiz eğer eminsek bile. İlaveten bu konu hakkında kesinlik kazanmış mıdır düşüncesinin orada yazanlar olduğu bu anda..

Bahsedebilir. Eleştirdiği yönünü gördük, abarttığına kanaat getirdik. Bu başlıkta yazılan diğer mesajlar da malum. Üstad gibi çok yanlı kişileri, bu tarz insanlar, genellikle kendi anlayışlarına uyduğu ölçüde kabul edip o yönleriyle pohpohlamayı tercih ediyor. Mustafa Armağan da böyledir mesela. Kendisi marjinal bir tarih anlayışını rota bellediği için Üstad'ın resmî tarihe karşı çıktığı noktalarda onun sırtını sıvazlayıp, resmî tarihle aynı noktayı temel aldığı iddiaları sebebiyle üstüne çullanmayı tercih etmiştir. Bu durumda aslında 'o Üstad'ı değil, bizzat kendisini takdir ediyor' desek yanılmış olmayız. İslamoğlu'nun tavrında da bir üstten bakış, bir yargılama sevdası dikkat çekiyor. Toplum nezdinde sempati gören insanların övülmelerinden ziyade, tenkit edilmelerine dikkat etmek gerekir, çünkü bunlar kişinin asıl fikrini yansıtma konusunda çok daha muteberdir. Zira, siz gerek duyduğunuzda toplumca övülen insanlara ithafta bulunarak kendi düşüncenizi sempatik göstermeye çalışabilir, bazen de 'dostlar alışverişte görsün' kabilinden hamleler yapabilirsiniz. 'Atatürk de dindardı, günde elli vakit namaz kılardı' veya 'Atatürk de ateistti, Nutuk'ta Kur'an'la kafa buluyor' tarzlı muhabbetleri de ben bu kabilden sayıyorum. Dediğim gibi böyle durumlarda kişinin asıl niyetini, hakiki düşüncesini eleştirilerden daha iyi çıkarabiliriz. Bir kişiyi takdir etmek için onun tüm özelliklerini beğenmek mi gerekir? Yani sevilen bir insan tenkit edilemez mi? Elbette ki böyle bir şey yok, elbette ki sevilen insanların da bazı yönleri tenkit edilebilir fakat bu tenkitin ediliş tarzından, seçilen kelimelerin ruhundan biz münekkidin niyetini anlayabiliyor, onun karakterine ve fikirlerine dair ipuçları elde edebiliyor, ayrıca eleştirisindeki bakış açısının isabetini izleyebiliyorsak buna göre hükmümüzü veririz.

 

Cemil Meriç sitesindeki dosya bir iktibas, yani elemana ait bir yazı. Kaynağı filan da yazıyordu sitede.

 

'Fikir değiştirmiş olamaz mı' demişsiniz, ben sanmıyorum, zira fikir değiştirmiş olsa bile önceki tahribatını yok edecek bir özür dilemeli, fikrindeki değişimi ifşa etmeliydi. Muharrirlik mesuliyeti de bunu gerektirir zaten. Mesela Seyyid Kutub hakkındaki düşüncelerindeki değişimi Üstad, bu mesuliyete binaen açıklamıştır.

 

Machiavelli hakikaten büyük adam...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mustafa Armağan hakkındaki görüşlerinize de şahit oldum.. Abdulhamitin Kurtlarla Dansı kitabının başlarında: Ulu Hakan kitabıyla ilgili üstadı; yanlı taraflı objektif olmayan tarih derlemesi yaptığını ve bunun tarihe uygun olmadığını dile getirmiştir ve diğer yerlerde üstadı övmüştür...Hadi buna da eyvallah. Benim anlamadığım sey bu adamı özellikle Ali Şeriati konusunda sapık ilan ettiler ve bu konuda da yerden yere vurdular en bombası YOLCU'M adlı üyemizden gelmiştir. Bu adam bu hakaretlere layık ne yapmıştır.. Buyrun Mustafa Armağan buyrun Mustafa İslamoğlu ve buyrun bu konuyla ilgilenenler terazinizde değerlendirin yanlış var mı?Hata var mı? ....

 

 

 

Dipnot: Site yöneticilerinin YOLCU'M adlı üyenin mesajına bir yaptırım getirmemesi beni şaşırtmış durumdadır. Ne bir kaynak belirtilmiş ne de gerçeklik payı var o kadar araştırmama rağmen hiç bir delile rastlamamış durumdayım sadece forumlarda gezen yalan dolan haberlerden bir tanesi olduğu apaçık ortadadır. Bu haber bana göre bize hakarettir bizi bu kadar kör sağır dilsizlikle suçlamadaktadır yani biz önümüzü o kadar da mı göremiyoruz bu suçu işleyen insanları baş taçları edelim.Gözlerinden kaçtığını varsayarak dikkatlerini çekmediğini varsayarak konunun daha da üstüne gitmek istemiyorum ve gereğinin yapılmasını Allah kulu olarak talep ediyorum...

Share this post


Link to post
Share on other sites
Guest
This topic is now closed to further replies.

×
×
  • Create New...