Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
Muvazene

Robdöşambr

Recommended Posts

Üniversite semtinde bir çay salonunun, oturduğum yere en yakın masasında bir çift genç… Onları tam iki saat inceledim. Birbirlerine abanmış, tam iki saat konuştular.

 

Sonra da…

 

İddia edebilirim ki, dünyada, bu çift kadar lûgatçeleri fakir iki hayvan bile gösterilemez.

 

Mart kedileri, damdan dama birbirlerine dert yanarken ne kadar mânalıdır! Dişi, kurumlu ve boş verici, erkekse ıstıraplı ve çırpınıcı…Kuşlarda, köpeklerde bile ne sesler ve biçimler var !..

 

Kadın ve erkek meselesi… Davaların belki en incesi ve girifti… Sulh içinde en nazik bir harp…

 

Fakat bu zamane çiftine bakıyorum da ( metafizik ) veya “konuşan hayvan” dedikleri insanın yeni nesillerde ne hale gelmiş olduğunu görüp şaşırıyor, kalıyorum.

 

Tek bir meseleleri, ruh ukdeleri yok ! Kız, bir ölü gözü gibi korkunç bir bezginlik çukuru haline gelen kayıtsız gözlerini önündeki gazetenin bulmaca köşesine dikmiş, genç adamı dinler gibi yapıyor. Genç adamsa oralı değil; hırlar gibi konuşuyor, cümle tertiplemek zahmetinden uzak, yeni şiir edasıyla laf ediyor. Taraflar arasında ikişer kelimeden daha uzun cümle yok…

 

Dizlerini ört! Gözler sende!...

 

- Of!... Bana ne ?

 

- Öyleyse aç!

 

- Sus, gerici !

 

- Ben ilericiyim, bilirsin sen !

 

Kız bu ifadeye hususi bir mâna biçmiş olacak ki, güldü :

 

- Sus terbiyesiz !

 

- Gerici sensin! Terbiyeden bahsediyorsun!

 

Daha neler konuşmadılar !.. Sinema, sanat, sanatçı, eleştirmeci, sosyalizm, Kıbrıs, Adalet Partisi, vizon kürk, ( Coca Cola)nın (L) harfi…

 

Eğer bütün kelimelerini sayacak olsaydım fikirlerinin ancak birkaç yüz kelime içinde gidip geldiğini görecektim.

 

Genç kız, parmağını gösterircesine bir tabiîlik içinde dizlerinden yukarıya doğru boyuna mesafe açarken birdenbire haykırdı:

 

- Buldum!

 

- Ne buldun?

 

- Bulmacadaki kelimeyi… On harfli… Evde giyilen…

 

- Neymiş ?

 

- Robdöşambr… Sana aldığım… İmtihan hediyesi..

 

- Ha, evet!

 

- Serpil’e gösterdin mi? Söyle, doğru mu ?

 

- Ne münasebet !

 

- Bana anlattı. Çizgisi çizgisine… Nereden biliyor?

 

- Atmış olacak…

 

- Görmeden atamaz. Odana aldın… Öyle mi, Serpil’i…

 

- Amma da yaptın !

 

- Aşkıma ihanet!..

 

- Çok romantiksin!

 

- Sen de enayisin! Alaydan anlamıyorsun!

 

- Robdöşambrım masumdur.

 

- Koklarsam anlarım!

 

- Gel de kokla !

 

- Kalk gidelim; çok konuştuk!

 

- Yürü !..

 

Genç kız, iskemlelerden birindeki, içi kitap dolu hissini veren çantasını aldı, garsonu çağırıp içtikleri şeylerin parasını ödedi, kolkola ve yanyana çıkıp gittiler. Çay salonunun yaşlı patronu, başını sallayarak kendi kendisine konuşuyor, ama bana duyurmak istiyor:

 

- Burada paraları hep kızlar mı öder ? Erkekleri kızlar mı giydirir ? İpek bir robdöşambr en aşağı 300 lira… Onu hangi pinpon ödüyor da bu dangalaklara kısmet oluyor. Ömrümde böylesini görmedim ben…

 

Teras tarafından mart kedilerinin sesi geliyor. Genç insanlardan daha mânalı konuşuyorlar.

 

( 1966 )

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

 

Sırların ifşa edilmesinin, aleninin ise saklanmasının moda olduğu; yiten muvazenenin mutlak geriyi ve namütenahi ileriyi nasipsizler için tanınmaz kıldığı; insanı insan yapan özelliklerden olan konuşabilme istidadının telef edildiği bu tepetaklak kıymetler bataklığında, tek başına bir çürüyüşü, bir tereddiyi, bir hayvanileşmeyi remzlendiren; bunun yanında da, iyi bir gözlem kabiliyetini ve bir detayı merkezde çerçeveleyip bu orijinden tüm çemberi kucaklayabilme becerisini taşıyan bu hikaye, sahibi olduğu keyfiyet yönüyle üzerinde durulmayı fazlasıyla hak eden, hadisenin vahametini algı surlarının kalınlığını dikkate almaksızın dimağ kalesine sokabilen, kitaplık çapta anafikre sahip bir eserdir.

 

İman düğümünde ve aksiyon heyecanında meydana gelen en ufak bir gevşeme, pörsüme bugünkü rezil tabloyla neticelenmiştir. En basit günlük muhabbetlerde dahi riayet edilmesi gereken noktalar ayaklar altına alınmaya başlanmış, derin bir sığlık yaşam tarzımıza hakim olmaya başlamıştır. Muhabbetlerimizdeki kalite düşüşünün, aslında yaşayışımızdaki kalitesizleşmenin bir sonucu olmadığını görmemek mümkün olabilir mi?.. Dil, hakiki manada toplumun aynasıdır ve malesef, bu ayna çok tozlu, çok bulanık!

 

Hikaye tek başına sahip olduğu fikri, anlatmak istediğini verebilecek kapasitede. Bu sebeple uzatmayı yersiz görüyorum.

 

Saygı ve selamlarımla

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ayna sadece tozlu ve bulanık olsa, o zaman temizlemek daha kolay olurdu. Şimdi toplumu yansıtan bu ayna öyle büyük bir kemiyet ölçüsüyle toz ve kire büründü ki, artık sadece toplumu yansıtmıyor, topluma kir ve toz aşılıyor. Kir ve toz yumağını yutan dimağlar, sanki daha fazla kire ve toza yer açılsın diye, mutlak ve asıl gayeyi küçülte küçülte yok olma nokrasına getiriyorlar. O mana yok olduğunda ise geriye sadece yalan kalıyor. Koca bir yalan. İşte aynadaki yalan, o dimağların tezahürüdür.

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Fert fert yitirdiğimiz vecdin topyekun bir neticesi olarak ictimai muvazenemiz o denli kayboldu ki, bir zamanlar fertteki aksaklığı potasında eriten cemiyet, artık ruh ve kafa olarak sağlam fert için küfür mayınlarıyla dolu bir arazi haline gelmiş vaziyette..Ne hazin bir manzara !

Share this post


Link to post
Share on other sites

iddia edebilirim ki, dünyada, bu çift kadar lûgatçeleri fakir iki hayvan bile gösterilemez.

 

İlk gençlik adına incitici olan husus budur,konuşmanın bile ahengi yitip gitti...

 

 

- Burada paraları hep kızlar mı öder ? Erkekleri kızlar mı giydirir ? İpek bir robdöşambr en aşağı 300 lira Onu hangi pinpon ödüyor da bu dangalaklara kısmet oluyor. Ömrümde böylesini görmedim ben

 

Ve acı gerçek;hâlâ aynı durumda olan sahnelere âşiyanlık devam etmekte...

Share this post


Link to post
Share on other sites

selamunaleyküm

 

o dönemde ki gençlikten küçük bir kesit

yazıkki tespitler fevkalade doğru...

lakin ben kurşunkalem gibi şimdiki gençliğin aynı doğrultuda ilerlediğini düşünmüyorum

elbette çok daha iyi ve ilerde olabilirdi ancak o dönemdekinden daha iyi olduğu kanaatindeyim

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...