Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
cihat

Seçkin Beyitler

Recommended Posts

Bu fena mülküne ibretle nazar kıl, ey can!

Gafleti eyle heba, hali değildir meydan,

Hani Sultan Süleyman, hani İskender Han?

Sadhezar ömrü sürur ile geçirsen bir an

Ne güle, bülbüle baki, a gözüm bağ-ı cihan

Kime yar oldu, muradınca felek-i devr-i zaman

 

 

.....

Share this post


Link to post
Share on other sites

 

Arz-ı hâl etmeğe cânâ seni tenhâ bulamam

Seni tenhâ bulıcak kendimi asla bulamam

Selikî

 

Sevgilim!Halimi arzetmek için seni yalnız bulamıyorum;

Seni yalnız bulunca da kendimi asla bulamıyorum.

Share this post


Link to post
Share on other sites

öyle sermestem ki idrak etmezem dünya nedir?

ben kimim, saki olan kimdir, mey ü sahba nedir?

 

(aşk ile öyle sarhoş olmuşum ki artık bilmiyorum dünya nedir? ve bilmiyorum ben kimim, bana bu içkiyi sunan da kim; içki ve kadeh nedir?)

 

FUZULİ

Share this post


Link to post
Share on other sites

gehi vuslatta aşık, gah mehcur

bu dünyadır gehi matem, gehi sur

 

 

(aşık bazen vuslattadır, bazen ayrılıkta... dünya derler buna: bazen ölüm, bazen düğün, ayrılık olunca ölüm...)

 

BAKİ

Share this post


Link to post
Share on other sites

Can verme gam-ı aşka ki aşk âfet-i cândır

Aşk âfet-i cân olduğu meşhûr-ı cihândır

 

FUZÛLÎ

 

 

Fermân-ı aşka cân iledir inkıyâdımız

Hükm-i kazâya zerre kadar yok inâdımız

 

BÂKÎ

 

 

Sensiz cihânda âşıka işret revâ mıdır

Sensiz safâ-yı ehl-i muhabbet revâ mıdır

 

NAHİFÎ

 

 

Fâş oldu cümle sırrım yaşım akalı sır sır

Arz etdi mâcerâmı ol kan olası bir bir

 

HAYRETÎ

 

 

Başım âhımla dumanlı yüce bir dağa dönmüştür

Gözüm yaşımla su dolmuş iki bardağa dönmüştür

 

NAZMÎ

 

 

Gün yüzün görmeyeliden ki günüm dün gibidir

Bana bin yılca gelir gerçi sana dün gibidir

 

NİZAMÎ

 

 

Gerçek hâdis imiş bu ki hûbun vefâsı yoh

Kim sevdi hûbu kim dedi hûbun cefâsı yoh

 

NESİMÎ

 

 

Gamzen ne kadar olsa niyâz etmeğe bais

Âhım olur ol mertebe nâz etmeğe bais

 

NEF'Î

 

 

Noldun inlersin felek hercâyi cânânın mı var

Her makâmı seyr eder bir mâh-ı tâbânın mı var

 

ZATÎ

 

 

Kime mecbûrum o sîmîn-bere sor sorma bana

Derdim ol şûh perî-peykere sor sorma bana

 

VÂSIF

 

 

Güzel bilmek dilersen yârı bir âşık geçenden sor

Cemâl-i Mustafa'yı Hazret-i Veyse'l-Karen'den sor

 

TAŞLICALI YAHYA

 

 

Efendimsin cihânda i'tibârım varsa sendendir

Miyân-ı âşıkânda iştihârım varsa sendendir

 

ŞEYH GÂLİB

Share this post


Link to post
Share on other sites

Çeşm-i insaf kadar kamile mizan olmaz

 

Kişi noksanın bilmek gibi irfan olmaz

(Talip)

 

***

 

Cümleler doğrudur sen doğru isen

 

Doğruluk bulunmaz sen eğri isen.

 

(Yunus Emre)

 

 

***

 

Gör zahidi kim sahibi irşad olayım der

 

Dün mektebe vardı bugün üstad olayım der.

 

(Ruhi)

***

 

Hasret bir rüzgâr , kapı kapı aralar geçer;

Gördüğüm her güzel şey, beni yaralar geçer...

 

(NFK)

***

Share this post


Link to post
Share on other sites

Dost bi-perva, felek bi-rahm, devran bi-sükûn

Derd çok hem-derd yok, düşman kavi, tali' zebun

 

( Dost pervasız, felek merhametsiz, dünya karışık

Dert çok, derdi paylaşacak yok, düşman güçlü, talih güçsüz )

 

 

Fuzulî

Share this post


Link to post
Share on other sites

Güllü diba giydin amma korkarım azar eder

Nâzeninim sâye-i hâr-ı gül-i dibâ seni

 

( Narin sevgilim! Gül desenli ipek kumaştan elbise giydin ama korkarım ipekli kumaşın gülündeki dikenin gölgesi seni incitir )

 

Nedim

**

 

Ne gülde reng ü hû var idi, ne sabâda fer

Ben gülşenünde bülbül-i nâlân idüm sana

 

( Henüz ne gülde renk ve koku, ne de sabah yelinde tazelik varken, ben senin gülbahçende, aşkından inleyen bülbülün idim )

 

Hayali Bey

 

**

 

Zevk-i gam dilde midir, dağda mı, tende midir

Neşve bülbülde midir, gülde mi, gülşende midir

 

( Gam zevki gönülde mi, yarada mı, tende midir bilmem. Neş’e bülbülde mi, gülde mi, gül bahçesinde midir bilmem )

 

Nâbi

Share this post


Link to post
Share on other sites

Şeh oldur ki kulluğun ide sana

Kulun olmayan şah,geda yaraşır.

 

//

 

Kulun olmayan şah ancak dilenci olmaya layıktır.

 

 

Sultan Bayezid

Share this post


Link to post
Share on other sites

Aşktır, cezbe-i süphan-ı vedûd

Aşktır, gevher-i deryâ-yı vücud

Aşktır, cevher-i iksîr-i kemâl

Aşktır, lem'a-i hurşid-i cemal

Aşktır, şule-i bezm-i alem

Aşk ile geldi vücuda adem

Aşktır, silsile-i Cenbân-ı Hüdâ

Aşka dilbeste olur şah ü gedâ

Aşk ile dinle Ataî'nin sözünü

Bildirir âdeme kendi özünü...

 

ATAÎ

 

Allah'ın insanlara verdiği en büyük cezbe aşktır.

Aşk, varlık deryasının cevheridir.

Aşk, güzellik, güneşinin parıltısı, kemal iksirinin cevheridir.

Aşk Allah'ın yaratıcılık gücü, zincirinin bir halkası ve insanın var oluş sebebidir.

Padişah da dilenci de aşktan kurtulamaz ve onun esiri olur.

Ataî'nin sözünü aşkla dinle. İnsana insan olduğunu, kendi özünü öğreten yine aşktır.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Cânını cânâna virmekdür kemâli âşıkun

Virmeyen cân i'tirâf itmek gerek noksanına

 

"Âşıklığın en mükemmel hâli, canını sevgiliye vermektir. Can vermeyen kişinin eksikliğini itiraf etmesi gerektir."

 

Cânı kim cânânı içün sevse cânânın sever

Cânı içün kim ki cânânın sever cânın sever

Share this post


Link to post
Share on other sites

Vadi-i aşk besî dûr-u dırâz-est velî

Tayy şeved câdde-i sed-sâle be-âhî gâhî

 

(Muhammed İkbal,Zebur-i Acem)

 

'Aşk vadisi çok uzun ve ıraktır, ancak yüzyıllık yolun bazen bir ‘ah!’ ile alındığı olur'…

 

Ah..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Cihanda aşık-ı mechur sanma rahat olur

Neler çeker bu gönül söylesem şikayet olur

 

Şeyhulislam Yahya

 

Seni girdab-ı belaya düşürürler âhir

Fülk-i devlette dahi mümkin ise olma reis

 

Sünbülzada Vehbi

 

Değildir hal-i alem ber-karar hiç gam yeme ey dil

Bu bazara gelen geh sûd eder gahi ziyan eyler

 

Haşimi

 

Ne yanar mana ateş-i dilden özge

Ne açar kimse kapum bad-ı sabadan gayrı

 

Fuzuli

Share this post


Link to post
Share on other sites

"Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince

Günler şu heyulayı da er geç silecektir

Rahmetle anılmak ebediyet budur amma

Sessiz yaşadım kim beni nereden bilecektir?..."

 

Mehmet Akif Ersoy

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kazara bir sapan taşı bir altın kaseye değse, ne taşın kıymeti artar, ne kıymetten düşer kase.

Share this post


Link to post
Share on other sites

bu da benden olsun...

 

Mezar; altı dünyaya çakılı toprak yapı

üstü ise ahrete açılan mermer kapı...

 

Selçuk YILDIRIM

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...