Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
ToKSiN

Benim Güzel İstanbul'um

Recommended Posts

BENİM GÜZEL İSTANBULUM

 

Erkeklerin gözünde merhamet, kadınlarının gözünde iffet, gençlerinin gözünde saffet, yaşlılarının gözünde şefkat kalmamış olan şehir... Ne de profesörünün gözünde hakikat, muharririnin gözünde samimiyet, tüccarının gözünde sadakat, polisinin gözünde cevvaliyet...

Benim güzel İstanbul'umda, sadece yemek, yutmak, içmek, şişmek, ısırmak, incitmek, aldatmak, atlatmak, çelmeye getirmek, tuzağa düşürmek sevdasında kaba nefs suratlarının çeşitli tuğraları...

Gel de meydanlarda, caddelerde, yol ağızlarında bir kenara çekilip dirseğini bir taşa ve başını eline daya; ve kimsenin farketmediği bu tuğraları hecelemeye çalış! Göreceksin ki, benim güzel İstanbul'um, ruhiyle olduğu kadar suratiyle de çirkin mi çirkin!...

Dolmuşlarda kimse kimsenin hacim sahibi olmasına tahammül edemez. Vapurlarda favorili delikanlılarla mini-etekli kızlar, kollarını birbirlerinin omuzlarına atmış, kadın-erkek kompleksini havada üstüste uçan sineklerin seviyesine indirmiştir. Bir şeyin halisini bulmak öylesine muhâl olmuştur ki, pres makinesinde ve gözünüzün önünde portakal sıkan tezgâhtar, önceden portakallara şırınga ettiği Terkos suyunun keyfiyle karşımızda sırıtmaktadır. Nizamsızlıkta nizama memur beyaz trafik eldiveni, çözülmesi imkansız bir düğümü boyuna sıka dursun...

Mektep, adliye, sinama, gece kulübü, ibâdethâne ve bilmem ne hâneden boşalan insanlar sırasıyle küskün, kırgın, bezgin, bitkin, ölgün ve ezgin...

Benim güzel İstanbul'umun dâvâsı, ne idarî, ne siyasî, ne içtimaî, ne iktisadî, ne beledî, ne bediî; sadece ruhî ve ahlâkî...

 

(31.3.1956)

 

S.A.

 

Üstad bu yazıyı 1956'da yazmış. Hiç mi kendine ders çıkaran olmamış da bu şehir bu yazılanlardan daha da kötü hale gelmiş.

 

Belki de dinleyen oldu ama üstadın belirttiği çökünt sebeplerini düzeltmek kimsenin işine gelmedi. Ruhi ve Ahlaki sorunları...

 

Selametle...

Share this post


Link to post
Share on other sites

S.A

 

evet kardeşim malesef orada yazılandan daha vahim durumda İstanbul..herkes sanki bir İslam ülkesi değilmişiz gibi avrupai bir havada..insanlar eskiden yatak odalarında yaptıkları şeyleri sokak ortasında kimseden çekinmeden yapabiliyor malesef..kardeşlerim daha bugün ben otobüste giderken yaşlı bir amca otobüsteki bir gence:''oğlum telefonunu kapa otobüse zarar veriyor'' diyerek uyardı..genç ise(yaklaşık benim kadar veya benden bir iki yaş büyük) ''ya ne diyosun amca'' dedi..velhasıl aralarında tartışma başladı..bir ara genç ayağa kalktı''gel amca senle beraber otobüsten inelim'' dedi..işte kendisini delikanlı sanan bir züppe..genç resmen babası yaşındaki adamı tehdit ediyor kimsenin de gıkı çıkmıyor..sonunda ben dayamadım ''ulan utanmıyomusun baban yaşındaki adamla öyle konuşmaya ''dedim..ben böyle diyince herkes geldi gence kızmaya başladı..daha sonra genç korktu tabi..ilk durakta indi..ne bu yani illa birisinin çıkışması mı gerekiyor milletin ayaklanması için..neyse olay bugün olduğu için anlatmak istedim..velhasıl kendimize gelmezsek beş bilemedin on sene sonra bizim batılı ülkelerden farkımız kalmaz..

 

selam ve dua ile...

Share this post


Link to post
Share on other sites

A.S.

 

Allah sonumuzu hayır etsin. Ve inşallah bu şehrin düzelmesini de nasip etsin. Hatta sadece bu şehrin değil, tüm dünyanın...

 

Selametle...

Share this post


Link to post
Share on other sites
Dolmuşlarda kimse kimsenin hacim sahibi olmasına tahammül edemez. Vapurlarda favorili delikanlılarla mini-etekli kızlar, kollarını birbirlerinin omuzlarına atmış, kadın-erkek kompleksini havada üstüste uçan sineklerin seviyesine indirmiştir. Bir şeyin halisini bulmak öylesine muhâl olmuştur ki, pres makinesinde ve gözünüzün önünde portakal sıkan tezgâhtar, önceden portakallara şırınga ettiği Terkos suyunun keyfiyle karşımızda sırıtmaktadır. [/color]

 

Ne kadar doğru tespitlerde bulunmuş. Demek ki o zamandan şimdiye değişen pek bir şey olmadığı gibi aksine bir gidiş söz konusu. Üstadın söylediğiyle kalsalar şimdi sevineceğim. Ramazan ayında bile daha beterlerini görüyoruz. Bari çevredekilere saygıları olsa...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Üstad Gerçekten geleceği gören ve ona göre hareket eden konuşan bir şahsiyettir. Hangi düşüncesi boş çıkmıştır Üstad'ın Bütün düşünceleri hem devrinde hem de günümüzde Ne kadar da uyumlu

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

 

Üstad yine mükemmel tespitlerde bulunmuş... Diğer arkadaşların söylediği gibi hâlâ güncelliğini koruyan ve bugün için yazılıp yazılmadığı tartışılabilecek bir yazı bu.

 

Ne yazık ki bizleri maddede kurtardığını iddia edenler (2. hattâ 3. dünya ülkesi sayılıyor oluşumuzun sebebi bu olsa gerek!) ruhta mahvettiler. Bir klişe vardır, "yanlış batılılaşmanın karşısında olunmalıdır, batının yaşam tarzı değil fenni alınmalıdır" diye... Fakat bu klişeden başka olması gereken yok!..

 

İhtiyaç sahiplerine yardım etmek için para bırakılan ve o paranın aylarca, dokunulmadan yerinde kaldığı Sadaka taşları gibi inanılmaz, dünyanın hiçbir yerinde öylesi görülmemiş bir hayır sistemi vardı İstanbul'umda... Şimdi ise 200 gramlık ekmekten 1 gram çalabilmek için yapılmadık hokkabazlık bırakılmıyor!..

 

Canım İstanbul şiirinde anlatılan İstanbul'un sahip olduğu ruhî güzellikler, ne yazık ki bu yazıda anlatılan maddî çirkinlikler sebebiyle gölgede kalıyor ve İstanbul'um yaşanmaz bir yer halini alıyor.

 

Üstaddan alınması gereken çok ders var...

 

Fakat bu derslerin alınabilmesi için, öncelikle onun tanıtılması gerekiyor. Resmî ideolojiyi destekleyen birisi, veya sol görüşlü bir kişilik olsaydı, her tarafa, her caddeye heykeli dikilecek çapta büyük bir insan olan Üstad'ı, yüce dâvasından dolayı hapsedenler utansın... Bundan 50 yıl önce yazılmış bir yazı, tüm acılığıyla bugünü anlatıyorsa, yazıklar olsun!..

 

Saygı ve selamlarımla

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

S.A

 

Rabbim cemi cümlemizi bu türlü pisliklerden korusun.. Amin..

 

Selametle..

Share this post


Link to post
Share on other sites

"Erkeklerin gözünde merhamet, kadınlarının gözünde iffet, gençlerinin gözünde saffet, yaşlılarının gözünde şefkat kalmamış olan şehir... "

 

üstad, o gün gördüklerini yazdı hem de o yıllarda. Bir de şimdi düşünün halinimizi. Şöyle dışarı, sokağa çıktığınızda bir bakın banklarda oturan kızlı erkekli gruplara.. Ellerinde biralar, haha hihi, kahkahalar, edebsizce hareketler hatta daha da arsızca olan davranışları görebilirsiniz. Yazı gerçekten çok yazık.

 

"Ne de profesörünün gözünde hakikat, muharririnin gözünde samimiyet, tüccarının gözünde sadakat, polisinin gözünde cevvaliyet... "

 

Ne kadar güzel bir tespit değil mi.. Hele de profesörlerin hakkaniyeti.. (Bknz: Kemal Alemdaroğlu.) İki makale yazmaktan aciz Doktora yapan alimlerimiz var bizim. Hatta, yabancı makaleleri çalıp da, başkalarına tercüme ettirecek kadar çalışkan doçentlerimiz profesörlerimiz var bizim..

 

Yaz yaz bitmez..

 

NFK-Fan'ın da dediği gibi, Üstad'dan alınması gereken çok ders var.. Zavallı milletim benim..!

Share this post


Link to post
Share on other sites
"Erkeklerin gözünde merhamet, kadınlarının gözünde iffet, gençlerinin gözünde saffet, yaşlılarının gözünde şefkat kalmamış olan şehir... "

 

üstad, o gün gördüklerini yazdı hem de o yıllarda. Bir de şimdi düşünün halinimizi. Şöyle dışarı, sokağa çıktığınızda bir bakın banklarda oturan kızlı erkekli gruplara.. Ellerinde biralar, haha hihi, kahkahalar, edebsizce hareketler hatta daha da arsızca olan davranışları görebilirsiniz. Yazı gerçekten çok yazık.

 

"Ne de profesörünün gözünde hakikat, muharririnin gözünde samimiyet, tüccarının gözünde sadakat, polisinin gözünde cevvaliyet... "

 

Ne kadar güzel bir tespit değil mi.. Hele de profesörlerin hakkaniyeti.. (Bknz: Kemal Alemdaroğlu.) İki makale yazmaktan aciz Doktora yapan alimlerimiz var bizim. Hatta, yabancı makaleleri çalıp da, başkalarına tercüme ettirecek kadar çalışkan doçentlerimiz profesörlerimiz var bizim..

 

Yaz yaz bitmez..

 

NFK-Fan'ın da dediği gibi, Üstad'dan alınması gereken çok ders var.. Zavallı milletim benim..!

İstanbul üzerine her zaman dış güzelliğine bağlı olunup güzel şeyler söylenmesine karşın ben,Bediüzzaman Saidi Nursi Hazretlerinin İstanbul hakkında söylediği sözü hep geçerli görürüm İstanbul'a..

işte o söz;İSTANBUL BİR KOCAKARIDIRKİ DİLİ BİR KARIŞ DIŞARIDA....

Share this post


Link to post
Share on other sites

İSTANBUL BAŞKA BİR ŞEHİR HER ŞEYE RAĞMEN VAZGEÇİLMEZDİR İNANIYORUMKİ SİZLER GİBİ İNSANLAR OLDUKÇA HER ŞEY DAHA GÜZEL OLUCAKTIR RUHUMU ERİTİPTE KALIPTA DONDURMUŞLAR ONU İSTANBUL DİYE TOPRAĞA KONDURMUŞLAR ANA GİBİ YAR OLMAZ İSTANBUL GİBİ DİYAR GÜLENİ ŞÖYLE DURSUN AĞLAYANI BAHTİYAR ÜSTAD

Share this post


Link to post
Share on other sites

Üstad her şeye ayrı bir güzellik katıp çok güzel kelamlar etmişte en mühimi bunlardan layıkı ile faydalanıp uygulamak.layıkı ile anlayıp uygulayanlardan oluruz inşAllah

Share this post


Link to post
Share on other sites

ne yaparlarsa yapsınlar İstanbul yine bir cevher...

o maneviyatı hiç bir maddi hengame söndüremiyor..

altın çamura düşmekle değerini kaybetmiyor..

 

İstanbul yürekleri yakan bir kor.. :D

 

bi of çeksem şu windowsun çökmesi muhtemeldir :P

Share this post


Link to post
Share on other sites

İstanbul aradığımız iyinin en iyisini bulabileceğimiz kutlu şehir. Tersi de maalesef ki doğru. Lakin istanbul O'nun hadislerinde geçti ya bu onur bile kıyamete kadar yeter :D

Share this post


Link to post
Share on other sites

yazdıklarının doğru olmasıyla birlikte; kendini Sultanahmet'te buluyorsan ordasın, Beyoğlu'nda buluyorsan ordasın. iş manevi havayı solumakta veya avrupai tarzı yaşamamakta. işte bütün mesele bu.

milyonlarca insan aynı düşünceyi paylaşması, namümkün. kötüler olmadan iyilerin kıymeti nasıl anlaşılacak?

Share this post


Link to post
Share on other sites

konyalı tahir büyük körükçü-kuddise sirruh- hocamın bir cuma vaazında dinlemiştim ;İstanbulda bir gecede işlenen günah lut kavminin helak olmasına sebeb olan günahlardan daha fazlaymış" düşünün manzarayı....

Share this post


Link to post
Share on other sites

Gülmeyi unutan,gülüncede zoraki gülümsemeye sanki mahkum olmuş bir ikiyüzlülük sahneleri ile başabaş bıraktık belkide canım İstanbulu'mu...

Share this post


Link to post
Share on other sites

üstadım sen bu yazıyı yazdıktan sonra herşey daha kötü oldu , kimse duymadı sanki , vicdanlar daha da kör oldu.... kör kör kör... herkes kör....

Share this post


Link to post
Share on other sites

üstad acaba bu zamanda neler yazardı???

Share this post


Link to post
Share on other sites

Üstad elbetteki bundan kat be kat fazlasını kalema alırdı peki ya İstanbulu, peygamber sav müjdesiyle fetheden Ebul Fetih Fatih Sultan Mehmed Han Hazretleri , İstanbulu bu halde görse suratımıza tükürmezdi bile...

 

Hele ki Ayasofya'nın ibadete kapalı olduğunu görseydi...

 

Cenabı Hakk İstanbulu İslambol olarak görmeyi tekrardan bizlere nasip eylesin inşallah...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...