Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
acz

Vakit Gazetesinden Terbiyesizlik

Recommended Posts

0024000120080524114512tk6.jpg 0024000120080524114512vw0.jpg

 

üstad demokrasiden yana imiş.. şak şak çılık yapacağım derken gül bahçesini heder etmek bu olsa gerek..

Share this post


Link to post
Share on other sites
0024000120080524114512tk6.jpg 0024000120080524114512vw0.jpg

 

üstad demokrasiden yana imiş.. şak şak çılık yapacağım derken gül bahçesini heder etmek bu olsa gerek..

 

yaklaşık 4yıldır vakit gazetesi okuyorum.benim fikrime göre bu gazete bilinçsiz insanlar için heyecan verici bir gazete.ama biraz dikkatli bakıldığı zaman bu gazetenin artık bir siyasi partinin paralelinde yayın yaptığını,sanırım kimse inkar edemez.asla yalancı bir gazete değil ama asla esas hakikatin de sesi olmadı.arkadaşlar,4 sene kadar okuduğum ve hala da okumaya devam ettiğim bir gazete hakkındaki eleştirimdir bu.üstadı okuyanlar bilirler,ötelerin ötesini aramak.daha ötesini daha ötesini ve daha da ötesini.bence vakit ötelerin ötesine gitmeye pek niyeti olmayan bir gazete.(bu bir iftira,karalama vs değildir.sadece gazeteM hakkındaki fikrimi söylemeye çalıştım)

Share this post


Link to post
Share on other sites

bizim siyasi partilerle işimiz olmaz...

olsa olsa bazı ehveni şer hesaplarımız olabilir...

diye söylediğini anımsıyorum üstadın.

konuyu anlatmaya yeterli bir alıntı olsa gerek.

selametle

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ne diye başlık atsaydı? Yahut terbiyesizlik yapılan durum neresi? Arkadaşlar şayet demokrasiyi bizim ülkemizdeki gibi algılıyor/tanımlıyorsanız elbette o başlık sizi şaşırtabilir. Lakin Üstad'ın gerçek demokrasi hakkındaki görüşlerinizi okumanızı tavsiye ederim.

 

Yani demokrasi derken neyi kastettiğini ve hakiki demokrasinin uygun bir yönetim anlayışı olduğu hakkındaki yazılarını görebilirsiniz. İlaveten Üstad'ı hatırlayan/yad eden nadir gazatelerden birisi olmuştur Vakit, buda başka bir boyutu tabiki.

 

Sanırım bununla ilgili tartışmalar yapılmıştı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başlıklı konuda.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Üstadın demokrasi hayranı olmadığını bizler kadar Vakit Gazetesi sorumlularının da bildiklerini tahmin ediyorum. Üstad'ı bir demokrasi hayranı gibi sunmak tasvip edeceğimiz bir davranış değildir. Üstad'ın demokrasiye bakışı, bir dostumun tabiri ile, 'kötünün iyisi' olmaktan öteye varamaz. Bir mevhuma kötünün iyisi olarak bakan birini, o mevhumun hayranı gibi göstermek yerinde olmayan bir harekettir. Her ne kadar içinde bulunduğumuz siyasi meselelere gönderme yapmak amacıyla atılmış bir başlık olsa da, bu gerçeğin çarpıtılmadığı anlamına gelmemektedir. Siyasi ve buna bağlı olarak diğer meselelere gönderme yapıldığını ise sadece manşete bakarak bile anlayabiliriz.

 

Evet, başlığın altında yazılanlara baktığımızda, Üstad'ın sadece darbeye,inönüye ve cehepeye karşı olduğu belirtilmekte, demokrasi hayranı olduğunu gösteren herhangi bir delile rastlanılmamaktadır lakin başlık ve giriş cümlesi yanlışın alameti olmaya kafidir.

 

Hasıl-ı kelam; hoş olmamış, iyi olmamış...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Üstad'ın demokrasi hayranı olduğunu kim yazmış, kim söylemiş? Başlığa takılıp kalmakla; Güneşe evet, ama ışığına hayır demek (Üstad) arasındaki fark nedir o zaman arkadaşlar?

 

Vakit bu başlığı attı ve altınada başlığın sebebini izah eder tarzında yazı yazdı. Şayet bize demokrasi diye gargara yaptırılan bulanık şey ülkemizdeki gibiyse elbette o başlık yerindedir.

 

Daha önce defalarca söyledim: Bizim demokrasi derken ne anladığımız ve nasıl uygulamak istediğimizdir. Bugün Batı'nın kendi vatandaşlarına uyguladığı yönetimlerin adı demokrasiyse eğer;

 

İşte biz kendi devletimizden onu istiyoruz. Bugün o demokrasi olsaydı millete, meclise ve adalete ipotek koyulmazdı, hukuk mevta olmazdı.

 

Bugün o demokrasi olsaydı seçkinler ve atananların tahakkümünde olmazdık. Meseleye bakarken şahsi hislerimizi katarak değil; Bizlerin, mevcut şartları en doğru olana dönüştürme/yaklaştırma gerçeğini görmeliyiz.

 

Diğer yorumum

Share this post


Link to post
Share on other sites

Şak şakçılık mı? Diyelim ki öyle, başka ne yapmasını isterdiniz? Bir gazeteden siz bir MÜSLÜMAN olarak başka ne istersiniz? Vakit, MÜSLÜMAN'ın vicdanından kopup geleniradenin karizmatik öncülerini ve bu amaçla giriştikleri mücadelelerinin ismini korumaya; ona yapılan haksızlıkları da millete haykırmaya çabalıyor. Pardon, SİZ Efendi Hazretleri, ne isterdiniz? Şayet bunun ismi şakşakçılıksa; evet Vakit de, yenişafak da, Zaman da şakşakçıdır!

 

Beni muallakta bıraktınız, acaba yapılması gereken -birileri gibi- her halukarda iktidarı en az kartel kadar acımasızca eleştirmek mi? Her icraata lambur lumbur -birilerinin ekmeğine yağ sürercesine- bağırıp çağırmak mı?

 

Kardeş, bil ki Vakit -her nekadar pahalıya da mal olsa- birçok İslami kimlikli gazetenin yapamadığı kadar cesurane yayın yapıyor. Bunun siyasi açıdan doğru ya da yanlış olduğunu söylemiyorum. Hem bil, rahat edeceksen söyleyeyim; daha bu gün, Çiçek'in de imzasıyla MEB'in lionsla anlaşması vardı Habervaktim'de... Yani hiç merak etme, "şakşakçılık"(!) yapacak bir gazete değil..

Share this post


Link to post
Share on other sites
Üstad'ın demokrasi hayranı olduğunu kim yazmış, kim söylemiş? Başlığa takılıp kalmakla; Güneşe evet, ama ışığına hayır demek (Üstad) arasındaki fark nedir o zaman arkadaşlar?

 

Vakit bu başlığı attı ve altınada başlığın sebebini izah eder tarzında yazı yazdı. Şayet bize demokrasi diye gargara yaptırılan bulanık şey ülkemizdeki gibiyse; Elbette o başlık yerindedir.

 

Daha önce defalarca söyledim: Bizim demokrasi derken ne anladığımız ve nasıl uygulamak istediğimizdir. Bugün Batı'nın kendi vatandaşlarına uyguladığı yönetimlerin adı demokrasiyse eğer;

 

İşte biz kendi devletimizden onu istiyoruz. Bugün o demokrasi olsaydı millete, meclise ve adalete ipotek koyulmazdı, hukuk mevta olmazdı.

 

Bugün o demokrasi olsaydı seçkinler ve atananların tahakkümünde olmazdık. Meseleye bakarken şahsi hislerimizi katarak değil; Bizlerin, mevcut şartları en doğru olana dönüştürme/yaklaştırma gerçeğini görmeliyiz.

...

 

 

 

Mevzumuz başlığa takılıp kalma mevzusu değildir efendim. Yanlış anlaşılmasın...Biz sadece başlık ile muhteva arasında direkt bir muvaziliğin bulunmadığını izaha kalkıştık. Şöyle ki; cehepeye, inönüye yahut cuntaya karşı olmak her zaman demokrasiden yana olmayı gerektirecek bir hususiyet değildir, olmamalıdır. Hayatının her döneminde demokrasiden yana idi gibi mesnetsiz bir iddia da mevzu bahis kişinin hayatı boyunca demokrasiden yana oldugunu göstermeye yetebilecek iki ucu kapalı bir cümle değildir.

 

Demokrasinin ne oldugu ve nasıl işlediği tamamen muhal değildir. Bu mevhumun ülkemizde farklı işlediği ve farklı anlaşıldığı ise doğrudur ve bu başka bir tartışma meselesidir. Biz demokrasi hakkındaki fikirlerimizi ülkemizdeki ne idüğü belirsiz sisteme bakarak değil de gerçek demokrasi minvalinde dile getirmeye çalışıyoruz. Eğer ki demokrasi sistemi her ülkede farklı anlaşılan ve içine farklı şeylerin iliştirildiği bir sistem ise ,ki bu saçmalık olur, bunun ismini de değiştirmek uygun düşer. O zaman dikta ile idare edilen yönetimler de "biz de demokrasi budur, biz demokrasinin beşiğiyiz" der çıkarlar işin içinden.

 

Ülkemizdeki demokrasiye dair söylediklerinize ana hatları ile iştirak etmemek mümkün değildir ama ülkemizdeki tüm noksanlıkları da demokrasi eksikliğine bağlamak mümkün değildir. Demokrasi ile tüm bataklıkların gülizarlara dönüşeceğini ummak da biraz alıklık olur. Mevcut bir takım aksaklıklar giderilebilir mi demokrasi ile? Elbette...

 

Mevzumuza dönecek olursak, vakit gazetesinin o başlığını fazla mübalağalı bulduğumu ve o başlığın çok hoş durmadığını tekrar belirtmek istiyorum. Amacımın polemiğe girmek olmadığını da bu vesile ile belirtmiş olayım. Surç-i lisan etti isek affola...!

 

 

Mevzu ile alakalı, Üstad'ın fikirleri etrafında gerekli derlemeler hazırlanıp bu başlık altında üyelerimize sunulacaktır.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mehmet kardeş benim yazdıklarımdaki hafif dereceli ateş sana değildi; onun için sürç-i lisan falan yapmadın, estağfirullah. Vakit Gazetesinden Terbiyesizlik adlı bir başlık görünce acaba kime ne yaptılar, ya da nasıl bir gaflete düştüler diye soru gelir insanın aklına? Sanki küfür etmiş, sanki hakaret etmiş, sanki başka birşey...

 

Demokrasiye aşık falan değiliz, hele demokrasi papağanı hiç değiliz. Fakat dediğim gibi: Demokrasi dışarda nasıl uygulanıyor, bizim ülkemizde nasıl icra ediliyor onu görmek lazım. Yönetimin adı illa şu olsun, bu olsun, o olsun değil. Adı ne olursa olsun; özgürlük olsun, hukuk olsun, insanca yaşam olsun diyoruz. Bununda adını koymak yerine, projesini çizmek ve uygulamak gerektiğine inanıyorum.

 

Muhabbetle.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Üstad ın fikrindeki demokrasi ;islam demokrasisidir.o her zaman bekledigimiz İslam inkilabında gelecek olan demokrasi;yoksa hollanda daki veya İsveç teki degil kusura bakmayın yani hayvan demokrasisi degil oyle hayvanlar gibi basıbos kime ne diledigimi yaparım demokrasisi degil yoksa demokrasi ye kim karsi cıkar demokrasi den tiksinenlere soruyorum dünyada k, 3 yönetim biçiminden hangisi iyi monarşi,aristokrasi,demokrasi.... karar sizin

Share this post


Link to post
Share on other sites

Vakit Gazetesinin başlığını abartılı bulduğumuz kadar bu konunun başlığını da abartılı bulduğumuzu, bu vesile, dile getirmiş olalım o halde. Konu başlığı hakkındaki görüşlerinizde müştereğiz.

 

Tüm kainatı kuşatan İslam'ı, cemiyetin maddi ve manevi kıymet ve iradesi olan devletten ziyade tasavvur etmek ahmaklık olur. Şüphe yok ki İslam; saltanat, cumhuriyet gibi iptidai biçim ve yolları kapsayan idare şekillerini işaret etmez, idare ruhuna işaret eder. Bu ruhun maddi dairedeki tezahürünü sağlayacak mücerret bir sisteme ise ihtiyaç ,elbette ki, vardır. İslam'a en uzak olan yönetim şekli nefsani saltanattır. İslam'a en yakın idare şekli ise bütün cemiyetin seçtiği ve benimsediği, İslami ruhu tüm zerreleri ile taşıyan, en ileri ve en mütekamil insanın öncülüğünde bina edilmiş bir devlet sistemdir... Bu mevzu muhitte daha birçok derin meseleleri beraberinde getirse de umumi olarak bakış açısı bu yönde olmalıdır.

 

Diğer bir mesele ise özgürlük meselesidir. Hakka ve hakikate ram olmuş insan; sınırları belli ,hedefsiz, başıboş eşşek hürriyetini elinin tersi ile itmiş, hürriyetin en kıymetli ve en yüksek mertebesini kendisine bahşeden nizamüstü nizamın, fanilik zemininde yürüyen başına ebediyet tacı giydirilmiş kamil bir mümesili olmuştur. İşte bizim hürriyetten anlamamız gereken bu olmalıdır. İslam ile ters düşen her türlü sözde hür fiiliyat, özde özgürlük dairesini delen fiiliyattır. Hakiki özgürlük Hakk'a boyun eğmektir...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Başlığı açan arkadaşı kınıyorum bir insan mümin kardeşine bu kadar mı diş biler!!!

 

Allah onlardan razı olsun...

Share this post


Link to post
Share on other sites

esselam;

 

"demokrasiyi ideal sana gençler"

 

yanlış hatırlamıyorsam eğer benim gözümde menderes isimli kitabında necib fazıl bey böyle bir tabir kullanmıştır.

 

baki selamlar...

Share this post


Link to post
Share on other sites

farklı açılardan bakıldığında yalnış anlamlar çıkartılabilecek bir başlık olabilir belki ama vakit gazetesine terbiyesizlik olarak yüklenmesi ağır bir itham olur bence. eminim o başlığı atanların üstadı demokrasi hayranı olarak göstermek gibi bir amacı yoktur.

 

üstadın vefatının yıldönümünü hatırlayan ve birşeyler yapmak isteyen bir gazete vakit, Allah razı olsun onlardan

Share this post


Link to post
Share on other sites

Arkadaşlar bende Vakit gazetesini takip ederim yüzde yüz iyidir diyemem ama kötünün iyisi diyeyim.Lakin burda başlık bana vakit gazetesinin, üstadın bakiyesini kullanarak demokrasi lehine çığırtganlık yaptığı izlenimi veriyor. Kimse kusura bakmasın üstad demokrasi için değil hak davası için chp ve darbeye muhalefetlik etmişti. Ayrıca üstad dönem dönem AP ye de muhalefet olmuştur. Kim ne ince siyaset miyaset yapıyorsa bunu birilerinin adı üstünden yapmasın. Nedir bu sağ kesimdeki demokrasi aşkı? Eğer gerçek demokrasi deniyorsa(yani bu fırtına sadece takiye değilse) bilinsinki herşeyin engüzeli ve en iyisi islamdadır. O da islamın içine girdikten sonra demokrasi değil şeriattır.

 

Kominizminde aslı islamdadır(adelet, özgürlük... falan diye söyledikleri sloganlarına göre) Hadi koministlik yapalım o zaman zira onun aslıda islamda gerçek kominizim. Ben şahsen demokrasiye inanmam. Eğer şeriatın adı demokrasi olmadıysa hiçbir demokrasi tanımına da inanmam.

Bi dönemde sosyalist müslümanlar modaydı. Onlar da aynı hataya düşerek islam sosyalisttir diyorlardı. Neymiş islamın bazı kanunları sosyalizme uyuyormuş. İslam zekat ver der sosyalistlerin hoşuna gider. Sermaye yi korur kollar kapitalistin hoşuna gider. Ama ikisi de islamı bağlamaz islam islamdır. Hem üstad hangi eserinde bizim anlayamadığımız ama kastedilen ülvi demokrasiye inandığını belitrmiş? İnsaf kardeşim. Demokrasiye inansa Başyücelik devletini anlatırken öyle anlatırdı.

 

Vakit gazetesinin son 2 3 yıldır o eski duruşu da yok. Hükümet ne yöne eğilse vakit o tarafta. Hükümeti sever yada sevmez ama hakkı yerine koymak lazım. Diyelim hükümet sultan fatih kadar doğru ve dürüst tepeden tırnağa( kesinlikle böyle düşünmüyorum). Ama şeriat fatihi de yargılayıp suçlu bulmuştur. Çünkü önemli olan hak hakikattir Fatih bu ölçüye bağlılığı nispetinde değerlidir. Hem vakit ne ara demokrat oldu onu anlamadım düne kadar sövüyordu.

Diğer islami!!! gazeteleri ise ele almaya değmez. Tabi şuda olabilir; "dava" anlayışı farklılığı ben davadan başka bişey anlarım öteki başka bişey anlar.

Vakit gazetesinin yanlışlıkla yapmış olabileceğine de inanmıyorum. 1. si vakit sıradan bir gazete değil(üstadı çok iyi tanıyan yayın organlarından biri), 2. si burda köşe bucak bir yazıdan değil manşetten bahsediyoruz gazetecilikten de azıcık anlayan biri manşetin ne kadar önemli olduğunu ve itinayla hazırlandığını iyi bilir.

Son olarak delilik derecesinde iyi niyetle yanlışlık olmuş! diyelim. O zaman da derim ki demekki vakitin davayı savunma noktasında zerre ehliyeti yok.

Share this post


Link to post
Share on other sites

'Büyük Doğu', şiddetle, azami şiddetle, mümkün olduğu kadar şiddetle Demokrasyalar taraftarıdır.

 

Bu sözler Üstadın 'Hadiselerin Muhasebesi 1' kitabında geçer. Yani Vakit'e suç bulmayalım da, davanın namütenahi ince noktalarını görelim. Abdülhamit Hanın yaptığı da buydu işte... Öyle bir çağ yaşıyoruz ki; artık bu gibi ince nüans sınırlarıyla çevrili mevzuuları gözlerimizle konuşmamız gerekiyor. Zaten söz konusu yazıda da üstad, '...taraftarıdır.' diye bitiriyor cümlesini... Üstad edebiyat ustasıdır, anlayın...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sahte Kahramanlar kitabının İslam ve Öbürleri kısmanda anlatıyor Üstad. Demoskratos falan fişmekan bunlar batılı işi. İslam demokrasisi diye birşey okudum üstte. Olacak iş değil. Gene üstad diyorki İslam Rejimi lokomotiftir vagon değil, böyle islam komunizması islam demoskratosları çok yanlış. Gene Üstad diyor ki biz İslam izin verdiği dereceden objektifis, O ne kadar izin verirse de demokratıs. Sanırım demokrasinin en önemli unsuru olan parti mefhumunu da bize ters diye silmiştir. Neyse ne... Ancak esas olan şudur ki Üstadın davası bu İslami kesim siyasetçilerce ve onların sadık muhabirlerince terkedilmiştir.

USTADA KALIRSA BU ÖKSÜZ YAPI

ONU SÜRDÜRMEYEN ÇIRAK UTANSIN

Share this post


Link to post
Share on other sites
Sahte Kahramanlar kitabının İslam ve Öbürleri kısmanda anlatıyor Üstad. Demoskratos falan fişmekan bunlar batılı işi. İslam demokrasisi diye birşey okudum üstte. Olacak iş değil. Gene üstad diyorki İslma Rejimi lokomotiftir vagon değil, böyle islam komunizması islam demoskratosları çok yanlış. Gene Üstad diyor ki biz İslam izin verdiği dereceden objektifis, O ne kadar izin verirse de demokratıs. Sanırım demokrasinin en önemli unsuru olan parti mefhumunu da bize ters diye silmiştir. Neyse ne... Ancak esas olan şudur ki Üstadın davası bu İslami kesim siyasetçilerce ve onların sadık muhabirlerince terkedilmiştir.

USTADA KALIRSA BU ÖKSÜZ YAPI

ONU SÜRDÜRMEYEN ÇIRAK UTANSIN

 

Demo... beşer idrakine hitap eder, ama ya İslam öyle mi?

 

Eyvallah...

Share this post


Link to post
Share on other sites

demokrasinin bile, ne olmadığını hararetle savunuyorken ümmet,aklıma ebu cehil ile efendimizin konuşmaları geliyor

,ve peşinden kafirun suresi....

Share this post


Link to post
Share on other sites

selamlar..konuyu anlayabılmek için demokrasi kelimesinin anlamına inmemiz lazım diye düşündüm...demokrasi toplumsal taleplerin özgür bir ortamda siyasete yansıması demektir...herkezin eşit hak ve özgürlüklere sahip olması demektir...şimdi esas konuya geçelim......üstat 1943 yılında büyük dogu adlı dergiyi çıkardı ve burda yazılan yazılar yüzünden mahkemelik oldu, ve hapse girdi dergi birçok kez dergisi kapatıldı...yaşadıgı bunca olaylara ragmen neden özgürlük taraftarı olmasın neden demokrasi istemesin...demokrasiye bizden çok o muhtaçtı özgürce yazmak özgürce düşünmek istiyordu...kısacası demokrasiye ideolojik anlamlar yüklemeyelim lütfen......

Share this post


Link to post
Share on other sites

Vakit gazatesini uzun zamandır okurum ve sevdiğim bir gazatedir. Bir terbiyesizlik yaptığını düşünmüyorum ve sadece başlıga bakarak yargısız infaz yapmayalım içeriğinde anlatılmak istenene dikkat edelim lütfen...

 

Üstad dan en çok bahseden ve yazılarına yer veren vakit gazatesi dir diğer gazateler bırak yazılarını yayınlamayı hiç bahsetmezler bile, zaman ve yeni şafak da yer veriyor ama vakit gazatesi kadar değil…

 

Demokrasi yanlısı olması Üstadın en doğal hakkıdır suşsuz yere bir çok defa hapis yatmışdır özgürce düşüncelerini ifade etmek üstadında en doğal hakkarından biridir...

 

Dua ve Muhabbet ile…

Share this post


Link to post
Share on other sites

Üstadın demokrasi hakkı yoktur denilmiyor. Acaba üstadın demokrasi hakkındaki görüşleri nelerdi(heralde demokrasi hakkında en geniş bilgi sahibi üstaddır.) Ona demokrat demek ne derece doğruydu, demokrasyalar derken hangi dönemde hangi devletleri kastediyordu, üstad hakkında en hassas gazete diyoruz acaba bu yaptığı hareket buna uygun mu?

Share this post


Link to post
Share on other sites

vakit gazetesini bazen okurum,birkaç yazarını takdirle karşılamama rağmen tek bir çizgide ilerlemeleri ve kendilerinden gayri her şeyi sufli ilan etmeleri samimiyetlerini zedeliyor. üstadın demokrasi yanlısı olduğunu söylerken neyi kasdetmişler onu da anlamadım. kendisi yalnız hak olan ve Hakk'a ulaştırana bağlıydı. bence siyasi kondüktüre bağlı olarak kendisini övmeye çalıştıkları çıkıyor bu yazıdan.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...