Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
SİDOMA

Bazılarımızın Hoşuna Gitmeyecek...‏

Recommended Posts

Mevlüt Özcanın bir yazısı...

 

 

Kadınlar pantolon giyebilir mi? sorusunun cevabı gayet nettir. Aklı başında herkesin bu soruya cevabı, giyemez şeklinde olur. Mü’min hiçbir hanımefendi de böyle bir uygulamaya, ahiretteki hesaplaşmayı dikkate alarak giymek bir yana tevessül bile edemez.

Günümüzdeki uygulamasıyla pantolon giyen kadınların tamamı, dinen çıplak hükmündedir. Âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed (s.a.v.), ilâhi rahmetten mahrum bırakacak giyim kuşamdan haber verirken, şu iki kelimeyi kullanmışlardır:

“Kâsiyâtün, âriyatün...”

Giyinmişler; ama çıplaktırlar. Yani çıplak gibi tahrikci ve teşhirci görüntüleri vardır.

Peki, hanımların etek, pardüsü, çarşaf gibi üst giyeceklerin altına pantolon giymeleri câiz olur mu?

Bu da olmaz. Çünkü konumu ne olursa olsun pantolon, bir erkek kıyafetidir. “Kadınlardan erkek giyimi, erkeklerden kadın giyimi giyerek karşı cinse benzeyenlere...” diye başlayan hadiste lânet bedduası vardır. Bu ikaz dikkate alan hanımlar, giyimlerinde birinci olarak tesettürü esas aldıkları gibi, ikinci olarak da erkeğe benzememeyi esas alırlar.

Bir olay vesilesiyle, Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz’in hadislerinden birinde sirval kelimesi geçer. Nedir sirval?

Önce olayı özetleyelim:

Peygamberimiz (s.a.v.) Hz. Ali (r.a.) ile Bâki mezarlığında iken yoldan eşeğe binmiş bir kadın geçiyordu. Hava az yağışlı olduğundan eşeğin ayağı bir çukura girdi. Hayvan tökezleyince kadın yere düştü. Peygamberimiz (s.a.v.) hemen yüzünü ters tarafa çevirdi.

Ya Rasülûllah! Kadının üstünde sirval var dediler. Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v.):

“Allah’ım! Sirval giyen kadınları bağışla. Ey insanlar! Hepiniz sirval giyiniz. Kadınlarınız dışarıya çıkacakları zaman sirval kadar örtülmesi gereken yerleri örten birşey yoktur.” buyurmuşlardır. (Beyhaki, Edep. Şuabü’l-İman. Dârkutni, el-Efrâd, el-Kenz: 8/55. Hayatü’s-Sahabe: 3/367)

Burada geçen sirval ne demektir?

Sirval: Uzun ve vücudu belli etmeyen bolluktaki don demektir.

Anadolu hanımlarının vücut hatlarını belli etmeyecek bollukta giydikleri şalvar tipinde bir dondur. Bu derece bolluktaki donun kimseyi rahatsız etmeyeceği ayrıca tesettürü muhafaza edeceği malumdur.

Bazı zevat sirvali pantolon olarak açıklıyor ve üzerinde bir giyim olması halinde kadınların pantolon giyebileceklerini ifade ediyorlar. Bu hatalı ve zorlamalı bir beyandır. Asla isabetli de değildir.

Silvar, asla pantolon olamaz; o bir dondur.

Diz kapaklarına kadar dar bir üst elbise giyip, dizden aşağısında sadece pantolon bulunması sünnet ölçülerinden giyim şekli değildir ve tesettürü de oluşturmaz. Böyle giyinen kadın da tesettürlü değildir.

Sadece pantolon giymek konumu ne olursa olsun 104 kitabın hiçbirinde yeri yoktur. Kesinlikle câiz değildir. Giyenler Efendimiz (sa.v.)’in lânet bedduasının muhataplarıdırlar.

Etek altına pantolon, liberal modanın saçmalıklarından biridir. Moda furyası kadınların yüzde 85’ini, bu arada bir bölüm erkekleri de çekirdek gibi çatlattı. Pantolon giyen, burunlarına hızma takan, kaşına göbeğine ve bilumum yerlerine piercing takan “kız”lar piyasayı doldurdu. Sağcısı-solcusu, başını örteni, örtmeyeni erkeği-kadını hep aynı çizginin acınasıcıları oldular.

Kadın-erkek gençliğin (istisnaları hâriç) tümüne yakını 1980 sonrasında marka pantolon giymeye başladılar. C 21 marka kot pantolonla başlayan mâcera Lee Cooper’le, Levis’la, Lee’yle, FBI’la sürüyor. Başını örtenler de pardesü ve tunik altına (veya pardesüsüzler de) marka pantolonlar giyiyorlar.

Marka, toplum anlayışında önemli bir sınıf atlama taşıdır. Bundan dolayı doğası gereği gizlenemez. Pantolon markaları arkada ve bir hayli de üstte olduğundan bir kısımları pardesüyü kısalttılar. Markalar ve popolar caka satma aracı oldu. Başını Vakko’dan “örten”ler kalçalarını Levi’s’ten “örtü”yorlar.

Son yıllarda düşük bel pantolon modası çok sürmeden düşük kalça pantolon modasına inkilâp etti. Çünkü kapitalizm insanların bedenlerini istiyor: “Bedenini özgür bırak. Zihnini bana emanet et” Kapitalizmin sömürü sloganı budur. Bu slogana aldananlar kim olursa olsun kişiliksiz olmaya ve evde kalmaya mahkumdurlar. Kendilerini özgür zanneden köleler de bunlardır.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mevlüt Özcan kadar marka bilmediğime şaşırdım. :unsure: Gerisi hep aynı...

 

Başörtümle okuyamıyorum ben. İster Vakko ister değil. Almıyorlar işte. İster pantolonum bilmem ne marka olsun ister pazar malı... Beni başörtümle okula almıyorlar. Erkek bunun ne demek olduğunu yaşamadan anlayamaz. Hele sirval giyilmelidir diyen zihniyet asla. Biz bu acıyla boğuşurken siz anca bunları mı yazıyorsunuz? Şaşıyorum 'bazı' Müslüman erkeklere. Büyük bir şirketiniz olsa eleman alacak olsanız, hafif makyajlı başında kocaman bir topuz, 'vakko' başörtülü hanımı mı tercih edersiniz, yoksa sirval giyen kızcağızı mı? Komik örnek. Ama cevabını veremezsiniz. O yüzden bu meseleyi hanımların vicdanına bırakın.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Tesettür, el yüz dışında bütün bedenin örtülmesi demektir. Bunu sağlayan her türlü giyim kuşam tesettürdür. Bir de bu giyim bol olsun, beden hatlarını belli edecek darlıkta olmasın.

 

Bu tarifle tesettüre baktığımızda, beğenmediği modelleri giymeye mecbur bırakan bir model zorlama söz konusu değildir. Mühim olan, arz ettiğim ölçüde örtünmeyi sağlamaktır. Bunu kimileri mahalli alışkanlıklarına uygun giyimle sağlar, kimileri de kendi çevrelerinin yadırgamayacağı beğendikleri daha yeni giyimlerle temin eder. Mühim olan, el yüz dışında bol bir giyimle bütün bedenin örtülerek bakışların rahatsız ediciliğinden korunmuş olmaktır.

 

Pantolona gelince: İfade edildiği gibi, yukarıdan aşağılara sarkan bir giyimle kabasından kapatıldığı takdirde pantolon mahzurdan kurtulur. Yeter ki, tunik dedikleri diz kapaklarından aşağı sarkan pardösü gibi giyimle kabalar kapatılmış, görüntü darlığı söz konusu olmaktan çıkarılmış olunsun.

 

Tesettür konusunda şu bakışı hatırdan çıkarmamak gerektir. En iyiye, en iyi ile başlanmaz. Tam aksine eksiklerle başlanır, sonra tamamlanarak en iyiye doğru ilerleme sağlanır. Zaten hiçbirimiz dinî hayatımıza en mükemmeliyle başlamış değiliz. Dinî hayat Kur'an öğrenmeye benzer. Hiç kimse Kur'an'a kusursuz okuyuşla başlamaz. Başlamalar hep yanlış okumalarla olur. Ama zamanla yanlışsız okumaya ulaşmak mümkün hale gelir. Bu konuyu şöyle de ifade edebiliriz. İnsan kendi nefsi için takvayı tercih etmeli, en mükemmeliyle başlamayı istemelidir. Başkalarının ise sadece başlamasını kafi bulmalı, kusurlarını sonra düzeltebilir diye ilgi göstermeli, tebrike layık bir başlangıç diye yorumlamalıdır. Bilmem demek istediğimi diyebildim mi? Yoksa çok mu kapalı oldu, bir şey anlaşılmadı mı?

 

 

Ahmet Şahin Hocam'ın ellerinden öpüyorum. Yüreğine, kalemine, üslubuna sağlık hocam.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Mevlüt Özcan kadar marka bilmediğime şaşırdım. :unsure: Gerisi hep aynı...

 

Başörtümle okuyamıyorum ben. İster Vakko ister değil. Almıyorlar işte. İster pantolonum bilmem ne marka olsun ister pazar malı... Beni başörtümle okula almıyorlar. Erkek bunun ne demek olduğunu yaşamadan anlayamaz. Hele sirval giyilmelidir diyen zihniyet asla. Biz bu acıyla boğuşurken siz anca bunları mı yazıyorsunuz? Şaşıyorum 'bazı' Müslüman erkeklere. Büyük bir şirketiniz olsa eleman alacak olsanız, hafif makyajlı başında kocaman bir topuz, 'vakko' başörtülü hanımı mı tercih edersiniz, yoksa sirval giyen kızcağızı mı? Komik örnek. Ama cevabını veremezsiniz. O yüzden bu meseleyi hanımların vicdanına bırakın.

 

Valla nedamet kardeşim çok güzel ve doğru konuşmuşsun, %100 hak veriyorum. Sonuçta biz erkeklere kimse pantolon giyme etek giy demiyo. Yada t-short giyme ,yazın ortasında pamuklu kazak giyip okula gelde demiyo.

Ben sanmıyorum bir erkeğin örtünmek isteyipte örtünemeyen bir bacımızın hislerini %100 anlayabildiğini. Sonuçta hiçbirşey dışardan görüldüğü gibi değil.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Başörtümle okuyamıyorum ben. İster Vakko ister değil. Almıyorlar işte. İster pantolonum bilmem ne marka olsun ister pazar malı... Beni başörtümle okula almıyorlar. Erkek bunun ne demek olduğunu yaşamadan anlayamaz. Hele sirval giyilmelidir diyen zihniyet asla.

önce sunu diyim arkadaşım, çok acıdırki, islamdaki kadının izzeti olan başörtüsü ile,kardeşlerimiz okullara ve belirli alanlara giremiyorlar. yada birsürü problemle karsıkarsıya kalıyorlar başörtülerinden dolayı. ve imtahan yine sürüyor! Biri RABbin emri diğeri ..... emri! kadınların işi zor velhasıl uzatmayalım ( Hak, sebebiyet verenlere kahhar sıfatı ile tecelli buyursun inşallah)

arkadaşım sizin suan okula gidip gitmediğinizi kestiremedim burdan. bir ikinciside yazıyı buraya aktaran arkadaş hadis-i şerifi kaynak gösterdiği halde, sirval giyilmelidir zihniyete tarafınızda bir tenkit ve red sözkonusu galiba!

tuhaf ve dikkat edilmesi ve gözden geçirilmesi gereken bir durum değilmidir burada kullandığınız tabir!

sevgiyle kalın

Share this post


Link to post
Share on other sites

konuyla ilgili hadislerin sahihlik derecelerini bilemiyorum yorum yapmıyım.ama bir konu hakkında hele ki ahir zaman fitnesinin yaşandığı günahların adeta insana hucum ettiği müslümanlığın out fasıklığın in olduğu bir devirde bir mevzuda helal haram diye fetva verirken çok dikkatli olmak lazım.hem dine ekleme yapmak hem de dinden eksiltmek insanı islamdan uzaklaştırır.ilki dini imkansızlıklar ütopyası yapar.ikincisi ise insanı manen ve madden bataklıktan çıkarmaya güç yetiremez.

bu bakımdan helal derken de haram derken de çok dikkatli olmak lazım.

bıktırmamak sevdirmek korkutmamak müjdelemek lazım

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bazen gülünç geliyor bana… Batı açılarak geldi bugünlere, her yanımız işgal altında maddi-manevi… Biz kapandıkta ne oldu? İşin reel boyutu da var değil mi? Eğer sirval giymeden, başımı örtmeden okumam gerekiyorsa gereğini yerine getiririm. Belki de bu kadar basit. Sınırları sonuna kadar zorlamalıyız, ancak olmuyorsa bükemediğimiz eli öpüp, daha sonra kırmalıyız. Sirval giyilmelidir demekle iş bitmiyor. Siz o kadına sahip çıkmadıktan sonra…

 

Ve artık yeni şeyler söylemek lazım…

Share this post


Link to post
Share on other sites
Sadece pantolon giymek konumu ne olursa olsun 104 kitabın hiçbirinde yeri yoktur. Kesinlikle câiz değildir. Giyenler Efendimiz (sa.v.)’in lânet bedduasının muhataplarıdırlar.

 

 

SİDOMA kardeşim ozaman Peygamber Efendimizin (s.a.v) şöyle bi hadisi şerifide var "kim hangi topluma benzerse onlardandır" . Ozaman pantolon, t-short giyen erkeklerde , okumak için ingilizce öğrenenlerde .....( diye uzatabiliriz )Efendimizin (s.a.v) lanet bedduasına muhatap oluyorlar .

 

Bence bu konuyu iyi bi düşünmemiz lazım.

Share this post


Link to post
Share on other sites
bir ikinciside yazıyı buraya aktaran arkadaş hadis-i şerifi kaynak gösterdiği halde, sirval giyilmelidir zihniyete tarafınızda bir tenkit ve red sözkonusu galiba!

tuhaf ve dikkat edilmesi ve gözden geçirilmesi gereken bir durum değilmidir burada kullandığınız tabir!

sevgiyle kalın

 

Hanım kardeşlerimizin haklı sebepleri var lakin hafakanın dikkat çektiği noktada çok hassas davranılmalı. Sanırım savunma psikolojisiyle hassasiyet gösterilmesi gerektiği unutuluyor.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kardeş doğru diyorsunuzda Efendimizin bu konu hakkında bir hadisi şerifi daha olması lazım tek hadisi şerifinden yola çıkarak direk idam tahtasına mahkum etmeyelim :unsure:

 

Başörtüsünün önemini biliyoruz. Koca Maraşın özgürlük savaşı bir bacımızın yaşmağına uzanan eli kırmak için tetiklenmiştir.

 

Hadisi şerife başkaldırmak durumu asla olamaz lakin "Haramlar zaruri durumlarda helale dönüşebilir" "İlim çinde de olsa gidiniz" "Ameller niyetlere bağlıdır" sözlerini unutmamak lazımdır. Bu insanların vicdanına kalmış birşeydir. Yarın öbürgün kendi kızımız olduğunda bunları daha çok anlicağımıza inanıyorum. Bence direk Efendimiz(s.a.v) lanetine muhattap tutmak çok zalimcedir, gaddarcadır, üstümüze vazife olmayan birşeydir.

 

Benimde başı açık kız kardeşim var, ama kapa diyemiyorum diyemem. Okumak her insanın hakkıdır. Peygamberimize gelen ilk ayettir. Bu işler "Kapan !" diyip, etrafın , günümüz şartlarını deve kuşu misali görmezden gelmekle olmadığı kanaatindeyim. Milletimizi şekillendiren annelerdir. Annelerimiz okumadıkça, Yarın öbürgün bütün vatan töre cinayetleri, saçma sapan töre bilmemneleri ile kaplanır( Dediğim yanlış anlaşılmaz inş. ) .

 

 

Nedamet kardeşimin dediği gibi" Sirval giyilmelidir demekle iş bitmiyor. Siz o kadına sahip çıkmadıktan sonra…

"

Share this post


Link to post
Share on other sites

Tesettürün tanımı açıktır. Tekrar buraya yazmakta fayda görüyorum.

 

Tesettür: Tesettür, el yüz dışında bütün bedenin örtülmesi demektir. Bunu sağlayan her türlü giyim kuşam tesettürdür. Bir de bu giyim bol olsun, beden hatlarını belli edecek darlıkta olmasın...

 

Buna bağlı olarak , pantolon ise işin takva kısmı diye düşünüyorum... Takva ehli insanlar etek, onun üzerine pardesü vs vs giyer. Hatta pardesünün üstüne şal alan ablalarımızı da görüyorum. Fakat takva sadece bu değildir. Bir kızın -çok afedersiniz- ipliden kısa kolluya geçmesi ve "artık Rabbim için böyle giyeceğim." demesi; "kısa kolludan uzun kolluya geçeceğim, Hak için" demesi bu kızın takvasını gösterir... Ve bunlar -sizin de takdir edeceğiniz gibi- birden olmaz.

 

Sirval olayına gelince:

Silvar, asla pantolon olamaz; o bir dondur.

 

Tesettürde bir diğer önemli nokta dikkat çekmeyecek şeylerin giyilmiş olması değil midir? GÜNÜMÜZDE O donu neyin altına giyerseniz giyin -emin olun- dikkat çekecek, kendini belli edecektir...

Tesettürün tarifine baktığımızda, beğenmediği modelleri giymeye mecbur bırakan bir model zorlama söz konusu değildir..

 

Her şey açık ve net aslında.

 

Biz daha fazları yerine getiremezken, 5 vakit namazı tam anlamıyla kılamaz, Kur'anımızı harikulade okuyamazken, bu konu daha sonra mevzu bahis olmalı bence...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Farkındaysanız sirval giyilmelidir, başka türlü olmaz vs diye bir kelam etmedim :unsure:

'Direkt olmasa da hadisi eleştiren mahiyette sözler' sarfedilmemesi gerekliliğini hatırlattım. Hadis sahih olmayabilir şeklinde düşünülebilir, hadisin sahih olup olmadığı hakkında kesin hüküm olmadan yorum yapmamalıyız.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Farkındaysanız sirval giyilmelidir, başka türlü olmaz vs diye bir kelam etmedim :unsure:

'Direkt olmasa da hadisi eleştiren mahiyette sözler' sarfedilmemesi gerekliliğini hatırlattım. Hadis sahih olmayabilir şeklinde düşünülebilir, hadisin sahih olup olmadığı hakkında kesin hüküm olmadan yorum yapmamalıyız.

 

Kardeşim yanlış anlaşılma olmuş ben sizin yazınıza karşılık vermedim. Direkt konuya cvp yazdım :)

 

yazınıza zaten katılıyorum..

Share this post


Link to post
Share on other sites

giyim sekline göre değişr bence

ben pardesü giyiyorum

altından giydiğim pantolon hiçte öyle erkeklern giydiklerine benzemiyor

zaten üstümde pardesü var

erkeğe benzeme diye bi durum söz konusu değil

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bence böyle ayrıntılı konularda herkes nefsini karıştırmadan vicdanına danışarak hareket etmelidir.(şeriat hükümlerini dikkate alarak) Çünkü bu konuyu tam aydınlatmak için bütün giyim modellerini konuşmak gerekir bu da neredeyse inkansızdır. Allahı kandıramayacağını unutmadan en uygun şekilde giyinmelidir.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Tesettürle ilgili konuşmak için epey bilgiye sahip olmak gerekir,bu her konu için böyledir elbette ama tesettür için daha da geçerli bir durum olsa gerek.Ben yeterli bilgiye sahip olduğumu düşünmüyorum,o yüzden sadece mantıken yorum yapabilir ve hakikaten sizlere sorabilirim,çünkü gerçekten merak ediyorum.

 

Günümüz koşullarını düşündüğümüzde pantolon sadece erkek kıyafeti değil,bayan pantolonu denen bir şey var.Geçmişte öyleydi belki ama artık pantolon bir bayan kıyafeti de ayrıca.Dolayısıyla pantolon giymenin erkeklere benzemek demek olduğunu düşünmüyorum.Bununla beraber pardesü altına giyilen pantolonun erkeklere benzemek düşüncesiyle uygun görülmemesi de pek mantıklı gelmemekte.Ki tesettür kurallarına uygun bir pardesünün altına pantolon giyilmesi hususunun tesettüre uygun olup olmadığının tartışılması bile gereksiz.

 

Sadece pantolon giymek zaten yine tartışmasız tesettüre uygun değil.Fakat tunik dediğimiz yarımların altına giyilip giyilmeyeceği tartışılabilir belki de.Benim de kafama takılan nokta bu.Düşünün ki hatları belli etmeyecek bir yarım giyilmiş,dolayısıyla diz altı kısmıyla ilgili konuşmaya başlayacağız.Bir pantolon giyilmiş,pantolon da hatları belli etmeyecek ve tabi ki açıkta bırakmayacak bir pantolon.Eee hatlar açıkta değil,belli değil,o zaman tesettüre aykırı durum nerede?Ki pantolon giymenin erkeklere benzemek olduğunun artık geçersiz olduğunu kabul ediyorum.

 

Burada bir aykırılık gerçekten bulamıyorum,eğer varsa göremediğim bir şeyler,buyrun.

 

Ve Nedamet'in şu yazdıklarına katılmamak da elde değil :unsure:

 

"Sirval giyilmelidir demekle iş bitmiyor. Siz o kadına sahip çıkmadıktan sonra?"

Share this post


Link to post
Share on other sites

Arkadaşlar açık ve net söyliyim. ben, birisinin bana söylemiş olduğu hadis-i şerifi irdelemem sahihmi değilmi diye, o kişinin sapık olmadığını biliyim yeter bana. banamı düştüya. ben bu işte Hak nazarında kaç paralık adamım.''efendi şimdi bu hadis sahihmi değilmi , kaynağı ne''( ki söylediği çok abuk birşey olmasın) sormam arkadaş......

hadismi dedin eyvallah başımın tacı! Allah rasulü ne buyurdu şöle şöle........

tamam amenna.bitmiştir benim için . zaman felanda dinlemem kılıfta aramam. emirlere zaman zaman riayet etmiyor olabiliriz fakat söylenenin yerli yersizliği veya şartlara uyulup uyulmadığına bakılmaz bakan bakabilir . ben bakmam Allahın izniyle.

Mevla hepimize hidayet nasip etsin. hiçbir arkadaşım fikirlerime katılmak zorunda değildir.

ASIL İŞ, ASIL ÖLÇÜ KUR AN VE SÜNNETTİR!

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hiçbir hadiste pantolon giymeyin dendiğini bilmiyoruz,yukarıda paylaşılan hadislerde de erkeğe benzememek gayesi ele alınmış,sirval de giyilebilirmiş.Sirvalin hatları belli etmeyecek bir pantolondan farkı ne?Erkeklerin sirval giymemesi ve ismi sadece.Evet bir zamanlar pantolon erkek kıyafetiydi,dolayısıyla pantolon giyince erkeğe benziyordun,ama şimdi öyle değil.Pantolon giymek,erkeğe benzemek demek değil.Erkeğe benzeme söz konusu olmadığına göre yukarıdaki hadisi pantolon için nasıl değerlendirebiliriz?Artık sirval yok,onun yerine,aynı işlevi gören,tesettür kurallarına aykırı olmayan pantolonlar var.İçiniz rahat edecekse biz bayan pantolonlarına sirval diyelim,olsun bitsin,çünkü farkları yok :unsure: Peygamberimiz erkeklere benzemeyin demiş,ben erkeklere benzemediğim sürece,bu hadisin önüme getirilmesinden rahatsızlık duyuyorum.Bıyık bırakmıyoruz yani,giyilen bir çeşit sirval :)

 

Elbette bunları da konuşmalı,birbirimize bildiklerimiz dahilinde yardımcı olmalıyız belki ama düşününce ben ülkemde tesettürümle nasıl kabul edilebilirim sorusuna cevaplar ararken,birilerinin çıkıp hala tesettürün nasıl olması gerektiğini masaya yatırıyor olması da sinir bozucu.Ben diyorum ki kardeşim ben tesettürümü kabul ettiremiyorum,bunun için çırpınıyorum,sen diyorsun ki,tesettür dediğin böyle olur.Ben neredeyim,sen neredesin diyesi geliyor insanın.Ben bocalarken,sen tesettürün kurallarını yığmaya devam et önüme.Hem de niçin yığ biliyor musun?Bir gün gelip de okulumun kapısından geri çevrilmem için!..Ben geri çevrilirken benim sorunuma benimle birlikte çözüm aramak dururken konuşup durduğun kurallarla birlikte yanımda olacak mısın bakalım!..

 

Bazı 'büyük adamlar' bizlere ahkam kesmek için kalem oynatmak yerine,ahkam kesilmesi gerekenlere yapsalar bunu,belki sonuç alamasak da içimiz rahat eder!..

 

Bu konu için harcanan enerji,tesettürün çözümü için harcansa,erkekler bayanların tesettürünü bu kadar konuşacaklarına,onların davalarına daha fazla destek çıktıklarını gösterselar,aynı duyguları paylaşabildiklerine bizleri inandırabilseler,belki daha sağlıklı günler görebiliriz!..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kadın önce ruhunu, sonra başını örtmelidir bence. (Derin bir söz oldu ama unsure.gif) Ruhlarına sahip çıkmayan kadınların ve biz erkeklerin dini emareleri taşımakta zorlanacağımızı düşünüyorum. Başörtüsü, sakal, takke vs. Sorun İslam'da değil, İslam'ın temsilindedir bence.

Share this post


Link to post
Share on other sites

evet ali kardeş çok derin bi söz olmuş!!! yeni moda olarak şimdide bu çıktı zaten piyasaya....

'bence şöyle, bence böyle, bana göre şöyle''

''Önce ruh örtülmeli sonra kafasını''..... sende hoşgeldin zavallı sö-cük . dur bakalım bizim marka müslümanları daha neler çıkartacaklar!

 

YAMADIK DÜNYAMIZI, YIRTARAK DİNİMİZDEN!

SONUNDA DİNDE GİTTİ DÜNYADA GİTTİ ELİMİZDEN

Share this post


Link to post
Share on other sites
evet ali kardeş çok derin bi söz olmuş!!! yeni moda olarak şimdide bu çıktı zaten piyasaya....

'bence şöyle, bence böyle, bana göre şöyle''

''Önce ruh örtülmeli sonra kafasını''..... sende hoşgeldin zavallı sö-cük . dur bakalım bizim marka müslümanları daha neler çıkartacaklar!

 

Polemik yapmaya müsait ve üç tane ünlem işaretli bir sözle giriş yapmışsın Hafakan kardeş. Birde piyasada yeni çıkan moda benzetmesi. İlaveten bence, sence, onca türünden yakıştırmalar. Son olarakta hoşgeldiğini iddia ettiğin bir sözcük. Üstad'ı çok okuduğun belli, maşallah. Marka müslümanlarından dem vurduğuna göre.

 

Şimdi sen benim ruh ve baş tanımlamamı boş/anlamsız/moda olarak görüyorsun anlaşılan. Eğer yorumuma modayı, piyasayı ve marka müslümanlığı iliştireceksen söyle bende ona göre bir cevap yazayım?

 

Yoksa sen benim kullandığım tanımlamayı: Efendim din Allah'la kul arasındadır ve kimse karışmamalıdır. Kardeşim benim kalbim temiz, onun için Allah bana günah yazmaz türünden gaflet muhtevalı görüşlerle aynımı görüyorsun?

 

Ya da, başı örtmek şart değil; yeterki kalp temiz ve niyet iyi olsun cinsinden dinde reformcu zevatların beyanatlarıyla, benim ifademi bir mi tutuyorsun?

 

Not: Aslında ben bu konuya Hakan Albayrak'ın Ülke TV ekranında niye başörtülü yok? yazısını ekleyecek ve onun üzerinden birşeyler yazacaktım ama, onada ruh ve baş meselesinden sonra dönerim artık.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mevlana'nın sözü varya ''Nice insanlar gördüm üzerlerinde elbise yoktu; nice elbiseler gördüm içinde insan yoktu...'' diye. Onu başörtüsüne uyarlamak lazım. Niceleri başını örtüyor zahirde ama batında çırılçıplak, kimisinin başı açık zahirde ama batında daha dikkatli. Bence ikiside çok önemli...

Share this post


Link to post
Share on other sites

konuyu buraya eklerken baslıgı ne kadar da uygun atmısım be kardeşim! bastan demıstım bazılarının hosuna gıtmeyecek dıye :unsure:

 

arkadaslar hepınızın fıkırlerıne saygı duymakla beraber konuya en akılcı yaklasımı yapanın hafakan kardeşim oldugunu dusunuyorum nacızane...

 

bazı şeyler nefse ağır gelebılır..ancak pantolan mumın kadının kıyafetı degıldır vesselam... bı arkadasımızn ıngılızce ogrenmek, tshırt gıymek gıbı verdıgı ornek vermek ıstenılen mesajla hıç alakası yok onu soyleyeyım.

 

ılımı çınden alacaz dıye rabbımın emrettıgını çiğneyelımmı yanı? şunu unutmayalımkmı; ALLAH YOLUN HIZMET ONUN YASAKLADIKLARINI YAPARAK OLMAZ...HEM HIZMET EDIYORUM DIYECEKSIN HEM DE AYETI ARKA TARAFA ATACAKSIN...bunun adı ne ? rengı ne?

 

daracık kotun uzerıne tunık gıysen ne olur uzun gıysen ne olur* verdıgıhn goruntuye bak bı kere; ust tarafım fatıhten alt bebekten gelıyo... :) selam ve dua ile..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hakan Albayrak aslında örneklerini çoğaltabileceğimiz, herkesin zihninde yer eden ancak kimsenin gündeme getirmeye cesaret edemediği önemli bir konuya değinmiş. Geçenlerde sakallı adamı işe almam diye böğüren sayın koç’tan ne gibi farkları var sözü geçen yöneticilerin irdelemek gerek. O veya bu kuruluş, şahıs ile alakalı değil bu mevzu. Genel olarak günümüz Müslümanı’nın kurtulamadığı ‘kendini bir türlü beğenememe’ takıntısıyla ilgili. Mevlut Özcan ile Hakan Albayrak arasındaki fark da burada işte. Suç yalnızca sirval giymeyen, ayrıca ‘başını Vakko’dan, kalçasını levi’sten örten’ gibi iğrenç bir tanımlama ile profili çizilen kadında değil, aynı zamanda onu böyle bir imaja sevk eden Müslüman erkekte de var. Ülke tv de başörtüsüyle yayına çıkarılmıyorsa bir kadın ve belki de kılık kıyafeti yüzünden aynı dine mensup olduğu, hatta muhafazakar diye adlandırılan kesim tarafından hor görülüyorsa, bu kadının bu şartlar altında ne giyeceği yalnızca onu ilgilendirir.

 

Hoşumuza gitmediğinden veya işimize gelmediğinden değil, birtakım Müslüman erkekler tarafından kaba, iğrenç, basit bir üslupla eleştirilmemizden. Verilen görüntü ne kadar kötüyse sizin bakış açınız da, kullanmış olduğunuz tabirler de bir o kadar bayağı ve mide bulandırıcı. Ayrıca sizin kimsenin fikrine saygı duyduğunuz falan yok. Eğer olsaydı şu ana kadar yazılmış olan zihninize muhalif gelen düşünceleri azcık da olsa idrak etmeye çalışırdınız. Ve tekrar tekrar mide bulandıran tanımlamalarınızı kullanmazdınız. Daracık kotun üzerine giyilen tuniğin dahi ne gibi farklara neden olabileceğini pek iyi anlayamamışsınız. Bir dahaki bebek turunuzda daha detaylı inceleyin. Bakın bakalım belki bu sefer alt tarafta Fatih’tendir.

 

Ve kimse panik olmasın, ruhunu örtme merhalesine erişmiş çoğu kadın başını da örtecektir.

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...