SusQuN 14 Report post Posted June 7, 2006 Üstad'ı anlamak... Necip Fazıl, 1904 İstanbul doğumlu...Dava adamı...daha ne olsunki!! Bir de meydan adamı tabii! Gençlerin körelmiş heyecanını, paslanmış şevkini bir kıvılcımla yangın yerine dönüştüren kişi... Bunu sözle yapmak en kolayı sanılsa da, etkisi ancak sözün, söylenen kalpte bulduğu makes ile yapılanır. Yani ağızdan çıkan kulağa girer, kalpten çıkan ise kalbe... İşte kalplerin tam orta yerine dokundurmuş sözü Üstad! Öyleki ölümünden sonra mazi olmamış, eserleriyle hayat bulmuş bir zat-ı muhterem. Meselede bu değil mi zaten, yalnızca hayatında değil, ölümünden sonra da sesine ses bulabilmek! Tartışılır elbet, sesine istediği frekansı bulup bulmadığı. İşte 25 Mayıs'ta Necip Fazıl Erenköyde ki evinde ruhun üçüncü evresini tamamlayıp, dördüncü evreye göç etmiştir.Sekeratı mevt halinde açılan perde (tabii bizce meçhul) ne intiba verdiyse, Üstad şöyle der son deminde: -Demek böyle ölünürmüş... Ve ardında yetiştirdiği gençler şimdi onun sesiyle konuşuyorlar. Hayat için bulduğu anlamı hiç yitirmemek; bu muhtaç olduğumuz istikamet iksiri Necip Fazılda görülebilecek en net ışıktır bence...1943'te yayımlanmaya başlanan ve tam on dokuz kez kapanan dergiyi hiç yılmadan yeniden çıkarmak bunun güzel bir ispatı olsa gerektir... O'nun azmine, heyecanına muhtaç bir nesil hüküm sürmekte şimdilerde...Anlamalı artık, aşksız, heyecansız, bitap gönüllerle yürünmüyor bu yollarda... Dostlar; kalpler yenilmeden, bedenleri yenemez kimse!! İnsan önce davanın Muzafferiyetine inanmalı ve hayatı öyle yaşamalı... Bir gün treni kaçırmış, öfkeli öfkeli gar’dan dönüyormuş Necip Fazıl. "Ne o üstad treni mi kaçırdın?", demişler. "Hayır", demiş "kovdum gitti". Böyle bir adam... Ardından bir fatiha ikram buyrun efendiler... Alıntı.. Quote Share this post Link to post Share on other sites
Achar 116 Report post Posted June 7, 2006 İnsan önce davanın Muzafferiyetine inanmalı ve hayatı öyle yaşamalı...Fikrimce çoğumuzda eksik olan şeyde davamızın muzafferiyetine inanmamızdır.Ne kadar dille söylesekte gönülden inanmıyoruz. Quote Share this post Link to post Share on other sites
NFK-Fan 285 Report post Posted June 7, 2006 Selamlar, Dil söylediğinde samimiyse, kalbi de zamanla kontrol altına almaya muktedirdir. Saygı ve selamlarımla Quote Share this post Link to post Share on other sites
sezefinu 2 Report post Posted February 10, 2008 SELAMLAR O DİLDE SÖYLEMİŞ AMA AYNI ZAMANDA GÖNÜL DİLİYLEDE SÖYLEMİŞ BÖYLE BİR KALBİN YANSITTIĞIDA KALBE HİTAB ETSE GEREK Quote Share this post Link to post Share on other sites
yunuscoskun 4 Report post Posted February 12, 2008 yaşamıyla ışık olmuş ölümüyle sonsuzluğa gitmiştir o ki bir deniz feneri gibi bizi kayalıklarda paramparça olmamıza engel olmak istemiştir Allah sana merhamet etsin üstadım... Quote Share this post Link to post Share on other sites
ranüna 5 Report post Posted March 25, 2008 Hayatında kınsız bir seyf gibi kalemdi o Mücahit kalemlerin tuğunda alemdi o Kalemi kılıç etmiş, şiirde Sinan’dı o, Hatta şair millete, 'şeyh-ül şair an”dı o.......... Quote Share this post Link to post Share on other sites