Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
gardenya

Malatya Hapishanesi’nde Ödenemeyecek Yardım!

Recommended Posts

Malatya Hapishanesi’nde Ödenemeyecek Yardım!

 

Necip Fazıl, ümmi Müslümanla ne konuşabilirdi, bazılarıyla hal dilinden başka. Bunun için Reis Bey piyesinde, Reis Bey’in tumturaklı ahlaki ve dini bir tiradını hayran hayran dinleyen “hırsız”a sorar “Anlıyor musun oğlum?” Hırsız hapishaneye düşmüş bu büyük adamın sualiyle kendine gelir ve cevap verir: Anlıyorum,baba,anlamadan anlıyorum… Evet bunları çok kere anlamadan anladılar en iyi anlayanlar… Üstelik korkarım kendileri de kendilerini anlamadan anladılar… Cemiyetin derdiyle dertlendiler. Hastalıkların büyük kısmını cemiyetten, cemiyetin çöküntüsünden, yıkıntısından, sarsıntısından aldılar. Cemiyet bunlara başka ne verdi? Necip Fazıl o tok sesiyle haykırmıştır hep. ”Bana paraca yardım etmiş bazı zenginler… Hah.. Hiç. Hiçtir yardımları.. Beş para etmez.. Yüz bin defa ödemişimdir de.. Benim ödeyemeyeceğim tek bir yardım var.. (Durgunlaşarak) Malatya hapishanesindeydim, seni birisi görmek istiyor dediler, çıktım görüşmeye, baktım tanımadığım bir pejmürde adam, sordu “Necip Fazıl siz misiniz?”, evet deyince, ”Ben hamalım. Bugünkü yevmiyemi size getirdim, Allah sizi de beni de bütün Müslümanları da affetsin” dedi ve elime bir iki buçuk lira sıkıştırarak, çabucak çekilip gitti. İşte o iki buçuk lirayı ödeyemem.. Onun halini unutamam,duasını da…”

 

(Vakit)

  • Like 2

Share this post


Link to post
Share on other sites

Cemiyete kanıyla canıyla hizmeti borç bilen ve de karşılık bulamadığı kadar bunda kesinlikle gözü de olmayan büyük insan, Üstad! Bunun manevi ve de zahiri yalnızlığını elbette duydu, belki zaman zaman sitem de etti; zira Miyasoğlu'na bir kere telefon görüşmesinde:

 

_Cenazemi mi geleceksin be adam?! diye serzenişte bulunduğu bilinir.

 

Bu belki de ideal insanların, cins kafaların zaruri kaderidir, kaçınılmazdır. Etrafındaki halis, hakiki dostlarını kötü demlerde anlamak belki de en acı olan. Üstad'ın Malatya Hadisesi kendisi için ciddi bir aşamaydı her açıdan. Yukarıda geçen hamalın getirdiği ücret ve de bir karpuz vakası vardır ki beni her okuduğumda hüzünlendirir. Cinnet Mustatili eserinde geçmektedir. Bir ramazan günüdür, ve Üstad'a ulaştırması için kendisine verir karpuzu, onu tanımaz. Üstad gözyaşlarına boğulur, onun da manevi hassasiyetini daim duymuştur.

 

Üstad kendisine yapılanların, verilenlerin karşılığını bin misliyle ödemiştir. Ve bunun karşılığını ölmek üzereyken bile hüküm yiyerek aldı. Ne acı! Kendisine teklif edilen rüşvetleri reddetmesi yahut verilen bir çuval parayı gözü kapalı gelen, tanımadığı birine vermesi ne kadar yüce bir gönle sahip olduğunun ve de gayesinin Hakka'a hizmet İslam'a, davayı yükseletmek olduğunun emaresidir. O'na layık talebeler olmak bize düşen yegane vazife..

 

Ve ben bu büyük idealin ufak hamalı.

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Büyük Doğu idealinin mimarı Üstadımız "fedakarlık" hususunda hem bunu müslümanlara tavsiye ediyor hem de bizzat hayatında her an bununla yaşıyordu. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun...

 

Mücahid adamdı vesselam...

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...