Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Ali NFK

Başsız Müslümanlar

Recommended Posts

Başsız Müslümanlar

 

Bir okul düşünün, öğretmenleri var, öğrencileri var, müdürü yok...

 

Doğru dürüst çalışabilir mi o okul?

 

Bir fabrika müdürsüz yaşar mı?

 

Bir askerî birlik kumandansız olur mu?

 

Bir gemi kaptansız, uçak pilotsuz yürür mü, uçar mı?

 

Arı beyi olmadan bir kovan düşünülebilir mi?

 

Hayvanlar aleminde bile, sürü halinde yaşayan canlıların bir başı var.

 

Topluluk hayatında reissiz bir şey olmaz.

 

Reissizlik ölümden de beterdir. Reissizlik esaret demektir, anarşi ve kaos demektir, zillet ve sürünmek demektir, geri kalmak demektir.

 

Bu dünyada devletlerin reisleri var. Kral veya cumhurbaşkanı veya başkan.

 

Dinlerin reisleri var.

 

Roma katoliklerinin Papası, Ortodoks kiliselerinin Patrikleri, Yahudilerin Hahambaşıları, Anglikanların Başpiskoposları... Tibetlilerin Dalay Lama'ları...

 

Mason localarının üstad-ı azamları...

 

Derneklerin başkanları...

 

Partilerin liderleri... Yabancı bir şehri gezmeye gelmiş turistlerin başlarında bir rehber olur. O da geçici bir başkandır.

 

Hakemler olmasa doğru dürüst futbol maçı oynanabilir mi?..

 

Oyuncuların kaptanı var...

 

Büyük lokantalarda şef garson... Şef Frenkçe'de başkan demektir.

 

Velhasıl bir toplulukta mutlaka bir reis, bir başkan bulunması şarttır.

 

Sadece başkanla da bitmez iş. Topluluk içinde bir hiyerarşi (silsile-i merâtib) olması gerekir. Bir ordudaki rütbeler, emir ve kumanda zinciri gibi.

 

Yine bitmez, bir de nizamname, talimat, iç tüzük olması gerekir.

 

Dünyada her kurumun, her dinin, her cemiyetin başkanı vardır. Bunun tek istisnası İslâm dünyasıdır, Muhammed Ümmetidir, Müslümanlardır.

 

Nüfusları 1,5 milyardır ama onların 1924'ten beri fiilen başkanları yoktur. O tarihte son Halife Abdülmecid bin Abdülaziz Han makamından alınmış ve yurt dışına sürülmüştür.

 

1926'ya kadar sürgünde iki Halife vardı. Biri, Sultan Vahidüddin Han, diğeri Abdülmecid Efendi.

 

Vahidüddin Han, 1926'da İtalya'nın San Remo şehrinde vefat etti. Abdülmecid Efendi 1944'te Paris'te rahmet-i Rahman'a intikal etti. Fiilen Halifelik 1924'te, sûrî olarak 1944'te son buldu.

 

İslâm ne güçlü bir dinmiş ki, Halifesiz de yaşadı, gelişti, güçlendi. Lakin başkansızlık ümmete büyük zarar verdi.

 

Müslümanlar irili ufaklı bir sürü devlete, prensliğe ayrılmış vaziyette. Devletler birleşmese bile, Avrupa Birliği gibi bir birlik oluşturabilirlerdi, o yok.

 

İslâm dünyasında bir ülkeden başkasına pasaportla vizeyle gidiliyor, ne ayıp.

 

Müslümanlar arasında dinî, siyasî, iktisadî, kültürel işbirliği yeterli seviyede değil.

 

Kur'ân birlik emrediyor. Allah'a, Resulüne, sizden olan emir sahiplerine itaat edin diyor.

 

Peygamber birlik emr ediyor, başınızdaki emîr ve imam, rengi kuru üzüm gibi olan biri de olsa ona itaat edin diyor. Peygamber-i Zişan "Zamanındaki Emîre biat etmeden ölen kişi sanki cahiliye ölümüyle ölmüş gibi olur" diyor.

 

Din kitaplarımız, Müslümanların başlarına bir İmam-ı Kebir, bir Emîrü'l-mü'minîn seçmeleri vaciptir diyor. Bir hadîs-i şerifte "Aynı anda iki İmam olursa birini idam edin" buyuruluyor.

 

Din, akıl, hikmet, firaset İslâm Ümmetinin başında bir başkan olmasını zarurî görüyor.

 

Biz Müslümanlar ise bırakın bir imama, bir Emîre sahip olmak, çoğumuz onun bilincinden bile mahrumuz.

 

Ümmet paramparça olmuş.

 

İslâm dünyası çapında on binlerce cemaat, hizip, fırka kendi başına buyruk, keyfe mâ yeşa bildiğini okuyor.

 

Ümmet içinde hiyerarşi yok. Başlar ayak, ayaklar baş olmuş.

 

Din konusunda tartışmalar almış yürümüş.

 

Müslümanların acınacak hallerini son Gazze savaşında açıkça gördük. Zalim İsrail'e arka çıkan, el altından onu destekleyen hain Arap rejimleri bile var.

 

Müslümanlar her yerde zillet, esaret altında. Irak'ta bir milyon Müslüman öldürüldü, bir şey yapabildik mi? Yirmi küsur milyonluk o ülkede üç milyon yetim var.

 

Afganistan işgal altında. Müslümanlar her yerde eziliyor, süründürülüyor, öldürülüyor...

 

İslâm dünyasının petrol gelirleri Ümmet'in menfaati, izzeti, maddî ve manevî kalkınması için kullanılsaydı Müslümanlar bu durumda mı olurdu?

 

Türkiye'deki sayıları bir iki bin olan Ortodoks Rumların Fener'de bir Ökümenik patrikleri var da Müslümanların niçin dinî-İslâmî bir lideri yok?

 

Gizli Yahudiler ve onların kendilerine benzettikleri sözde Müslümanlar böyle istiyormuş... Onların bu istekleri biz mü'minleri bağlar mı? Onların bu istekleri bizim evrensel haklarımızı ve hürriyetlerimizi yok eder mi?

 

Müslümanlar Müslümanlar!.. Halimiz ne olacak?..

 

Başsız, kaptansız, reissiz, dümensiz, pusulasız, haritasız nereye gidiyoruz?

 

Halimizin fecaatini biliyor muyuz?

 

M. Şevket Eygi - Milli Gazete 30.03.2009

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ashaba küfreden mümine değil iblise imam olur! Cehennemde odun taşımak üzre ilk sırada...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Gönüldaş, senin aklındaki benim aklıma geliyor. Yanılıyor da olabilirim. Sen söylesene bana kim o kahraman? Ben açıklamayayım da zannım bana kalsın. Buyur kürsü senin gönüldaş. O kahramanı uzun uzun açıkla. Eğer bir yasağa basacak olursanız bende basacağım. En nihayetinde hakikati saklamanın bir manası yok. Yanlış yoldaysak diğer gönüldaşlar gerek dini gerek fikri uyarılarını yaparlar.

*Ancek dikkatli olalım, ahir zamandayız. Yaş tahtaya basma ihtimalimiz çok hüksek. Allah korusun dava dava deyip hakiki davayı katletmeyelim.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Nun Dal Elif mim te o yağmur suyundan sığ Üstadına yolla şu fakirin şiirinide bakalım ilmi irfanı varsa çözsün. Şa-y-Tın şın ye tı(altta tenvin var) dır.Bir ipucu veriyimde terlemesin fazla dayanamıyom:D

 

Nuru maneviyatı Olmayan din bilmezem

Erleri sevmiyeni Asla Mü'min bilmezem

 

Arifler okur elif Arapça bilen değil

Yok mu dersin sen Esrâr?Ben dişsiz sin bilmezem

 

Derler bana okusan Nolur İslâmoğlu'nu

Derim Eyâ Sâlûsân! Nûr-i Şa-y-Tîn bilmezem

 

İnandım ariflere ağladı hep düşmânım

Şeyh Ekbere müfteri olan müslim bilmezem

 

Müşrik oldun! öldürem, kâfir seni dediler

Hallacım verilmeyen Hakka boyun bilmezem

 

Lâşekiyim bildim Er, Sersizim Velîler ser

Anla esrârı hem Ezherce lâin bilmezem

Share this post


Link to post
Share on other sites

fakir adam ile cahil adamı birbirinden nasıl ayırtederim biliyormusunuz...fakir adamın eline bir miktar para verin kendini zengin zanneder...cahil adam da bişey öğrenince herşeyi biliyorum zanneder...bir şiir öğrenmişin sonra millete ben çok zekiyim bilirim diğer alayınız cahil tripleri yapıyorsun...

Share this post


Link to post
Share on other sites

of offff...senin yazdığın belli zaten...öğrenmek; hani bir insan bir olayı bir fikiri bir şeyi, kendindeki bir durumun ifadesi olarak kullanırda...karşısındaki ona tepki olarak öğrenmişin bir ....(neyse artık o şey).... denir ya...anladın mı...sonra şiir şifre bilmem neden bahsediyorsun...daha düz cümleyi anlamıyorsun...of...offffffff

Share this post


Link to post
Share on other sites
of offff...senin yazdığın belli zaten...öğrenmek; hani bir insan bir olayı bir fikiri bir şeyi, kendindeki bir durumun ifadesi olarak kullanırda...karşısındaki ona tepki olarak öğrenmişin bir ....(neyse artık o şey).... denir ya...anladın mı...sonra şiir şifre bilmem neden bahsediyorsun...daha düz cümleyi anlamıyorsun...of...offffffff

ya arkadaş bir insanda bu kadar tezada düşmez ki.önce bir şiir öğrenmişsin diyor ve bu şiirin bir şair tarafından yazıldığını kabul etmiş oluyo ve aynı zamanda şiirin iyiliğine kötülüğüne laf etmiyorsun.yani çok güzel bulmasan bile kötüde diyemiyorsun.usta bir şair elinden çıktığını düşünerek.sonra şeksizabdalın yazdığını öğrenince beğenmiyorsun.burda sırf kuyruk acısı olduğu çok belli.ve şiirden hiç anlamadığın ortaya çıkıyor.ve şiirini beğenmediğin şeksiz aruzla şiir yazabilecek kadar kabiliyetli biri.sen böyle birinin yukardaki güzelim şiirine böyle bir yorum yaparak ancak kendini rezil ediyorsun.ayrıca senin doğru düzgün kuramadığın düz cümleye aruzla yazdığı bir şiirle cevap verebiliyorsa bu da onun sana karşı üstünlüğünü kanıtlar. bence sen o yorumu sil yoksa hepten rezil olcan

Share this post


Link to post
Share on other sites

tamam kabahat bende.iki yaşındaki çocuğa anlatır gibi anlatmam lazım.

bakın ben burada fikir , yani düşüncenin beyin süzgecinden geçirilmiş en son halini konuşuyoruz zannediyor.muhatabımı,doğruyu bulmak için en dik laflara bile tahammül edebilecek olgunluğa malik farzediyorum.eğer rumuzunun anlamını kavramış ve çilesini çekmiş olsaydın bu olgunluğa erişirdin.

ne kendimi ne başkasını rezil etmeye veya kimseye üstünlük kurmaya çalışmıyorum.'üstünlük takvadadır'

senin anladığın anlamda üstünlüğe gelince, hepimiz beyinlerimizi iyice yoralım doğruyu bulalım hepimiz üstün olalım.

forumu birisi başşız müslümanlar başlığı altında açmış.

okuyunca insana hiçbir şey katmayan, malumu ilandan öteye geçmeyen, bizim halifelerimizi hristiyanların papası gibi dini bir makam zanneden malumu bile tespit etmekten aciz ilkokul talebesinin ufkunu aşamayan bir yazı eklemiş.

Share this post


Link to post
Share on other sites

sonra abdal

 

Nun Dal Elif mim te o yağmur suyundan sığ Üstadına yolla şu fakirin şiirinide bakalım ilmi irfanı varsa çözsün. Şa-y-Tın şın ye tı(altta tenvin var) dır.Bir ipucu veriyimde terlemesin fazla dayanamıyom:D

 

diye yazmış

Share this post


Link to post
Share on other sites

Aklıma aşağıda açıklaması yazılı atasözü geldi.

Abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır.’Açıklaması (Kimi görgüsüz ve eğitimsiz kimseler bir rastlantı sonucu lâyık olmadıkları önemli bir işin başına geçseler ya da bir mevki elde etseler, aptalca davranmaya, o yerin adamı gibi görünmeye ve böbürlenmeye başlarlar. Dahası, bunun kendi hakları olduğunu da ileri sürerler.)

Share this post


Link to post
Share on other sites

bende bu cümleden olarak öğrenmişin bir şiir şeklinde tepki gösterdim..gayet açık net izah ettim anlamamanız mümkün değil.abdal hatasını anladı ama kabul edecek büyüklüğe sahip değil.şiire iyi veya kötü yorumu yapmamam gayet normal.eğer şiiri yorumlayacak olsam forumdaki kendi yazdıklarınız bölümünden abdalın şiirlerini bulur yorumlarımı yaparım.şimdi illa açığımı bulup oradan saldırarak mutlu olmak istiyorsan ben sana daha çok tezat ve açık veririm sen beni takip etmeye devam et yeterki.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Dünden beri girmiyordum şuan girdim, hocam siz kafa iyi mi geldiniz foruma?Ben kime cevap yazdım?Humeyni Kızılbaşını(Ki kitaplarında sahabeye söven biridir) Ümmetin Lideri diye gösterip, te bilmem nerelere cevaz veren, reformcu İslamoğlu'nu Üstad kabul eden nedâmet rumuzlu üyeye cevâp yazdım.Ona ve Üstadına Adeta Taşlama olsun diye Klavyeylede o şiiri yazdım, 1 beytinide ebcedle şifreledim.Senle alakası vssi yok!Eminimki sende Humeyni Kızılbaşı ve İslamoğlu reformcusuna karşı birisindir, anlamadan dinlemeden gelip bana laf ediyorsun, benim senle sorunum yok reformcu ve kızılbaşı destekliyenle sorunum var sende ordan bitip bana laf ediyorsun, bi konuyu kavrayıp cevap yazaydın keşke, neyse.Bu arada Abdal terk-i dünyâ yapmış sadece koyun postu kisve ve teberden başka bir şeyi olmayan devamlı göç eden derviş demektir, Aslı arapça olup Ebdâldir, sonra manası meczûb dervişe dönüşmüş bu yıllardada(15.yy'ın sonları) Alevî(O zamanki isimleriyle Sorkhserân veya Bâtıniyân) tarikatlar tarafından sahiplenilmiştir.Şeksizde şüphesiz demektir.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Değerli üyelerimiz, lütfen şimdiden sonra konuyla alakası olmayan mesajlar yazmayınız. Başlığın muhtevası dışında, tartışmayı devam ettirici her mesaj silinecektir.

 

Saygılarımızla...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bir müslümana mürted, takiyyeci, sapık, mezhepsiz, yoldan çıkmış, şöyle, böyle demek iyice kronik hale gelmeye başladı üzülerek belirteyim ki? Daha evvel dedim, hem de bir kaç defa; bu kadar kolay olmamalı, hatta hiç olmamalı. Allah'a ve Peygamber'e iman etmiş inanan bir insanı/insanları ifrat-tefrit yaparak ağır ifadelere ve yakıştırmalara maruz bırakmamalı.

 

Neye, kime, hangi kaynağa, referansa ve kritere göre yapılıyor bunlar?

 

Fitneden, fesattan bahsediliyor? İşte, İslam milletini Hz.Ali (kv) efendimizden bu yana kuşatan ve iyice ayrıştıran fitne ve fesat böyle başlıyor ve devam ediyor asırlardır.

 

Bizim ne haddimize ve neyimize; Hz. Ali efendimizle, Hz. Aişe anamızın arasındaki çekişmeye taraf olmak, analiz yapmak ve bu iki mübareğin birine taraf olanı ötelemek/berilemek.

 

Küfür tek millet diyoruz, siyonizm diyoruz, şu diyoruz, bu diyoruz. En büyük, en felaket, en ciddi sorunları ve çözümsüzlükleri de kendimiz üretiyor ve bunu devam ettiyoruz. Benim İslami bir eğitimden geçmişliğim yok, fakat uç meselelerde, uç yorumlar belirtecek kadar cesaretim ve gayretimde yok. Bundan sonrada olmaz inşallah.

 

İslam milletinin ve birliğinin geleceği uzun zamandır şahit olduğumuz, burada da kullanılan üslub, söylem ve amaçlarla asla ve asla sağlanamaz/iyileştirilemez..

Share this post


Link to post
Share on other sites
Dünden beri girmiyordum şuan girdim, hocam siz kafa iyi mi geldiniz foruma?Ben kime cevap yazdım?Humeyni Kızılbaşını(Ki kitaplarında sahabeye söven biridir) Ümmetin Lideri diye gösterip, te bilmem nerelere cevaz veren, reformcu İslamoğlu'nu Üstad kabul eden nedâmet rumuzlu üyeye cevâp yazdım.Ona ve Üstadına Adeta Taşlama olsun diye Klavyeylede o şiiri yazdım, 1 beytinide ebcedle şifreledim.Senle alakası vssi yok!Eminimki sende Humeyni Kızılbaşı ve İslamoğlu reformcusuna karşı birisindir, anlamadan dinlemeden gelip bana laf ediyorsun, benim senle sorunum yok reformcu ve kızılbaşı destekliyenle sorunum var sende ordan bitip bana laf ediyorsun, bi konuyu kavrayıp cevap yazaydın keşke, neyse.Bu arada Abdal terk-i dünyâ yapmış sadece koyun postu kisve ve teberden başka bir şeyi olmayan devamlı göç eden derviş demektir, Aslı arapça olup Ebdâldir, sonra manası meczûb dervişe dönüşmüş bu yıllardada(15.yy'ın sonları) Alevî(O zamanki isimleriyle Sorkhserân veya Bâtıniyân) tarikatlar tarafından sahiplenilmiştir.Şeksizde şüphesiz demektir.

 

ben nefelaketin yazısını o anlamda anlamamıştım.ben o yazıyı imam humeyniyle patrik ve papaların aynı soydan olduklarını belirtmek için yazılmış zannetmiştim sonradan bir iki yazısını da okuyunca anladım dediğin gibiymiş.yanlış anlamışım.doğru yapmışın o zaman.hata etmişim.kusura bakma

Share this post


Link to post
Share on other sites

iran için bir başka konuda(kilitlendi galiba) görüşlerimi kısa da olsa beyan etmiştim...

bir noktada yanılgıya düşmeyelim.İran'dakiler hulefai raşidine (H.z Ali hariç) sabah akşam lanet ederler...

İslam birliğinin bozulmasındaki gayretlerini nasıl göremezsiniz?

İran ile ecdadımız kaç sene savaşmış?

Şimdi ne oldu da İran'ı dost belleyenler çıkıyor?Keşmirde,Doğu Türkistan'da ve muhtelif yerlerde her yıl yüzbinlerce müslüman katledilirken kalkıpda şia iran için tartışmaya tenezzül etmek bile gereksiz...

 

OSMANLI ALİMLERİNİN ŞİA HAKKINDA VERDİĞİ ÇARPICI FETVALAR...

 

Besmele ve duadan sonra...Müslümanlar bilin ve uyanık olun,bu taife-i kızılbaş ki reisleri Erdeboğlu ismaildir,peygamberimiz aleyhi salatu vesselamın şer,at ve sünnetini ve din-i islam ve ilmi dini ve kuranı kerimi tahrif edilmiş olarak kabul ettikleri ve dahi ALLAHu tealanın haram kıldığı günahları helaldir dedikleri ve hafife aldıkları ve kuranı kerimi,mushafları ve islam kitablarını tahkir ettikleri ve toplatıp yaktıkları ve ulemaya ve evliyaya ihanet edip,mescidleri yaktıkları ve şah ismaili ilah yerine koyup secde ettikleri ve dahi hazreti ebubekir(r.a) ve hazreti ömer(r.a.)e söğüp hilafetlerini inkar ettikleri ve dahi peygamberimizin hanımı aişe anamıza(r.anha) hakaret ettikleri ve peygamberimizin şeriatını kaldırmak kasdında oldukları ve bunlar gibi şeriata muhalif halleri ve fiilleri bu fakir katında ve bütün ulema yanında malum olduğu sebebten biz dahi şeriatin hükmü ve kitablarımızın nakli ile fetva verdik ki.....

 

Zikrolunan taife(şia) kafir ve mülhiddirler ve dahi her kimse ki onlara meyledip onların batıl dinlerine razı ve yardımcı olsalar,onlar dahi kafir ve mülhiddirler,bunları kırıp cemaatlerini dağıtmak bütün müslümanlara vacip ve farzdır.Müslümanlardan ölenler şehid ve cenneti a-ladadır ve onlardan ölenler hor ve hakir olarak cehennemin dibindedir.Bunların hali kafirlerin hallerinden kötü ve şiddetlidir.Zira bunların kestikleri ve soydukları murdar ve nikahları batıldır.Malları ve kadınları ganimettir.Bunların tevbelerine dahi itibar olunmayıp katledile....

EL-MÜFTİ HAMZA EL-FAKİR EŞŞEHİR Bİ-SARI GÜRBÜZ...

TOPKAPI SARAYI MÜZESİ ARŞİVİ...

 

islam aleminde cenab-ı hakkın emri olan ittihad ve ittifakı sarsıp yok eden en büyük amil şia'dır...

asırlarca devam ettikten sonra nispeten küllenmiş olan bu kadim fitne,İRAN İSLAM inkılabıyla birlikte yeniden alevlenmiş ve başta Türkiye olmak üzere İslam alemini yeniden sarsmaya başlamıştır...

Şia'daki bu canlandırmanın asıl hedefi,Sünni Alem'in lideri olma şansının hala tek sahibi olduğu Türkiye'dir.Düşman oyununu bir blardo mantığı ile oynamaktadır.İran birinci top,Türkiye ise ikincisi...

Türkiyede'ki birçok İran güdümlü kalemşör memleket gençliğini ifsat etmekte ,saf ehli sünnet akaidini sarsmaya çalışmaltadır.

Ayrıca İran,mahud inkılabından sonra tarih misyonuna dönerek ülkemiz dahilindeki alevileri tahrik ve organize etmeye başlamıştır.Nedense hiçbir zaman gayri müslimlere karşı bir hareketi görülmemiş olan İran'ın bu husustaki gayretkeşliği calib-i dikkattir.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...