nahanut 0 Report post Posted May 31, 2009 son devrin en büyük din alimi Mürşid-i Kamil Süleyman Hilmi Tunahan Efendi son devirde hemen hemen yok olan dini neşriyatlara büyük önem vermştir ve Necip Fazıl Kısakürek'e Büyük Doğu mecmuasını çıkarmasında manevi teşvikleri yanında maddi anlamda da büyük destek de bulunmuştur hatta mevcud bir tek evini satıp bu mecmuanın yayınlanmasında kullanılmak üzere Necip Fazıl'a vermiştir. Quote Share this post Link to post Share on other sites
şairceketliçocuk 0 Report post Posted August 29, 2009 SÜLEYMAN HİLMİ TUNAHAN HAKKINDA NECİP FAZILIN MADHEDİCİ SÖZLERİ VE YAZILARIDA VARDIR Quote Share this post Link to post Share on other sites
hafakan 195 Report post Posted August 30, 2009 hatta mevcud bir tek evini satıp bu mecmuanın yayınlanmasında kullanılmak üzere Necip Fazıl'a vermiştir. Allah rahmet eylesin Allah için seviyorum kendisini Allahın veli kullarındandır sülayman hilmi tunahan hazretleri (k.s) ancak bu çok teferruatlı bir idda arkadaşım!! aydınlatın bizi lütfen maddi desteğini anlayabiliriz ama, evini satıp üstada verdi demeniz hayli şaşırtıcı! Quote Share this post Link to post Share on other sites
yunuscoskun 4 Report post Posted October 21, 2009 kesinlikle bu kadar derin bir destek nasil olmus neler olmus gerekli bilgileri veriniz rica ederim... Quote Share this post Link to post Share on other sites
hafakan 195 Report post Posted October 21, 2009 ses seda yok hala soruya!! bunu buraya yazan nohutun bi dümeniydi belkide bu........ Quote Share this post Link to post Share on other sites
aalonekingg 0 Report post Posted November 10, 2010 Süleymân Hilmi Tunahan'ın tasavvufî yönüyle ilgili olarak, dâmâdı ve bağlısı Kemâl Kacar tarafından Necip Fâzıl Kısakürek'e verdiği notlardan: "Süleymân Efendinin bâtın ilmine yâni tasavvuftaki mânevî cephesine gelince, şüphesiz bu husus ehline mâlumdur. Zâhirî akıl ve zekâ ile idrâki mümkün olamaz. Öyle ki, bir insan müslüman olabilir, tahsilli ve akıllı olabilir. Hattâ iç hayâtı münkir olamaz da yine tasavvuf ve irşâda ehil bir zât ile karşılaştığı halde, o zât ilâhî irâdeyle kendisini ona bildirmezse, dünyâlar bir araya gelse onun feyzlerinden haberdâr olamazlar. Bizim ise kendisinin mânevî cephesi üzerinde zerrece tereddüdümüz yoktur. Biz bu noktayı ilmelyakîn biliyoruz. Kendisinin tasarrufunu ve rûh melekeleri üzerindeki tesirini öz rûhumuzda ve vücûdumuzda hissetmiş, enfüsî ve kevnî kerâmetlerinin üstün irşâd hârikalarını fiil hâlinde ve hakkıyla müşâhede etmiş bulunuyoruz. Allah'ın bu husustaki inâyet ve lütfuna mazhar olduğumuza, kendilerinin kâmil ve mükemmel mürşid olduğuna Silsile-i sâdâd (Büyükler zinciri) kolundan otuz ikinci ferdi Selâhüddîn ibni Mevlânâ Sirâcüddîn hazretlerinin cismânî nisbet, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin de rûhânî nisbetle vârisleri bulunduğuna îmânımız tamdır. Kendisinin bu cephesini anlamayanların, hiç olmazsa aksini iddiâ etmemelerini ve kendisinde bir mürşid hâli görmediklerini söylemekten çekinmelerini, dünyâ ve âhiret yıkımına uğramamaları bakımından tavsiye ederiz." Quote Share this post Link to post Share on other sites
kosem 21 Report post Posted March 26, 2011 son devrin en büyük din alimi Mürşid-i Kamil Süleyman Hilmi Tunahan Efendi son devirde hemen hemen yok olan dini neşriyatlara büyük önem vermştir ve Necip Fazıl Kısakürek'e Büyük Doğu mecmuasını çıkarmasında manevi teşvikleri yanında maddi anlamda da büyük destek de bulunmuştur hatta mevcud bir tek evini satıp bu mecmuanın yayınlanmasında kullanılmak üzere Necip Fazıl'a vermiştir. BU BİLGİ KESİN Mİ ??* Quote Share this post Link to post Share on other sites
Guest Can-ı Canan Report post Posted November 14, 2013 Bu bilgi kesinlikle doğrudur, şüpheye yer bırakmayacak şekilde doğru olduğunu bilmekteyiz. Bunun için kanıt,belge vs. gibi şeyler arayanların Necip Fazıl Kısakürek'in yakınlarına başvurmaları ve mecmua için zorda kaldığında Süleyman Hilmi Tunahan Hazretleri(K.S) nasıl yardımda bulunduğunu öğrenebilirsiniz. Lakin bu yardım bizzatiyen Necip Fazıl Kısakürek için değil Allah'ın davasının devamlılığı için yapılmış bir bağış ve yardımdır. Aralarında bulunan kişisel muhabetten öte yapılan yardımın amacının Allah'ın Davasının ayakta durması ve tasavvufi yazıların Necip Fazıl Kısakürek gibi etkileyici dili kullanan ve manevi taraflarını yazılara yansıtan insanların aracılığıyla olacağının düşüncesiyle yapılmıştır. Burda ki asıl gaye yine belirtmek isterim ki Allah'ın Davasına yapılan bir yardımdan başka bir şey değildir. Quote Share this post Link to post Share on other sites