Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
deniz_mavidir

Ümit Yaşar OĞUZCAN

Recommended Posts

istanbulresimleri121td.jpg

 

 

İSTANBUL'U SEVMEK

 

İstanbul'u sevmek ölmek gibi bir şey

Bir ömür boyunca durmadan yanmak

Erimek her gecesinde biraz daha

Her sabah bir alev hâlinde uyanmak

 

Anlaşılmaz, vazgeçilmez bir tutku bu şehir

En hüzünlü şarkıdır söylediği dalgaların

Bulamazsın çoğu gün bir dost yüzü arar da

Dalıp gidersin köpüklü izine mavnaların

 

İnsanlar bir seldir caddelerinde bozbulanık

Çalkalanır giden zamanın o belirsiz akışında

Kimi gün tarifsiz bir heyecan duyarsın

Martıların çığlık çığlığa bağırışında.

 

Gemiler kalkar rıhtımlarından özlem dolu

Herkes bu şehirde bir şey bırakır gider

Sürmez ömrü dostluklarının bir gül kadar

Köhne meyhanelerinde unutulur sevgiler

 

Anıları vardır insanların bu şehirde

Durup durup nemli gözlerle hatırladığı

Kimi gün gçini bir karanlık basar da

Çalar kapını bir dost gibi ay ışığı

 

İstanbul ölülerin bile yaşadığı şehir

Ve insanların yaşadıkça biraz öldükleri

Bir gün bu şehirden başını alıp gidesi gelir

Çıkmaz kulağından vapur düdükleri

 

Nereye gitsen o vezgeçilmez tutku seninle

Seninle o özlem, o aşk, o sevgi

Ne kadar kaçsan, bir gün anlarsın

Güzel olan her şey biraz İstanbul gibi

 

İstanbul gibi vefasız ve esrarlı

İmkânsız sırrına ermek güzelliklerin

Ve upuzun bir bekleyiştir bu şehirde yaşamak

Bir bir yıkılır hayallerin, gelmez beklediklerin

 

İstanbul'u sevmek, ölmek gibi biir şey

Ölmek mi? O da bir yerde yaşamak demektir

Yaşamak bu şehirde sen varsın diye

İstanbul'u sevmek seni sevmektir.

 

Ümit Yaşar OĞUZCAN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Psikopat şairimtrak.

 

Tuhaf adamdır hazret. Kekemedir, bunun acısını sürekli hissetmiştir hayatı boyunca. Psikolojik açıdan sorunludur. İki defa intiharı deneyecek kadar arızalı olmasına rağmen bir türlü beceremeyecek kadar da sakardır. Bu hususta oğlu, şair namzeti Oğuzcan'ın karizmasını yerle yeksân etmiştir. Çünkü bu Vedat isimli ana baba saygısı bilmez, terbiyesiz velet Galata kulesinden uçuşa geçmiş, zıpladığı gibi hızla irtifa kaybetmeye başlamış ve kendi bedeni konduğunda bu kez uçma sırası müşarünileyhin can kuşuna gelmiştir. İşin ilginçliği elinde midir, cebinde midir tam hatırlayamadım, neyse işte, yanındaki notta 'intihar öyle değil böyle edilir' mesajının yer almasıdır ki babası olacak Ümit Yaşar Oğuzcan asıl o zaman bitmiştir.

 

İşleri tükenince ve canı sıkılınca oturup 'Yaşasın cumhuriyet, canım Atatürk' türünden şiirler kaleme almaya kıymetli zamanını vakfetmiş birisidir. Cemil Meriç, bu adam hakkında 'Genelev Şairi' tabirini kullanmıştır ki, malesef, evet malesef üzülerek beyan ediyorum ki kendisiyle hemfikrim. Ayrıca pek sayın Oğuzcan'ı, 'Vücudunu santimetrekarelere bölüp her birini saatlerce öpmek istiyorum' tandanslı psikopatlık kokan, iğrenç sanatımsı anlayışını arızalı bünyelerle tanıştırdığı için asla affetmeyeceğim. Ortadaki estetik katliamda ve zevksizleşmede, arabeskleşmede bu adamın da payı büyük.

 

Neyse biraz fazla yüklendik galiba, Allah rahmet eylesin diyelim, Müslüman olabilir, bilmiyorum.

Share this post


Link to post
Share on other sites

YABANCI

 

Hangi cennetten geldim bu cehenneme

 

Ki her yokluk bendedir, her acı benim

 

Baltalar kıyasıya inmiş gövdeme

 

Bak! Şu devrilen hayat ağacı benim

 

 

 

Bir gün beni de unut her yalan gibi

 

Adımı sokaklara tükür kan gibi

 

Oysa ki yaşadıkça bir çıban gibi

 

İçinde sızlayacak o sancı benim

 

 

 

Terkedilmiş eski bir şehircesine

 

Sensiz yaşıyor o can verircesine

 

Tutuşmuş özleminle erircesine

 

Bir zaman sevdiğin bu yabancı benim

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bu kişinin böyle bir sitede ne işi var?Heralde sadece şiiri için eklenmiş ama silinirse çok bahtiyar olurum.Bu adam din düşmanıdır.Biraz daha Kısakürek'in görüşünden olan kişileri eklerseniz daha münasip olur...Selam ve dua ile...

Share this post


Link to post
Share on other sites
Bu kişinin böyle bir sitede ne işi var?Heralde sadece şiiri için eklenmiş ama silinirse çok bahtiyar olurum.Bu adam din düşmanıdır.Biraz daha Kısakürek'in görüşünden olan kişileri eklerseniz daha münasip olur...Selam ve dua ile...

 

 

Daha önce de farklı başlıklarda üzerinde durduğumuz gibi sitemizin bu kısmı, şu veya bu fikriyat ya da inancın hükümleri altında veya hizmetinde değildir. Şiirlerin sadece edebi cihetleriyle haşır neşir olduğumuz bu kısımdaki tek muvazenemiz itidaldır. İtidal sınırlarını zorlamadıkça istenen şiir eklenebilir. Site yönetimi olarak bölüm için kabaca bu şekilde çerçevelediğimiz 'münasiplik' durumuna bu şekilde riayet etmeniz elzemdir. Bu noktadan sonra mevzunun uzamamasını ümit ediyorum.

 

Saygı ve selamlarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

"Sabık Şair, "ekâbir" defile sahnesi Ankara Palâs'ta, kendisini bir tutan, bir bırakan, sonra yine tutan, yine bırakan, en sonunda tekrar tutacak, tekrar bırakacak ve böylece 1950 – 60 havasına girecek olan Adnan Menderes'e tünel açmaya uğraşırken geçirdiği hafakanlı saatlerin insan ve ahbap kadrosunda Ümit Yaşar da vardır. Masasına gelir. Sabık Şair'in bizzat unuttuğu şiirlerini ona ezbere okur, kendi şiirlerinin bilmem kaç baskı yaptığını anlatır, böylece Sabık Şair'e aşk kartpostallarından fazla sürebilmiş olmak marifetinin hayretini aşılar ve son derece edepli tavrile de, temsil ettiği (erzats) ve (damping) malı sürümüne rağmen hoşa gitmekten geri kalmaz. İleride radyo reklâm şirketleri ve boyacı küpü şarkı bestecilerinin, değerini çok iyi anlayacakları bir kaynak haline gelecek olan Ümit Yaşar, bir gün, âlemini pek sevdiği Hipodromda, gözünde bir damla yaş, Sabık Şair'e şöyle diyecektir:

 

- Beni siz zehirlediniz!

 

Eğer Sabık Şair'in şiirindeki kimyevî madde, Ümit Yaşar'ın maddesiyle birleşip zehir olduysa, bunu Sabık Şair, elinde olmayan bir halin mazereti diye ilân eder. Zehirleneceğine keşke beslenseydi."

 

( Bâbıâli’den )

Share this post


Link to post
Share on other sites

BİR GECE ANSIZIN

 

Bu kadar yürekten çağırma beni

Bir gece ansızın gelebilirim

Beni bekliyorsan, uyumamışsan;

Sevinçten kapında ölebilirim

 

Belki de hayata yeni başlarım

İçimde küllenen kor alevlenir

Bakarsın hiç gitmem, kölen olurum

Belki de seversin beni kim bilir

 

Kal dersen dağlarca severim seni

Bir deniz olurum ayaklarında

Aşk bu, özleyiş bu, hiç belli olmaz

Kalbim duruverir dudaklarında

 

Ya da unuturum kim olduğumu

Hatırlamam belki adımı bile

Belki de çıldırır, deli olurum

Sana kavuşmanın heyecanı ile

 

Aşk bu, bilinir mi nereye varır

Ne durdurur özleyeni, seveni

Bakarsın ansızın gelebilirim

Bu kadar yürekten çağırma beni

Share this post


Link to post
Share on other sites

BEN SENİ SEVDİM Mİ?

 

Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne?

Tuttum ta içime oturttum seni

Aldım, okşadım, saçlarını öptüm

İçtim yudum yudum güzelliğini

 

Ben seni sevdim mi? Sevdim elbette

Bendeydi özlemlerin en korkuncu

Çıldırırdım ne kadar uzaksan

Aşk değil, hiç doymayan birşeydi bu

 

Ben seni sevdim mi? Sevdim doğrusu

Sevdikçe tamamlandım, bütünlendim

Biri vardı ağlayan gecelere

Biri vardı sana tutkun; o bendim...

 

Ben seni sevdim mi? Sevdim en büyük

En solmayan güller açtı içimde

Ömrümü değerli kılan birşeydin

Sen benim toz bulanık geçliğimde.

Share this post


Link to post
Share on other sites

şiir gibisi yoktur.. Ruhu doyurur... Canı tazeler... Sevdaları yineler...

Yüreklere Sağlık...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın

Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın

Öylesine yıktınki bütün inançlarımı

Beni sensiz bıraktın, beni bensiz bıraktın

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sen gidersen sesin gider,

Kokun gider yüzün gider.

Ay dolanır pusularda,

Tenim titrer gecem biter.

Sen gidersen yüzün gider,

Martı küser baykuş öter.

Senden kalan son hatıra,

İki damla yaşın gider.

Sen gidersen boyun gider,

Posun gider sözün gider,

Bir şey kopar yüreğimden,

Çatılmadık kaşın gider.

Sen gidersen kim kıskanır,

Kim dolanır pencereme.

kimler gelir kimler geçer,

Çift kapılı şu hücrede.

Sen gidersen sohbet gider,

Tadım gider tuzum gider,

Dinlediğim her şarkıda,

Tel kırılır sazdan düşer.

Sen gidersen başkent gider,

içim üşür ayaz düşer

İzmir de konak meydanı,

İstanbul da taksim düşer.

Sen gidersen canım gider,

Adın geçer içim titrer.

Şu dağlanmış yüreğime,

Sevda denen akkor düşer.

Sen gidersen herşey gider,

Sesin gider, sesim düşer.

Sen gidersen ey sevgili,

Ben biterim, şiir biter..

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Evin içinde bir oda, odada İstanbul

Odanın içinde bir ayna, aynada İstanbul

Adam sigarasını yaktı, bir İstanbul dumanı

Kadın çantasını açtı, çantada İstanbul

Çocuk bir olta atmıştı denize, gördüm

Çekmeğe başladı, oltada İstanbul

Bu ne biçim su, bu nasıl şehir

Şişede İstanbul, masada İstanbul

Yürüsek yürüyor, dursak duruyor, şaşırdık

Bir yanda o, bir yanda ben, ortada İstanbul

İnsan bir kere sevmeye görsün, anladım

Nereye gidersen git, orada İstanbul.

 

Bu sevdiğim bir şiiridir ve genel anlamda da severim şiirlerini.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...