Kalemdar 293 Report post Posted June 30, 2011 KİMİ YARALAR DERİN! Türki Cumhuriyetler hep gündemde olmalıTürkçe üzerine ve Türki Cumhuriyetler üzerine çalışıp didinen bir Yavuz Bülent Bakiler var. <DIV class=news_detail_content>29 Haziran 2011 Çarşamba 13:46Milletimize has bir özellik midir yoksa her millette var mıdır bilinmez. Yiğitler, iyi insanlar hep vefatlarından sonra anlaşılmış ve değer bulmaya başlamışlardır. Divan şairi Baki'nin de dediği gibi bir çok iyi insanın kadri, seng-i musallada bilinmiştir. Mehmet Akif geçmişten, Muhsin Yazıcıoğlu günümüzden bir örnek. Bir daha ya görürüz... Hocamız bizi konferansa götürürken, "Bu konferansa mutlaka gelmelisiniz, hocamız oldukça yaşlı ve hasta. Belki de bir daha görme şansınız olmayacak." demişti. Allah uzun ömürler versin. Yavuz Bülent Bakiler ömrü boyunca Türkçe'ye hizmet etmiş, Türkçe'nin yaşayan çınarlarından biri. Hukuk fakültesi mezunu olmasına rağmen daha çok bir edebiyat ve kültür adamı olarak bilinen Yavuz Bülent Bakiler'in duyarlı olduğu ve ömrünü adadığı iki ana mesele var. Bunlardan biri Türkçe, diğeri de esaretten kurtulduktan sonra bir kimlik sorunu yaşayan Türk dünyası. Bakiler Türkçe için her zaman çok çalışmış, Türkçe'nin güncel sorunları ile her zaman alakalı olmuş ve bu yolda eserler hazırlamış ve konferanslar vermiştir. Bir televizyon kanalında Türkçe'nin doğru kullanımı ile ilgili Sözün Doğrusu programını hazırlamış ve bu programın içeriğini aynı ismi taşıyan iki kitapta toplamıştır. Kitaplarda Türkçe'nin doğru ve güzel kullanılması üzerinde durulmuş, yanlış kullanımlar ve doğruları gösterilmiştir. Kitapları, modern ve gelişmiş bir imla ve söyleyiş kılavuzu şeklinde özetleyebiliriz. Yine konferanslarında Türkçe'nin nasıl katledildiğini, bir kasabadaki marketin tabelasının bile nasıl dilimize acımasızca zarar verdiğini ve yerel yönetimlerin nasıl buna bir engel getirmediğini sorgulamıştır. Tartışılan fikirler Yavuz Bülent Bakiler'in dil, din ve millet konusunda çok tartışılan bir görüşü de mevcuttur. Bâkiler milletlerin hayatında iki ana unsurun önemli olduğunu dil ve din bunlardan en önemlisinin ise dil olduğunu söyler. Bâkiler bu durumu şöyle açıklıyor. Peygamber Efendimiz bir hadisi şerifinde 'Din nasihattir' buyuruyor. Biz aynı toplum içinde aynı dili paylaşmadıktan ve birbirimizi anlayamadıktan sonra nasihat etme yani dini anlatma imkanımız da olmayacaktır. Dinin anlatılması, tebliğ edilmesi için de dil birliği yani aynı dili konuşmak elzemdir. (Bakiler'in hem dili dinden öne alması hem de dil birliğini öne alıp başka dilleri baskılamaya kapı aralamak anlamına gelebilecek bu yaklaşımına sitemizin genel yayın yönetmenin de, takipçilerinin bir çoğunun da katılmadığını biliyoruz.) Bâkiler, Türkçe konusundaki hassasiyeti sebebi ile Türkçe'ye yapılan her hizmeti takdir etmiştir. Şöyle ki onu her zaman Türkçe Olimpiyatları ödül törenlerinde görmek mümkündür. Bâkiler bu konuda 'Türkistan Türklerinin yeniden kendi özlerine, köklerine dönmesinden korkanlar oralarda açılan özel okulların kapatılmasını istiyorlar. Moskova ağzıyla söze başlıyorlar' diyor. Aynı zamanda bu okulları konu alan ve Işığın Gülleri adlı televizyon programları da hazırlamıştır. Hocanın Türkçe konusundaki ustalık ve hassasiyetini anlayabilmek için onu dinlemeniz gerekli ve yeterlidir. Dinleme imkanı olmayanların ise Yalnızlık, Duvak, Seninle, Harman adlı şiir kitaplarını okumaları yeterli olacaktır. Yavuz Bülent Bakiler bu kitaplarda Anadolu'nun dertlerini, çilesini, sanatını, inanışlarını sade bir Türkçe ile ve yüreğimize işleyecek kadar sıcak yorumluyor. Türk dünyasına eğilmeli mutlaka! Yavuz Bülent Bakiler'in Türk dünyası noktasındaki hassasiyeti ve çalışmaları da takdire şayandır. Kendisi Türk dünyasını bazen resmi görevlerle bazen de şahsi çabaları sonucunda dolaşmış, buralardaki Türklerin sorunlarının devletimiz tarafından fark edilmesini sağlamış ve buralardaki izlenimlerini Üsküp'ten Kosova'ya, Türkistan Türkistan, Azerbaycan Yüreğimde Bir Şahdamardır isimleriyle kitaplaştırmıştır. Yine bütün Türk cumhuriyetlerini konu alan yüz bölümlük Bizim Türkümüz adlı televizyon programını hazırlamıştır. Bu çalışmalar sonucunda kendisine Azerbaycan Gence ve Bakü Asya Üniversiteleri tarafından fahri edebiyat doktoru ünvanı ve Elçibey Araştırma Komisyonu tarafından Türklüğe Hizmet Ödülü verilmiştir. Dilim döndüğünce Yavuz Hoca'yı anlatmaya çalışsam da onun şiirlerinin tadını sizlere sunmam imkansız. Tanıyabilmek için Anamın Namazları, Anadolu, Azerbaycan Yüreğimde Bir Şahdamardır şiirleri ile başlayabilirsiniz. Yavuz Hoca halen Türkiye Gazetesi'nde köşe yazıları yazmaya devam ediyor. Hamdi Enes Akçay, Kadri seng-i musallada bilinmesin diye yazdı Dünyabizim 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites
buyukdogu 529 Report post Posted July 5, 2012 Buruciye Şiir Akşamında (Elazığ'dı sanırım) gözlerinden yaşlar süzülerek okuduğu ve yüreklerede dokundurduğu muhteşem şiirlerinden birisini paylaşmak istedim Bakiler Usta'nın... Şaşırdım Kaldım İşte Bilmem Ki Nemsin Sözde senden kaçıyorum Dolu dizgin atlarla Bazen sessiz sevdasın İpekten kanatlarla Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla Karşıma çıkıyorsun En serin imbatlarda Adını yazıyorum Bulduğun fırsatlarla Yüreğimin başına noktalarla, hatlarla Başbaşa kalıyorum sonunda heyhatlarla Sözde senden kaçıyorum Dolu dizgin atlarla Ne olur bir gün beni Kapından olsun dinle Öldür bendeki beni Sonra dirilt kendinle Çarpsam kara sevdayı En azından yüzbinle Nasıl bağlandığımı Anlarsın kemendinle Kaç defa çıkıp gittim Buralardan yeminle Ama her defasında Geri döndüm seninle Hangi düğüm çözülür Nazla, sitemle, kinle Ne olur bir gün beni Kapından olsun dinle Şaşırdım kaldım işte Bilmem ki nemsin Bazen kız kardeşimsin Bazen öp öz annemsin Sultanımsın susunca Konuşunca kölemsin Eksilmeyen çilemsin Orada ufuk çizgim Burda yanım yöremsin Beni ruh gibi saran Sonsuzluk dairemsin Çaresizim çaremsin Şaşırdım kaldım işte Bilmem ki nemsin 2 Quote Share this post Link to post Share on other sites
cansuyu 116 Report post Posted July 5, 2012 Bir gün baksam ki gelmişsin.. Bir güvercin gibi yorgun uzaklardan yar. Gözlerinde bir bitmez,bir tükenmez güzellik Saçlarında ilkbahar.. Bir gün baksam ki gelmişsin.. Gülüşünde taze serin bir rüzgar Ellerin yine eskisi kadar güzel Çiçek açmış dokunduğun bütün kapılar.. Bir gün baksam ki gelmişsin.. Hasretin içimde sonsuzluk kadar. Şaşırmış kalmışım birdenbire çaresiz. Dökülmüş yüreğime gökyüzünden yıldızlar. Bir gün baksam ki gelmişsin.. Ne yüzünde bir gölge,ne dilinde sitem var. Tozlu pabuçlarını gözlerime sürmüşüm Benim olmuş dünyalar. . . 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites
Ya-Leyl 333 Report post Posted December 1, 2012 Dün dinlediğim bir radyo programında Yavuz Bülent Bakiler'in şiirini okudular.Çok beğenerek dinledim.Okuyanı bulamadım ama şiir anlamlı. Sen Sen Sen ” Dilime bu türkü, gönlüme bu sevda düştü düşeli yollardayım.Yüreğime çoktan cemre vurdum seni sevmek için baharı beklemeyeceğim ” Bir dağbaşı yalnızlığı yaşıyorum yeniden., Dağbaşı yalnızlığı ölümden beter. Hiç kimse aramasa sormasa beni Sen gelsen yeter... Huzur ellerinin güzelliğidir. Gözlerin karşımda mutluluk denizi. Her sabah soframızda ekmeğimizi Sen bölsen yeter... Yüreğim seninle yaylalar kadar serin Ne bir çizgi hasret, ne bir nokta gam Yayla dumanı gibi gözlerime her akşam Sen dolsan yeter... Bende çaresizlik sonsuz kördüğüm. Bende sabır sende naz.. Gündüzünden vazgeçtim düşümde biraz Bir yüz görümlüğü sen olsan yeter... Duymasa da hiç kimse şâir gönlümün, Sende karar kıldığını… Ve içimin şerha şerha yarıldığını, Sen bilsen yeter... Bir gün duysan bittiğimi, tükendiğimi.. Çıkıp gelsen uzaklardan korkulu ürkek.. Bir incecik dal gibi üzerime titreyerek, Eğilsen yeter……….. 2 Quote Share this post Link to post Share on other sites