mutedil 2 Report post Posted June 22, 2009 Falan, dağın ardında; Seslen, seslen, işitmez Filan toprak altında; Göz yaşları diriltmez Neye vardın, vardın da? Ufuk varmakla bitmez. Bir şey göster kadında, Tılsımını eskitmez Yar o ki, hep yadında; Eskimez ve eskitmez. Muradı muradında, Seni bırakıp gitmez.. N-F-K 2 Quote Share this post Link to post Share on other sites
furkan-NFK 4 Report post Posted June 22, 2009 Yar o ki, hep yadında; Eskimez ve eskitmez. Muradı muradında, Seni bırakıp gitmez.. bu şiiri okuyunca hep üstadın başka bi şiiri olan Allah dostu odur ki, nefsine tek pay biçmez; Kırk yıl bir ekşi ayran özler de onu içmez şiirine aşinalık duyarım...her iki şiir mükemmel o ayrı...selametle 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites
Miralay 81 Report post Posted June 22, 2009 Falan, dağın ardında; Seslen, seslen, işitmez Filan toprak altında; Göz yaşları diriltmez Neye vardın, vardın da? Ufuk varmakla bitmez. Bir şey göster kadında, Tılsımını eskitmez Yar o ki, hep yadında; Eskimez ve eskitmez. Muradı muradında, Seni bırakıp gitmez.. N-F-K Kelimeler nasılda aşka gelmiş üstadın kaleminde. Üstad dev bir hazine kazdıkça neler çıkıyor. Her şiirinde başka bir anlam var. Kardeş şiir için çok teşekkür ederim. Saygılarımla Quote Share this post Link to post Share on other sites
mutedil 2 Report post Posted June 22, 2009 Kelimeler nasılda aşka gelmiş üstadın kaleminde. Üstad dev bir hazine kazdıkça neler çıkıyor. Her şiirinde başka bir anlam var. Kardeş şiir için çok teşekkür ederim. Saygılarımla Sultan-ı şüera işte.. Öyle güzel ki, hem hakikati en güzel surette zuhura getireceksin, hem biçim yönünden taviz vermeyeceksin, ahenkten ölçüden de nasiplendireceksin.. Ne derler "dört dörtlük" Maşaallah barekallah.. Katman katman mânâ, katman katman şiir, katman katman san'at.. Ben teşekkür ederim kardeşim.. Saygılar benden size.. Quote Share this post Link to post Share on other sites
mutedil 2 Report post Posted June 22, 2009 Yar o ki, hep yadında; Eskimez ve eskitmez. Muradı muradında, Seni bırakıp gitmez.. bu şiiri okuyunca hep üstadın başka bi şiiri olan Allah dostu odur ki, nefsine tek pay biçmez; Kırk yıl bir ekşi ayran özler de onu içmez şiirine aşinalık duyarım...her iki şiir mükemmel o ayrı...selametle Eyvallah.. Quote Share this post Link to post Share on other sites
yunuscoskun 4 Report post Posted July 3, 2009 Yar o ki, hep yadında; Eskimez ve eskitmez. Muradı muradında, Seni bırakıp gitmez.. N-F-K anladım ki her derdime deva üstadda bu gün öyle karmaşık duygular içindeydim ki beni çekti çıkarttı hepsinden ruhu şad olsun mekanı cennet olsun üstadım.... Quote Share this post Link to post Share on other sites
Ottoman1453 0 Report post Posted May 18, 2010 Çok güzel bir eser kardeşim teşekkürler paylaşımın için.. Quote Share this post Link to post Share on other sites
görünmez 54 Report post Posted September 28, 2010 Hayatla aralarına aşılmaz duvarlar örmeyenlerin de takdir edeceği gibi; bir insanın muhtaç olduğu en önemli unsurlardan biri de diğer insanlardır. Açlıktan kıvranan bir mideyi doyuran yemeğin gücü; kötü günler geçiren bir kalbe, sevdiklerinden gelen desteğin kudretiyle aynı hizada olmalı. Olmalı, zira dünya yalnızlığın, ıstırabın, düşmenin, karmakarışık duygularla kaybolmanın yeri… Bütünüyle böyle değil. Sevincin de, kalkmanın da, yolunu dosdoğru bulmanın da… Bütün bu zıtlıkların bir arada yaşandığı bu enteresan yerde, her insan, bir tane de olsa insana ihtiyaç duyar. Bir dosta, bir akrabaya, bir tanışa, bir sevgiliye… Ve onlar, yeterli ya da az, belli bir ölçüde bu ihtiyaca karşılık verirler. Bu, herhangi bir şekilde, herhangi bir şeyle, herhangi bir durumda olabilir. Peki bu yeterli midir? 'Doyurur mu?' demek istemiyorum. Kalp listemizdeki her bir ismin, bütün ihtiyaçlarımıza dörtnala koştuğunu görelim. Yüzlerce göğsün, tatlı bir sertlikle göğsümüzü sıktığını; yüzlerce elin saçlarımızı okşadığını, içine avuçlarımızı aldığını… Ötelere mahsus sırları, hayalleri, büyük düşleri olanların; ve kusursuz bir dostluğun, bir sevginin, bir yakınlığın sadece cennette olduğuna inananların da takdir edeceği gibi, bu dünyada hiçbir şey yeterli değildir. Falan; dağların, ovaların, tepelerin, binaların, şehirlerin, ülkelerin, denizlerin, kıtaların ardındadır; edilen anonsları, çılgınca bağırışları, sürekli seslenişleri işitmez… Filan ise toprak yorganının altında, bir daha dünya için asla uyanmayacağı bir uykuya dalmıştır; yağmur gibi gözyaşı döker, ağıtlar yakar, üstünü başını yırtar, mezarının üstüne o an için dünyanın en umutsuz , en mutsuz insanı olarak kapanırsın, fakat o dirilmez. Sonra İbni Fariz’e kulak verirsin. O sana şunu söyler : "Zavallı aşık! Geçmiş günleri anıp onlarla avunmaktan başka hiçbir çaresi yok!.." Sonra devreye Othello girer ve : "Sen gidince hangi büyüler getirir ki, kapanan gözlerinin neşeli ateşini." diyerek, Desdemona'ya, 400 yılı aşkın bir zamandır yaktığı ağıtlardan birini yineler. Bu diyarda, büyüsünü yitirmeyecek hiçbir şey yok. En ulaşılmaz hayalleri, en varılmaz noktaları, en imkansız kazanımları elde edersin, elde ettiğin için elin yine bomboştur. Bu büyük bir saçmalıktır aslında. Bu tür insanları tek tek tespit edip sürgüne göndermek lazım. Hayır, esasında bu büyük, çok büyük bir ibrettir. Dünyanın ne olduğunu göstermesi, onun ipliğini pazara çıkarması bakımından. Sahip olunan şeylerin tam manasıyla yeterli olması durumu, insanı ötelere mahsus fikirlerden, hayallerden bile alıkoyabilir. Hem, tam manasıyla yeterli olması ile ölüm bir arada duramaz. Sadece, cennette de ölüm olacağını farz ederek, bu durumun ne derecede bir çılgınlık olduğunu düşünebiliriz. Uykunun bile olmayacağı cennette ölüm nasıl barınsın. Ve ölümün olduğu dünyada bir şeyin yeterli olması… Peki o büyük huzur nerede? Nasıl bulunur? Nasıl elde edilir? Ah o huzur… "Savaşın sonunu sadece ölüler görür." diyen Platon'a nispet; bu kaosta, karışıklık devam ederken devrilmemeyi sağlayan; savaşın en şiddetli anında bile ayakta kalmayı mümkün kılan o huzur… Son dört mısranın mahiyetini kavradığımız andır ki; ruhumuz o büyük huzura erişmiş, kurtuluş bestesinin bizim için çaldığını duyarız. Açılmadık kapı bırakmayan mısralar bunlar. Üstadın, kısa olduğu halde büyük manalar içeren şiirlerinden aklıma ilk gelenlerden biri de bu şiirdir. Bir keresinde, birkaç kişi sırayla şiir okumuştuk. Benden önceki, Mehmet Akif'in Bülbül şiirini okurken, ben de Üstadın hangi şiirini okusam diye düşünüyordum. İlk olarak bu şiir geçti zihnimden. Ve onu okudum… Tane tane… Bitirdiğimde bir sessizlik oldu. Sonra tekrar okumam istendi. :)) 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites
Guest Bir Kereye Mahsus Report post Posted January 28, 2011 Serdar abi çok güzel okur bu şiiri.. http://www.facebook.com/video/video.php?v=158224090871388 Quote Share this post Link to post Share on other sites
Ünlem 0 Report post Posted January 28, 2011 Falan, dağın ardında; Seslen, seslen, işitmez Filan toprak altında; Göz yaşları diriltmez Doğru söze ne denir.. Mekanın cennet olsun inşallah üstad. Paylaşımun için teşekkürler kardeşim. Quote Share this post Link to post Share on other sites
Guest Berhan Report post Posted December 16, 2015 Güzel bir şiir deruni anlamıyla üstadın eşsiz şaheserlerinden biridir. Quote Share this post Link to post Share on other sites