Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

Mabed

Üye
  • Content Count

    114
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    16

Mabed last won the day on July 13 2014

Mabed had the most liked content!

Community Reputation

79 İyi

About Mabed

  • Rank
    Gayretkâr Üye

Profil Bilgisi

  • Cinsiyet
    Bayan
  • Nereden
    İstanbul
  1. Kandil'de başörtülü terörist! Terör örgütü PKK 'Dinsiz değiliz' propagandası yapmaya başladı.. Seçim döneminde yaşanan "Kürtlerin dini Zerdüştlüktür" tartışmasına, PKK, tesettürlü militanıyla cevap verdi Başbakan Erdoğan seçim meydanlarında sık sık örgütün önemli isimlerinden Murat Karayılan'ın kitabına atıfta bulunarak, "Kürtlerin dini İslam değil, Zerdüştlüktür diyorlar" ifadelerine yer vermiş, örgütü dinsizlikle suçlamıştı. Erdoğan'a yanıt, kitabın yazarı Karayılan'dan gelmişti. Karayılan, "Erdoğan çıkıp benim yazdığım kitaba atıfta bulunuyor. Kitapta İslamiyetten ve Zerdüştlükten bahsediyorum. Amed'de bir imam da bu meseleyi dile getirdi. 1370 yıl önce Kürtler Zerdüşttü. Fakat sonra İslam oldular" demişti. 'DİNSİZ DEĞİLİZ' HAMLESİ Örgüt, dinsizlik tartışmalarına bu kez de türbanlı militanıyla yanıt verdi. Militanın kod adı Dorşin. 20 yaşında üniversite öğrencisi. Okulu bırakıp örgüte katılmış. Dorşin, katılma kararı verdiğinde türbanı deneniyle örgüt tarafından kabul görüp görmeyeceğine ilişkin kaygılar yaşamış. Örgüte yakınlığıyla bilinen Fırat Haber Ajansı'ndaki haberde, Dorşin hikayesini şöyle anlatıyor: "Son zamanlarda artan bir şekilde PKK'ye 'dinsiz bir parti' deniliyor. Ama ben şu an buradayım, tesettürlüyüm. Hiçbir arkadaş şimdiye kadar tesettürlü olmam konusunda herhangi bir şey demedi. Burada insanların inancına büyük bir saygı var. 7 KİŞİYDİK HEPİMİZ DE TESETTÜRLÜYDÜK Biz yedi kişiydik. Hepimiz de tesettürlüydük. PKK'ye katılma kararı almıştık. Bunu tartışıyorduk. Gördüğümüz bütün kadın gerillalar açıktı ve tesettürlü kadınları kabul edip etmeyeceklerini bilmiyorduk. Ben ısrar ettim ve katıldım. Diğer 6'sının kimi korkuları vardı ve gelmediler. Bu arkadaşlarıma, 'Ben gidiyorum, beni ilerde bir gün televizyonda tesettürlü bir gerilla olarak görürseniz şaşırmayın. Ben kendi kararımla açmazsam kimse zorla açtıramaz' dedim. Şimdi onlara şöyle seslenmek istiyorum, 'Buraya ilişkin korkularınız yersiz. Kendinizi köle olmaktan kurtarıp, özgür yaşamı yaratmaya gelin."
  2. Genç Adam at yorganı!Nasıl bir gençtir Necip Fazıl’ın ideal genci, Şahin Gürçay dunyabizim için araştırdı! Üstad Necip Fazıl yaşamı boyunca, insanın kendisiyle yapacağı ve en çetin sınavı olan varlık muhasebesinden bahseder. Bu muhasebenin; insanın ruhuyla kendisi arasında bir hesaplaşma, insanın bütün ideallerini ve realitelerini ortaya koyacağı bir saha olacağını söyler. Bu muhasebede insanı mutlak güzelliğe karşı her zaman küçük görür ve işe yaramaz olarak betimler. Bunun yanı sıra ise idealini ortaya koyar. İşte bu ideal bizi Necip Fazıl’ın ideal gencine götürür. Peki nasıl bir gençtir Necip Fazıl’ın ideal genci? Fildişi kulelerde değil! Necip Fazıl, dava ehli gençlerin öncelikle toplumun içerisine inerek, sorunlarla karşı karşıya gelmesini ve bu sorunları içselleştirmesi gerektiğini vurguluyor. Yani kendi deyimiyle yangın yerini fildişi kulelerden izlemek yerine Hz. İbrahim’e su taşıyan karınca misali safımızı belli etmemiz gerektiğinin önemini anlatıyor. Ruhu değerlerle dolu! Üstad, ideal gencini ilahi varlık muhasebesi üstüne inşa ettiği için, ondan hem ideal bir aksiyona hem de gerektiğinde ferdiyetçi bir isyan ahlakına sahip olmasını istiyor. Bu nedenle de ideal gencinin ruhunun, cemiyete anlatmak istediği değerlerle dolu olması gerektiğini vurguluyor. Yani Necip Fazıl; gençlerin sadece konuşan, tepki gösteren veya eylemde bulunan bireyler değil; aynı zamanda düşünen, düşündüklerini uygulayan ve benimseyen bireyler olmasını istiyor. Düşmandan bihaber değil! Üstada göre, gençler ruhlarını topluma açabilmek ve dertlerini anlatabilmek için “iman tılsımlı kılınç” ile kuşanmalı ve böylece aksiyon ruhunu elde etmelidir. Bu noktadan sonra ise Necip Fazıl, gençlerin yapacakları aksiyonlarda, ilahi varlık muhasebesiyle birlikte imanlarını, mücadeleci ruh haliyle de güçlerini ortaya koymaları gerektiğini düşünmektedir. Sadece haklı olmanın yetmediği bu dönemde, üstadın ideal genci ayrıca düşmanının silahlarını bilmeli ve ona göre hareket de edebilmelidir. Yani, ideal genç kendini düşmanından bihaber bırakmamalıdır. Bu şekilde, hem haklı hem de güçlü olmuş olan ideal genç, çağımızda beklenen değişimin de öncüsü olacaktır. Fikir işçisi! Necip Fazıl’ın ideal gencinin özelliklerinden biri de karşılıksız çalışan fikir işçisi olmasıdır. Bu gençler, yaptıkları hizmetlerin karşılığını, hitap ettikleri kişilerden değil, Allah’tan beklemektedir. Mütevazılık konusunda hassas olan bu gençler, nefisleriyle de devamlı bir mücadele halindedirler. Nefse hakimiyet konusunda devam bir ahenk içinde olmak, üstadın ideal gencinin en önemli özelliklerinden biridir. İtidalli! Necip Fazıl böylelikle ideal gencin evrensel mana kazanarak evrensel manada çözümler üretebileceğini vurgulamaktadır. Böylece genç, cemiyet mevzusunda sosyolojizmin ifade ettiği gibi toplumsal mevzuları değerlendirirken aşırıya kaçmayacaktır ve geride de kalmayacaktır. Bunun sağlanabilmesi için ise gencin hakiki manada hürriyeti kavrayabilmesi gerekmektedir. İbadet ve tefekkür! Helal ve haram konusunda da nefis mücadelesindeki kadar hassas olması gereken ideal genç, ayrıca karşılıksız bir tefekkür ve ibadet içinde olmalıdır. Hüsn-ü Mutlağa kalbi bir şekilde bağlı olan gençler, Allah aşkı sevdasında ve O’nunla bir ahenk içindedir. Başı dik! Necip Fazıl, gençlerin hayat davalarının başında şaşıracaklarının ve bu davanın genç beyinlerin körpe omuzlarına ağır bir yük getireceğinin farkındadır. Bu yük kaldırılması güç ve genci girdap misali içine sürükleyen bir yüktür. Bu buhranın içine kapılan gençler ya başı dik bir şekilde kurtulur veya dava şuurunu kaybederler. Bu noktada aksiyon ruhu imanla harmanlanmış olan ideal gençler, bu buhrandan kurtulacak olanlardır. Yükü ağır! Üstad, buhrandan kurtulmuş olan gencin daha güçlü bir şekilde ve aksiyona yön verebilecek bir yeterlilikle geri döneceğini vurgular. Bunun bilincine varan genci büyük bir sorumluluk beklemektedir. Çünkü gelmiş geçmiş bütün olayların ve gelecekte yaşanacakların yükümlülükleri bu gencin de omuzlarına binmiş olur. Ancak bu, ideal genç için, korkulacak veya çekinilecek bir şey değil aksine seve seve kabuledilecek bir yükümlülüktür. Gençliğe hitabe! Necip Fazıl’ın, gençlerin ruhi ve akli düşüncelerini aksiyon ve dava metodolojisiyle aktarmalarında gençlere ışık tutmak için sunduğu mumun son alevi Neci Fazıl’ın gençliğe hitabesidir. Bu hitabe ruhi ve akli düşüncenin, aksiyonun hedefi, misyonu ve vizyonudur. Üstad; gençliğe hitabesinde ve diğer yazı, şiir ve konuşmalarında ideal gencinin özelliklerini bizlere bu şekilde sunuyor ve bu gençliğin geleceğinden de ümitli olduğunu, bunun kutlu bir doğum olacağını belirtiyor. Üstadın ideali olup olamamak da bize kalıyor. Şahin Gürçay
  3. Ünlü Şair ve yazar Necip Fazıl Kısakürek, ölümünün 27. yıldönümünde İzmir Murat Reis Kültür Merkezi'nde düzenlenen etkinlikle anıldı. Çok sayıda katılımcının ilgi gösterdiği etkinlikte şairin şiirleri okunurken, Üstad'ın bilinmeyen yönleri anlatıldı. Konuşmacılardan Yazar Mustafa Miyasyoğlu, Necip Fazıl Kısakürek ile ilgili önemli bir tarihi gerçeği açıkladı. Miyasyoğlu, dönemin CHP yetkililerinin Demokrat Parti'ye destek vermemesi için Kısakürek'e çanta dolusu para teklif ettiklerini kaydetti. Miyasoğlu, 'Dönemin önde gelen CHP'lileri ellerinde bir çanta dolusu para ile geldiler. Üstat Necip Fazıl'a ricada bulunarak çanta dolusu parayı almasını ve daha sonra istediği kadar çanta dolusu yeni paralar getireceklerini, ancak bunun karşılığında da Demokrat Parti'ye destek vermemesini istediler. Üstat ise parayı reddederek, onlara 'sizin gibi din düşmanlarını değil Demokrat Parti'ye destek vereceğim' demiştir. Üstad, işte böyle bir dava adamı idi.' diye konuştu. Miyasoğlu, Necip Fazıl'ın yeterince anlaşılmadığını, aslında üstadın dünya çapında bir edebiyatçı olduğunu dile getirdi. 'Üstad bize öyle eserler bıraktı ki bu eserlerdeki tavır aynı zamanda Türk insanının evrensel değerleridir.' diye konuşti. Üstad'ın emsalsiz bir inceliğe sahip olduğunu söyleyen Miyasoğlu, Necip Fazıl Kısakürek'in 20. yüzyılın en önemli şair ve yazarlarından birisi olduğunu belirtti. Miyasyoğlu, şöyle devam etti: 'Üstad Necip Fazıl'a kadar Abdülhamit kızıl sultan olarak lanse ediliyor ama tarihi arşivlere bakılmıyordu. Üstat Necip Fazıl, Abdülhamit'e kızıl sultan diyenlere karşı ulu hakan dediği ve itibar kazandırdığı gerekçesi ile 15 sene süren davalar ve hapis cezaları ile karşılaştı. Onun eserleri hep görmezden gelindi. O inanılmaz bir fedakarlığın timsalidir. Hiddeti de Hz. Ömer gibidir.' Şair Necip Fazıl Kısakürek'in özel kalem müdürlüğü de yapan AK Parti İzmir Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Tekelioğlu, Necip Fazıl Kısakürek'in birçok yönden ele alınması gerektiğini anlattı. Teşkilatçı, gençlerle ve toplumla bütünleşen yapısı ile Necip Fazıl'ın çok geniş bir perspektife sahip olduğunu dile getiren Tekelioğlu, kendisinin özel kalem müdürlüğünü yaptığını ve birlikte çalışma fırsatı olduğu için çok şanslı olduğunu söyledi. 'Necip Fazıl'ın Muhasebe ve Sakarya gibi şiirlerinde hep kendimizi buluruz.' diyen Tekelioğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Necip Fazıl Kısakürek'in bir şiirinde söylediği gibi 'Bana Kefendir Yatak' diyerek çok yatmak yerine her zaman çok çalışmamız gerektiğini söylemiştir. Onun zindandan Mehmet'e Mektup şiirinde ise geleceğe nasıl baktığını görürüz. Ben her ümitsizliğe kapıldığımda onu hatırlıyorum. 74 yaşında olmasına rağmen yılmadan mücadele etti. O yaşında bile Büyük Doğu Dergisi'ni çıkarmak için çalıştı. Onun mücadelesi hepimiz için örnekti.' DEÜ'den Prof. Dr İlhan Genç de Üstad'ın doğduğu dönemin Osmanlı'nın bitiş dönemine denk geldiğini söyledi. Üstad'ın Balkan ve Çanakkale gibi savaş ortamının olduğu dönemleri yaşadığını ve bu savaş atmosferinde büyüdüğünü vurgulayan Genç, 'Necip Fazıl, estetik anlayışından hiçbir zaman vazgeçmeyen, batı kültürünü özümsemiş, fikir tarihimizin önemli bir önderidir.' açıklamasını yaptı. Konak AK Parti İlçe Başkanlığı adına toplantının sunumunu yapan Betül Canfeza Şen, bundan sonra yer yıl bu tür etkinlikleri düzenlemeye devam edeceklerini berterek, 'Amacımız Necip Fazıl Kısakürek'in ve eserlerinin günümüz gençliği tarafından da daha iyi anlaşılmasını sağlamaktır. O, çağımızın en büyük fikir önderidir.' dedi. AKP Konak İlçe teşkilatı tarafından düzenlenen Necip Fazıl Kısakürek'i anma toplantısına; Konak Kaymakamı Ahmet Önal, Konak İlçe Milli Eğitim Müdürü Abdülkadir Yıldız, Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şube Başkanı Harun Özdemir, Memur Sen İzmir Şubesi Başkanı Abdurrahim Şenocak, AK Parti Grup Başkan Vekili Nazmi Kalyoncu, AK Parti Konak İlçe Başkanı Latif Özkan, Erzurumlular Federasyonu Başkanı Muzeffer Okumuş başta olmak üzere, sivil toplum derneği üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Toplantı öncesinde musiki dinletisi sunuldu. Kaynak: Cihan
×
×
  • Create New...