Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

SİDOMA

Editor
  • Content Count

    195
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    1

SİDOMA last won the day on June 29 2011

SİDOMA had the most liked content!

Community Reputation

5 Nötr

About SİDOMA

  • Rank
    Gayretkâr Üye
  1. kardeşlerım aşagıdakı lınkte izleyeceğiniz adnan oktar;namı diğer harun yahya denılen adamın saçmalılardan secmeler dınleyeceksınız..tam bır komedı...ona ılmıyle ve kendıne has uslubuyla cevabını veren ehlı sunnet camıasının gözde hocalarından ahmet mahmut ünlü hocama sonsuz sevgıler ve saygılar...davan davamızdır hocam...eyvallah.. http://www.habervakti.com/?page=news_details&id=11139 yorum sızın...
  2. Başörtüsü yasağının katı bir şekilde uygulandığı üniversitelerimizde Hıristiyan kültürünün bir parçası olan yılbaşı dolayısıyla alkollü ve dansözlü eğlenceler tertipleniyor. Şu ana kadar Gazi Üniversitesi, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, tertipledikleri yılbaşı eğlencelerinde limitsiz içki, dansöz vaat ederek büyük bir skandala imza attılar. Ahlaksızlıkta sınır tanımayan organizasyonlara imza atan çok sayıda üniversitenin, alkolün su gibi akacağı eğlencelerinde çocukları da düşünmesi ve onlar için de eğlencede yer ayırması ikinci bir skandal olarak nitelendirildi. İşte o duyurular: Zonguldak Karaelmas Üniversitesi (ZKÜ) tarafından tertiplenen yılbaşı eğlencesi duyurusunda, ŞARAP+RAKI+MEYVE SUYU (SINIRSIZ), Yetişkinler için … YTL, Çocuklar için … YTL gibi ifadeler yer alırken, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi tarafından tertiplenen alkollü yılbaşı eğlence duyurusunda da, limitsiz yerli içki ifadelerinin yanında, 0-6 yaş grubu çocuklar ücretsiz, 6-12 yaş grubu çocuklar için de yüzde 5 indirimli gibi bilgilere yer verildi. Gazi Üniversitesi tarafından tertiplenen alkollü eğlence duyurusunda ise limitsiz içkinin yanı sıra orayantal(dansöz) hizmeti de dikkat çekti. Kaynak:Habervaktim http://www.itibarhaber.com/index.php/haber...basi-kepazeligi
  3. Türkiye’de siyasî iktidar İbn Teymiyyeci, İbn Abdülvehhabçı Vehhabîlerin eline geçse ve aşağıda anlattığım işleri yapacak güçleri olsa mutlaka yaparlar: (1) Başta İstanbul’da Eyyub Sultan semtine şeref veren Ashab-ı Kiram’ın büyüklerinden, mihmandar-ı Resûl-i Kibriya (Sallallahu Aleyhi ve sellem), büyük mücahid Ebu Eyyub el-Ensarî radiyallahu anh efendimizin türbe-i şerifini yıkarlar. Mezarını düzleyip yerini bilinmez hale getirirler. Ülkede bir tek evliya türbesi bırakmazlar, dümdüz ederler. (2) Sadece bununla yetinmezler, ne kadar eski yeni Müslüman kabri varsa kırarlar, düzlerler. (3) Tarikatlar bizde zaten yasak, açıkça zikrullah yapılamıyor; onlar büsbütün yasaklar. (4) Mevlid-i şerif okunmasını yasak kılarlar. (5) En makbul ve muteber salavat kitabı olan Delail-i Hayrat’ı yasak ederler, mevcut nüshalarını toplayıp imha ederler. Gerçek mi söylüyorum?.. Suudî Arabistan’da bu dediklerim yapılmamış mıdır? Sadece Efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) türbe-i şerifini yıkmadılar, daha doğrusu yıkamadılar! Şimdi bazı kimseler itiraz edecekler ve “Onlar namazın ikamesi, cemaate devam, kadınların tesettürü, şer’î hadlerin muhafazası gibi çok faydalı işler de yapıyorlar...” diyecekler. Elbette yapıyorlar, bunları inkâr eden yok. Namaza ve cemaate, tesettüre önem veriyor diye yanlış taraflarına, bilhassa akaid sahasındaki bozukluklarına göz mü yumalım? Akaid sahasındaki bazı bozuklukları nelerdir? Müslümanların büyük kısmını şirk ve küfür ile suçluyorlar. Onlara göre dünya üzerindeki Müslüman sayısı pek azdır. Allah-u Teâlâ hazretlerine cisim, cihet, el, ayak, yüz isnad ederek mücessime fırkasıyla paralellikler arz ediyorlar. İslâm’ın bir boyutu olan tasavvufu inkâr ediyorlar, tasavvuf ve tarikat büyüklerine müşrik, “Şeytan evliyası” diyorlar. Tevessülü ve istigaseyi sapıklık olarak kabul ediyorlar. Vehhabî isyanları esnasında, kendileri gibi inanmayan Müslümanların kanlarını heder, mallarını ganimet olarak kabul etmişler, çok Müslüman kanı dökmüşler, çok yağma yapmışlardır. (Eyüp Sabri Paşa’nın “Tarih-i Vehhâbiyan” kitabını okuyunuz. Bugünkü Türkçeyle yanında Osmanlıcası hem İslâm harfleriyle, hem latin harfleriyle hepsi tek kitap halinde baskısı vardır.) Ehl-i Sünnet büyüklerinden Ruhü’l-Beyan tefsiri sahibi Bursalı İsmail Hakkı Hazretleri, Şeyh-i Ekber Muhyiddin İbn Arabî hazretleri için “O hâtemü’l-Evliyadır” buyurmaktadır. Vehhabîler ise, pîrleri İbn Teymiyye gibi ona “Şeyh-i Ekfer” (En kâfir şeyh) derler. Vehhabîlerin ve zihniyetlerinin hakim olduğu yerlerde İbn Arabî’yi yüceltmek, açıkça sevmek yasaktır. Vehhabîlik tek boyutlu ve çok bozuklukları olan bir İslâm anlayışıdır. Onlar kendilerine Vehhabî denilmesinden hoşlanmazlar, kendilerini Selefî olarak tanıtırlar. Bu selefîlik, İslâm’ın başındaki Sâlih Seleflere mi dayanır? Hayır, kurucusu İbn Teymiyye olan bir fırka veya mezheptir. Tarih boyunca dünyanın çeşitli coğrafyalarında çeşitli İslâmî uygulamalar olmuştu. Birkaçını zikr edeyim: Emevî uygulaması, Abbasî uygulaması, Fatımî uygulaması, Hindistan’da İslâm sultanlığı uygulaması, Endülüs uygulaması, Osmanlı uygulaması, Vehhabî uygulaması, İran uygulaması... Bu uygulamada, Kur’ân’a ve Sünnet’e en yakını Osmanlı uygulamasıdır. Nitekim 19’uncu asırda yaşamış büyük alimlerden Mekke Şafiî Reisü’l-uleması Zeyni Dahlan hazretleri Fütuhat-i İslâmiye Tarihi adlı eserinin Osmanlılar bölümünde “Hulefa-i Râşidîn’den sonra Kitap ve Sünnete en uygun İslâmî devlet Osmanlı devletidir” demektedir. (Bu zatı Vehhabîler hiç sevmezler. Çünkü “Ed-Dürretü’l-seniyye fi’r-Reddi’ale’l-Vehhabiyye” adında bir reddiye kitabı yazarak Vehhabîliği çürütmüştür.) Vehhabîlik konusunda Ehl-i Sünnet âlimleri şu ana kadar binlerce red kitabı ve risalesi telif etmişlerdir. Günümüzde birtakım ilahiyatçılar Vehhabîliği gerçek İslâmmış gibi yorumluyorlar. Gerçek İslâm Ehl-i Sünnet İslâmlığıdır ve onunla Vehhabîlik arasında hayli derin uçurumlar, büyük uyuşmazlıklar bulunmaktadır. Suudî Arabistan, petro dolarla dünyanın her yerinde Vehhabîlik propagandası yapmakta, ekipler çalıştırmakta, kitaplar yayınlamaktadır. Bir ara Almanya’daki imamların maaşlarını Mekke’deki Râbitatü’l-İslâmiyye teşkilatı veriyordu. Keşke bu paralarla Kitap ve Sünnete uygun gerçek İslâm’ın propagandası, daveti yapılsaydı... Heyhat!.. Vehhabîlik mezhebi diyorlar. Doğrusu Vehhabîlik fırkasıdır. Vehhabîlerin son devirde yaşamış, kendilerince büyük âlimlerinden biri Medine-i Münevvere’deki İslâm Üniversitesi rektörü Abdülaziz bin Baz’dır. Bundan kırk sene önce bu zat ile bir görüşmem olmuştu. Kendisinin iki gözü ama idi, yani görmezdi. Bir derste Kur’ân’daki müteşâbihatın tevil edilmemesi gerektiğini, zahirî ve lügavî manalarına alınmasını söylemiş. Talebelerinin biri de itiraz etmiş (Ne cesaret), hoca diretmiş, talebe de onu “Bu dünyada kör olanlar, ahirette de kör olacaktır ayetini sizin zihniyetinizle yorumlarsak, siz ahirette de kör kalacaksınız...” diyerek çürütmüş. Öğrencinin akıbeti acaba ne olmuştur? Bu Bin Baz cenaplarının, yer küresinin yuvarlak olmadığına, güneşin etrafında dönmediğine dair bir de matbu (basılmış) kitabı vardır. Medine’de iken duymuştum. Bu Abdülaziz bin Baz bir gün o kutsal caminin bir köşesinde şöyle vaaz ediyormuş: “Tarikat velileri, mesela Gazalî, Abdülkadir Geylanî, Ahmed er-Rufaî ve diğerleri evliyaurrahman değil evliyauşşeytandır...” Bunu duyan yerli Sünnî Müslümanlar kısık sesle “Neuzübillah (Allah’a sığınırız) diyerek oradan uzaklaşmışlar. Ülkemizde şu anda hayli Vehhabî yazar, hoca, ilahiyatçı, yayıncı bulunmaktadır. Bunlar bilhassa internet siteleriyle propaganda yapıyor. Yayınladıkları kitap ve risalelerin sayısı da az değildir. Böyle giderse, petro dolarlarla beslenen bu akım Ehl-i Sünnet’i ikinci plana itebilir. (Vehhabîliği reddeden ilmî bir eser: Ehl-i Sünnet’in Müdafaası. Beraatü’l-Eş’ariyyîn min Akaidi’l-Muhalifin kitabının tercümesidir. Bedir yayınevi. ©M. Şevket Eygi
  4. Günümüzde ebeveynler başta olmak üzere herkesin en büyük derdi gençlerin evlenmekten/aile yuvası kurmaktan kaçmalarıdır. Ebeveynler çocukları için: “-Evlendiremiyoruz. Evlenmeye yanaşmıyorlar” diyorlar. Çok önemli kesimde kızlar evde kalmış durumdalar. Kızlarda yanlış bir kanaat var. Derler ki: “Evlenebilmek için açılıp saçılmak zorundayız. Tesettüre girersek evlenemeyiz.” Böylesi bir kafa ile genç kızlar yapmadık kepazelik bırakmazlar. Soyunur dökünürler. Bedenlerini anonim kullanıma peşkeş çekerler. Böylece açılıp saçılmakla kaybetmişlerdir bir. İkincisi, kendilerini teşhire maruz bırakmakla kaybetmişlerdir. Çünkü tesettürsüzlük: * Evliliği azaltmıştır. * Nüfus artışını azaltmıştır. * Gayr-i meşru ilişkileri inanılmaz boyutlarda artırmıştır. Görünen odur ki, tesettürsüzlük evliliğin önünde en büyük engeldir. Çünkü, tabiatı bozulmamış her genç eşinin bedeninin kendisine ait olmasını istiyor. Anonim kullanıma tahammül edemiyor. Böyle olunca da evlenmiyor. Bir de son zamanlarda melez giyimli, başı kapalı, altı çırılçıplak hükmünde olan, giyimiyle ALLAH’ın Rasulü’nün lanetine muhatap olan kızlar var ki, bunlar evliliği daha da zorlaştırmıştır. Aşağılık duygusuna kapılmış, hırçın tabiatlı, sinirli, isyankâr, ne yapacağı belli olmayacak kadar afagan bu kızlar genç erkeklerin gözlerini korkutmaktadırlar. Kadınları: * Evlenilecek kadın, * Eğlenilecek kadın... diye ayırımlara tabi tutup: “-Kendi camiamdan biriyle asla evlenmem” diyen delikanlıların sayısı bir hayli fazladır. Magazin dünyasına bu zâviyeden bakarsanız bu kesimde, felâketin boyutları karşısında herhalde küçük dilinizi yutarsınız. Buralarda kimin eli kimin cebinde hiç belli değil. İşte bütün bunlar, nikah yolunu zorlaştırıyor. Nikah yolu zor olunca fuhuş yolu kolaylaşıyor. Böylece evlilik rafa kaldırılmış oluyor. Esasen kadının aile hayatındaki sıfatı “Dahiliye Bakanı” olarak tanıtılmasıdır. Kocasının herşeyini muhafaza etmesi gerektiğinden en büyük hasleti sadakatidir/emniyetli oluşudur. Genç erkeklerin evlenmelerinin önündeki en büyük engellerden biri de, modernizmin kadına tuzaklarından biri olan tüketim çılgınlığıdır. Reklâmların ve modanın esiri olan kadınlar cicili bicili tarzlarıyla erkeklerin gözlerini korkutmaktadırlar.Bu, üzerinde çok durulması gereken önemli bir husustur. Hülasa edecek olursak: * Tesettürsüzlük erkeklerde evlenme kararını etkilemektedir. * Bu münasebetle bekâr kalanlar fuhuşa sürüklenebilmektedirler. * Tesettürsüzlük dolaylı olarak nüfus artışının önünde de önemli bir engel olarak görülmektedir. * Cinsel hastalıklar... Gayr-i meşru çocukların çoğunun kürtaj ve benzeri usullerle yok edilmesi... Boşanmalar... Kadınlarda depresyon olaylarının artması... vesaire gibi menfiliklerin sebeplerinden biri de tesettürsüzlüktür. İşte bir kısmını sıraladığımız sebepler dolayısıyla, hem erkek hem de kadınlar tehlikeli ve dikenli yollardan geçmek durumunda kalmaktadırlar. Bütün bunlar büyük ölçüde tesettürsüzlüğün yol açtığı problemlerdir. Kur’ân’ın tesettür emrine muhalefet eden devlet çöker, millet yıkılır, fertler de sapıklığın gayyasına düşer. ALLAH (CC) devletimizi, milletimizi ve hepimizi böylesi felâketlerden biran evvel korusun ve kurtarsın... ALLAH (CC) muinimiz (yardımcımız olsun...)
  5. SULTANIM GÜL CEMALINI GÖREN HAYRAN OLUR SULTANIM CENNET BILE SENINLE SEYRAN OLUR SULTANIM SEN Kİ NURİ HÜDASIN RAHMETSIN YERE GÖĞE YANMIŞLAR HEP KAPINDA REYYAN OLUR SULTANIM TAA EZELDEN EBEDE MISLIN YARATILMADI SENIN LUTFUNA EREN SULTAN OLUR SULTANIM İLAHI BIR GÜNEŞSIN NURUNA PERVANE CAN ASKINDAN MAHRUM SİNE ZINDAN OLUR SULTANIM FAZLININ ETEGINE AKLIN ELI ERİŞMEZ SENSIZ SENSIZ GULZARI CENNET HICRAN OLUR SULTANIM ALEMDE KIMSE DEĞİL SENSIN KALPLERE TABİP NURUN GÖNUL DERDIME DERMAN OLUR SULTANIM DIDARINA AŞIKIM YANMAKTA CİĞERDEZA NE GUN NE GUN GEL DIYE FERMAN OLUR SULTANIM NURUNU İNCISIDIR SEMA GUNES AY YILDIZ SENDE KUCUK BIR DAMLA UMMAN OLUR SULTANIM BUTUN ALEM HALKININ BIR SENSIN TEK ÖVUNCU ŞANININ YÜCE KILAN RAHMAN OLUR SULTANIM SENIN KEREM KAPINA KOŞMADA BÜYÜK KÜÇÜK ÜMMETINE BASKA KIM MIHMAN OLUR SULTANIM SANA TABI OLMAYAN YARIN RUZİ CEZADA BIN DEFA YUZBINDEFA PİŞMAN OLUR SULTANIM BU NECATI MÜCRIME NAZARIN ERIŞMEZSE ARTIK ONA HERBIRSEY DUŞMAN OLUR SULTANIM SENIN GÜL HATIRINA NICE BIN GUNAHKARA CENNETLER VE FIRDEVSLER IHSAN OLUR SULTANIM SENI SEVMEYENLERE SAADET GÜNÜ YOKTUR ANLARLAR KIYMETINI ZAMAN OLUR SULTANIM KIMIN CAN TOPRAĞINA NURUNDAN ZERRE DÜŞSE BİR BİLAL, BİR AMMAR ,BİR SELMAN OLUR SULTANIM SEN HABIBI HUDASIN HİÇ ÜMİT KESERMIYIM MİSKINLERE IHSANIN ER'AN OLUR SULTANIM MUCİZE PARMAKLARIN ÇÖLDE SULARI ÇAĞLATTI BİR ÇALIYA EL SÜRSEN ELVAN OLUR SULTANIM CENNETLER MÜŞTAKINDIR BINTÜRLÜ IHTIRAMLA SENI SELAMLAYACAK RIDVAN OLUR SULTANIM DEVLETININ EŞİĞİ GÜNEŞTEN DAHA PARLAK SANA BÜTÜN NEBILER IHVAN OLUR SULTANIM BİR ŞANKI DILE SIĞMAZ KELAMIN GÜCÜ YETMEZ KAÇ SÜLEYMAN YOLUNA KURBAN OLUR SULTANIM SENSIN MÜLKÜN SEYYIDI ALEMIN TEK RAHMETI ŞANINA ŞANLAR KATAN SUBHAN OLUR SULTANIM NURUNUHN İNCİLERİ CENNETIN ZİĞNETIDIR ORDA DERTLER KEDERLER NIHAN OLUR SULTANIM SEN NASIL ŞANLI İSEN SENIN VEZIRLERINDE SIDDIK GIBI BIR ŞAHI CİHAN OLUR SULTANIM! ALI ULVI KURUCU[R.A]
×
×
  • Create New...