Üstadın Ramazan Bayramı konuşmasından bir pasaj:
"Şimdi iş başa düştü. Millete, milletin kendine düştü. Milletin içinden aydınlarından bir kısmını tabi aydınların hepsini diyemiyoruz, tekrar donatıp ayağa kaldırıp ve tekrar o devletimizin olması lazım. Büyük devletimizin olması lazım. Bu devlete Arap devleti dediğimiz anda o bitiyor. Arap Birliği kuruldu biliyorsunuz. Bu devlete Kürt devleti dediğiniz anda o bitiyor. Bu devlete Fars, Pers, İran devleti dediğiniz zaman o olmayacağı belli. İşte bunun gibi mensubu olduğumuz, tabiî ki en büyük onurla mensubu olduğumuz Türk devleti bile diyemeyiz. Tabi Türkler de imtihanını vermiş tarihte. Bunu göstermiş, fakat kedisi kurduğu hiçbir devlete Türk devleti dememiş. Selçuklu aile, Osmanlı aileden geliyor. Neden dememiş? Çünkü: Başka ırklar, Müslüman kardeşleriyle beraber kuruyor devleti. Kendinde o hakkı görmemiş, tevazu göstermiş… Hiçbir zaman kendi ırkını öne sürmemiş…
Bu bakımdan hiçbir ırkın adını kullanarak bir devlet kuramazsınız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti diye koyduğunuz andan itibaren ki bu devletin de olmayacağı ortaya çıkmıştır. Bu, Türk adından gelmiyor, hemen gidip bir ırk adı vermekten, sınırlıyorsun… İran İslam Devrimi dediler, duyduk memnun olduk. Biz Cağaloğlu’ndaydık, orada İran Konsolosluğu var. Gideyim bakayım ne gibi değişiklik oldu, ismi ne oldu? Bayrağı ne oldu? Gittim, baktım “İran İslam Cumhuriyeti” diye yazmışlar levhaya. Bu devlet olmaz dedim. İran diye sınırlıyor kendini. Cumhuriyet diye sınırlıyor. Oysa cumhuriyet yönetim şekli. Onu biz seçeriz. İran diye sınırlıyor. Sanki İslam kâfi değil.Kaynak: 'Mademki imtihan yurdundayız."