trradomir 206 Report post Posted February 13, 2007 Bir gün bir dostu Üstada şu soruyu yöneltir: -Üstad, dünyanın tüm dillerinde aynı ölçüde önemli olan kelimeler var mıdır? Üstadın cevabı: -Evet, Necip Fazıl... 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites
nedamet.. 14 Report post Posted February 13, 2007 saygıdeğer kardeşlerim.. biz bu nüktelerin, hazır cevapların doğruluğundan eminiz değil mi? bazen üstad gerçekten böyle bir cevap vermiş midir diye şüphe ediorum!.. 'dünyanın tüm dillerinde aynı ölçüde önemli olan kelimeler var mıdır?' soru bi garip geldi zaten.. muallakta bırakmazsanız bahtiyar olurum :( Quote Share this post Link to post Share on other sites
trradomir 206 Report post Posted February 13, 2007 İ.Ü. Türk dili ve Edebiyatı öğrencilerinin hazırlamış olduğu kısa metrajlı bir belgeselden alıntıdır. Hadise üzerinde "Üstad böyle dememiştir" düşüncesinden hareketle oluşacak bir şüpheye gerek yok bence, gayet hoş bir nükte, güzel bir espri... Soruda ise mantıkî bir hata yok. Hassasiyetinizden dolayı teşekkürler.. Quote Share this post Link to post Share on other sites
nedamet.. 14 Report post Posted February 13, 2007 ben teşekkür ederim.. Allah razı olsun kardeşim! Quote Share this post Link to post Share on other sites
Achar 116 Report post Posted February 15, 2007 Necip Fazıl... :( Quote Share this post Link to post Share on other sites
BDG 76 Report post Posted February 15, 2007 kalite oldukça yüksek :( Quote Share this post Link to post Share on other sites
hüsn-ü editör 0 Report post Posted January 8, 2008 Üstad'ta müthiş bir kendine güven var Quote Share this post Link to post Share on other sites
onüç 89 Report post Posted February 3, 2008 necip fazıl... Quote Share this post Link to post Share on other sites
kemterani 4 Report post Posted June 16, 2008 tabii olarak necip fazıl :unsure: Quote Share this post Link to post Share on other sites
Muvazene 190 Report post Posted August 14, 2008 Üstad hiçbir zaman için hem müşahhasta hem mücerrette kendi sınırları içinde kalmakla yetinmemiş, kendini adadığı davasının kainat çapındaki kıymetine binaen sesinin, eserlerinin, davasının bütün dünyaya şamil olmasını gayelemiş, arzulamıştır. Yöneltilen suale mukabil verilen cevapta Üstadın kendi adını zikretmekle birlikte, İslam davasının savunucusu olmak hususiyetini görmek ve kendisini İslam ile ne kadar bağdaştırdığını, eşleştirdiğini anlamak düşüyor bize. Üstadın ruh yapısından bir parça olan mükemmeliyetçilik vasfı, kendi çerçevesi dışına çıkamayan bir insana nispetle hayli önemli bir mevziye sahip. İnsanın her ne yaparsa, yaptığı işi en iyi şekilde yapması, kendi alanında birinci olması, zirveyi hedeflemesi Müslüman’ın şahsiyetine uygun olan bir tavırdır. Bir de bu nüktenin muhtevasının, manasının Üstadın başka bir mevzuunda hayat bulmuş hali vardır. Üstad, Bir Adam Yaratmak piyesinin ya dünya çapında muvaffakiyete ereceğini eremeyecekse de gene dünya çapında bir hezimet olacağını beyan etmiştir eserini kaleme aldıktan sonra. Bu beyanatına dair bir röportajı yahut yazısı var idi. Yazıyı bulunca buraya ekleyelim inşallah. Quote Share this post Link to post Share on other sites
Muvazene 190 Report post Posted August 21, 2008 Üstad'ın 1938'de Türk Tiyatrosu Dergisinde yayınlanan röportajında Bir Adam Yaratmak piyesi için biçtiği ufku anlattığı bölüm. Bu fikriyatından da anlaşılacağı gibi Üstad, dünyalık çapta sanatkar olmayı hedeflemiştir: “Öyle bir eser yazıyorum ki dünya ölçüsünde olmak iddiasındadır. Muvaffak olabilirim veya olamam. Mesele orada değil, eserim kötüyse dünya mikyasında kötü, iyiyse yine dünya ölçüsünde iyi olmalı. Bu tehlikeli riske giren ve işi bu ölçüde alan benim. Onun içindir ki gerek vak’a, gerek fikir bakımından kollarımın bütün kucaklaşma kabiliyetiyle dâvâma sarılmış bulunuyorum. Dediğim gibi bize göre, Türkiye’ye göre, mevcut nisbet unsurlarına göre iyi eser diye bir mülâhaza kabul etmiyorum. Ya dünyaya göre iyi, ya kötü.” (*) (*) Selçuk Miler: "N.F.K'nin II. Eseri", Türk Tiyatrosu Dergisi, s.85, 1. İkinci Kanun 1938. Quote Share this post Link to post Share on other sites
Ü.Y. 46 Report post Posted August 24, 2008 Eğer bu nükteyi, başkası kendi adını vererek yapmış olsaydı, zannımca farklı yorumlanırdı.. Quote Share this post Link to post Share on other sites
Dervish 47 Report post Posted August 24, 2008 Eğer bu nükteyi, başkası kendi adını vererek yapmış olsaydı, zannımca farklı yorumlanırdı.. Evet farklı yorumlanmaması için hibçir sebep yok ortada çünkü. "Bir söze bakarım söz mü diye birde söyleyen adama bakarım adam mı diye" derler ya. Söz mükemmel, adam mükemmel. Daha nolsun :graduated: Quote Share this post Link to post Share on other sites