Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

Search the Community

Showing results for tags 'bidat'.



More search options

  • Search By Tags

    Type tags separated by commas.
  • Search By Author

Content Type


Forums

  • Üstadın Eserleri
    • Şiirleri
    • Diğer Edebi Dallarda Üstad
    • Kitaplar Etrafında
    • Üstaddan
  • Üstadın Fikirleri
    • Büyük Doğu ve İdeolocya Örgüsü
  • Yakından Üstad
    • Ne Dediler?
    • Hazır Cevaplar, Nükteler, Polemikler
    • Üstadın anıları ve hayatındaki kişiler
    • Üstad Hakkında Haberler
    • Multimedya
    • Üstad Hakkında Diğer Konular
  • Diğer
    • Diğer Şairler
    • Diğer Yazarlar
    • Kendi Yazdıklarınız
    • Güncel
    • İslâmî Konular
    • Esseyyid Abdülhakim Arvasî Hz.
    • Serbest Kürsü
    • Tarih
    • Kitaplar
    • Mizah
    • Kültür-San'at
    • Bilişim & Teknoloji
    • Şahsiyetler
  • N-F-K.com
    • Duyurular
    • Etkinlikler
    • Proje Grupları
    • Sınıf Çalışmaları
    • Şikâyet ve Dilek Kutusu
    • Yeni Uyelerimiz
    • Geri Dönüsüm

Find results in...

Find results that contain...


Date Created

  • Start

    End


Last Updated

  • Start

    End


Filter by number of...

Joined

  • Start

    End


Group


AIM


MSN


Website URL


Yahoo


Skype


Nereden


İlgi Alanları


Okunan bölüm veya meslek

Found 1 result

  1. Bid’at nedir? Bid’atin yenilik, yaşayış ve anlayışta yeni bir bakış olduğunu her halde biliyorsun. Bu anlayış ve yaşayış, beraberinde bir hürmet getirdiği için dîn hükmündedir. Böylelikle bid’at, Mübîn-açık-dîni muğlâklaştırır. Şeytân-ı racimin niyet ve irâde arasında kurduğu pusudan doğmuş olan bid’at, irâdesiz niyetin mahsulüdür. “Ehl-i sünnet vel-cema’at”itikâdı niyetiyle yapılan bir yığın hürmetkâr merâsimler, İblîs ve âvânesinin kahkahasına sebeb olmaktadır. Ama müsebbîb zannetmektedir ki Allahu Teâlâ’ya yaklaştıracak ibâdetler yapmaktadır. Ahmak, bilmez ki irâdesi İblîs’in eline geçmiştir. (ma’ruf 2 s. 59) Günümüzde var olan çeşitli bid’atler: – Ramazan ayında sahur vaktinin girdiğini haber veren sala okunması. (ma’ruf 2 s. 25) – Peygamberlerin hayatı, Kabir hayatı, Hesab, Mîzân, Diriliş ve Suâl Melekleri gibi, îmâna dâir meselelerin görüntülü film yapılarak takdîm edilmesi. (ma’ruf 2 s. 54) – Ölü evinde imam veya ücretle tutulan kişinin, taziye için gelen herkese Kur’an-ı Kerim okuması. (ma’ruf 2 s. 59) – Camilerde imamların sarık niyetiyle taktıkları başlıklar. (ma’ruf 2 s. 62) – Kur’anı Kerimin (Şeri Şerifin) Mekke ve Medine dönemi şekilnde ikiye ayrılarak kategorize edilmesi. Mekki ve medeni hakikatlerin birbirinden ayrı düşünülmesi. (ma’ruf 2 s. 122) – Sünnete uymayan ziynet şekilnde sakal bırakmak. (ma’ruf 2 s. 123) – Sünnette yeri olan rabıtanın ne için istendiğinin bilincinde olmadan taklidi olarak yapılması. (ma’ruf 2 s. 163) – “Este‘îzübillah…” ifadesi. (ma’ruf 4. mektup) Bu konu hakkında bkz. Aşağıdaki kısım Ma’ruf 11. mektuptan alınmıştır: – Para karşılığı hatim indirmek. – Evlerde, iş yerlerinde levhalar içinde Âyet-i Kerîmeler bulundurmak. – Suret resmi olan yerlerde rahatça namaz kılmak. – Şifa niyetiyle boyunlara, omuzlara, evlerin herhangi bir yerlerine nüshalar asmak, halkın ‘muska’ dediği bu şeylere aşırı önem verip onlardan medet ummak. – Evlerde, arabalarda, şahıslar üzerinde şirk olan nazar boncuğu, at nalı , üzerlik denilen ot vesair simgeler bulundurmak.Bunlar bid’at olduğu gibi, şirktir de. – Tarikat saliklerinin gerçek zikrullahı olan namaz ve Kur’an dışında mürşid ve şeyhlerin sözleriyle meşgul olmak. – Ölü için salâ okumak ve okutmak. – Mevlid okumak ve okutmak. – Evlerde ‘cumalık’ denilen sadakayı çıkarmak. Perşembe günü ikindi namazından sonra çıkarılan bu sadaka halkın kalbine yerleşmiş ve bir fariza haline gelmiş. Bu sadaka , ölüler için çıkarılıyor. Halbuki sadakanın günü, saati yoktur. Gizlisi, aşikarından daha efdaldir. Bu ise aşikâr ve Cuma akşamına münhasır. – Mevta kabre konduktan sonra Kur’ân okumak. – Cenaze namazında selam verilirken sağ tarafa dönmeyle birlikte sağ elin, sola dönmeyle sol elin salıverilmesi. – Teravih namazını yalnız kılabilme (asıl olan yalnız kılmaktır.)Cemaatle kılmak Hazreti Ömer Radiyallahu Anh döneminde ortaya çıkmış. Hazreti Ömer Efendimiz buna “Ne güzel bid’at” demiştir. – Namaza dururken “durdum divana, uydum Kur’ân’a, kıblem Kabe, niyet ettim namazını kılmaya” diye sesli niyet etmek. – Nikahın , gerdek gecesi, gerdek odasında yalnızca imam ve iki şahidle kıyılması. – Nikah akdini yapan imama hediye niyetiyle para verilmesi. – Cemaatle birlikte tesbih yapılması. – Düğünlerin şölen haline gelip üç gün üç gece sürmesi ki en şerlisi sazların, davulların önünde kadınlı erkekli oyun oynanması. – Dini, siyaset uğrunda heba etmek. Dini, parti, grup, cemaat anlayışına düşürmek. Cemaat, grup ve parti anlayışını din anlayışıymış gibi takdim etmek. – Belirli gün ve saatte toplanıp zikir yapmak. Bid’at ehli: Bid’at ehli, cin ve Şeytan tâifesinin tasallutundan kurtulamaz. Tâ ki, tevbe edip, bid’ati bırakana kadar. Tevbesi dahi, bid’atlerden bir bid’ati işlediği sürece kabul olunmaz. (ma’ruf 2 s. 63) Dînsizlik cereyânından daha tehlikeli olan sapık anlayış, dünya ve âhir hayatı zindan eder. Bid’at ehlinin tümü Şeytân’ın maskarasıdır. Gözlerine bak, onlardaki donuk, karanlık ve derin duyarsızlık ve duygusuzluğu anlarsın. Mecnûn ve meczûbluk derecesinde bîkarar ve paniktedirler. Onlar herkes ve her şeyden korkarlar; fakat Allah’tan korkmazlar. Kelime-i Tevhîd’in hakîkatine hidâyet edilmemiş bu gürûhlar, Resûl-i Kibriyâ aleyhissalâtü vesselâm Efendimizi bir tebliğci ve dünya kralı şeklinde algılarlar. Aşkı, şefkati, merhameti, cömertliği ve yiğitliği hiç mi hiç anlamamış, anlayamayacak olan bu gürûhlar her zaman vardır, var olacaktır da. Sünnet ve Cemâatten ayrılmayanlar Aleyhissalâtü vesselâm Efendimizin şefaatine müstahaktır. Hakk Teâlâ bizi Efendimizin şefaatine nâil etsin. Âmin (ma’ruf 2 s. 138). Kaynak: http://www.idrisyilmaz.com/2015/06/23/bidat-nedir-gunumuzde-bidatler/
×
×
  • Create New...