Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
mukarrabin

Süleyman Arif Emre

Recommended Posts

Kan Tutar

 

Leblerimle emrine amadedir canım benim.

Alda bir buseyle öldür, haydi cananım benim.

 

Lal olur birden dilim, bilmem neden görsem seni?

Görmesem kalmaz kararım, dinmez efganım benim.

 

Hasta gönlüm çok zamandır iftirakından harab.

Olmadım bir lahza rahat, geçti devranım benim.

 

Mübtelayım bir ümitsiz gizli derdin zehrine,

Bu sebepten her geçen gün düştü dermanım benim.

 

Yok teselliden nasibim, vermeyin zahmet bana.

Etmeyin bunca eziyet az mı hicranım benim?

 

Kan tutar, sen her bakışta kasdedersen canıma.

Yaremi sar, merhem ol da akmasın kanım benim.

 

Arif Emre her ne etsen razıdır fermanına,

Sahibimsin hem efendim hem de sultanım benim...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Olmak Demiştin

 

hayat olmaktır demiştin

hayat sevmek ve olmaktır

demiştinki gündüz ölmek

gece ise doğmaktır

ölüm savmaktır sıranı sırası gelince

ölüm yaşam kuşunu kafesinden salmaktır

gözlerime öyle bakma demiştin

gözlerin ateşe dalmaktır

ne çıkar misk-u amber sacmasan etrafına

gülün karı solmaktır

değişir iklimler mesafeler seninle

ve hüzün sevdanla dolmaktır

bu beden her mihnete her belaya katlanır

lakin maksat ne olmaktır ne ölmektir ne solmaktır

maksat olmaksa demiştin

olmak onu bulmaktır

Share this post


Link to post
Share on other sites

SÜLEYMAN ARİF EMRE’NİN ŞİİRLERİ

 

”Komünizmle Mücadele Derneği” konferanslar düzenliyordu. Üstad, Adıyaman’a geldi. Yer yerinden oynadı. Halk galeyana geldi. Sait Serttaş isminde bir esnaf arkadaş vardı. Üstad’ın konferansından sonra boynuma sarılıyor. “Seni tebrik ederim. Böyle güzel şeyleri hep sen organize ediyorsun” diyor. “Sen Üstad’ın konuşmasından ne anladın?” diye sordum. “Çok güzel şeyler söylüyor.” “İyi de sen o sözlerden ne anladın?” Adam, yemin etti: “Vallahi bir şey anlamadım”

Halbuki Üstad; verdiği örneklerle, edebi vecizelerle komünizmi yerden yere vuruyor. Konferanstan sonra bizim eve gittik. Kahvaltı yapacağız. Ondan önce o zamana kadar babam dahil, kimseye söylemediğim 200’e yakın şiirimin bulunduğu defteri korka korka Üstad’a getirdim.

 

“Size bir şiirimi okuyabilir miyim?” diye sordum. Üstad: “Oku bakalım” dedi. Sonra Üstad birkaç şiirimi daha okuttu. “Yahu Süleyman Arif sen çok güzel şiirler yazmışsın bunları Büyük Doğuda yayınlayacağım” dedi. Ve gerçekten İstanbul’a gidince 7-8 şiirimi Büyük Doğuda yayınladı. O zaman hiç unutmuyorum.

 

Üstad dedi ki:

“Süleyman Arif; Arap Edebiyatçıları şiiri 7 kategoriye ayırmışlar. Seninki birinciye girmezse, ikinciye mutlaka girer.”

 

Süleyman Arif Emre

Share this post


Link to post
Share on other sites

Meftun Olarak

 

Yandım ebedî hüsnüne meftûn olarak

Kâr etti dilim ruhuma efsûn olarak

 

Sor hâl-i perîşanımı saysın geceler

Geldim kapına kaç kere meftûn olarak

 

Kahr eyleme ey sevgili şâd eyle beni

Görsen ne çıkar bir kere memnûn olarak

 

Etmek mi murâdın beni sermest-i harâb

Ta hâşre kadar böylece mecnûn olarak

 

Süleyman Arif Emre

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...