Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Kureyşi

Chp'li Kadınlar Çarşaf Yırttı!

Recommended Posts

3 Mart 1924 tarihinde Halifeliğin kaldırılmasını kutlamak amacıyla bir araya gelen CHP Mersin Kadın Kolları teşkilatı üyeleri yanlarında getirdikleri çarşafları, önce giydiler, sonra da elleriyle parçalayıp, yerlere atıp çiğnediler.

 

Mersin'de Atatürk Evi önünde toplanan kadınlar, Hilafet'in kaldırılmasına ilişkin bir basın açıklaması yaptılar. Devirm Kanunları'nın uygunlanmasını isteyen CHP'li kadınları yanlarında getirdikleri siyah çarşafları parçalayarak Hilafet'in kaldırılmasını kutladılar.

 

CHP Mersin Kadın Kolları İl Başkanı ve belediye başkan adayı olan Havva Ongunsel basın açıklamasında yaptığı konuşmada Halifeliği kaldıran Atatürk'e şükran borçlarını sunmak için bir araya geldiklerini belirterek şunları söyledi: "Halifelik, dini bir sembol olması gerekirken devlete karşı bir güç oluşturdu. Bize bu günleri sağlayan, ülke gerçeklerini 86 yıl öncesinden gören Atatürk'e şükran borcumuzu sunmak için toplandık. Ülkemiz üzerinde kara bulutlar dolaşıyor. Türkiye Cumhuriyetini tehdit edenlere karşı birlik olmaya, devrimlerimize sıkı sıkı sahip çıkmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

.........................

......Tarihi temizlemek....

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar

Haber aşağıdaki gibi. Bu haberi okuyunca tepki gösteremedim gülmekten :) Chp Mersin teşkilatına bağlı laik, çağdaş, medeni kadınlar toplanıp halifeliğin kaldırılışının 86. yıldönümünü çarşaf yırtarak kutlamışlar. Çarşaf ile halifelik arasında nasıl bir bağ kurduklarını anlamış değilim ben. Bende mi bir sorun var diyerek kaç zamandır düşünüyorum, halifelik ve çarşaf ne alaka? Hani biz şapka yırtarsak cumhuriyetin getirilişini mi kınamış olacağız acaba? Şapkayı halifelik ile ilişkilendirmeye çalışayım şu aklı zorlamaya devam edeyim, bakarsınız bir bağ kurarım diyordum ki vay canına dedim en sonunda, demek ki bunların o kadar karşı çıktıkları şeyler hakkında hiç bir bilgileri yok, e bilselerdi karşı çıkmazlardı herhalde diyerekte bir çıkarımda bulunmuş oldum.

 

 

CHP bir önceki seçimde İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin öncülüğünde çarşaf açılımı yapmış ve bu açılım kamuoyunda çok tartışılmıştı. CHP Lideri Deniz Baykal da, Tekin'in bu açılımına destek vererek bizzat çarşaflı üyelere rozetini takmıştı.

 

MERSİNLİ CHP'Lİ KADINLAR ÇARŞAF YIRTTI

 

CHP Mersin Teşkilatı'nın kadın üyeleri halifeliğin kaldırılmasının 86. yıldönümünü kara çarşaf yırtarak kutladılar. Genel Merkez'in Mersinli kadın üyelere vereceği tepki şimdiden merak konusu.

 

Kaynak

 

Not: Konular birleştirilmiştir.

Share this post


Link to post
Share on other sites

İlginç bir girişim...

 

Öncelikle belirtmeliyim ki kara çarşaf "İslamdaki kadını" olması gerektiği şekilde gösterebilen bir elbise değil.

Öbür yandan, İslam'a ait bir sembol gibi görülen (yahut sembol olduğu sanılan) bir elbisenin yırtılması, saldıran o kişilerin elbiseye değil de, aslında İslam'a olan kinini ve öfkesini dışa vurduğunu gösteriyor.

Ee tabi bir de, bunu yapanların "laikliği" savunuyor olması çok ironik... Bu da kaderin bir cilvesi... :)

 

Site Yönetimine Not:

Aynı konu aşağıdaki adreste de mevcut. Konular birleştirilebilir sanırım...

http://www.n-f-k.com/nfkforum/index.php?showtopic=11100

Share this post


Link to post
Share on other sites

İçimde birikipte ama bir şey yapamamanın kahrolası sızısıyla başbaşayım;tükenmeyeceğim ama.

 

Sonuna kadar Allah'ım sonuna kadar...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Şu sıralar Üstad hazretlerinin Yahudilik-Masonluk-Dönmelik kitabını okuyorum.. Bu haberi görünce ne kadar acınacak halde yaratık olduklarını anladım bu fah.şelerin..

Share this post


Link to post
Share on other sites

fft22_mf374872.Jpeg

 

Nasıl da keyifle yırtıyorlar şunlara bakın ya.Nasıl bir zihniyetin içinden çıktığı da belli oluyor bu tip psikopatça zevklerin.Çok komik bir haber cehape zihniyetinin anlayamadığı nokta;çarşafın içinde, onu taşıyan müslüman bir bayan olmadığı zaman basit bir bez parçasından farksız olduğu.Bırakın yırtsınlar, hırlayacaklar bir yerlere saldırıp pençeleriyle parçalamaya çalışacakları eşyalar bulacaklar cehape yapınca herşey normal artık.Bu duruma Tıp literatüründe kuduz ismi veriyorlar.

 

 

Öncelikle belirtmeliyim ki kara çarşaf "İslamdaki kadını" olması gerektiği şekilde gösterebilen bir elbise değil.

 

Katılıyorum:)

Share this post


Link to post
Share on other sites

İslamın nişanlarındandır çarşaf-ı şerif.......

gavurun üzerinde göremezsiniz çarşafı.... peygamber hanımları ve kızları giyerdi çarşafı. osmanlı ejdadımız zamanında bir çok kadın giyerdi. kaldıki daha düne kadar anneannelerimiz babaannelerimiz.... uzatmıyayım fazla

o çarşafa uzanan eller ve diller ile ahiret pazarında elbet hesap görülecektir!!

 

MEYVELER CEVHERİNİ GÖMERDE KABUĞUNA

İNSAN KADINI SOYAR, BAŞINDAN TOPUĞUNA! N-F-K

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bu ne perhiz be ne lahana turşusu?? ..Sevgili genel başkanları halka şirin görünmek için o sevimsiz suratıyla tutar çarşaflı kadınlara chp rozeti takar. Sözde baktılar bu millet Allah kitap diyene oy verdi -ki kıt kanaatleriyle bu fikre vardılar- biz de biraz dinden diyanetten dem vuralım diye cahilliklerinin son noktasını gösterip çarşaflı kadınlara rozet taktılar...Şimdi üç beş tane yırtık kalkmış bugün," ben annemi özledim yaşasın 23 nisan" a taş çıkartıcak alakasızlıkta çarşaf yırtarak hilefetin kaldırılmasını mı kutluyorlar..Bırakın Allah aşkına bu saçmalıkları yutan bir millet yok artık karşılarında...Kendilerini Yaratana teslim olmamak için kendi kendilerini kandırıp içlerinde İslam'a besledikleri nefreti ki İslam la şereflenecek kadar şerefli değiller zaten bu şekilde ifşa ediyorlar..Ve sonra sözümona çağdaş yaşamı destekleme filan falan..

 

Allah onların ne mal olduklarını onlardan çok daha iyi bilendir:"İnsan, bizim kendisini bir nutfeden yarattığımız görmedi mi ki,şimdi o (küçük aklıyla bize) apaçık hasım kesildi." (Yasin suresi ,77)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Suratlarda şer akıyor ya ben bu suratları mahşerdede görmek isterim... tabii karanlıktan görünüşlerse...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Barani kardeş selam söyledi...Dedi ki: Caddede yürürken bir bacımızın Çarşaf-ı şerif'inin birileri tarafından çekiştirildiğini görürseniz ne yaparsınız ?

 

a)Üzülürüm,kahrolurum

b)Gider dava açarım

c)Yaptıklarının yanlış olduğunu anlatırım

d)Allah ne verdiyse girişirim

e)Hiçbiri

F)Hepsi

Share this post


Link to post
Share on other sites
Caddede yürürken bir bacımızın Çarşaf-ı şerif'inin birileri tarafından çekiştirildiğini görürseniz ne yaparsınız ?
AZDAN ÇOK GİDER. ÇOKTAN AZ GİDER!

böyle bir hadise ile karşı karşıya kalmaktan ALLAHA SIĞINIRIM. ağır imtahan. büyük imthan!!

MERHAMETTEN YOKSUN Bİ ADAM OLURUM !

Share this post


Link to post
Share on other sites
AZDAN ÇOK GİDER. ÇOKTAN AZ GİDER!

böyle bir hadise ile karşı karşıya kalmaktan ALLAHA SIĞINIRIM. ağır imtahan. büyük imthan!!

MERHAMETTEN YOKSUN Bİ ADAM OLURUM !

 

Döğene elsiz gerek

Söğene dilsiz gerek

Derviş gönülsüz gerek

 

Sen derviş olamazsın

Sen Hakk ı bulamazsın

Yâ Mevlam hû Mevlam

Aşkın bize ver Mevlam

 

Yunus Emre

Share this post


Link to post
Share on other sites
Barani kardeş selam söyledi...Dedi ki: Caddede yürürken bir bacımızın Çarşaf-ı şerif'inin birileri tarafından çekiştirildiğini görürseniz ne yaparsınız ?

 

a)Üzülürüm,kahrolurum

b)Gider dava açarım

c)Yaptıklarının yanlış olduğunu anlatırım

d)Allah ne verdiyse girişirim

e)Hiçbiri

F)Hepsi

Benzer olay üstüne yahudiyi vurup deviren sahabe misali bir hareket iktiza eder...

 

AZDAN ÇOK GİDER. ÇOKTAN AZ GİDER!

böyle bir hadise ile karşı karşıya kalmaktan ALLAHA SIĞINIRIM. ağır imtahan. büyük imthan!!

MERHAMETTEN YOKSUN Bİ ADAM OLURUM !

Mikroba merhamet hastaya merhametsizliktir... NFK

Share this post


Link to post
Share on other sites

Cehalet partisi intihar etmiştir :)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Şaka mısınız lan siz? Ne bu şimdi; protesto mu, tepki mi, başkaldırı mı? Bir şıkta daha vereyim hadi akl-ı evveller; hiçbiri.. Hıımmm, düşünün bakayım, bulacaksınız eminim.. O kadar da gerizeka... Yazamadı ellerim.. Şimdi bu mezkur olayın tetkike ve tenkide tutulacak hiçbir yanı yok. Hani insan karşı olduğu bir şeye, beğenmediği, istemediği, mevcudiyetinden rahatsızlık duyduğu herhangibir şeye tepki koyabilir. Ama usul her zaman önemlidir. Yahut üslup.. İnsanı haklıyken haksız pozisyona dahi düşürebilir. İşte CHP Mersin Kadın Kolları da aynı taktik hataya düştü. Hoş savundukları fikrin de kabul edilir bir yanı olmamakla beraber, fikirlerini ortaya koyuş metodları da bir o kadar yanlış. Neden CHP iktidara gelemiyor bu örnekten anlaşılabilir. Adamlar zaten halkın değerlerinin karşısındalar, bununla da yetinmeyip üstüne öyle bir eyleme imza atıyorlar ki akıllara zarar. Fikir yok, dinamizm yok.. Alllah müstehakını versin CHP.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Liberal felsefenin temel düstüru olarak der ki Adam Smith: " laissez faire laissez passer, le monde va de lui meme!". Yani bırakınız hayvanları yapsınlar, bırakınız mendeburları ve özellikle eşşekleri geçsinler ve pek tabi 27 derece 23 dakikalık bir eksen eğikliğine sahip yusyuvarlak dünya kendini idare eder. Çeviriyi biraz abartmış olabilirim, mühim değil. Ama umumi kanaat bu anlayışın bizden devşirildiği yönündedir ve bizdeki karşılığı da "it ürür, kervan yürür" dür. Denebilir ki bu adam smith denen ukela tip bütün sisteminin özündeki anlayışı bizden çalan bir hırsızdır. Öyle bembeyaz saçlarını uzatıp da alt kısımlarını yuvarlak yuvarlak permalatıp ense kısmına da bizde hafta günlerinin isimleri ile anılan ve bulundukları semtle özdeşleşen pazarlarda 50 kuruşa satılan dandik lastiklerden takıp poz vermeye benzemiyor bu işler simit efendi. Simit dedim de aklıma birisi geldi. Neyse yaa hiçbişey demiyorum, sonra suçlu biz oluyoruz. Munir ve ibniss arkadaşlardan papara yemek ve hapse tıkılmak hiç işime gelmez. :) Koktum mu, evet korktum. :)

 

Konumuza dönecek olursak; chp li kadınlar çarşaf yırtmışlar ve hilafeti kaldıran güya Ata'ya şükran borçlarını ödemişler. İyi de etmişler. Bu vaka chp nin samimiyetsizliğini, ahlaksızlığını, iki yüzlülüğünü, adiliğini, pespayeliğini, düşmüşlüğünü, rezilliğini, kepazeliğini, beyinsizliğini, şeref...... vs. göstermesi bakımından bir misal teşkil etmektedir ve bizim açımızdan da olumlu olarak değerlendirilmelidir. Haberi gördüğümde sinirlerim bozulmadı, üzülmedim bilakis içim neşe ile dolarken bu neşenin yansıması biraz da yüz kaslarıma sirayet etmiş olacak ki onlar da biraz geriliverdiler. Bırakınız onların sinirleri bozulsun, bırakınız ellerine aldıkları siyah elbiseleri parçalayıversinler, bırakınız dedemden kalma köstekli saat gibi bozulmuş olan pisipisikolojilerinin nefret ve garez dolu mahsüllerini sergilesinler, bırakınız ellerindeki çarşafın yanında ak süt kalacağı kapkara kalplerini görmemize vesile olup şükrümüze artırsınlar. Ne diyordu atalarımız: İt ürür kervan yürür. Biz gölümüze ferah tutalım efendim. :)

Share this post


Link to post
Share on other sites

ya benim aklım almıyor...çağdaş medeniyet falan diyenlere.onlara şunlar söylenmeli...inandığınız şey mutlak mı? mutlak sa çağ içi çağ dışı nitelemeler saçma...mutlak değilse yok olmaya mahkum...demekki siz ne derseniz deyin söylediğiniz şeyden bi haber ahmaklarsınız...şunlarıda ekleyip geçeyim...çağdaş demek şuan ki milyonlarca aleti görmekse bilmem kaç yıl önceki sokrates GERİ ,(insaf bu arada) ,peki şöyle birşey düşünelim bin yıl sonra 100 insan kalsın ve bunların bunca alete apartmana ihtiyaçları kalmayacağına göre bunlara geri mi diyeceğiz ileri mi? offff ya utanıyorum ...demekki "ileri, geri, çağdaş" kavramlarının ölçütü farklı...ayrıca kültürler arasında derecelemeye gidilmesi mutlak ölçütü şart koşar yoksa herkesin hakikati kendine olur...biz de diyoruz ki herkesin hakikati kendine peki hakikatin hakikati kimde? ayrıca bunlar terkibi hükümler,tafsili de bize vazife...neden mi? onuda başka bir sefere ..ama bu tür konular için eserler lazım ve bize düşen bunların yanlışını ciltlerle bunların gözlerine sokmak..."dava adamı davasının çapı nispetin de pişmeli değil mi?" ve "İslam kılı kırk değil kırkbin yarmanın rejimi ,düşünün Allah a karşı işimiz ne kadar da zor" ..anlayan anlar,anlayan anladı...

Share this post


Link to post
Share on other sites

bu arada şunları da söyleyeyim...insanlar bizi yaftalarken bizde bu yaftaları kıracak diyalektik yok...üstadın dağları taşları peşinden sürükleyecek büyük diyalektik dediği konu başlı başına fikiir mevzu...fikir yokki diyalektik olsun ...fikirden mahrum diyalektik gevezeliktir ayrıca,yaftalamaktır (boş yere).yaftalamanın göresi ne? buda dünya görüşü ile ilgili...ayrıca örgüleştirilememiş dünya görşü ile hangi mevzuya el atılabilir ki....fikir zıddını dışarda bırakmak, o zaman zıt ne? bilinmeli değil mi...zaten zıt bilinmiyorsa dışarda bırakılacak ne var ki dışarda bırakılsın ,zıtların bilinmesi de tezi şart koşar...şimdi ,fikir zıddını dışarda bırakmaksa,diyalektik muhtevanın döküldüğü kap olduğuna göre...diyalektik te zıtları dışarda bırakmalı...ayrıca şunada dikkat islami konular islami olmayan konular die bir ayırım yapmak yanlış...çünkü islam mutlak...ayrıca küfür de tersten islamın tastikleyicisi...çünkü islama giren islama nispetle girio,girmeyen yine islama nispetle giriyor..neyse uzadı....

Share this post


Link to post
Share on other sites

Çarşaf yırtma ayini

 

 

 

 

 

Onları seyrederken tüylerim ürperdi. Kara çarşafları yırtarken, yırttıkları çarşafların üstünde tepinirken nasıl da kendilerinden geçmişlerdi. 17'nci yüzyıl sonlarında Amerika'da Boston'un Salem kasabasında cadı avına çıkan kadınlara ne çok benziyorlardı...

Önceki gün Mersin'deki o dehşet verici manzarayı seyrederken "tamam bu işte" diye ürperdim, ha hortladı ha hortlayacak denilen irtica sonunda mezarından uğramış, çığlıklar atarak tüyler ürpertici ateş dansına başlamıştı. Öyle ya irtica denen şey fanatikleşmiş kör bir inancın zıvanadan çıkışından başka ne olabilirdi ki! Adı ve kaynağı ne olursa olsun bir batıl itikadın saldırganlaşmasından başka nedir ki irtica?

Biliyor musunuz; Salem'deki o avın başını da kadınlar çekmişti. Kasabanın en fanatikleri onlardı. Hemcinslerini ateşe atarken tıpkı Mersin'deki CHP'li kadınların yaptığı gibi isterik çığlıklar atıyor, kurbanlarının yanışını vecd içinde seyrediyorlardı.

"Kutsal" olanın adı değişmiş. Ama ne önemi var! "Kutsal"ı yaratan fanatizm dimdik ayakta" diye geçirdim içimden.

Epeydir sorduğum bir soru yeniden düştü aklıma:

CHP'nin ne olduğu ortada. Başkanlarının izledikleri çizgi de öyle. Mersin'deki partili kadınların çarşaf yırtma ayininin o çizgiye uygun olmadığı söylenemez. Ama yine de ortada cevaplanması gereken bir soru kalıyor: Neden bu partideki en utanç verici, en bağnaz çıkışları hep bazı kadınlar yapıyor? Canan Arıtman'ın, Nur Serter'in, Necla Arat'ın başörtüsüne yönelik o kin ve nefret dolu çıkışları geliyor aklıma. Erkek partililerin hiçbir zaman gidemeyeceği kadar ileri gidip onları bile "zor durumda" bırakan fanatik çıkışlara neden genellikle kadınlar imza atıyor? Neden böylesine kraldan fazla kralcılar?

Usturuplu konuşmayı ve davranmayı bilememelerinden mi? Siyasetteki tecrübesizliklerinden mi? Ölçü-iz'an bilmemelerinden mi? Kitle çizgisi denen şeyden haberleri olmamasından mı? Siyaseti düşmanlığa dönüştürmeye daha yatkın oluşlarından mı?

Bunları düşünürken bundan tam altmış yıl önce, feminizmin en büyük teorisyenlerinden Simone de Beauvoir'ın yazdıkları geldi aklıma. Beauvoir, Bağımsızlığa Doğru adlı kitabında, kadının politik davranışına yön veren kişilik özeliklerini tahlil ederken şöyle diyordu:

"Erkekler, kendi yarattıkları putlar önünde tam bir inançla diz çökmezler. Kadınlarsa, yaşam yolunda o ulu heykellerden birine rastladılar mı, bunları hangi elin yarattığını düşünmeden uslu uslu yere kapanırlar...

"En tutucu erkek bile belli bir evrimin kaçınılmaz olduğunu bilir, gerek eylemini, gerek düşüncesini buna uydurur; tarihin oluşumuna katılmayan kadın, onun gereklerini anlamaz; gelecekten çekinir, zamanı durdurmak ister. Babasının, erkek kardeşlerinin, kocasının önerdiği putlar yıkıldı mı, onların yerine, göğe yenilerinin nasıl oturtulacağını hiç mi hiç bilemez; bu yüzden de canını dişine takarak onları savunmaya girişir."

Beauvoir'ın bu gözlemlerini dayandırdığı kadınlar çoktan toprak oldular. Aradan geçen altmış yılda onların kızları ve torunları her alanda çok yol aldı. Hayatı kenardan seyretmeyi bir kenara bırakıp içine daldıkça, onun devingenliğine ayak uydurmayı da karşısına çıkan putları elinin tersiyle itip ilerlemeyi de öğrendi.

Ama tabii, bu evrimden nasiplenemeyenler de var.

Görülüyor ki, CHP'li kadınlar zamanı gerçekten de "durdurabilmişler.". Babalarının, erkek kardeşlerinin, kocalarının ya da parti başkanlarının yarattığı putların yıkılışını görüyor ama yerine yenilerinin nasıl oturtulacağını da hiç bilemediklerinden canlarını dişlerine takıp putları savunmaya girişiyorlar. O putların önünde, onları yaratan erkek partidaşlarından çok daha büyük bir inançla diz çöküyorlar.

Hazin bir manzara; hazin olduğu kadar da utanç verici...

Çağdaşlık adına yapılan bu toplu tapınma ayini midemi bulandırıyor. Hem çağdaş bir insan hem de bir kadın olarak onlardan utanç duyuyorum.

Gülay GÖKTÜRK

Share this post


Link to post
Share on other sites
Hazin bir manzara; hazin olduğu kadar da utanç verici...

Çağdaşlık adına yapılan bu toplu tapınma ayini midemi bulandırıyor. Hem çağdaş bir insan hem de bir kadın olarak onlardan utanç duyuyorum.

Gülay GÖKTÜRK

 

UTANMAYA BİLE DEĞECEKLERİNİ SANMIYORUM

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...