Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
Eşref Bey

Mümin-kafir'den

Recommended Posts

KIBRIS'A İLK ÇIKAN ŞEHİD

 

Hicretin 28.yılı... Kıbrıs istikametinde Suriye kıyılarında yola çıkan gemiler... Sülün gibi bir teknede kumların üzerinde esen ilahi bir nefhayle denizleri kaynatmaya çıkmış, büyük hamlenin büyük ve sessiz örneği.

 

Peygamber sahabisi Ebu Talha(ensari)...

 

Allah yolunda döğüşkenliği, kahramanlığıyla tanınmış... Hele ok atma sanatında eşsiz...

 

İkinci akabe biyatında nur dairesine girenlerden...

 

Bedir'den başlayarak bütün gazalarda bulundu ve binlerce kafir ciğerini okuyla deldi.

 

İslam'ın mütdiş imtihanı, Uhud Gazasında, kainatın efendisine vücudunu siper etti. Düşmandan yağan okların nerelere düştüğünü görmek için, varlığın nuru başlarını uzatıp bakmak istedikçe:

 

"-Ey Allah'ın Resulu... Anam babam sana feda olsun. Başını uzatma ki, düşman oku sana zarar vermesin" diyor; ve varlığın yüzü suyu hürmetine varolduğu o muazzez başı kendi başıyla kalkanlıyordu, sesi gayet heybetli...

 

Alemin fahri buyurdular:

 

"-Asker içinde Ebu Talha'nın sesi yüz kişiden hayırlıdır. Huneyn cenginde tek başına yirmi kafiri tepeledi."

 

Kainatın efendisi dünyaya veda ettikleri zaman mübarek kabri Ebu Talha kazdı ve kazmasının ucuyla deştiği simsiyah toprak içinde alemleri haleleyen nurun, madde ölçüsüne göre tabutluk çukurunu hazırladı.

 

Böyle bir şerefe de malik...

 

Hazret-i Ebubekr ve Ömer devirlerinin bütün fetih hareketlerinde bulundu ve herbiri destan çapında kahramanlıklar gösterdi.

 

İslam'a girişindeki vesile de enfes...

 

Sevdiği ve izdivacına talip olduğu kadın müslüman, ona şöyle demişti:

 

"-Benim de sende gözüm var. Senin gibi bir er reddolunmaz. Fakat sen kafirsin evlenmemiz kabil değil; seni müslüman olarak istiyorum ve bundan başka senden hiçbir şey dilemiyorum."

 

Bu ulvi hitap ezeli müslümanın bir anda ruhunu fethetmiş ve Ebu Talha hemen şehadet getirmişti.

 

Etrafında ulvi kadında yetişmiş çocukalrı oturmakta... Birgün gözüne Kuran'dan bir ayet ilişti. Kahramanlık damarlarını birden bire şahlandıran bir ayet... Hemen yerinden fırladı ve haykırdı:

 

"-Rabbim beni gençliğimde de, ihtiyarlığımda da kafirlerle çarpışmaya davet ediyor. Çabuk hazırlayın, silahlandırın, cihazlandırın beni cenge gideyim!"

 

Oğulları ihtiramla karşılık verdiler:

 

"-Aziz babamız... Sen Allah'ın Resuluyle birlikte, irtihaline kadar cihad ettin... Peşinden Ebubekr ve Ömer zamanında ki bütün seferlerine katıldın... Artık sıra bizde. İhtiyarsın, yerinde otur ve ibadetinle uğraş. Senin yerine ve hemen biz gidelim!"

 

Kanının her zerresinde bir volkan kaynayan, her gençten daha genç, ebedi iman genci ihtiyar sahabi gürledi:

 

"-Olmaz!.. Ben gideceğim!.."

 

Ve gidiyor.

 

O sırada Kıbrıs üzerine sevkedilen İslam kıt'alarına katılıyor. Fakat deniz üzerinde ki seferlerin ilk günlerinde ecel O'nu yakalayıveriyor. Muazzez sahabi uykusuz, deniz ortasında, daha Kıbrıs adasının karaltısı görünmeden, dudaklarında şehadet kelimesi gerçek hayata geçiyor.

 

Yedi gün gemide kalan mübarek naaş... Yüzünde ebediyet nişanı, ölümsüzlük tebessümü... Ne kokma, ne çürüme, ne en küçük bir değişme...

 

Ebu Talha, Kıbrıs'a naaşı ile çıkan ilk şehid...

Share this post


Link to post
Share on other sites

DOĞRU YALAN

 

İmam-ı Azam Hazretleri, kendisini kaza(hakimlik) mevkiine davet eden halifeye dedi ki:

 

"-Ben bu mevkiye layık değilim! Ya doğru söylüyorum, ya yalan... Doğru söylüyorsam, layık değilim, bırakın yakamı!.. Yalan söylüyorsam, yalancı kaza mevkine getirilmez, yine bırakın!.."

 

 

MÜRİT MÜRŞİT

 

Veli, kendisine uzak bir yerdeki başka bir veliye yazdı:

 

"-O civarda irşada, müritliğe istekli kimseler varsa bize gönder!"

 

Ve cevap aldı:

 

"-Bu civarda müritliğe talip kimse yok; istediğin kadar şeyh var... Bunlardan dilediğince gönderebilirim!.."

 

 

AÇIK GİZLİ

 

Veliden veliye mektup:

 

"-İşittik ki, siz orada açık zikirle meşgul imişsiniz!"

 

Cevap:

 

"Bizde işittik ki, sizde gizli zikirle uğraşmaktasınız! Madem ki işittik gizlilik nerede kaldı?.."

 

 

RİYA

 

"-Cemaatle namaz kılamamanın sebebi riyadan kaçınmaktır."

 

Ve Efendi Hazretlerinin dudaklarından gayet sakin şu cevap dökülüyor:

 

"-Bu halimiz de ayrı bir riya..."

 

 

MÜSLÜMAN

 

İmam-ı Azam, hayal taşıran günahları tek tek saydıktan sonra, mezhepleri gereği dinden çıktığına inandıkları adamlar hakkında haricilerin şu sualine muhatap oluyor:

 

"-Bunların dini nedir?"

 

İmam-ı Azam'dan mutlaka küfür fetvası bekleyen, yoksa O'nun hayatına kast tavrı takınan harici eşkıyasına hitap:

 

"-Bunların dini neymiş ki?.."

 

"-Müslüman!.."

 

"-Cevabı kendiniz verdiniz!.."

Share this post


Link to post
Share on other sites

MUKABELE

 

Bir gün bir nasipsiz, yakınında bulunduğu peygember torunlarından birine ima yoluyla çatarken hiçbir mukabele görmeyince ona doğrudan doğruya seslendi:

 

"-Seni kastediyorum, anlıyor musun?"

 

"-Bende onun için susuyorum ya!.."

 

 

ALLAH!

 

Kutsi isimler arasında bu en mukaddesi, adi hallerde ve olur olmaz mevkilerde sık sık kullanıldığı gibi, sarhoş masalarının ve her türlü keyif avazelerinin sesi olarak da kullanılır ve çok defa, huzur yerine gaflete işaret eder.

 

Şah-ı Nakşibend bir gün huzurlarında "Allah!" diye haykıran biri için dediler ki:

 

"-Çıkarın bu adamı meclisimizden. Gafillerin meclisimizde yeri yoktur."

 

 

HARAM

 

33'lü irşad tesbihinin 32. halkası Seyyid Fehim Hz., müridleriyle beraber camide bir vaaz dinlemekte... Vaiz sigarayı haram göstermeye dek varıyor.

 

Çıkıyorlar:

 

-Şimdi, diyor büyük mürşid! Hepinize emrim birer sigara yakıp tellendirmektir.

 

 

TEBESSÜM

 

Ömründe bir kere bile tebessüm ettiği görülmemiş bir veliye hayatta tek sevdiği biricik oğlunun ölümünü haber veriyorlar.

 

"-Ya, öyle mi?"

 

Diyor veli ve ömründe ilk defa tebessüm ediyor veli.

Share this post


Link to post
Share on other sites

NESNE LAZIMGELMEZ

 

Görünür ve görünmez mahlukların fetvacısı (Müfti-üs-sakaleyn) Ebussud Efendi, kendisine

 

(galiba vesvese eseri) bir sual soran ve hüküm isteyen bir müracaata şu cevabı veriyor;

 

_Nesne lazımgelmez!

 

NİRENGİ NOKTASI

 

Şeriat insanın ferdi ve içtimai hayatında ve bütün muamelelerinde ''yapacaklarınız!'', ''yapmayacaklarınız!'' ve ''yapıp yapmamakta hür olduklarınız!'' şeklinde topyekun miyarlar manzumesidir ve bütün istikametlerin nirengi noktasıdır!

 

AHMAK

 

Ahmağı teşhiste en keskin tespit, onun Allah'a inanıp inanmadığıdır. Böylelerinin zahiri ilimlerdeki marifetleri hiçbir kıymet belirtmez.

 

Abdülhakim Efendi Hazretlerinin şu güzel sözüne dikkat;

 

_''İlim cehaleti kaldırır, fakat ahmaklığa bir şey yapamaz!''

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...