BDG 76 Report post Posted January 31, 2011 Nasrettin Hoca'ya Dair Aslında ilmî bir kalıba sokulamayan ilk Türk sosyoloğu ve filozofu diyebileceğimiz adamın adının Nasreddin Hoca olduğunu söyleyecek olsak, ilim çevreleri dâhil buna gülmeyecek pek az kimse bulunacaktır. O, yazmamış; söylemiş, günlük hayatı konuşturmuş böylece de insan oğlunun dimağına hikmetler nakşeylemiş bir ulu kişidir. Ne çare ki, bu halk adamına ilim dünyasının kapıları kapalı olduğundan bir mizah fıkracısı kabul ettiğimiz Nasreddin Hoca, hayatın derinliklerindeki gerçeklerle cemiyeti uyandırarak terbiye eden kimselerden biri olduğu halde, biz bunun dahi şuûruna varmış değiliz. Samiha Ayverdi Nasreddin Hoca fıkralarında daima ferdî mizaca dayanan bir şahsiyetçilik göze çarpar. Gözümüzün önünde yaşayan, belirli bir insan canlanır. Fıkraların bütünü içinde bir dünya görüşü sezilir. Hoca, aykırı konuşması seven, akl-ı selimi kuvvetli, neşeli, babacan bir tiptir; mizahı hiciv kadar yıkıcı değil, yapıcıdır. Hoca, iyi niyetlerin timsalidir. Ahmet Kutsi Tecer Rahmetli, ne başkaları gibi vakıaların tuhaflığını diline doluyor, ne de ipsiz sapsız sözlerle kaba nükteler yapılıyor; mizahı yapan onun sözleri, kelimeleri değil; ruhu ve görüşüdür. Bu ruhla baktığı şeyin kan alacak damarını buluyor; bu görüşle en ciddi görünen hadiselerin bile “gülünç” taraflarını görüyor, onlara gülüyor ve onları güldürüyor. Eflatun cem Güney Kaynak Quote Share this post Link to post Share on other sites
BDG 76 Report post Posted January 31, 2011 Fıkralarından Örnekler Üstünde Bulunsaydı Hoca eşeğini kaybetmiş. Hem arar, hem “çok şükür!” dermiş kendi kendine. — Neden şükrediyorsun Hoca? demişler. — Üstünde olmadığıma... demiş Hoca. Üstünde olsaydım ben de kaybolup gidecektim! Sanane Birgün Nasreddin Hoca eve dogru yürüyormus bir arkadasi arkadan seslenmis aman hoca gördünmü biraz önce geçen helva kazanini agzina kadar doluydu.Hoca istifini bozmadan banane demis.Arkadasi ama hoca helve kazani sizin eve gidiyordu buna ne dersin demis hoca yine istifini bozmadan ozaman sanane demis. Bilmeyenler Bilenlerden Öğrensin Nasreddin Hoca, bir gün vaaz vermek için kürsüye çıkıp: — Ey cemaat, demiş, bugün size ne söyleyeceğimi biliyor musunuz? — Bilmiyoruz, demişler. — Siz bilmeyince ben size ne söyleyebilirim, deyip kürsüden inmiş, yürüyüp gitmiş... Ertesi hafta yine kürsüye çıkıp da aynı soruyu sorunca, bu kez cemaat: — Biliyoruz, cevabını vermiş. — Mademki biliyorsunuz, demiş Hoca, öyleyse benim size bir şey söylememe gerek yok! Yine çekip gitmiş... Bunun üzerine camidekiler karar vermişler: Bir daha sorarsa, kimisi “biliyoruz” diyecek, kimisi “bilmiyoruz”. Çok geçmeden Hoca yine kürsüye çıkmış: — Ey Müslümanlar, bugün size ne söyleyeceğimi biliyor musunuz? Kimisi “biliyoruz” demiş, kimisi “bilmiyoruz” cevabını vermiş. — Öyleyse, demiş Hoca, bilmeyenleriniz bilenlerinizden öğrensin! Konu ile ilgili diğer başlık için tıklayınız. Quote Share this post Link to post Share on other sites
vecd_ 166 Report post Posted February 22, 2012 Nasrettin hoca bir yolculuğu sırasında geceyi orada geçirmek üzere bir handa mola vermiş.Hancı hocaya odasını göstermiş.Akşam çok şiddetli bir fırtına çıkmış tahtadan olan tavanlardan gelen sesden rahatsız olan hoca durumu hancıya bildirmiş hancı. -hocam sizde bilirsinizki tahtalarda Allahı tesbih eder o tavandan gelen sesler tahtaların ibadetinin sesidir. hocada cevap vermiş bende tavanın vecde gelerek secdeye kapanmasından korkuyorum:) 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites
Guest slatannictamy Report post Posted November 12, 2016 Ay güneş mi hocaya çocuklar sormuş: -hoca ay mı önemlidir güneş mi? Hoca düşünmüş düşünmüş ve sonunda 'ay önemlidir'demiş. çocuklar: -neden?deyince hoca da: -ay gece çıkar,böylece ortalığı aydınlatır ama güneş gündüz çıkar,gündüz otalık zaten aydınlıktır,demiş Quote Share this post Link to post Share on other sites