Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
kübraa

Nurettin Coşan Dan Mhp Desteği

Recommended Posts

Önce dedikodu mu diye düşünüyorsun.Sonra iskenderpasa.com a girince karşına bir yazı çıkıyor:"AKLINI KULLAN" diye...

Share this post


Link to post
Share on other sites

İslam cemaatleri saltanatla devam ettiği sürece böyle kendinibilmezlerin sayısı artacaktır. Merhum Mahmud Esad Coşan Hocaefendi sağ olsaydı şöyle okkalı bir Osmanlı tokadı patlatırdı herhalde bu vatandaşa...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Önce dedikodu mu diye düşünüyorsun.Sonra iskenderpasa.com a girince karşına bir yazı çıkıyor:"AKLINI KULLAN" diye...

 

 

Bu ne iştir!?!

 

Herşeye aklım erdi de buna ermedi...

 

CHP,MHP, BDP, PKK,KCK, Sol Örgütler, Halkevleri arasındaki kirli ilişkiler falan derken, şimdi de bu... Allah'ım bu nasıl bir şey! Sahi anlamakta güçlük çekiyorum...

Share this post


Link to post
Share on other sites

insana kafayı yedirtecek bir olay hakkaten...

 

yazıklar olsun diyorum...

 

tasavvufu tarikatı da ucuz politikaya malzeme yapanlara Allah hidayet etsin...

 

Allah şaşırtmasın tövbe yarabbim...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Günümüzde ne sağ ne de solun kaldığı, kimin hangi partiye oy vereceğini bi türlü tahmin edemediğimiz bir dönem. Kimseyi tercihinden dolayı kınayamam ama şaşırttı doğrusu. Akp'ye belli başlı bir destek var ben ona alenen yapılıyor diye kızarken şimdi bunu duymak tamamen düşüncelerimi alt üst etti.

 

Allah hayırlısını versin hakkımızda...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Cemaatin MHP Desteği Doğrulandı

 

Geçtiğimiz günlerde İskenderpaşa cemaati adına açıklama yapan Muharrem Nurettin Coşan, 12 Haziran'da MHP'yi destekleyeceklerini belirterek, seçimde MHP'ye oy verilmesini istemişti.

 

Coşan yaptığı açıklamada "Haydi! Yalnız bırakmayalım meydanda özgürlükler vaad edegelen arkadaşı. MHP'li kardeşlerim, barajı aşın da, sizinle birlikte, daha önce söz verip de yerine getiremeyenler için bir telafi fırsatı doğsun. Birleşsin güçler, def etsin akbabaları, şanımız yürüsün cihanda. Sefillere uşak olmayalım. Çünkü, kölesiyiz, Razı olsun âlemlerin Efendisi bizden." cümlelerine yer vermişti.

 

Star Gazetesi Yazarı İbrahim Kiras, MHP'ye destek verip AKP'yi yerden yere vuran açıklamanın, korsan değil İskender Paşa Cemaati'ne ait olduğunun doğrulandığını yazdı.

 

İşte Kiras'ın yazısının ilgili bölümü:

 

Önceki gün, Türkiye'deki dini cemaatler arasında siyasetle dolaysız ilgisi bulunan nadir yapılardan biri olan İskenderpaşa cemaati adına bir duyuru yayımlandı. Cemaat mensuplarından önümüzdeki seçimde oylarını MHP'ye vermeleri isteniyordu.

 

Erbakan'dan Özal kardeşlere kadar sağ siyasetin birçok önemli temsilcisinin yolunun geçtiği yerdir İskenderpaşa Dergâhı. Bu bakımdan ilgisiz kalınamayacak bir gelişmeyle karşı karşıyayız.

 

Ne var ki hem bu cemaat bugünlerde eskisi kadar etkin durumda değil, hem de epeyce küçülmüş bulunan sempatizan çevresini doğrudan harekete geçirebilecek güçte değil. Bu yüzden de Nurettin Coşan'ın imzasıyla yayınlanan bildiri pek fazla ilgi uyandırmadı.

 

Ama -özellikle sosyal medya üzerinden izleyebildiğim kadarıyla- cemaat içinde ve çevresinde ciddi tartışmalar başlattı. Haber duyulduğu anda büyük bir şaşkınlıkla karşılandı. İnanmayanlar çoğunluktaydı. Hocamıza iftira diyenler vardı. Bildirinin cemaatin internet sitesinde yayınlandığı bilgisine bile site hacklenmiş olabilir tepkisi verildi. İlerleyen saatlerde Nurettin Coşan'a yakın kişilere ulaşıldığı ve bildirinin teyid edildiği bildirildi. O zaman kuşkular yerini derin bir hayalkırıklığına terk etti.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Arkadaşlar!...

Şu an için sağduyulu olun ve kendi işinize gücünüze bakın!...

Nureddin Çoşan Efendi (ki daha çok O'nun yaptığı açıklama) hakkındaki düşüncelerinize ses ve suret vermeyin ve içinize gömün... Gömdüğünüz (gömeceğiniz) yere; içinize dönerken (kendimize göre) kabahat noktasında meşgul olmak için yeterli sayıda malzeme de muhtemelen gözünüze ilişecektir... Onlara meşgul olun... Ve işinize gücünüze bakın!...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kanaatimizce bu, gönlünde manaya kuşatanların daha rahat düşünebilmeleri için atılmış çok önemli bir adımdır. "Müthiş ötesi bir hareket.."

 

Mesajımız siyasi bir oluşumla ilgili leyhte veya aleyhte görüş belirtmemektedir. Değerli kabul etmiş olduğumuz manevi bir odağın görüşünüdeki berraklığına dem vurduk.

 

Saygılarımızla...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Aklını Kullan!Aklını Kullan!

Değerli kardeşim, aklını kullan!

 

Nereye gidildiğini, yarın ne olacağını, canından çok sevip tercih edip büyüttüğün çocuklarını, istikbalini düşün, emekliliğinin, sonrasının, hayatının istemediğin, tasvip etmediğin bir düzeneğin içinde geçtiğini, heba edildiğini farket, bu duruma müdahale et, itiraz et, boş verme!

 

Anlamaya, görmeye çalış, doğruyla yanlışı ayır, duruşunu özünle birleştir.

 

Göz boyamalı, kısa vadeli, saman alevli, serap misali ağzına bal çalındığını, çalınanın aslında bal olmadığını, duygularınla oynandığını, oynananlardan bihaber gafil kaldığını gör!

 

Kafanı devekuşu gibi kuma gömüp yaşadığın ülkede değerlerinin buharlaşmasına kayıtsız kalma, "neme lazım" deme, "menfaatim" deme!

 

Maneviyat bahçemize dadanmış domuz sürülerini, sırtlanları, hain köpekleri, kurnaz tilkileri, leş kargalarını, kanımızı, canımızı, değerlerimizi, zenginliklerimizi emmeğe yeltenen sülükleri, asalakları silkele, sırtından at, kamburunu düzelt, el ele ver, gücünü topla, maneviyatını düzelt, iyileri bul, onlarla birleş, işbirliği yap, yanlışı düzelt!

 

Bunu daha önce yaptın. Güzeli seçtin, güzelleştin, güçlendin. Örnek oldun, öncü oldun, yol gösterdin, ilham kaynağı oldun, sevildin...

 

Isıttın, karanlık asırlara güneş oldun aydınlattın. Çağ atlattın. Susuz yüreklere su serptin, serinlettin. Umut oldun, çare arayan biçare insanlığa, tarih yazdın altın harflerle dimağlara.

 

Şimdi silkin, şimdi uyan, dengeleri boz. "Bozkurtlara" fırsat ver, yol ver, OY ver. Çeki düzen versin, destek olsun dostlara, fayda versin, tek yürek olsun iyiler.

 

"Sagduyu'nun" mevcut hükümeti kuran partiye ilk genel seçimlerinde tek başına iktidar olmasıyla sonuçlanan verdiği şartlı destekle bile, hala, maalesef insanlık için, inananlar için beklenenleri gerçekleştiremeyen Sayın Başbakan, MHP'li kardeşlerin barajı aşamayacağını bekliyor. Haydi! Yalnız bırakmayalım meydanda özgürlükler vaad edegelen arkadaşı. MHP'li kardeşlerim, barajı aşın da, sizinle birlikte, daha önce söz verip de yerine getiremeyenler için bir telafi fırsatı doğsun.

 

Birleşsin güçler def etsin akbabaları, şanımız yürüsün cihanda.

 

Sefillere uşak olmayalım.

 

Çünkü, kölesiyiz, Razı olsun alemlerin Efendisi bizden.

 

Nureddin Coşan

Share this post


Link to post
Share on other sites

Arkadaşlar!...

Şu an için sağduyulu olun ve kendi işinize gücünüze bakın!...

Nureddin Çoşan Efendi (ki daha çok O'nun yaptığı açıklama) hakkındaki düşüncelerinize ses ve suret vermeyin ve içinize gömün... Gömdüğünüz (gömeceğiniz) yere; içinize dönerken (kendimize göre) kabahat noktasında meşgul olmak için yeterli sayıda malzeme de muhtemelen gözünüze ilişecektir... Onlara meşgul olun... Ve işinize gücünüze bakın!...

 

 

İyi o zaman kimse hakkında konuşmayalım özellikle İslami kesim içerisinde bulunan ve cemaat liderliğine soyunmuş kişiler hakkında hele söz ederken ince eleyip sık dokuyalım. Öyle ya vardır bir bildikleri...

 

Arkadaş gerçek manada tasavvuf erbabı bir kimse, İslam adına uğraştığını didindiğini söyleyen bir kimse Allahın ve Rasulu sav in ölçüsünden başka bir ölçü kabul edemez. Halka değil Hakka inanır ve hakiki kurtuluşu hakka kölelikte bulur. Metodun peygamber metodunun bu olduğunu bilir. İnsanları demokrasiye teşvik etmez...

 

Normal bir vatandaş çıksa böyle bir konuşma yapsa kimsenin umrunda olmaz, lakin İslam adına boy gösterip de müslümanları yanlışa teşvik eden kim olursa biz onun hakkında konuşuruz...

 

Kimse de kusura bakmasın...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Evet kimse, hiç kimse hakkında (iyi olmayacaksa) konuşma, konuşmayalım!... Öyle ki; sesimizin misafir olmadığı tek bir kulak sahibi dahi kalmamışken... Ve göz ve kalb ve ruh vesaire!... Tüm insanlara ki cinler de dahil bir bir, biricik davayı anlatırken bir tanecik bile olsun insan yahut cin taifesinden birisi ile malum manada konuşmamayı becerebiliyor, dilimizi ve hatta gönlümüzü tutabiliyorsak tamamdır!... Değilse zaten yollar çok uzun!... Ve fırınlar ziyade!... Kasalarla beraber ekmekler de vesselam!...

Share this post


Link to post
Share on other sites

çok şaşırdım ama bunda planlı bir şeyler olduğunu düşünüyorum, zira başka bir grubun lideri de artık işin hizmet değil koltuk kavgasına dönüşeceğini söylemiş, tabi ki bu kötü partiyi destekleyeceğimiz anlamına gelmiyor ama içeride muhalefetin olması da iktidarın gücünü artırıyor bence, muhalefetin iyice alçaldığı ve sempatizanlarının gözünden düştüğünü görüyoruz.. "

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kendimce siyasi ve toplumsal olaylrı yorumlarken, aklımda her kesimin bir yeri vardır. Yani zihnimde taşlar yerli yerinde, herşey aklımda dengede... PKK, KCK, CHP, MHP, ADD, ÇYDD, BDP, İP, TKP, sol örgütler, Sağ ve sol vesayetçiler ve pek çoğunun zihnimde bir yeri var... Ama bu açıklamayı bir yere koyamıyorum... Demekki bilmediğimiz daha çok şeyler var, onları öğrenirsek, işte ozaman bu açıklamanında zihnimdeki yeri çıkar ortaya...

 

Aklıma gelen ilk şey de, MHP'nin meclise girmesini istiyor bu kesim... İyi de böyle bir görev mi verildi bunlara?

 

Hayret üstü hayret...

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

bu seçim apaçık bir şekilde görülmektedir ki akp ile ergenekon arasında olacak. Dileyen istediğinden taraf olsun. Herkes niyetinin karşılığını alacaktır zaten

  • Like 3

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

 

Her yöne eşit mesafede durduğu izlenimini vermesi gerekmeyen herkes siyasi kanaatini izhar etme noktasında serbesttir. Çevrelerindeki kimseler tarafından kanaat önderi olarak kabul edilen şahısların da siyasi hususlarda fikirlerini yakın çevreleriyle paylaşmaları yadırganacak bir durum değildir. Bu açıklamalar, sözkonusu kişilerin taşımakta olduğu ruh hali ve fikir yapısını yansıtan birer aynadır ve cemiyetin kendilerine biçtiği mevkii belirleme hususunda mühim bir role sahiptir. Bu mesaj sayesinde Nurettin Coşan nam şahsın da ne gibi bir fikir yapısına sahip olduğu ortaya çıkmıştır, bu mesajı dikkate alıp almamak cemaatteki şahısların kendi tercihidir. Lakin dini, özellikle de tasavvufi kimliğiylle öne çıkma gayretindeki bir kimsenin, tarikat itidalini bir yana bırakıp, akbabalarla, domuzlarla, hain köpeklerle, leş kargalarıyla, sırtlanlarla, sülüklerle, asalaklarla ve daha nicesiyle örülü bir mesajla kendini meydana atarak muhafazakar bir çevreyi hakaret yağmuruna tutmasını ve sokakların fanatik natıklarını sollayan bir tarzda konuşmasını yakışık almaz bir davranış olarak gördüğümü de açıklıkla belirtmek durumundayım. Sözkonusu şeyh efendinin mesajı, özellikle de yansıttığı üslup dolayısıyla Don Kişot patavatsızlığı olarak değerlendirilebilir. BDG'nin mesajının yönetim olarak takındığımız genel bir tavrı yansıtmadığını altını çizerek belirtmek isterim. Atıfta bulunulan mesajda birinci çoğul şahıs referanslarının verilmesi herhangi bir yanlış anlaşılmaya sebep olmamalıdır. Şahsen, üslup hakkındaki hoşnutsuzluğumun yanında özellikle İskenderpaşa gibi siyasetten bağımsız düşünülen ve bu şekilde kabul gören bir oluşumun bu mecraya çekilmesinden de hoşnut değilim.

 

Saygı ve selamlarımla

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Herkesin bir hesabı var...

Allah'ın da bir hesabı var.

 

Yüklendiği misyon ile bağdaşmayan açıklamalarının çevresindekileri ne düzeyde etkileyeceği ayrı bir mevzu...

 

Konuya iştirakini sabırsızlıkla beklediklerim var.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Benim anlamadığım yanlış olan ne? Cemaatlerin önceki seçimlerde akp'yi desteklediklerini hepimiz biliyoruz, o zaman kimse çıkıp neden akp'yi destekliyorsunuz demiş miydi? Şimdi birileri çıkıp chpliler, laik kesim dedi falan demesin, neden bahsettiğimiz malum. Yanlış olan cemaatin bir partiyi desteklemesi mi mhp'yi desteklemesi mi?

 

Asıl merak ettiğim bu açıklama akp lehine aynı üslupla, aynı şekilde yapılsaydı eleştiri alacak mıydı akplilerden?

 

Hani "Maneviyat bahçemize dadanmış domuz sürülerini, sırtlanları, hain köpekleri, kurnaz tilkileri, leş kargalarını, kanımızı, canımızı, değerlerimizi, zenginliklerimizi emmeğe yeltenen sülükleri, asalakları silkele, sırtından at, kamburunu düzelt, el ele ver, gücünü topla, maneviyatını düzelt, iyileri bul, onlarla birleş, işbirliği yap, yanlışı düzelt!" deyince kimin alınması gerekiyor acaba? Bu üsluptan rahatsız olunursa çok klişe olacak ama yarası olan gocunur denir.

 

Seçim bence akp ile mhp arasında, chp diğer tarafta. Akp'nin rakip olarak mhp'yi gördüğünü, bu yönde hamleler yaptığını hepimiz görüyoruz. Mhp meclise girmezse chp kaç alırsa alsın akp ye ne yapabilir ki? Bundandır ki kasetler, karalamalar almış başını gidiyor, biri meydana çıkıp mhp'ye sahip çıkılması çağrısında bulununca da ağır eleştirilere, hakaretlere maruz kalıyor.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

 

Her yöne eşit mesafede durduğu izlenimini vermesi gerekmeyen herkes siyasi kanaatini izhar etme noktasında serbesttir. Çevrelerindeki kimseler tarafından kanaat önderi olarak kabul edilen şahısların da siyasi hususlarda fikirlerini yakın çevreleriyle paylaşmaları yadırganacak bir durum değildir. Bu açıklamalar, sözkonusu kişilerin taşımakta olduğu ruh hali ve fikir yapısını yansıtan birer aynadır ve cemiyetin kendilerine biçtiği mevkii belirleme hususunda mühim bir role sahiptir. Bu mesaj sayesinde Nurettin Coşan nam şahsın da ne gibi bir fikir yapısına sahip olduğu ortaya çıkmıştır, bu mesajı dikkate alıp almamak cemaatteki şahısların kendi tercihidir. Lakin dini, özellikle de tasavvufi kimliğiylle öne çıkma gayretindeki bir kimsenin, tarikat itidalini bir yana bırakıp, akbabalarla, domuzlarla, hain köpeklerle, leş kargalarıyla, sırtlanlarla, sülüklerle, asalaklarla ve daha nicesiyle örülü bir mesajla kendini meydana atarak muhafazakar bir çevreyi hakaret yağmuruna tutmasını ve sokakların fanatik natıklarını sollayan bir tarzda konuşmasını yakışık almaz bir davranış olarak gördüğümü de açıklıkla belirtmek durumundayım. Sözkonusu şeyh efendinin mesajı, özellikle de yansıttığı üslup dolayısıyla Don Kişot patavatsızlığı olarak değerlendirilebilir. BDG'nin mesajının yönetim olarak takındığımız genel bir tavrı yansıtmadığını altını çizerek belirtmek isterim. Atıfta bulunulan mesajda birinci çoğul şahıs referanslarının verilmesi herhangi bir yanlış anlaşılmaya sebep olmamalıdır. Şahsen, üslup hakkındaki hoşnutsuzluğumun yanında özellikle İskenderpaşa gibi siyasetten bağımsız düşünülen ve bu şekilde kabul gören bir oluşumun bu mecraya çekilmesinden de hoşnut değilim.

 

Saygı ve selamlarımla

 

İMZA!

 

Uzun zamandır Türkiye'deki cemaatlerin muhasebesini yapıyordum da bu mesele benim için nokta oldu. Dün 2009 ve 40 arasındaki korkunç bağla dalga geçenler bugün Şeyh Efendi doğru söylemiş diyorsa İslam adına üzülmek lazım. Allah Kuran'da bize Müslüman adını vermiş. Biz şahsiyet sahibi insanlarız ya da olmalıyız. Ama görüyorum ki cemaatler şahsiyet değil koyun peşinde. Efendim, ben şeyhimi rüyamda gördüm bana dediki... Bu aptallığın fıkhı-usuli tartışmaları bir yana tek kelimeyle saçmalıktır. Efendi babamızın iki torunu vardı biri ordan biri burdan millet vekili oldu. Şu daha büyük ve alim olduğu için biz bunu desteklemiyoruz diyen cemaatler de gördük. Tasavvuf, Velilik, Alimlik, Mürşidlik ayaklar altına düşmüş! Abdülhakim Arvasi Hazretleri aklıma geliyor da utanıyorum bugünki vaziyetten.

 

AYRICA;

 

BDG Gönüldaşımız sitemizin bir yöneticisidir. Sitenin görüşünü naklettiği vehmini vermek de bence son derece ayıp. Hatta ben bir site yöneticisinin bir partinin yanlısı görünmesi taraftarı dahi değilim zira davamız Büyük Doğu olduğuna göre bu tür siyasi sebeblerden iki gönüldaşın arası açılabilir. Talihsizlik...

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Benim anlamadığım yanlış olan ne? Cemaatlerin önceki seçimlerde akp'yi desteklediklerini hepimiz biliyoruz, o zaman kimse çıkıp neden akp'yi destekliyorsunuz demiş miydi? Şimdi birileri çıkıp chpliler, laik kesim dedi falan demesin, neden bahsettiğimiz malum. Yanlış olan cemaatin bir partiyi desteklemesi mi mhp'yi desteklemesi mi?

 

Asıl merak ettiğim bu açıklama akp lehine aynı üslupla, aynı şekilde yapılsaydı eleştiri alacak mıydı akplilerden?

 

Hani "Maneviyat bahçemize dadanmış domuz sürülerini, sırtlanları, hain köpekleri, kurnaz tilkileri, leş kargalarını, kanımızı, canımızı, değerlerimizi, zenginliklerimizi emmeğe yeltenen sülükleri, asalakları silkele, sırtından at, kamburunu düzelt, el ele ver, gücünü topla, maneviyatını düzelt, iyileri bul, onlarla birleş, işbirliği yap, yanlışı düzelt!" deyince kimin alınması gerekiyor acaba? Bu üsluptan rahatsız olunursa çok klişe olacak ama yarası olan gocunur denir.

 

Seçim bence akp ile mhp arasında, chp diğer tarafta. Akp'nin rakip olarak mhp'yi gördüğünü, bu yönde hamleler yaptığını hepimiz görüyoruz. Mhp meclise girmezse chp kaç alırsa alsın akp ye ne yapabilir ki? Bundandır ki kasetler, karalamalar almış başını gidiyor, biri meydana çıkıp mhp'ye sahip çıkılması çağrısında bulununca da ağır eleştirilere, hakaretlere maruz kalıyor.

 

 

kendime adıma konuşuyum, bu zamana kadar bir kaç seçim de oy kullanma hakkım vardı ama hiçbir partiye oy atmadım ve Allahın izniyle Allahın sistemine muhalif yani hakkın idaresine karşı halkın idaresine çanak tutmayacağım. demokrasi batıldır ve her batıl batmaya mahkumdur. Üstad Türkiye'nin Manzarası isimli eserinde "Bizim partimiz yoktur ve olamaz ancak bazı ehveni şer hesaplarımız olabilir ki o da ölümü peşinen kabullenip zahmetsizini aramaktan başka birşey değildir. Montajı yapılmamış ve her an yapılmaya hazır makine parçaları gibi fert fert olabiliyor muyuz, ona bakalım". Müslüman kesime en büyük ihanet siyasetin içine erbakan vasıtası ile çekilerek yapılmıştır. 70 lerin MTTB bünyesinde yetişmiş Üstadın tabiriyle alacadan sütbeyaza inkilap etmiş, Allahu Tealanın emirleri ve Rasulullah sav in sünnetinden başka hiçbir ölçüyü kabulm etmeyen Türkiye çapında 225 şubesi ve 100.000 lik kadrosuyla o gençl,k topluluğu siyasetin potasında erimiş şimdi demokrasi ve cumhuriyetle barışık ne idüğü belirsin bir hal almıştır.

 

politika müslüman için çıkmaz sokaktır bizi hedefe götürmekten uzaktır. Yol,Allah Rasulu sav in ve onun eşsiz ashabının nurlu ve kutlu yoludur...

  • Like 2

Share this post


Link to post
Share on other sites

bi mesajım silinmiş -ki sileneceğini biliyordum-, kabul etmek gerekirse biraz harttı. hard.. yani böyle sert, damardan. ben ne dedim? püskevite oyları verelim de kasetçiler başa mı gelsin ne var bunda. kıpırtısız, açık, seçik. ha diyorsanız ki, yeşilçam piyasası gitgide kan kaybediyor, o vakit oylar mehape'ye tabii. ses ver n-f-k.com!

Share this post


Link to post
Share on other sites

bi mesajım silinmiş -ki sileneceğini biliyordum-, kabul etmek gerekirse biraz harttı. hard.. yani böyle sert, damardan. ben ne dedim? püskevite oyları verelim de kasetçiler başa mı gelsin ne var bunda. kıpırtısız, açık, seçik. ha diyorsanız ki, yeşilçam piyasası gitgide kan kaybediyor, o vakit oylar mehape'ye tabii. ses ver n-f-k.com!

 

 

Mitajanı mesajını ben sildim.

Bir zümrede bozuk insanlar olabilir ama bu o zümrenin tamamının bozuk olduğu anlamına gelmez, mesajının o zümrenin tamamını kapsadığının sende farkındasındır, yani o şekilde genellemek yanlıştır. En basitiyle şu sitemizde aramızdan birileri çıkar da bir yanlış yaparsa tamamımız o yanlışa düşmüş olmayız herhalde ve o birilerinin yüzünden yanlışa düşmüşler olarak adlandırılmak istemeyiz. Düşmek istemediğimiz duruma başkalarını düşürmek doğru olmasa gerek.

 

 

Konuya gelirsek, cemaatlerin büyük kısmının paket oyları olduğunu çoğumuz biliyoruz, isteyen istediğine oy verir çokta üzerinde durmamak lazım kanaatimce. Geçmişte de benzer şeyler oldu, ileride de olacaktır.

 

Bence her cemaat kendi menfaatleri doğrultusunda -tabi meşru ölçülerde olmak kaydı ile- hareket etmelidir ki ediyordur. Eğer bir davanız, fikriniz, amacınız var ise bunu gerçekleştirmek için meşru her yolu denemelisiniz, gerektiğinde siyasi partilere destek verebilir veya karşısında durabilirsiniz. Yeter ki bunlar yapılırken belli çizgilerin dışına çıkılmasın.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Öyle ya da böyle bazı gerçekler var ki inkar edilemez. Eğer bu hocaefendi akp'yi destekleyin deseydi, bu kadar tepki almayacağını hepimiz biliyoruz. Ama yine biz biliyoruz ki toplumda bir kesime islami anlamda önderlik eden kişiler siyasetin bu türlüsünden uzak durmalılar. Ne yani sana mı kaldı hocam mhp'nin baraj derdi? Biz cenabı mevla'dan hayırlısını istemekle mükellefiz. İslam aleminin bu kadar problemi varken işi seçim ucuzluğuna çekmek ne vahim bir durum. Fakat öte yandan bir başka hakikat var ki, akıl karı değil. Neymiş efendim bu seçim akp ve ergenekonun seçimiymiş. Yok canım! Oldu bi de deseydin ki, akp'ye oy vermeyen müslüman değildir tam olacaktı. Ya hu yapmayın etmeyin müslümanlar, bizim fikrimizden değil diye hemen aforoz etmeye koyulmakta ne oluyor? Bizim bunları aşmış olmamız gerekmez mi? Bugün ümmet olma iddiasında ki biz zavallıların durumu çok mu iyi? Karma eğitime söyleyecek lafımız yok mu? Bakın baş örtüsü halen daha bir problem, tüm kamuda ve okullarda serbest olacağına dair beklentisi olan var mı? Bu örnekler uzatılabilir ama gerek yok. Ha son olarak açıktan bir siyasi partiyi desteklemek bu güzide sitenin yöneticisine yakışmıyor. Burada olmaz paşam, burası yeri değil..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bize, yani şahsımıza ait kısma cevap vermek icap ederse, yine bundan önceki mesajlarımız takip edildiğinde bizim iletilerimizin neredeyse tamamına yakını "ben" değil, "biz" zamiri içerisinde gönderilmiştir. Bu bir tarzdır. Başkasına ise bunu farketmek düşer. Dolayısıyla olayı talihsizlik olarak değerlendiren değerli üyemize bu noktada tatmin edici bir cevap verdiğimizi düşünüyoruz. Ve nasıl ki şahsımıza ait açıklamanın sitenin kendi açıklaması olmadığını belirten NFK-Fan'da konuyla alakalı bir görüş belirtmişse, bunun da sitenin görüşü olmadığını, zatının fikri olduğunu ifade etmeliyiz. Zira sitemiz tarafsız, herkese saygılı, lakin doğru olarak kabul etmiş olduğu görüşleri ise destekleyen fakat kimseye, hiçbir görüşe belden aşağı da vurmayan yapıdadır. Çünkü bizi biz yapan budur...

 

Konuya dair ise, eğer seviye düşerse, bu konuyu da kapatmak zorunda kalacağız. Değerli fikirler etrafında hareket etmeye devam edelim. Mesajı silinenlerin tarzındaki hareketlerden uzak duralım.

 

Saygılarımızla...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Biz yalnız kazanmak için varız!...

 

(Evvela; şu an için seçimlerde hangi partiye oy vereceğimiz hususunda bir karara varmamış olmakla beraber, oy verebileceğimiz muhtemel partiler arasında MHP'nin uzak, çok uzak hatta nerede ise imkansız bir noktada olduğunu ve Nureddin Çoşan Efendi'nin seyri süluk gereği elinden tutmayan ve zahiren nefs terbiyesi için onun terbiyesi altında olmayan birisi olduğumuzu ifade ettikten sonra devam edelim ve diyelim ki:)

 

Bu bahiste "şimdilik" (Nurettin Coşan Dan Mhp Desteği bahsinde) son olarak yazacaklarımız şunlardır ki; bu konunun, son olarak yazacaklarımız konusunun daha evvelinde bir "tartışma"dan haklı yahut haksız ilk çekilen taraf kâr eder, notunu düşelim ve diyelim ki: Bizim derdimiz (ki bizi) şu yazdıklarımızı yazmamız gerek diye rahatsız eden derdimiz; n-f-k.com sitesine üye olan, bu siteyi takip eden, takip ettikleri Adam'a (Üstad Necip Fazıl'a) dair ilgi ve sevgileri sebebi ile (O'nun için) muhabbet beslediğimiz kardeşlerimize Allah'ın lütfu, Peygamber'in duası, Sadat'ın himmeti ile kar ettirmek veya karşılaşılabilecek olası bir zararın ve muhtemel daha büyük zararlarının önüne geçmek noktasında atılmış karıncavari bir adımdan, adımlardan ibarettir Yalnız o kadar!...

 

(Bu arada ne zararı ve neyin zararı noktasında kaydedelim: Ortada kar edecek bir şey varken ondan, o şeyden hiçbir şey elde edememek de zarar etmektir)

 

Ve bahis:

 

Ve evvela bahsin bir tarafı, asıl ve asli tarafı olan Muharrem Nureddin Çoşan Efendi hakkında malumat:

 

1963 yılında Ankara'da doğdu. Ankara İmam-hatip Lisesi'ni bitirdi (1981). Ankara İlâhiyat Fakültesi'nde bir süre okuduktan sonra, Suudi Arabistan'a gitti. Arapça ve dînî ilimler tahsilini orda sürdürdü. (Mısır, İslam Üniversitesi'nde Arap Dili ve Edebiyatı tahsili...)

 

1987 yılında Amerika'ya gitti. New York'ta işletme konusunda üniversite eğitimi gördü. Daha sonra master yaptı. Yurda döndükten sonra (1993) muhtelif serbest ticarî faaliyetlerde bulundu.

 

1 Ağustos 1996'dan itibaren Hocaefendimiz (babası ve mürşidi Mahmud Esad Çoşan kaddesallahu sirrahu Hazretleri)'in arzusuyla, Server Holding'in ve cemaat hizmetlerinin yöneticiliğini üstlendi.

 

Hocaefendimiz'le birlikte Avustralya'ya, Avrupa'ya, Amerika'ya seyahatler yaptı. Mehmed Zâhid Kotku Hazretleri'nin merhum Hocaefendimiz'i yetiştirdiği gibi, Hocaefendimiz de Nureddin Bey'i her yönden yetiştirdi. Özel dersler verdi ve hafızlığını tamamlattı. (Nureddin Çoşan Efendi kurra hafızdır) Muhtelif vesilelerle, kendisinden sonra irşad vazifesini Nureddin Bey'in yürüteceğini, yakın çevresine ifade etti.

 

Mütevazı, gösterişten hoşlanmayan, yüz hatları ve davranışları merhum Hocaefendimiz'in gençliğine benzeyen bir kişiliği vardır. Evli ve iki çocuk babasıdır. Arapça ve İngilizce'yi iyi derecede bilmektedir.

 

(Parantez içleri hariç kaynak)

 

Ve evet; küçük bir çocuk dahi yapacağı bir şeyin neticelerini o çocuk aklı ile hesap ederken, halka halka O'na; Allah'ın Rasulü aleyhisselam'a bağlı bir yolun bu zamanda postunda bulunan, aşikar ve gizli birtakım meziyetlerin sahibi olan Büyük Bir Adam; söyleyeceği sözün nerelere, nasıl ve neden varacağını hesap etmemiş olabilir mi?...

 

Cevap: Belki ama hayır!... Arkadaşlar bilenler hatırlasın, işitmeyenler de duyar gibi olsun: ALLAH'A DOST OLMAK İÇİN, DOSTLUKTAN DA ZİYADE MÜRŞİD-İ KAMİL OLMAK İÇİN FENA'YA ERMEK İCAB EDER NEDİR FENA!... ÇOK FENA FAKAT HİÇ FENA OLMAYAN BİR ŞEY!... ZAMANLA VE BİR ZAMAN SONRA BÜSBÜTÜN O'NDA (azze ve celle) YOK OLMAK, BÜTÜN İRADESİNİ ALLAH'A VERMEK VE YALNIZ O'NUNLA OLMAK VE BİR HİÇ OLURKEN OLMAK, OLMAK, HEP OLMAK!... VAR OLMAK!... Ve hep, hep, hep O'nunla olmak!...

 

Bu sitenin çatısı altında olması gereken bazı şeyler varsa onlar olur fakat büsbütün hayatı O'ndan; Seyyid Abdulhakim Arvasi kaddesallahu sirrahu Hazretleri'nden ibaret olan Üstad'a gönül veren arkadaşlar; daha sakin, daha aklı selim olmalı ve bir yazmadan evvel binlerce düşünmeli!...

 

Üstad, nasıl ki alelade, herhangi bir adam, bir insan değilse (ki öyledir); O'na kalbi akan, O'nu seven ve O'nu muhabbetle ananlar da öyledir, öyle olmalıdır, olmaları icab eder!... Her şeyin sıradan olduğu bu alemde müslüman sıradan olamaz. Bizim sıradan olmayan sıradanlığımız yani bir şekilde kendimizi Allah, Rasul, İslam, Veli, Tasavvuf, İyi ve Güzel ile irtabatlandırışımız aslında büsbütün bir sıradışılıktır. Bunu bilen bilir, anlayabilen anlayabilir, anlayamayan da anlar...

 

Silsilesi aşikar bir Nakşi büyüğü olan Nureddin Çoşan Efendi'nin açıklamaları ile ilgili hikmet noktasında kaydedilecekler hususunda binlerce hikmet olabileceğine iman ile beraber bizim gönlümüze düşen, düşürülen birkaç hikmeti sıralayalım:

 

1- Bu açıklama, MHP'nin üst düzey yöneticileri ile ilgili son günlerde bir şekilde halka yansıtılan birtakım sevimsiz hadiselerden ötürü canı yanmış olan, azap duyan, ağır yaralanan MHP destekçisi ve muhibi olan kardeşlerimizin yaralarına bir pansuman demektir ki; hastanın, kendisine şifa veren doktoru sevmesi kadar şaşılacak bir şey olmasa gerek. Velev ki sevmedi!... Hiç değilse elinden gördüğü şifa sebebi ile hekimin muayenehanesini ikinci adresi görmesi akla pek ala uygun bir hakikattir.

 

2- Mevcut İktidarın karşısında mecliste yer alabilecek kuvvetli bir muhalefet, en başta halk için hayırlıdır ki; meydandaki (meclisteki) boşluk ve rahatlık sebebi ile gevşeyebilecek bir fıtrata sahip insan (ki bu insan vekil de olur, bakan da olur, başbakan da olur) karşısında her an hatasını kollayan bir kısım gözcüler bulur, görür ve nerede ise uykusunda dahi onlara beraber olur ise elbet yaptığı, yapacağı işi hakkı ile yapma azmine sımsıkı sarılacak ve gayret kemerini kuşanmayı, her şey bir yana bir zaruret ve bulunduğu konumu (makamı) korumak için mecburiyet olarak görecektir. Bu sebeple kuvvetli bir muhalefetin baskısı altında olan, şu an iktidar olmak gibi ağır bir yükün altında olan insan, insanlar; her şeyi (Allah, Peygamber, Din, Veli, İman, Vicdan, Namus vesaire) bir yana bırakılacak olsa bile sırf sahip olduğu şartları muhafaza için işini doğru yapmaya, halka hizmet etmeye, dosdoğru olmaya yönelecek, hiç değilse bu gaye için açık yahut gizli bazı zahmetlere girişecektir ki bu zahmet ve neticesinde doğacak gayret ve hizmet halk için iyi ve güzeldir.

 

3- Malum hadiselerden haberdar olan herkese apaçık bir davettir.

 

Neyin daveti?!!!.... Akıl, vicdan ve nefs muhasabesine girişmenin daveti!...

 

Nasıl?!!!... Şöyle; bir şekilde işlenmiş ve ortaya çıkarılmış günaha ve günahkara karşı girişilecek duruş, bu hadiseye şahit olan insanların kendi gizli olan günahlarına karşı girişmeleri gereken duruşa bir vesile olmalı. Ve onun, bunun, şunun yaptığı o, bu, şu işe karşı, malum işi yapan malum kişilere verip veriştirmekten ziyade; Allah için kendisinin ortaya çıkarılmamış, saklanmış, bir ilim gereği örtülmüş günahları ile yüzleşmeli ve tövbeye yönelmelidir. Ya internette, televizyonda, orda-burda izlediği görüntünün kahramanı ben olsa idim, diyerek ve olmadığına şükrederek istiğfar ipine sarılmalı ve Allah'a yaklaşmalı Aklı ve vicdanını avucuna alarak ne şekilde ve nasıl düşünüğünü ve düşünmesi gerektiğini düşünmeli, düşünmeli, düşünmeli!...

 

4-

5-

6-

7-

 

vesaire vesaire vesaire...

 

Çoşan Efendi'nin ifadeleri hiç mi tartışılmasın yahut tartışılmamalı?... Elbet hayır!... Fakat bu tartışmanın tarafı biz ve burası olmamalı!... O kadar!...

 

Ve nihayet yolun İsim Babası (kaddesallahu sirrahu) ile nokta, nokta ve nokta

 

 

Şah-ı Nakşibend Hazretlerinin müritlerinden biri onu Buharaya davet etmişti. Akşam ezanı okunduktan sonra Necmeddin Daderk isimli müridine sordu:

 

- Sana emrettiğim her şeyi yerine getirir misin?

- Evet, dedi Necmeddin.

- Eğer hırsızlık yapmanı da emretsem yapar mısın?

- Hayır, bunu yapamam. Çünkü Allah haklarına tevbe kefaret olarak yeterli olur; fakat bu iş kul haklarındandır.

- Madem ki emrimizi tutmazsın, bize arkadaşlık da etme!

 

Mevlâna Necmeddin bu cevap üzerine korku ve endişeye kapıldı, yeryüzü ona dar geldi. Derhal tevbe ve pişmanlık izhar etti. Onun hiçbir emrine muhalefet etmemeye de azmetti. Orada bulunanlar da ona acıyarak aracı oldular ve şeyhten onu affetmesini rica ettiler. Şeyh Hazretleri de adamı bağışladı. 

 

Sonra Şah-ı Nakşibend Hazretleri, yanında Necmeddin ve birkaç müridi olduğu halde dışarı çıktı. Bab-ı Semerkand mahallesine yürüdüler. Şeyh bir evi göstererek dedi ki:

- Şunun duvarını delin de içeri girin. Falan yerinde içi eşya dolu bir çanta bulacaksınız. Onu alıp getirin.

 

Söylendiği gibi yaptılar. Sonra oracıkta bir köşeye birlikte çekilip oturdular. Bir süre sonra köpek ulumaları duydular. Şeyh Hazretleri, Necmeddin ve bazı arkadaşlarını o eve gönderdi. Oraya varınca, hırsızların diğer bir duvarı delerek içeri girdiklerini ve orada bir şey bulamadıklarını anladılar. Hırsızlar kendi aralarında: Bizden önce hırsızlar gelmiş de içeridekileri almışlar! diyorlardı. 

 

Şeyh Hazretlerinin müritleri bu işe şaştılar. Ev sahibi ise kendisine ait bir bostanda bulunuyordu. Şah-ı Nakşibend k.s. sabahleyin bir müridiyle eşyalarını ona gönderdi. Mal sahibini şöyle haberdar etmesini de tembihledi: Dervişler senin eve uğramışlar da, şu hırsızlık meselesini fark ederek eşyaları hırsızlardan kurtarmışlar. Sonra Mevlâna Necmeddine bakıp dedi ki:

- Emre uymuş olsaydın daha çok hikmetler görürdün.

 

Menkıbe

Share this post


Link to post
Share on other sites
İSKENDERPAŞA CEMAATİ VE BAŞARISIZ SAĞDUYU PARTİSİ DENEYİMİ

Nakşibendi Tarikatı’nın önde gelen isimlerinden biri olan Mehmet Zahid Kotku’nun manevi liderliğindeki İskenderpaşa cemaati, bir dönemin siyasi liderlerini ve bürokratlarını yetiştirdiği için “Görünmeyen Üniversite” ismiyle tüm Türkiye’de adını duyurmuştu. Kotku’nun yerine geçen Esad Coşan’ın Erbakan ile aralarındaki “siyasette ulemanın mı politikacının mı sözü geçer” tartışması sert polemiklere dönüşmüş ve İskenderpaşa cemaati Milli Görüş’ten kopmuştu.

Bir dönem Turgul Özal’ın Anavatan Partisi’ni destekleyen cemaat, daha sonraki yıllarda Haydar Baş’la aynı hataya düşerek, enerjisini bir siyasi partiye taşımaya çalıştı. Nurettin Coşan’ın Genel Başkanı olduğu Sağduyu Partisi 2002 yılında seçimlere katılmayarak AK Parti’ye destek vermişti. Daha sonraki yıllarda dönem dönem BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu ile görüşmelerini sürdüren İskenderpaşa cemaati, gücünü büyük ölçüde yitirdi. Medyada ve iş alanında başarısız olan İskenderpaşa Cemaati’nin artık siyasette de belirleyici bir rol oynamaktan oldukça uzak görülüyor. Günümüzde HAKYOL Vakfı’nda faaliyetlerini sürdüren İskenderpaşa Cemaati’nin geride kalan az sayıda mensubunun oyunu AK Parti’ye vereceği tahmin ediliyor.

 

Hım fikir değiştirmişler ilginç... daha ilginci ise destek verecekseniz bari ya 'Saadet' e yahut 'Bbp' ye verin vere vere 'Mhp' yimi buldunuz yazık... Bukadar içi boş pir partiye verceğiniz destek ne sizi doldurur nede siz onu doldurursunuz!.

 

 

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...