Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
mütereddid

Ortaköy Camii Ve Şahsiyet Kaybı

Recommended Posts

1954-4.jpg

 

(Bir Büyük Doğu Dergisi sayısının kapağı.)

 

İstanbul'un simgesi hline gelmiş Ortaköy (namı diğer Büyük Mecidiye) Camii, 1853 yılında Sultan Abdulmecid tarafından Ermeni Mimar Garabet Amiro Balyan ve oğlu Nigoğos Balyan'a yaptırılmış. (Aynı zamanda Dolmabahçe Sarayı'nın mimarlarıdırlar)

 

Kutucuk içerisindeki yazı: "Şahsiyetimizi işte bu soysuz garp ziynetleri ile kaybetmeye başladık"

 

Fakat ok neyi, neleri işaret etmektedir, tafsilatını sizden rica edeyim.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Evvela başlığı okuduğumda yine mi camilerde uygulamaya sokulmuş bir bidat var acaba dedim. Yalnız okuyunca muhteva farklıymış anladım. Burada batılı yani gayri muslim birinden cami yaptırılmasi Üstad tarafından abes karşılanmış. Ya da cami görünümünde süslemede ileri gitmişlil Üstadı kızdırmış. Bunu açıkçası aşırılık olarak karşıladım. Zira tamam teknikte taklidi mazur gören Üstad özde tahribata sebebiyet verecek denli hayranlığı kesinlikle hoş karşılamıyor. Bence burada tutum fazla. Tamam gavur bir mimarın kendi sanat anlayışını aksettirmesi kadar tabi ne olabilir? Biraz ıslam medeniyetinde camileri yapılari ele aldığımızda kilise yapımında kullanılan malzemelerin ıslam sanat yapımında da kullanıldığını görürüz. Mesela unuttum ne zamandı,kimdi bir kilise yapmak için yola çıkan kervanı bizimkiler kesiyor önünü ve ellerindeki malzemeyle cami yaptırıyorlar,hem de o ustalara. Dolayısıyla camide kiliseyi andıran emareler oluştu. Bu hafifliği nisbetince hoş karşılanabilir. Ama kalkar kanatlı melekler çizer,putlar falan diker kır o zaman ağzını burnunu. Ayrıca sanat,imar,mimari falan elbet kişinin müslüman kimliğinin ve şahseyitinin izlerini taşımalı ama kalkıp da topyekun, "artık sen de onlardansin, herşeyini kaybettin"vari tutum bana ifrat gibi geliyor. Ya da en baştan hiç çağırma elin adamını değil mi ama? Elbet has olan güzel olan,kendi adamımızın kendi kültürünü yansıtmasıdır,ama biraz göze hitap ediyor diye de kalkıp bu icrayı yerin dibine sokmak açıkçası bana pek mantıklı gelmedi. Bilmiyorum bu şahsi düşüncem. Üstada hiçbir hususta karşıt olmamışımdır. Yalnız burada kısmen farklı düşünüyorum. Yorumlar doğrultusunda daha net çerçeve olusabilse sevinirim,bilmiyorum hatalı mi düşünüyorum? Sanatta bu kaygı fazla değil mi?

Share this post


Link to post
Share on other sites

Necip Fazıl Kısakürek, kitaplarında yeni nesil sarayları ve aynı tarzda Avrupa mimarisi ile yapılmış(barok, rokoko, ampirik tarzlar) yapıları eleştirir. Mesela Topkapı Sarayını sade ve asil bulurken , Dolmabahçe Sarayı için "piç mimari" ile yapılmış tabirini sık sık kullanır. Sonuçta bizim medeniyetimizin sahip olduğu karakteristik bir tarz var. Selçuklunun tarzı var, Osmanlının tarzı var. Burada Üstadın asıl kızdığı nokta batı hayranlığının sanatımızın içine bile girmesi hatta saraylarımızı ve camilerimizi bile ihata etmesi mevzusudur. Abdülmecid Han (Allah kendisine rahmet eylesin) zamanında malumdur ki Tanzimat ve Islahat Fermanları ilan edilmiş olup Avrupanın istekleri bir bakıma gerçekleştirilmiştir. Burada da başrol oyuncusu Üstadın "Sahte kahramanlar" adlı kitabında değerlendirmesini yaptığı Mustafa Reşit Paşadır. Üstadın tabiriyle 1 numaralı mason olan Mustafa Reşit Paşa ve 2 ile 3 numaraların sahipleri olan Ali ve Fuat Paşalar aynı devrin numuneleridir ki bu adamların ihanetleri ilgili kitapta anlatılmaktadır. Bana göre Üstadın öfkesi bu adamlara ve bu adamların yaşadığı devirdeki bütün yanlışlaradır...(haklı olarak)

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bir camiye bu yönüyle bakmak gelmemişti aklıma. Gözüme hep hoş gelmiştir aslında mimarisi. Gerçi kendisine nazaran fazlaca yüksek duvarları tuhafıma gitmiyor değildi. Tarihçesini de bilmediğimden, kiliseden bozma olduğunu vehmetmiştim.

 

Aksaray meydanında, -yanlış hatırlamıyorsam- Haşimişcan Geçidi'ne giden yolun solunda, arada kalmış, eski bir cami gözünüze çarpar. Restore edileli çok olmadı. Pertevniyal Valide Sultan Cami. Ortaköy Camiinden bahsedince aklıma o geldi. Çizgileri birbirlerini anımsatıyor. Bakalım wikipedia ne diyor:

  • Sultan II. Mahmut'un eşi ve Sultan Abdülaziz'in annesi olan Pertevniyal Valide Sultan tarafından yaptırılmıştır.

  • Cami 1869-1871 yılları arasında inşa edildi.

  • Planlarını Sarkis Balyan 'ın çizdiği, hazırlanmasına Hagop Balyan`ın katıldığı da bilinmektedir. Mimarı Montani'dir. Çizim işlerinde, desinatör Osep çalışmıştır. Uygulama ve şantiye yönetimi için Bedros Kalfa ve duvarcı Ohannes ile dülger kolbaşısı Dimitri görevlendirilmiştir.

  • Camii`nin, neogotik tasarımıyla klasik camilerden oldukça farklı bir mimarisi vardır.

  • Caminin çevresindeki eserler : Bir çeşme, bir kütüphane, Pertevniyal Sultan'ın kendisi için yaptırdığı türbeden oluşmaktadır.

 

Istanbul-eu29st.jpg

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bir camiye bu yönüyle bakmak gelmemişti aklıma. Gözüme hep hoş gelmiştir aslında mimarisi. Gerçi kendisine nazaran fazlaca yüksek duvarları tuhafıma gitmiyor değildi. Tarihçesini de bilmediğimden, kiliseden bozma olduğunu vehmetmiştim.

 

Aksaray meydanında, -yanlış hatırlamıyorsam- Haşimişcan Geçidi'ne giden yolun solunda, arada kalmış, eski bir cami gözünüze çarpar. Restore edileli çok olmadı. Pertevniyal Valide Sultan Cami. Ortaköy Camiinden bahsedince aklıma o geldi. Çizgileri birbirlerini anımsatıyor. Bakalım wikipedia ne diyor:

  • Sultan II. Mahmut'un eşi ve Sultan Abdülaziz'in annesi olan Pertevniyal Valide Sultan tarafından yaptırılmıştır.

  • Cami 1869-1871 yılları arasında inşa edildi.

  • Planlarını Sarkis Balyan 'ın çizdiği, hazırlanmasına Hagop Balyan`ın katıldığı da bilinmektedir. Mimarı Montani'dir. Çizim işlerinde, desinatör Osep çalışmıştır. Uygulama ve şantiye yönetimi için Bedros Kalfa ve duvarcı Ohannes ile dülger kolbaşısı Dimitri görevlendirilmiştir.

  • Camii`nin, neogotik tasarımıyla klasik camilerden oldukça farklı bir mimarisi vardır.

  • Caminin çevresindeki eserler : Bir çeşme, bir kütüphane, Pertevniyal Sultan'ın kendisi için yaptırdığı türbeden oluşmaktadır.

Istanbul-eu29st.jpg

 

 

bu pertevniyal valide sultan camiinin yanından geçerken büyük bir beğeni ile bakardım. bu cami son derece zarif bir mimari işçiliğe sahiptir. ben severim bu caminin fiziksel özelliklerini...

 

ayrı bir zerafet var niye bilmiyorum...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bir camiye bu yönüyle bakmak gelmemişti aklıma. Gözüme hep hoş gelmiştir aslında mimarisi. Gerçi kendisine nazaran fazlaca yüksek duvarları tuhafıma gitmiyor değildi. Tarihçesini de bilmediğimden, kiliseden bozma olduğunu vehmetmiştim.

 

Aksaray meydanında, -yanlış hatırlamıyorsam- Haşimişcan Geçidi'ne giden yolun solunda, arada kalmış, eski bir cami gözünüze çarpar. Restore edileli çok olmadı. Pertevniyal Valide Sultan Cami. Ortaköy Camiinden bahsedince aklıma o geldi. Çizgileri birbirlerini anımsatıyor. Bakalım wikipedia ne diyor:

  • Sultan II. Mahmut'un eşi ve Sultan Abdülaziz'in annesi olan Pertevniyal Valide Sultan tarafından yaptırılmıştır.

  • Cami 1869-1871 yılları arasında inşa edildi.

  • Planlarını Sarkis Balyan 'ın çizdiği, hazırlanmasına Hagop Balyan`ın katıldığı da bilinmektedir. Mimarı Montani'dir. Çizim işlerinde, desinatör Osep çalışmıştır. Uygulama ve şantiye yönetimi için Bedros Kalfa ve duvarcı Ohannes ile dülger kolbaşısı Dimitri görevlendirilmiştir.

  • Camii`nin, neogotik tasarımıyla klasik camilerden oldukça farklı bir mimarisi vardır.

  • Caminin çevresindeki eserler : Bir çeşme, bir kütüphane, Pertevniyal Sultan'ın kendisi için yaptırdığı türbeden oluşmaktadır.

Istanbul-eu29st.jpg

Arkadaşlar burada bir yanlışı düzeltmek istiyorum müsadenizle.Wikipedia bu konudaki bilgileri nerden bulmuş bilemem ama bildiğim tek bir şey var ki tamamı değil ama çoğunluğu yanlış bir bilgi bu.

 

Benim evim Okmeydanı'nda iş yerim ise Fatih'te.Okmeydanı tarafından direkt vesait olmadığı içindir ki bende işe gelip giderken önce Eminönü ardından da Eminönü'nden Fatih Vatan Caddesine geçen araçlara biniyorum.Çift vesait yapmak zorunda kalıyorum.Gelip geçerken bu caminin mimarisi hep dikkatimi çekiyor.Ecdadımla gurur duyuyordum.Hatta bazı zamanlar kendime engel olamayıp ezan vakti olmamasına rağmen bu caminin bulunduğu durakta inip caminin içinde öylesine oturup Rabbimi düşünüyordum.Kendi kendime içten içe muhasebe yapıyordum.Sonra o eşsiz ezan sesi kulaklarımda çınlamaya başlayınca irkilip kendime geliyor ve bulunduğum duyguyu bir kenara bırakıp imama uyuveriyordum.

 

Bir gün Marmara Üniversitesi'inde hoca olan bir arkadaşım Fatih Camiine gelmişti buluşup birlikte eve gidelim dedik.Yine bu caminin önünde inmek geldi içimden.Arkadaşıma dedim ki;"Hocam bu camide ne var bilmiyorum ama beni aşırı etkiliyor.Ya tarifsiz bişey içine gir namaz kıl kendini adaman gereken varlığa ada diyor bana.Sebep ne bilmiyorum ama bu camii aşırı derecede etkiliyor beni.Kim yapmış bu camiyi?"dediğimde de bana dönüp "Gülbeyaz bu cami önceden bir kiliseydi.Bilirsin vakti zamanında fethedilen bölgelerde en büyük kilise camiye çevrilirdi.Ayasofya,Arap Camii,Atik Mustafa Paşa Camii gibi aynı.Bu cami de aslında bir kilise vakti zamanında fethedildikten sonra devrin padişahı tarafından camiye çerilmiş dini yapıtlardan biridir.Ama kimi bunu 2.Mahmut yaptırdı der ki bu aslı olmayan bir saçmalıktır.Bir defa mimarisinden bile anlaşılabilir bu.Kaynaklarda bu çoğunlukla bu iki şekilde geçer.Bundan dolayıdır ki iki şekilde de söylenir.Ama 2.Mahmut sadece burda isim babası gibi bişeydir sultanına verdiği değerden onun ismini vermiştir sonra." dedi.

Share this post


Link to post
Share on other sites

O gördü ne anladı, ben baktım ne gördüm. Benim kalbimin ısındığına, onun midesi bulanıyor. Göremiyorum.

benim bakıp gördüğüm ne biliyor musunuz?Atalarımızın gidip fethettiği bölgelere İslamı nasıl soktuğu.Yoksa Garbın medeniyetinde gözüm yok.İslam medeniyeti hepimize yeter...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mesele derin ve çetrefilli bir hale gelmiş... Estetik, mimari, sanat ve medeniyete yansımalarıyla alakalı yeterli bilgiye vakıf olamamam (Ahmet Turan ağabey mi gibi mi konuştum ne :)) hasebiyle birşey diyemiyorum. Keşke biraz istidatım ve sanata alaka göstermiş olsaydım da (aha yine öyle konuştum :)) üç beş kelam etseydim.

 

Sayın arkadaşlar sonuçta burası bir müslüman mabedi ve içerisinde namaz eda edilebiliyor, Tabi bize has çizgilerin, şekillerin ve ahengin olmazsa olmazımız olduğunu teğet geçmeden. Ötesi lazım mıdır bilemiyorum?

Share this post


Link to post
Share on other sites

benim bakıp gördüğüm ne biliyor musunuz?Atalarımızın gidip fethettiği bölgelere İslamı nasıl soktuğu.Yoksa Garbın medeniyetinde gözüm yok.İslam medeniyeti hepimize yeter...

Efendim, bir parantez, "o" şahıs zamirinden gayem siz değildiniz.

Selametle.

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

İslam tarihi dersinden elzem olan ben deyim tuğla siz deyin granit, ele bir eser okuma mecburiyeti altındaydım. Biricik anam görse onu okuduğumu ki hristiyanlıkla alakalı bir eser, kadıncağız kalpten giderdi. Ee bundan bizene diyorsunuz. Ne mi? Orada diyor ki, müslümanlar fethettiği yerlerdeki kiliseleri mescid yapmamışlardır. Yok yaa! Bakınız bu Pertevniyal camii de bir misalmiş meğersem. Kitapta diyor ki, kilise ve camii olarak ortaklaşa kullanıldığı dahi olmuştur. Hatta bizim zahitlerden biri camide kendini bir kaç hafta itikaf tarzı bir şeye adıyor. Sonunda baş rahip diyor ki; "Sayın sevgili takva ve vera sahibi halis muhlis müslüman irica ederim tasını tarağını topla ve buradan yol ol, arazi ol, çayor ol, çimen ol. Çünkü papazların akıllarını bulandırıyorsun. Ha sakın dini olarak algılamayın bunu. Çarpık ilişki olarak yani. Çünkü bu papazlar, rahipler arasında bir nevi ritüel(!) halini almış herhalde sanırsam.

 

Neyse mesele bu değil, mesele gavur sapuh rahip de değil. Hadiste geçiyor ki "her kim dünyada bir mescid inşa ederse Allah cennette daha misliyle güzelini onun için inşa eder." Nitekim Hz. Osman da bu hadisten mülhem camileri süslemeye başlıyor. Kendisine gelen ihtilafa bu hadisi senet gösteriyor. Anlamamız gereken, mihrap yerinde cemaatin gözünü almadığı ve namazdakilerin huşusunu bozmadığı derecede mescide süsleme sanatı uygulanabilir. Yalnız mescid sadeliğini yine korumalıdır. Hem içinde ifa ettiğimiz ibadetin keyfiyetin ehemmiyeti daha önemli değil mi?

 

Hulasa, camilere süsleme mevcut sadeliğini bozmadan yapılabilir. Ve hatta kiliseden dönme camiler vardır, ibadet edilebilir. Ve hatta Ayasofya buna dahil edilebilir. Ama Ayasofya bir müze değil midir?

Share this post


Link to post
Share on other sites

Arkadaşlar bu konuyla alakalı olarak bi şey daha;

 

http://www.risaleajans.com/index.php/islam/1293-ermeniler-karabagdaki-agdam-cami-sini-ahir-yapt

 

arkadaşlar ecdat kiliseyi cami yapıyor biz burda var olduğumuz sürece siz varsınız imajı çiziyor.Evet Ayasofya müze en azından(Öyle ya da böyle ibadete açılacak bir müze)Mevla beterinden saklasın...

Share this post


Link to post
Share on other sites

"Şahsiyetimizi işte bu soysuz garp ziynetleri ile kaybetmeye başladık"

Şahsiyet'in kelime manasına baktığımız zaman, belirgin özellik, kişilik anlamlarını içerdiğini görüyoruz.

Evet bu bir camidir, hemde Osmanlı camisidir, fakat Üstadın bana göre vurgulamak istediği Osmanlının klasik, kendince belirgin üslublarının olmaması, tamamiyle batının taklitçiliğiyle ve bir caminin hristiyan mimar tarafından yapılmış olmasından dolayı, eleştirmektedir.

Yoksa caminin mimari özelliğini beğenmediği için değildir.

Kişiliğini ve belirgin özelliklerini bir kenara atıp, batıdan aldığı mimari ekolü, Hristiyan bir mimar tarafından İstanbul'un ve de Osmanlının kalbine yerleştirilmesinden dolayı eleştiriyor.

Üstadı okuyanların bunu anlaması ve bu eleştiriyi abes karşılamaması gerekir.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...