NFK-Fan 285 Report post Posted May 24, 2007 ÇELENK VE CENAZE MARŞI Üstünkörü garplılaşma modası, Ölülerimizi bile mezara kadar Avrupa malı bir (Ambalaj) içinde girmeğe mahkûm ediyor. Ölü, sabahleyin sebzeci dükkânlarından alışverişe çıkmış hamarat bir hizmetçi gibi, koltuk altları yaprak ve nebat dolu, artık içinden hiç çıkmıyacağı yeni apartımanına doğru yol almakta. Ve en önde, çelenklerin önünde, daha korkunç bir manzara... Cenaze marşını çalan bando! Bir davul ve bir zurnadan da ibaret olsa yine cenaze marşını çalan bando... Ölünün itibarı biraz yükselince çelenk, bir parça daha artınca cenaze marşı şart... İtibarsızlığın biricik imtiyazı, bu iki müthiş çirkinlikten affedilmek... Namütenahi tabiîlik ve sessizlik kahramanı ölü başında, mübaşir üniformasını andıran cicilibicili hıristiyan tabutuna nisbetle çiy tahtadan yapılmış ziynetsiz islâm tabutu, ve kasap havasını hatırlatan şamataya nazaran derin ve ilâhî sükût, yahut sadece tehlil ve tekbir haykırışı ne üstün... Bir milletin hayat ve ölüm telâkkisinden çizgiler gösteren, ölü başındaki merasim mevzuunda, en derin ve en güzel şahsiyeti, en sığ ve en çirkin şahsiyetsizliğe feda edebilmek için, hiç bir tefekkür ve tahassüs kıymetine sahip olmamak gerek... İnsanı "metafizik hayvan" diye tarif eden filozofun ilk şartına olsun uymaktan korkmuyor muyuz? Bana gelince, belki bu adam bir iki şiir karaladı, bir kaç lâf etti diye bir gün tabutumun önünde nebat taşırlar ve kanto oynarlar korkusuyle şu mısraları noktaladım: Son gün olmasın dostum, çelengim, top arabam; Alıp beni götürsün tam dört inanmış adam... 26 Kasım 1943 (23 Ağustos 1946'da değişikliklerle yeniden yayınlanmıştır.) Quote Share this post Link to post Share on other sites
selahaddineyyubi 0 Report post Posted June 27, 2007 mehmed akifin söylediği bukalemun fıtratındaki züppelerin elinde maskara oluyor cenazeler.kazana sarımsağı attılar bi kere.kokusundan burnumuzun direği kırılıyor Quote Share this post Link to post Share on other sites