Abdulhamid 6 Report post Posted June 6, 2007 Geçenlerde basında çıkan haberlere göre Arşiv Antik adlı bir şirketin düzenlediği ilkyaz müzayedesinde Atatürk’ün TBMM’nin açılışında dua ederken çekilen fotoğrafın orijinali satışa çıkarılacakmış. Gerçi bu epeyce tanıdık bir resim ama bilmediğimiz, daha doğrusu gözümüzden saklanan o kadar çok ‘öteki’ Atatürk resmi var ki! Merak ediyoruz: Bunlar ne zaman satılacak veya gün yüzüne çıkacak? Mesela mı? Mesela Çankaya Köşkü’nde çekilen çarşaflı kadın fotoğrafları… En başta da Latife Hanımın ve ailesininkiler. 1923-1924 yıllarında o zaman için normal sayılan kapalı, yalnız türbanlı değil, üstelik çarşaflı kadın misafirlerin fotoğrafları nedense ısrarla saklanmaktadır bazı çevreler tarafından. Hatta eski adı Akit olan Anadolu’da Vakit gazetesinin birkaç hafta önceki bir haberine göre, Cumhurbaşkanlığının internet sitesinden bile itinayla temizlenmiştir bu zamanını şaşırmış fotoğraflar. İkinci olarak Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sona ermesinden sonra çıktığı ünlü yurt gezisinde Konya’da çekilmiş (muhtemelen 1923 başları) bir fotoğrafını görüyoruz. Solda Latife Hanım, Atatürk’e şiir okuyan bir kız öğrenciyi ilgiyle dinliyor. Sağdaki yüzleri peçeli ve çarşaflı kadınlar ise öğretmen. İşte Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çekilmiş ünlü ‘âyetli’ fotoğraf… Başbakan İsmet İnönü kürsüde konuşuyor ve başının üzerinde irice bir hat levhası asılı göze çarpıyor. Levhadaki yazıyı dahi okuyabiliyoruz buradan. Şûra suresinin 38. ayeti yazılıdır fotoğraftaki talik levhada. Bir zamanlar TBMM’nin Kur’an’ın gölgesinde çalıştığını bilmekten yüzü kızarıyor olmalı birilerinin. Ve işte 1923 yılının başlarındayız. Günlerden 26 Şubat 1923’tür. Lozan görüşmelerine ara verilmiş, dış ilişkiler trafiği iyice yoğunlaşmıştır. Bu defa o devrin, yani Hakkı Tarık Us’un Vakit gazetesi Mustafa Kemal Paşa’nın ziyaret ve görüşme haberlerine geniş yer verirken ilginç bir fotoğraf da yayınlar. Alt yazısına “Hususi fotoğrafçımızın aldığı resim” kaydı düşülen bu fotoğrafta TBMM Reisi Mustafa Kemal Paşa’yı başında kalpağıyla Eskişehir taşından mamul uzun bir tespihi seçerken görüyoruz. Hem de öyle böyle değil, görüntüye bakılırsa tekkelerde çekilen 999’luk tespihlere benziyor Paşa’nın elindeki. Satın alıp almadığını bilmiyoruz tabiatıyla. Buraya fotoğrafın altındaki yazıyı da alıyorum: “Mustafa Kemal Paşa Eskişehir taşından mamul tespih vesaire satın alırken.” Arayın bakalım bu fotoğraflara rastlayabilecek misiniz elinizdeki yayınlarda? Pek sanmıyorum. Hele sonuncusunu temin edebilmek için epeyce ter döktüğümü söylemeliyim. İşimiz uzun ve zor anlayacağınız… Atatürk’ün resimlerine bile sansür konuluyorsa varın gerisini siz düşünün… * Mustafa Armağan Quote Share this post Link to post Share on other sites
Dervish 47 Report post Posted June 6, 2007 Bunlar neyi değiştirdi peki :D ? Quote Share this post Link to post Share on other sites
adıdeğmez 18 Report post Posted June 6, 2007 ve de bütün fotoğraflar 1923 ve öncesi??? ne oldu da çaplar ve dereceler değişti?? biliyoruz ama anlatamıyoruz... Quote Share this post Link to post Share on other sites
Abdulhamid 6 Report post Posted June 8, 2007 selamün aleykum Ben bunları bi süreç olarak görüyom zincirin halkaları gibi.belki sadece bu resimler veya buna benzer bi kaç resim ülke insanının 3'te 1 nin içinde bulunduğu yalnış düşünceyi silmez ama ,bina yaparken bile taşlar teker teker koyulur.Bu resimlerin şiddetini 100 e çarpacak kuvvete sahip bi belge daha varki işte bütün mesele orda .''atatürkün vasiyeti ''neden açıklanmıyor?orda ne yazıyorda dönemin cumhurbaşkanı kenan evren bu vasiyeti açıklayamayız halk buna hazır değil diyor. neye hazır olmadığını bilmek istiyor bu halk.yoksa siz statükocuların koltuklarını sarsacak bir şeylermi yazıyor orda.bütün bu kopardığınız fırtınalar bu yüzdenmi?atatürkün arkasına sığınarak kendinizi türkiyenın mirasçıları olarak görmeniz,makamların,saltanatın bitecek olmasındanmı korkuyorsunuz. Ben bu yüzden bu tarz belgelerin çok önemli olduğunu düşünüyorum.çankayaya türbalı eş'e sahip cumhurbaşkanı istemiyoruz diyen zihniyetlerin yüzlerine çarpasım geliyor bu resimleri. Quote Share this post Link to post Share on other sites
KURT 0 Report post Posted June 18, 2007 Milletin başının üstünde tuttuğu inançlarını ayaklar altına almak kimsenin haddi değil ama alıyorlar işte adi mahlûklar. Seyyid Ahmet Arvasi Hocamızın "Sahte Dindarlar Sahte Laikler" kitabını (Burak Yay.) tavsiye ederim. Şu kitabın başlığı sanki "hükümet" ve "muhalefet"i tarif ediyor: "Sahte Dindarlar" "Sahte Laikler" Arvasi Hocamıza rahmet... Quote Share this post Link to post Share on other sites
selahaddineyyubi 0 Report post Posted June 23, 2007 onlar için çıkıp mustafa kemal de de ben başörtüsü yasağına karşıyım deseydi onu da gerici ilan ederlerdi. sağol kardeş fotoğraflar için Quote Share this post Link to post Share on other sites
goktasi 0 Report post Posted July 20, 2007 Biz demokrasi adı altında ne ihtilaller gördük Yalancı tarihin yalancı bayramlarıyla büyüdük.(göktasi) Tarih adına bize anlatılan her şeyden şüphe ediyorum.Yoksa bizi kendi uydurdukları hikayelerle uyutuyorlar mı?Atatürkçülük ve demokrasi dı altında nerden geldiği soyu sopu belli olmayan önemli yerlerde bulunan ve bu yerlerden kazınamayan bazı kesimlerin bu ülkeye bu ülkenin insanına yaptıklarını vatan hainliği olarak görüyorum. Namus için savaştık namussuzluğu bulduk dağdan gelenlerce bağımızdan kovulduk.(göktasi) Quote Share this post Link to post Share on other sites
V@T@NİST 0 Report post Posted July 29, 2007 fotoğrafları gerçekten ben de ilk defa gördüm çok teşekkürler paylaşım için Quote Share this post Link to post Share on other sites
Bihudi İman 1 Report post Posted July 29, 2007 Atatürkün dua ederkenki resmi,latife Hanımın çarşaflı resmi bu seneki lise son inkılap kitaplarında var.Bende görünce çok şaşırmıştım açakıçası.Ama denildiği gibi herkes öyleydi ozaman. Quote Share this post Link to post Share on other sites
hafakan 195 Report post Posted July 29, 2007 MEYVELER CEVHERİNİ GÖMERDE KABUĞUNA, İNSAN KADINI SOYAR, BAŞINDAN TOPUĞUNA İnsan bir mesut zalim, insan bir mağrur cahil, Tekne kırık, su azgın ve kayıplarda sahil. ... (n-f-k) Quote Share this post Link to post Share on other sites
MUDAVIM 0 Report post Posted August 1, 2007 selamün aleykum Ben bunları bi süreç olarak görüyom zincirin halkaları gibi.belki sadece bu resimler veya buna benzer bi kaç resim ülke insanının 3'te 1 nin içinde bulunduğu yalnış düşünceyi silmez ama ,bina yaparken bile taşlar teker teker koyulur.Bu resimlerin şiddetini 100 e çarpacak kuvvete sahip bi belge daha varki işte bütün mesele orda .''atatürkün vasiyeti ''neden açıklanmıyor?orda ne yazıyorda dönemin cumhurbaşkanı kenan evren bu vasiyeti açıklayamayız halk buna hazır değil diyor. neye hazır olmadığını bilmek istiyor bu halk.yoksa siz statükocuların koltuklarını sarsacak bir şeylermi yazıyor orda.bütün bu kopardığınız fırtınalar bu yüzdenmi?atatürkün arkasına sığınarak kendinizi türkiyenın mirasçıları olarak görmeniz,makamların,saltanatın bitecek olmasındanmı korkuyorsunuz. Ben bu yüzden bu tarz belgelerin çok önemli olduğunu düşünüyorum.çankayaya türbalı eş'e sahip cumhurbaşkanı istemiyoruz diyen zihniyetlerin yüzlerine çarpasım geliyor bu resimleri. "Ataturkun vasiyeti niye aciklanmiyor, Evren niye halk buna hazir degil diyor..." Bu biraz MK'i "mesrulastirmanin" yolu gibi geliyor... Esasinda o da bazi seyleri istemiyordu ama mecbur kaldi, bakin ama vasiyeti var!!! Sadece ve sadece Rahmetli Ustadimizin "DERSIM FACIASI" yeter bu turden laflara son vermek icin... Dikkat ettiyseniz bu efsane vasiyet ile birlikte Sabataycilik meselesi ortaya cikti; bugune kadar ne kadar devlet adami varsa hepsini Sabatay yaptilar, memleketin bu halinden sorumlulugu onlara yiktilar, malum Parti'nin ABD destekli bir "proje" icin getirildigini gorduler, onlari da "musanin cocuklari" sınıfına attilar, muslumanlara baslarında bulunan seyh-efendi- parti baskanlarinin "Ibrani" oldugunu inandirmaya calistilar bu arada da Vasiyetin gurultusunu cikardilar! Guvenebileceginiz tek kisi MK'dir demeye getirdiler, getiriyorlar... Oysa Dersim Faciasi, 1935-39 arasidir ve Vasiyetin ve bahanelerin olmadıgının da bir delilidir. M Quote Share this post Link to post Share on other sites
YOLCU'M 0 Report post Posted February 5, 2008 Bakın arkadaşlar M.K'nında başı örtülü demek o da bunu isityordu;))) işin suyu çıkarıldığından bu espiriyi yapmayada kendimize hak görüyoruz elbette! Esasen size diyalektiklerin çembesine takılmamak için sistem ağzıyla konuşmamak gerekir! Gözle görülebilecek bir realite şu ki, M.K etten kemikten bir insan olmaktan çıkarılıp, herşeyin faili yapılmıştır! Fazlasını konuşmak gerekmez........ Bugün Türk'ün yakın tarihindeki islami yanını en güzel idrak edebileceğimiz Osmanlı örneğimiz var ve şuanda yaşayabildiklerimiz ise sadece onun ruhunu öldürememelerinden kaynaklanmaktadır, küllerinden yeniden doğacağını inşaAllah bize ati gösterecektir!... Quote Share this post Link to post Share on other sites
esvedeyn 0 Report post Posted February 5, 2008 Esselam... 12Agustos 1928 de İstanbul'da bulunan Atatürk , Modadaki deniz yarışlarını seyretmişti. Atatürk daha sonra Kalamışta Belvü bahçesindeki baloya katılmıştı. Ahmet Banoğlu'nun Atatürkün istanbuldaki hayatı isimli kitabının 1. cildinin 218. sayfasında Atatürkün kızların başlarını açtırmasını anlatıyor: _"Atatürk, çoşkun alkışlarla karşılandığı bahçede kendisi için hazırlanan masaya oturmuştur. Atatürk'ü yakından görmek için kendilerini dans yerine atan çiftler neşe içinde dönerlerken, başıörtülü bazı kadınlar ve kızlar Atatürk'ün dikkatini çekmiştir.Atatürk dans etmekte olan İhsan bey adında bir doktorun kızını çağırarak şöle demiştir: _''Hanım efendi bu başörtünüzü çıkardığınız takdirde daha güzel olacağınızı tahmin ediyorum, isterseniz bir tecrübe ediniz.'' Genç kız Atatürk'ün bu hitabı üzerine başındaki örtüyü çıkararak dansa devam etmiştir. Bundan sonra memnun olan Atatürk, bir kaç dakika sonra aynı genç kızla dans etmiştir. "Atatürk, başörtüsü ile dans eden öteki hanımlarada aynı tavsiyede bulunmus, örtüleri çıkardıkları taktirde daha iyi olacaklarını söylemiştir. Bunun üzerine balodaki bütün hanımlar başörtülerini çıkrmışlardır.Bundan sonra başörtüsüzlük kasabalara kadar yayılma istidadı göstermiş , hatta modalaşmıştır. Quote Share this post Link to post Share on other sites
Selahaddin 0 Report post Posted February 24, 2008 Size Bediüzzaman hz.'nin Şualar eserindeki 20. Şua kısmını tavsiye ederim bir okuyun, anlamazsanız tanıdığınız anlayan abilerden yardım alın. Quote Share this post Link to post Share on other sites
Vakıf Ahmet 36 Report post Posted February 25, 2008 O zaman ki toplum yapısına göre, Atatürk böyle olmak zorunda. Kendi isteğiyle yada değil bilemiyorum. TBMM' de çekilen ayetli fotoğraf ise Halifelik kaldırılmadan öncedir. Çünkü Halifeliğin kaldırılmasının ardından laik sistem geldikten sonra <<Türkiye Cumhuriyet'inin dini İslam'dır>> hükmü kaldırılmış, <<Türkiye Cumhuriyet'inin dini yoktur>> ibaresi gelmiştir. Çarşaflı öğretmenlere gelince o dönemde yaşayan kadınların % 90'ından fazlası örtülüdür.Ve bu % 90'ın içinde ki örtülü kadınların arasında çarşaflıların sayısı azımsanamayacak kadar fazladır. Dönemin şartlarında, onları hiç bir şekilde ayrıştırmak mümkün değildir.(İçki yasasının çıkmadan önce toplumun % 5'inden azının içki içtiği gibi) Belki de insanların Atatürk'ü din düşmanı zannetmelerinden dolayı bu fotoğraflar önem kazanıyor. Yada laik kesmin Atatürk'ü bu fotoğraflarda görmek istememesi vede göstermek istememesinden dolayı bu kanı oluşuyor. Quote Share this post Link to post Share on other sites
babalarkulu 1 Report post Posted April 2, 2008 Atatürk konusunu bir muamma olarak görüyorum, eskiden kesin kanılara varmıştım ama artık bende muammadan başka birşey değil..... Quote Share this post Link to post Share on other sites
teacher english 0 Report post Posted February 7, 2009 gerçekten itinalı ve zor bir çalışma,ellerinize sağlık... Geçenlerde basında çıkan haberlere göre Arşiv Antik adlı bir şirketin düzenlediği ilkyaz müzayedesinde Atatürk’ün TBMM’nin açılışında dua ederken çekilen fotoğrafın orijinali satışa çıkarılacakmış. Gerçi bu epeyce tanıdık bir resim ama bilmediğimiz, daha doğrusu gözümüzden saklanan o kadar çok ‘öteki’ Atatürk resmi var ki! Merak ediyoruz: Bunlar ne zaman satılacak veya gün yüzüne çıkacak? Mesela mı? Mesela Çankaya Köşkü’nde çekilen çarşaflı kadın fotoğrafları… En başta da Latife Hanımın ve ailesininkiler. 1923-1924 yıllarında o zaman için normal sayılan kapalı, yalnız türbanlı değil, üstelik çarşaflı kadın misafirlerin fotoğrafları nedense ısrarla saklanmaktadır bazı çevreler tarafından. Hatta eski adı Akit olan Anadolu’da Vakit gazetesinin birkaç hafta önceki bir haberine göre, Cumhurbaşkanlığının internet sitesinden bile itinayla temizlenmiştir bu zamanını şaşırmış fotoğraflar. İkinci olarak Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sona ermesinden sonra çıktığı ünlü yurt gezisinde Konya’da çekilmiş (muhtemelen 1923 başları) bir fotoğrafını görüyoruz. Solda Latife Hanım, Atatürk’e şiir okuyan bir kız öğrenciyi ilgiyle dinliyor. Sağdaki yüzleri peçeli ve çarşaflı kadınlar ise öğretmen. İşte Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çekilmiş ünlü ‘âyetli’ fotoğraf… Başbakan İsmet İnönü kürsüde konuşuyor ve başının üzerinde irice bir hat levhası asılı göze çarpıyor. Levhadaki yazıyı dahi okuyabiliyoruz buradan. Şûra suresinin 38. ayeti yazılıdır fotoğraftaki talik levhada. Bir zamanlar TBMM’nin Kur’an’ın gölgesinde çalıştığını bilmekten yüzü kızarıyor olmalı birilerinin. Ve işte 1923 yılının başlarındayız. Günlerden 26 Şubat 1923’tür. Lozan görüşmelerine ara verilmiş, dış ilişkiler trafiği iyice yoğunlaşmıştır. Bu defa o devrin, yani Hakkı Tarık Us’un Vakit gazetesi Mustafa Kemal Paşa’nın ziyaret ve görüşme haberlerine geniş yer verirken ilginç bir fotoğraf da yayınlar. Alt yazısına “Hususi fotoğrafçımızın aldığı resim” kaydı düşülen bu fotoğrafta TBMM Reisi Mustafa Kemal Paşa’yı başında kalpağıyla Eskişehir taşından mamul uzun bir tespihi seçerken görüyoruz. Hem de öyle böyle değil, görüntüye bakılırsa tekkelerde çekilen 999’luk tespihlere benziyor Paşa’nın elindeki. Satın alıp almadığını bilmiyoruz tabiatıyla. Buraya fotoğrafın altındaki yazıyı da alıyorum: “Mustafa Kemal Paşa Eskişehir taşından mamul tespih vesaire satın alırken.” Arayın bakalım bu fotoğraflara rastlayabilecek misiniz elinizdeki yayınlarda? Pek sanmıyorum. Hele sonuncusunu temin edebilmek için epeyce ter döktüğümü söylemeliyim. İşimiz uzun ve zor anlayacağınız… Atatürk’ün resimlerine bile sansür konuluyorsa varın gerisini siz düşünün… * Mustafa Armağan Quote Share this post Link to post Share on other sites
mehmet ali meric 0 Report post Posted February 8, 2009 Ataturk'u daha fazla saga sola sundurmenin luzumu yok. daha kendimizi anlayamamisken bir mitin altini karistirmaya hic gerek yok. ama despot yonetimleri biraz anlamak istiyorsak "mevcut toplum duzeni" geyiklerinden ziyade toplum muhendisligi yapan despot yonetimlerin basucu kitabi olan "hukumdar" i bi okuyun derim. machiavelli iktidari elinde tutanlarin gozetmesi gereken dengeleri belirtmis. onlara oykunen bizlerin durumu da idraklerimizi cok zorlamasa gerek. Quote Share this post Link to post Share on other sites