Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
gardenya

Nazif Gürdoğan 'dan Bir Yazı

Recommended Posts

Bulanmadan ve donmadan akmak

Herkesin, atalarının yitirdiği cenneti iki dünyada yeniden bulabilmesi için, yeryüzünü bir yolcunun gözüyle görmesi ve algılaması gerekir. Dünyada bir yolcu gibi yaşayana sınır yoktur. Toplumları dönüştürenler, dünyada bir yolcu gibi yaşamasını bilenlerdir. Onların dönüştürü gücü, yeri ve zamanı gelince, bir ülkeden başka bir ülkeye geçmesini bilmelerinden kaynaklanır. Toplumların kültürel ve ekonomik alandaki canlılığı, üretim faktörlerinin akışına kazandırılan hız ve yoğunluğa dayanır.

 

Anadolu insanı, tarihin her döneminde Doğu'dan Batı'ya sürekli hareket halinde olmuştur. O ekonomik, siyasal ve kültürel alandaki yolculuklara yeni boyutlar kazandıran gönüller sultanı Mevlana gibi: "Her gün bir yerden göçmek ne iyi/Her gün bir yere konmak ne güzel/Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş" diyerek, görünen ve görünmeyen zenginlikleriyle bütün dünyayı fethedilecek bir "Mekke" gibi görmüştür.

 

Hafta sonunda Tuzla'da Sadettin Acar'ın özverili çalışmalarıyla düzenlenen panelde "AB Sürecinde Anadolu İnsanının Asya'dan Avrupa'ya Yolculuğu" tartışıldı. Rumeli'nin Tuzla'sı ile Anadolu'nun Tuzla'sını kucaklaştırmaya çalışan Belediye Başkanı Mehmet Demirci'nin açılış konuşmasını yaptığı panele, benimle birlikte Dr. Hüseyin Yorulmaz ve Dr. Erdoğan Baş tartışmacı olarak katıldı.

 

Hicret kültürüyle yoğrulan Türklerin Doğu'dan Batı'ya yolculuğu Avrupa Birliği'ne giden yolda yeni boyutlar kazanarak devam ediyor. Artık Avrupa'nın kapılarını açacak güç ordular değil, pazarlarda aranılan ürün ve hizmet üretmesini bilen kurum ve kuruluşlardır. Onların dönüştürü gücü, ürettikleri ürün ve hizmetlerin kusursuzluğundan kaynaklanır. Kusursuz ürün ve hizmet üretimi de, her alanda kusursuz yönetime dayanır.

 

Osmanlı döneminde Rumeli'de buluşan Doğu ve Batı, yeni dönemde Avrupa'nın doğusunda değil, batısında buluşacaktır. Artık bütün Avrupa, kültürlerin harman olduğu coğrafyadır. Türklerin Doğu'dan Batı'ya yolculuğu devam ediyor. Altmışlı yıllarda başlayan işgücü göçüyle, Batı Avrupa ülkelerindeki Türklerin nüfusu, Balkan ülkelerindekileri aşmıştır. Artık "Yeni Rumeli" Balkanlar değil, "Batı Avrupa" ülkeleridir.

 

Yeni süreçte Türkiye'deki bütün kurum ve kuruluşların rakipleri sanayi toplumundan daha çok bilgi toplumun içinden çıkacaktır. Türkiye Çin ve Hindistan ile değil, Almanya İngiltere ve Fransa'yla rekabet etmek zorunda kalacaktır. Bunun için de, Türkiye'deki bütün kuruluşlar, bilgi toplumun ilkeleriyle yeniden yapılanacaklardır. Yeniden yapılanmada rakipler, futbol takımlarında olduğu gibi, yıkıcı değil, yapıcı bir işlev yükleneceklerdir.

 

Yolculuk yapmasını bilenler, önüne çıkan engelleri aşmak için, kendileriyle birlikte kuruluşlarını da değiştirmesini bilirler. Onların elinde pamuk tarlaları, entegre tekstil tesislerine dönüşür. Çünkü dönüşüm bir sermaye değil, trendleri okuma işidir.

 

Yolculuk, toplumların kültürel olduğu kadar ekonomik dinamiklerine de büyük canlılık kazandırır.

 

Hayatı yaşanır kılanlar, dünyada bir yolcu gibi olanlardır.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...