mehmet 15 Report post Posted January 29, 2008 Hayretler içindeyim! Biri yolda düşüp bayılsa, koşarlar, kaldırırlar, eczaneye, hastaneye, bir yere, bir tarafa götürürler. Körün, sağırın, çolağın, topalın, şunun, bunun, teker teker bir hastalık teşhisi ve deva merkezi var... Böyleyken küfür hastalığının dispanseri yok... Çünkü kâfir iki ayağı üzerinde durabilmektedir; gözlerinin gördüğü, kulaklarının işittiği, aklının işlediği sanılmaktadır. Ah o göz ki, görmeye, o kulak ki, işitmeye, o akıl ki, düşünmeye perdedir; ve bunların sahibi sıhhatte bilinmekte... Öbür hastalar da kim oluyor? Yok mu bu hastaları, bu öldükten sonra ölmeye gidecek çaresizleri kurtarmaya bir çare?.. Nerede bunlara mahsus sıhhî imdat otomobilleriyle garajları dolu büyük cemiyet (agora)sı?.. Quote Share this post Link to post Share on other sites
Muvazene 190 Report post Posted January 30, 2008 İç âlemin, mâna dünyasının, ruh ikliminin ve mücerret zeminin içerisinde teşekkül eden ve insanın ancak bu cephelere intikal etmesiyle anlaşılabilecek bir hâl. Her şeyi beş duyu uzvunun sınırları içerisinde algılayan ve ruhunu aslında bir kapana kıstırdığının farkında olmayan, ruh ve ruhun ilacı olan iman mefhumuna yabancı olanlar en büyük hastalığa yakalanmışlardır da bundan haberdar değillerdir. Bu hastalığın ilk alameti, hakkı batıldan tefrik edememek... En feci ciheti hastanın kendi vaziyetinden bihaber olması... Ve tek devası hakikatin hakikati, insanı eşref-i mahlukat mesabesine yükseltecek ruhların gıdası olan İslam’a perçinlenmek, İslam’da erimek, her sınırı onun sınırları ölçüsünde çizmek, ki her şeyin aslını kendi içinde teşkil eden İslam’ın güzelliğini, zarafetini, hakikatini görüp, öğrenip de cazibesine kapılmayacak insan, cezbesinde gark olmayacak ruh yoktur. Küfür müessesesi deniz kumundan inşa edilen gecekondular kadar temelsiz ve püf demekle yıkılacak kadar aciz olmasına mukabil, İslam’ın kudreti hiçbir teşbihe mahal bırakmayacak kadar namütenahidir. İslam’a teslim olup ebediyet âleminin der-saadetinin açılacağı güne hazırlanmak varken, küfür ile ruha yapılan bir harakiri hamlesi aynı zamanda gafletin de tezahürü değil midir... Hastaların hastası olan kâfirlerin, devaların devası olan İslam’ı bulacağı, iman buğusunun her ruhtan tüteceği, küfür çirkefinin nâmevcut zamanlara erişeceği ânın bir daüssıla gibi hasretini çekmekteyiz... Quote Share this post Link to post Share on other sites