Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
ehl-i_ kalender

Sigara Üzerine Bir Gençle Yapılan Diyalog

Recommended Posts

Sigara üzerine bir gençle yapılan diyalog

Genç: Hocamız, sigaraya haram dediği için, hiçbir delil olmasa da biz sigaraya haram deriz. Üstelik sigaranın haram olduğuna dair delilimiz de çoktur.

CEVAP

Kendiniz haram deseniz de, bunu bütün Müslümanlara şamil edemezsiniz. Delilsiz konuşmanın vebali büyüktür. Çok delil nedir?

 

Genç: Sigara israf ve zararlı olduğu için haramdır. (İsraf haramdır) ve (Kendinizi tehlikeye atmayın) âyetleri bunun delildir. Akıl ve mantık ilmi de, bunun haram olduğunu gösteriyor. Mesela İsaguci mantığından örnek vereyim:

 

Zarar yönünden bakalım:

Dava: Sigara haramdır.

Süğra: Her vücuda zarar veren haramdır.

Kübra: Sigara zararlıdır

Netice: O halde sigara haramdır.

 

İsraf yönünden bakalım:

Dava: Sigara haramdır.

Süğra: İsraf haramdır.

Kübra: Sigara içmek israftır.

Netice: O halde sigara içmek haramdır.

CEVAP

Bu kıyası hangi İslam âlimi yaptı ki? Âyetlere böyle mana vermek, mantıkla açıklamak, hangi mezhepte vardır? Herkes haddini bilmelidir. Yanlış kıyas yaparak, mubaha haram diyerek küfre düşmekten çok korkmalıdır. İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:

Kur'an-ı kerimin tefsiri, Resulullahtan işitildiği gibi yapılabilir. (Kur'an-ı kerimi, kendi görüşüne, anlayışına göre tefsir eden kâfir olur) hadis-i şerifi, bunu bildirmektedir. (1/234)

 

Başka bir hadis-i şerifte de, (Kur'an-ı kerimi, kendi görüşüyle açıklayan, doğru olsa dahi, mutlaka hata etmiştir) buyuruluyor. (Nesai)

 

Kur’an-ı kerimi kendi kafasına göre tefsir edip sigaraya israf ve haram diyen kimse, iki hadis-i şerife göre hata etmiştir. Her iki kıyasta, dava da, kübra da yanlıştır. Aynı bozuk mantıkla şu kıyaslar yapılabilir:

 

Dava: Sigara mubahtır.

Süğra: Mubah haram değildir.

Kübra: Sigara mubahtır.

Netice: O halde sigara haram değil, mubahtır.

 

Burada dava yanlıştır. Sigara mubah diye dava olmaz. Dava, sigara haram mı, değil mi diye olur.

 

İsraf yönünden bakalım:

Dava: Çikolata haramdır.

Süğra: İsraf haramdır.

Kübra: Çikolata israftır.

Netice: O halde çikolata haramdır.

 

Yukarıda davalar yanlış olduğu gibi; (Kübra) denilen önermeler de yanlış olduğu için, (Netice) yanlış oldu. Şimdi sigara yerine çikolata koyalım, neticeye bakalım:

 

Dava: Sigara haramdır = Çikolata haramdır

Süğra: İsraf haramdır = İsraf haramdır.

Kübra: Sigara israftır = Çikolata israftır.

Netice: Sigara haramdır = Çikolata haramdır.

 

Kübra yanlış olduğu için, netice yanlış çıktı. Sigara veya çikolatanın israf ve haram olduğunu kim söyledi? Burada mantık ilminin suçu yok. Suç mantık ilmini kullanamayandadır. Bir kıyas daha:

 

Dava: Memeli hayvanlar uçar mı?

Süğra: Yarasa memeli hayvandır.

Kübra: Memeli hayvanlar uçmaz.

Netice: O halde yarasa uçmaz.

 

Burada Kübra yanlış olduğu için, netice yanlış çıktı. O halde Kübraların doğru olması şarttır. Kübra denilen önermeye, sigara israftır diye yanlış koyunca netice yanlış olur.

 

Genç: Sigara israf olduğu gibi, zararlı olduğu için de haramdır.

CEVAP

Bu kendi kıyasınızdır. Hiçbir âlimin böyle kıyası yoktur. İslamiyet, böyle indî kıyasları reddeder. Kıyası ancak müctehid yapar. Bu iş size, bize düşmez. Bir insan, çok iyi otomobil kullansa; fakat ehliyeti yoksa kaza yapmasa bile cezalanır. Sizin kıyasınız, tamamen indidir. Buna rağmen doğru olsa bile, müctehid olmadığınız için, İslam âlimlerinden nakil yapmanız gerekir. İslamiyet mücerret [yalnız] akıl dini değil, selim akla uygun nakil dinidir. Akıl Şiilerde hüccettir. Kıyasınız tamamen akla, mantığa dayanıyor. İlmi hiçbir kıymeti yoktur. İlmi kıymetinin olması için, naklen bildirmek gerekir. Mesela (İbni Abidin, Mevlana Halid-i Bağdadi sigaraya haram dedi) demek gerekir. Böyle diyen hiçbir âlim olmadığına göre sözünüzün hiç değeri olmaz. Bir de, mubahlarda delil aranmaz, haramlarda aranır. Mesela çayın, kahvenin, mübahlığı için delil aranmaz. Biz yine, delil gösterelim. S. Ebediyye’de deniyor ki:

(Şeyhul İslam Ebülbeka, Ahmed bin Ali Hariri, İsmail Meraşi, kadı Abdürrahim, Ganim bin Muhammed Bağdadi, Şeyhul İslam Behai, Muhammed Tarsusi, Muhammed Kehvaki, Mısır âlimlerinden Yusuf Decvi ve Muhammed bin Abdülbaki Zerkani, allâme Abdülgani Nablusi, Abdurrahman bin Muhammed İmadi, âllame Ali Echüri, Mahmud-i Samini, Osman Bedreddin, seyyid Abdülhakim efendi ve büyük âlim, veliyyi kâmil Mevlana Halidi Bağdadi’nin buyurdukları gibi, zarar ve alışkanlık yapmayacak kadar az içilen tütüne, haram ve mekruh demekten sakınmalı, kesesine ve sıhhatine zarar vermeyecek kadar az içenleri günahkâr bilmemelidir.)

 

Bu âlimlerin hocanız kadar ilimleri yok mu idi? Hocanız kadar takva ehli değil miydi?

 

Genç: Bugün çok kimse, sigaranın zararlı ve israf olduğu için haram olduğunu söylüyor. Çoğunluğun yanılması mümkün müdür?

CEVAP

Çoğunluğun içinde İslam âlimi yoksa kıymeti olmaz. İnsanların çoğuna uyan zarardadır; çünkü Kur’an-ı kerimde mealen, (Yeryüzündeki insanların çoğuna uyarsan, seni Allah yolundan saptırırlar) buyuruluyor. (Enam 116)

 

Genç: Sigara israfın tarifine uyduğu için, sigaraya haram diyoruz.

CEVAP

Sigaranın israfın tarifine uyduğunu nasıl biliyorsunuz ki? Sigara israf olduğu için haram diyen bir tek İslam âlimi var mı? İslam âlimi israfı bilemezse başka kim bilir ki? Dini bize onlar bildirdi. Siz diyorsunuz ki:

 

İsraf haramdır.

Sigara israftır.

Öyleyse sigara haramdır.

Bu ayetle sabittir.

 

Bu mantığı hiçbir İslam âlimi bilemedi de, onun için mi sigaraya haram değil dediler? Siz israf âyetinden, sigaranın israf olduğunu söylediniz. O âyet yeni mi indi? İslam âlimleri niye bilmiyordu?

 

Genç: Haramın azına helal denmez. Mesela şarabın azı helal olamaz. Sigara da böyledir.

CEVAP

Maazallah… Sigara şarapla mukayese edilemez. Şarabın damlası haramdır; ama ömründe bir tek sigara içene haram işledin demek koyu cehaletin veya taassubun bir alametidir.

 

Genç: Sigara tedrici olarak ölüme götürdüğünden açıkça intihardır.

CEVAP

Hangi İslam âlimi böyle benzetmeler yaptı ki? Şarapla mukayese etmek, intihar demek hangi din kitabında yazıyor ki? İndî görüşlerin dinde yeri olur mu hiç?

 

Genç: Sigaranın zararlarını inkâr mı ediyorsunuz?

CEVAP

Sigaranın zararı inkâr edilir mi hiç? Bunu sormak bile gereksiz. S. Ebediyye’de sigaranın zararları yeteri kadar bildiriliyor. Kahvedeki kafein, çaydaki tein çok alınırsa insanı öldürür; ama az kahve veya çay içmeye, şaraptan kötü denmez.

 

Genç: Her zehrin faydası da olur; ama faydasız olarak yaratılan tek bitki tütündür.

CEVAP

Nikotinin öldürücü zararları yanında, güldürücü faydaları da vardır. Bugün fen, nikotinin hafızayı kuvvetlendirdiğini keşfetmiştir. Hafızanın yeniden kazanılmasını için başarılı araştırmalardan biri de Harvard Üniversitesi’nde yapıldı. Nikotinin beyni nasıl etkilediğini araştıran bilim adamları, nikotinin hafıza merkezindeki beyin hücrelerini uyardığını keşfetti. Bu beyin hücreleri aynı zamanda hafıza kaybını da engelleyen proteini üreten beyin hücreleriydi. Nikotinin uyardığı hücreleri ayıran bilim adamları, aynı uyarılmayla hafıza kaybını önlediğini keşfetti. (Newsweek)

 

Yaprağından hazırlanan infüzyonlar, vücut parazitlerine karşı kullanılır. Nikotinin sülfat tuzları tarımda böcek öldürücü olarak kullanılır. Ayrıca tütün yaprağı fermente edilerek kokulandırılıp, enfiye adı verilen keyif verici ve aksırtıcı bir ürün elde edilir. Tütün tohumları yağ bakımından da zengindir. Tütün yağı boya ve sabun sanayiinde kullanılır. (Wikipedia)

 

Allahü teâlâ faydasız hiçbir şey yaratmamıştır. Ayrıca, sigaranın zararları eski âlimlerce bilinmiyordu da, hocanız, nereden bildi de haram dedi?

 

Genç: Hocamız, sadece fetvaya değil, takvaya uyar, ince eler sık dokurdu. Tasavvuf ehli, şüpheli şeylere, haram muamelesi yapar. Onun için hocamız, sigaraya haram demiştir.

CEVAP

Eğer sigaraya bu sebepten haram denirse cahillik olur. Şüphelilerden kaçmak ayrı, şüpheliye haram demek ayrıdır. Hazret-i Ömer, (Harama ve şüpheliye düşerim korkusuyla yetmiş helalden el çektim) buyuruyor. Helalden el çekmek ayrı, helale haram demek ayrıdır. El çekmede takva olur; helale haram demek ise küfür olur. Her tasavvuf ehli, el çektiği şeylere, mekruh veya haram derse, ortada din mi kalır? Peki, sigaraya mubah diyen tasavvuf ehli âlimler, hocanız kadar takva ehli değil miydi? Onlar şüpheli şeylerden mekruhlardan israftan kaçmazlar mıydı? Niye sigaraya haram demediler? Demek ki, hocanızın sigaraya haram demesi, tarikatçı ve takva ehli olduğu için değil, (Sigara israftır, israf haramdır, o halde sigara haramdır) fasit mantığıyla hareket ettiği içindir.

 

Genç: Sigaranın zararı 20 yıldır biliniyor. Onun için eski âlimler sigaraya haram dememiştir.

CEVAP

Peki, Bursalı İsmail Hakkı Efendi, 300 yıl önce tütünün zararını nasıl bildi de haram dedi?

 

Genç: O, tasavvuf ehli büyük bir evliya olduğu için haram demiştir.

CEVAP

Sigaranın zararı, diğer âlimlerce ve diğer mutasavvıflarca bilinmediği halde, bu âlim nasıl olmuş da bilmiş ki? Bütün ulema ve evliya zatlar zararını niye bilememiş de haram değil demişler? İşin doğrusu S. Ebediyye kitabında şöyle bildiriliyor:

 

(İsmail Hakkı hazretleri, önce tütünün haram olduğunu yazmıştı; çünkü sultan Murad, tütünü yasak etmişti. İçenler cezalanıyordu. Bu âlim, tütünü değil, tütün içmek suç olduğu için, suç işlemeye haram demişti. Hükümet, tütün yasağını kaldırdıktan sonra, yazdığı kitabında, tütünün haram olmadığını bildirmiştir. Mütercim fakir, Bursa’da Orhan kütüphanesinde tütüne mubah dediğini bildiren bu kitabını gördüm.)

 

Genç: Namaz kılmasa da, sigara içmeyen, kıymetlidir, içen ise, namaz kılsa da kıymetsizdir.

CEVAP

Böyle söylemek Allah saklasın namazı önemsememek anlamına gelir. Taassup, sizi böyle tehlikeli sözlere sürüklüyor. Sarı Lütfi denilen Tokatlı Molla Lütfi, (Namazı doğru kılmıyoruz. Kıldığımız namazlar, yatıp kalkmaktan ibarettir) demiş ve bu sözü namazı önemsiz görmek kabul edilerek, 1495’te idam edilmişti. Sizin sözünüz ise Molla Lütfi’ninkinden çok daha kötüdür. Bu kör taassubu bırakmak gerekir.

 

Genç: Sigaraya mubah diyen âlimlerden hangisi kimyager, hangisi tabip, hangisi eczacı veya araştırmacıdır? İçlerinde bir tek fen adamı var mıdır?

CEVAP

Elbette vardır. S. Ebediyye’nin yazarı, icazetli, yetkili bir din adamı olduğu gibi aynı zamanda, Arapça, Farsça yanında, Fransızca ve Almanca da bilen, yüksek kimya mühendisi, eczacı, araştırmacı ve öğretmen olan bir fen adamıydı. Çeşitli araştırmalar yaparak, (Fenil-siyan-nitrometan) cisminin sentezini yapmış ve formülünü bulmuştur. Binlerce kitaptan araştırarak hazırladığı S. Ebediyye’deki bilgiler ve kaynakları da, yetkili bir din ve fen adamı olduğunun canlı ispatıdır.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Genç: Sigara israf ve zararlı olduğu için haramdır. (İsraf haramdır) ve (Kendinizi tehlikeye atmayın) âyetleri bunun delildir. Akıl ve mantık ilmi de, bunun haram olduğunu gösteriyor. Mesela İsaguci mantığından örnek vereyim:

 

Zarar yönünden bakalım:

Dava: Sigara haramdır.

Süğra: Her vücuda zarar veren haramdır.

Kübra: Sigara zararlıdır

Netice: O halde sigara haramdır.

 

İsraf yönünden bakalım:

Dava: Sigara haramdır.

Süğra: İsraf haramdır.

Kübra: Sigara içmek israftır.

Netice: O halde sigara içmek haramdır.

CEVAP

Bu kıyası hangi İslam âlimi yaptı ki? Âyetlere böyle mana vermek, mantıkla açıklamak, hangi mezhepte vardır? Herkes haddini bilmelidir. Yanlış kıyas yaparak, mubaha haram diyerek küfre düşmekten çok korkmalıdır. İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:

Kur'an-ı kerimin tefsiri, Resulullahtan işitildiği gibi yapılabilir. (Kur'an-ı kerimi, kendi görüşüne, anlayışına göre tefsir eden kâfir olur) hadis-i şerifi, bunu bildirmektedir. (1/234)

 

İsraf yönünden bakalım:

Dava: Çikolata haramdır.

Süğra: İsraf haramdır.

Kübra: Çikolata israftır.

Netice: O halde çikolata haramdır.

 

Yukarıda davalar yanlış olduğu gibi; (Kübra) denilen önermeler de yanlış olduğu için, (Netice) yanlış oldu. Şimdi sigara yerine çikolata koyalım, neticeye bakalım:

 

Dava: Sigara haramdır = Çikolata haramdır

Süğra: İsraf haramdır = İsraf haramdır.

Kübra: Sigara israftır = Çikolata israftır.

Netice: Sigara haramdır = Çikolata haramdır.

 

Kübra yanlış olduğu için, netice yanlış çıktı. Sigara veya çikolatanın israf ve haram olduğunu kim söyledi? Burada mantık ilminin suçu yok. Suç mantık ilmini kullanamayandadır. Bir kıyas daha:

 

Dava: Memeli hayvanlar uçar mı?

Süğra: Yarasa memeli hayvandır.

Kübra: Memeli hayvanlar uçmaz.

Netice: O halde yarasa uçmaz.

 

Burada Kübra yanlış olduğu için, netice yanlış çıktı. O halde Kübraların doğru olması şarttır. Kübra denilen önermeye, sigara israftır diye yanlış koyunca netice yanlış olur.

 

Genç: Bugün çok kimse, sigaranın zararlı ve israf olduğu için haram olduğunu söylüyor. Çoğunluğun yanılması mümkün müdür?

CEVAP

Çoğunluğun içinde İslam âlimi yoksa kıymeti olmaz. İnsanların çoğuna uyan zarardadır; çünkü Kur?an-ı kerimde mealen, (Yeryüzündeki insanların çoğuna uyarsan, seni Allah yolundan saptırırlar) buyuruluyor. (Enam 116)

 

Genç: Sigara israfın tarifine uyduğu için, sigaraya haram diyoruz.

CEVAP

Sigaranın israfın tarifine uyduğunu nasıl biliyorsunuz ki? Sigara israf olduğu için haram diyen bir tek İslam âlimi var mı? İslam âlimi israfı bilemezse başka kim bilir ki? Dini bize onlar bildirdi. Siz diyorsunuz ki:

 

 

Genç: Sigara tedrici olarak ölüme götürdüğünden açıkça intihardır.

CEVAP

Hangi İslam âlimi böyle benzetmeler yaptı ki? Şarapla mukayese etmek, intihar demek hangi din kitabında yazıyor ki? İndî görüşlerin dinde yeri olur mu hiç?

 

Genç: Her zehrin faydası da olur; ama faydasız olarak yaratılan tek bitki tütündür.

CEVAP

Nikotinin öldürücü zararları yanında, güldürücü faydaları da vardır. Bugün fen, nikotinin hafızayı kuvvetlendirdiğini keşfetmiştir. Hafızanın yeniden kazanılmasını için başarılı araştırmalardan biri de Harvard Üniversitesi?nde yapıldı. Nikotinin beyni nasıl etkilediğini araştıran bilim adamları, nikotinin hafıza merkezindeki beyin hücrelerini uyardığını keşfetti. Bu beyin hücreleri aynı zamanda hafıza kaybını da engelleyen proteini üreten beyin hücreleriydi. Nikotinin uyardığı hücreleri ayıran bilim adamları, aynı uyarılmayla hafıza kaybını önlediğini keşfetti. (Newsweek)

 

Genç: O, tasavvuf ehli büyük bir evliya olduğu için haram demiştir.

CEVAP

Sigaranın zararı, diğer âlimlerce ve diğer mutasavvıflarca bilinmediği halde, bu âlim nasıl olmuş da bilmiş ki? Bütün ulema ve evliya zatlar zararını niye bilememiş de haram değil demişler? İşin doğrusu S. Ebediyye kitabında şöyle bildiriliyor:

 

 

Yani sana kocaman bir LOL diyorum ama busefer şaka maksadıyla değil tamamen alay maksadıyla.Diğer konu kilitlendi fakat hırsını alamamış 10 yaşındaki çocuk gibi,gelip buraya konu açmışsınız.Yani kendi içtiği zıkkımı helal göstermeye çalışan birisisiniz ya walla pes doğrusu.

Yazınızda belirli yerleri alıntı yaptım ve bir kaç eklentide ben yapmak istiyorum.Çikolata ile sigarayı eşdeğer tutmuşsunuz valla pes.Yok ben eşdeğer tutmadım sadece örnek verdim diyosanız.Eşdeğer birşeyi örnek verin derim.1 çuval demirle ,1çuval pamukun ağırlıkları bir değildir.Çikolata ilede tütünün kıyaslanması cahilce birşeydir.Birinin çoğu zarardır(doğadaki birçok madde gibi),Diğerinin azıda zarardır,çoğuda zarardır.Yapmış olduğunuz bu basit önerme ile bukadar geniş bi konuyu aydınlatmaya çalışmanızın nekadar saçma olduğunu yazmış olduğunuz yazıyı bidaha okursanız anlicağınızı umuyorum.

 

Sadece alimler tevsir yapabilir demişsiniz.Kimsenin tevsir yaptığı yok ve anlamıyorum sizdeki bu alim takıntısını.3 lafınızdan birisi alim, alim, alim.Kimse tevsir felan yapmadı.Zaten yapılmışı vardır,İsraf haramdır bunu bilmeniz lazım.Kimse kalkıp başka bir şeyin açılımına israf haramdır demedi deseydi yanlış tevsir olurdu ona bir lafım yok.

 

Memeli hayvanlar uçamaz diye bir dava olamaz.Herkez yarasanın uçtuğunu bilir(tabi ilköğretim düzeyinde eğitim almış herkez yarasanında memeli birhayvan olduğunu bilir.)

 

"Genç: Bugün çok kimse, sigaranın zararlı ve israf olduğu için haram olduğunu söylüyor. Çoğunluğun yanılması mümkün müdür?

CEVAP

Çoğunluğun içinde İslam âlimi yoksa kıymeti olmaz. İnsanların çoğuna uyan zarardadır; çünkü Kur?an-ı kerimde mealen, (Yeryüzündeki insanların çoğuna uyarsan, seni Allah yolundan saptırırlar) buyuruluyor. (Enam 116)"

 

Yani ,oha,yuh kelimelerinin daha güzel uyduğu birkaç yer vardır herhalde. Yani illaki Birkaç islam aliminin sigaradan ölmesimi lazım sigaranın zararlı olduğunun doğrulanması içim. hahahaha ve yine kocaman bir LOL.Bir hadisi şeriftede" Cemaate uyunuz" yazıyor ona nediceksin? Ayrıca şunuda diyeyim sigaradan ölen birisi zaten islam alimi olamaz.anca alim olur.

 

 

"Genç: Sigara israfın tarifine uyduğu için, sigaraya haram diyoruz.

CEVAP

Sigaranın israfın tarifine uyduğunu nasıl biliyorsunuz ki? Sigara israf olduğu için haram diyen bir tek İslam âlimi var mı? İslam âlimi israfı bilemezse başka kim bilir ki? Dini bize onlar bildirdi. Siz diyorsunuz ki:

 

 

Genç: Sigara tedrici olarak ölüme götürdüğünden açıkça intihardır.

CEVAP

Hangi İslam âlimi böyle benzetmeler yaptı ki? Şarapla mukayese etmek, intihar demek hangi din kitabında yazıyor ki? İndî görüşlerin dinde yeri olur mu hiç? "

 

Sen sigaranın israfın tarifine uymadığını nerden biliyosun?Ozaman seninde yaptığın kendi kendine tevsir olmuyomu?Buyur bide burdan yak :).

 

"Genç: Her zehrin faydası da olur; ama faydasız olarak yaratılan tek bitki tütündür.

CEVAP

Nikotinin öldürücü zararları yanında, güldürücü faydaları da vardır. Bugün fen, nikotinin hafızayı kuvvetlendirdiğini keşfetmiştir. Hafızanın yeniden kazanılmasını için başarılı araştırmalardan biri de Harvard Üniversitesi?nde yapıldı. Nikotinin beyni nasıl etkilediğini araştıran bilim adamları, nikotinin hafıza merkezindeki beyin hücrelerini uyardığını keşfetti. Bu beyin hücreleri aynı zamanda hafıza kaybını da engelleyen proteini üreten beyin hücreleriydi. Nikotinin uyardığı hücreleri ayıran bilim adamları, aynı uyarılmayla hafıza kaybını önlediğini keşfetti. (Newsweek)"

 

Sigara yüzünden kolunu bacağını kaybeden insanlarda zaten 7/24 gülüyolar dimi?."Yok efendim patlıcanda az nikotin varmış".Günde 1 paket sigara içmeyi biliyosunuz.Gidin günde bi kilo patlıcan yiyin ozaman hayret bişi.

 

Ne diyim artık.Şu mübarek günde beni güldürdünüz.ALLAh ta sizi güldürsün.

 

Ya dayanamadım yazıcam gene LOL

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ehl-i Kalender kardeşimizin yazısı, kendisinin de belirttiği gibi, iktibastan müteşekkildir. Hal böyle iken, tahrik edici, istihzalı ve mesnetsiz bir şekilde muhataba karşılık vermek hoş değildir.

İtidalin muhafaza edilmesini rica ediyorum.

 

Sigara tartışmasının üyelerimiz tarafından fazla uzatılmaması evla olacaktır. Zira, bu konu geçmiş dönemde fazlası ile tartışılmış,üzerinde fikirler beyan edilmiş ve pörsütülmüş bir konudur. Aynı meselenin tekrar tekrar gündeme geldiğini ve aynı münakaşaların yapıldığını görmek, gidişatı ve nihayeti bilinen kötü bir filmi izlemek gibi sıkıcı...

Share this post


Link to post
Share on other sites

mehmet kardeşimize katılıyorum. Sigara içmeyen biri olarak da yukarıdaki yazıda LOL'luk bi argüman göremiyorum. argümanları desteklerken tüme varım ve çabuk genelleme gibi bazı tekniklerin kullanılabileceğini bilmiyor olabilirsiniz (siz mantıksal olarak çikolata=sigara örneğine takılmışsınız ama arkadaş örnek gencin argümanında kullandığı yöntemin teknik olarak yanlışlığından bahsediyordu) ya da sigara konusunda çok özel hassasiyetlere sahip olabilirsiniz (zira gerçekten ben de nefret ediyorum) fakat yazıyı yazan kardeşimiz de sonuç olarak müslümandır ve din kardeşimizdir. Acaba kalbini kırmış olabilir misiniz?

Share this post


Link to post
Share on other sites

BAŞBUĞ VELİLERDEN 33

 

Ezelle ebet arası Allah’a doğru giden evliya kervanları arasında en şanlısına ait 33 kol başılı “Altun Silsile Silsile-i Zeheb” çerçevesidir ki keyfiyet ölçüsüyle temel sayısını, bütün kainat gibi, O’ndan alır. (1)

 

Altun Silsile, Nakşilik yolunun Esseyid Abdulhakim Arvasi Hz.’nde son bulan kolunun ismidir. Üstad Necip Fazıl’ın mürşidi olan “manzur-u nazar-ı piran-ı kiram Esseyid Abdulhakim likülli emrinfehim” Hz’lerinde son bulan kol yukarıya doğru çıka çıka iki cihan serverine ulaşır. Gelelim silsileye; Resulullah (SAV) Hz. Ebubekir (RA)-Hz. Selman-ı Farisi (RA)-Kasım bin Muhammed Caferi Sadık-Beyazid-ı Bestam-Ebu Hasen Harkaani-Ebu Ali Farimedi-Yusuf Hamedani-Abdulhalik Gucdüvani-Arif Reyvegeri-Mahmut Encir Fagnevi-Hoca Ali Ramiteni-Muhammed Baba Semmasi-Seyyid Emir Külal-Şah-ı Nakşibend-Alaaddin Attar-Yakup Çerhi-Hace Ubeydullah Ahrar-Hace Muhammed Zahid-Derviş Muhammed-Hacegi Emkengi-Hace Muhammed Bakibillah-İmamı Rabbani-Hace Muhammed Masum-Seyh Seyfettin-Seyyid Nur Mazhar-ı Can-ü Canan-Abdullah Dehlevi-Mavlana Halid-Seyyid Taha-Seyyid Fehim Arvasi-Esseyid Abdulhakim Arvasi…

 

Necip Fazıl, bu kitaplarında Altun Silsilenin “Altunlarını” menkıbeleriyle beraber tanıtmaya çalışmıştır. Kitap 351 sayfa olup, 155 sayfası 19.Kol başı olan Hace Ubeydullah Ahrar (Taşkendi) hazretlerine ayrılmıştır. Kitapta dikkati çeken hususların başında bu husus gelmektedir. Üstad bu hususu “Reşahad” sahibinin (Şeyh Safiyüddin-Yazarın notu) mürşidi oldukları için haklarında en geniş bilgi verilmiş bulunan büyük veli… O yüzden büyük keyfiyetleri, kemiyetçe de tafsiladlı…(2) diyerek belirtmiştir.

 

Hace Ubeydullah Ahrar hazretleri kimseden hediye almazlardı. Ziraatle uğraşarak zengin oluyorlar ve malları bereketleniyor Mukaddes emaneti Yakup Çerhi hazretlerinden aldılar. Türkistan’ın Taşkent şehrinde dünyaya gelmiş ve o civarda yaşamıştır. Diğer hacegan büyüklerinden farklı olarak, kendisi daha çok sultanlarla, emirlerle ve mirzalarla temas kurmuştur. Yaşadıkları zamanda hepsi Müslüman olan mirzaların dünyevi ihtiraslar yüzünden Müslüman kanı dökmelerine engel olmuştur. Bir alim ve din büyüğü olarak beylerin, mirzaların saygısını ve sevgisini kazandığından “Eğer ben şeyhlik etseydim asrımda hiçbir şeyh, mürit bulunmazdı. Lakin bizim işimiz Müslümanları zalimlerin kötülüğünden saklamak olduğu için sultanlarla temas ve kalplerini teshir etmek üzerimize borç olmuştur.”(3) buyurmuştur. Üstad Necip Fazıl kitabının bu kısmında mirzalar arasındaki savaş ve mücadelelerde hoca hazretlerinin rolüne gayet tafsilatlı şekilde yer vermiştir. Sultanların süfli hislerini bastıramadıkları zaman kalplerini tasarruf edecek, onların “doğru yol” dan sapmalarını önleyecek din ulularına ihtiyaçları vardır. Hoca hazretleri de buna en güzel misaldir.

 

Bu yazımızda, onca büyük varken sadece Hoca Ubeydullah hazretlerini ele almamızdan, murad, Üstad’ın O’na kitabında diğerlerinden çok fazla yer ayırmasıdır. Şüphesiz diğer hacegan büyüklerine de Üstad en az O’nun kadar yer ayırmak isterdi, ama; elindeki kaynaklar-yazılı kaynaklar-buna müsaade etmemiş olabilir.

 

Bu kitap, insanı manevi iklimlerde dolaştırdığı gibi, her tarafından tasavvuf kokuları tütmektedir. Her kol başının kendisine ait menkıbeleri ve veciz sözleri okuyucuyu ürpertmekte ve ölçüyü göstermektedir. Bazıları:

 

· Ebul Hasen Harkaani- Allah dediğiniz zaman size başka bir söz söyleyenle sohbet etmeyin.

· Abdulhalik Gucdüvani- Dışın süslenip bezenmesi için haraplığından gelir.

· Mahmut Encir- Açık zikri uyuyanlar uyansın diye ediyoruz. Zikir herkesçi duyulsun diye…

· Şah-ı Nakşibend- Bizim tarikatımız zahirde halk, batında Hak ile olmaya dayanır.

· Hace Ubeydullah Ahrar- Tasavvuf, vakti, en değerli olan şeye sarfetmektir.

· İmam-ı Rabbani- Allah, ötelerin ötesinde…

· Seyyid Fehim Arvasi- (Bir gün camide sigaranın haram olduğuna dair bir fetva savunan hocaya karşı, camiden çıkar çıkmaz müritlerine emrediyorlar) Bu sözler üzerine hepiniz birer sigara yakıp için!..

 

Üstadın bu kitabını sizlere ne kadar tanıtmaya kalksak, yetersiz kalacağı şüphesiz. Çünkü her sayfası altın değerinde her sayfası Allah dostlarının menkıbeleriyle dolu. Kitabı baştan sona dikkatlice okumak da yetersiz. Her menkıbede ve veciz sözlerde tefekkür alemine dalmak gerekiyor. Kelimeler ifadeden aciz kalıyor.

 

Tanıtımımızda Üstad Necip Fazıl’ın mürşidi ve yegane kurtarıcısı olan Esseyid Abdulhakim Arvasi hazretlerini ifade eden sözleriyle son verelim: “O Altun silsile’de 33. Halka dairenin en alt noktası halinde küfür ve dalaletin zirveleştirdiği 20. Asırda, dairenin en üst noktası olarak iman ve irşad kutbudur.

Kelimeler dize gelsin!..(4)

 

DİPNOTLAR

 

(1) N.F.Kısakürek , Başbuğ Velilerden 33, BD yayınları, Beşinci basım,Ocak 1996,s:2.

(2) A.g.e.s: 133

(3) A.g.e.s: 168

(4) A.g.e.s: 351

Share this post


Link to post
Share on other sites

sigara nasıl savunulur ben bunu anlayamıyorum ya...

 

hele üstada hiç de yakışmayan bektaşi bir yaklaşımla söylediği sözleri bir de istihza ile anlatarak sigara nasıl savunulur ?

 

yorum farkı vardır dersin, temkinli olmak gerekir dersin; haram olduğu hükmünü kabul etmezsin ama sigara nasıl savunulur can siperane...

 

kendine zararını geçtim, bütün herkese verdiği zarar aşikarken sigara nasıl savunulur...

Share this post


Link to post
Share on other sites
sigara nasıl savunulur ben bunu anlayamıyorum ya...

 

hele üstada hiç de yakışmayan bektaşi bir yaklaşımla söylediği sözleri bir de istihza ile anlatarak sigara nasıl savunulur ?

 

yorum farkı vardır dersin, temkinli olmak gerekir dersin; haram olduğu hükmünü kabul etmezsin ama sigara nasıl savunulur can siperane...

 

kendine zararını geçtim, bütün herkese verdiği zarar aşikarken sigara nasıl savunulur...

 

Ben açıkçası olayı "sigara içmek haram mıdır" şeklinde algılıyorum. yani buradaki tartışma konusu fıkhi bir meseleden ibaret, zannımca. Size sonuna kadar katılıyorum ki sigara içmeyi kimse rasyonalize edemez. Ama "sigara içmek haramdır" gibi fıkhi bir hüküm çıkarmak ne derece doğrudur?

 

Konuyu hafifçe değiştirerek diyorum ki, bu sosyal bir yara olması hasebiyle son derece önemli bir argümandır (yani sigara içmek haramdır hükmü). Bunun doğruluğunu ve yanlışlığını bir kenara bırakarak söylüyorum; normalde bilerek, mazeretsiz terkedilen namazın kazası olmaz. Ne yazık ki toplumdaki bazı din kardeşlerimiz namaz borçlarını biriktirip(!) yaşlılıkta topluca eda etmek niyetindeler. Şimdi bizzat denedim ve gördüm ki, eğer bu hüküm halk arasında yaygınlaşırsa, hatrı sayılır bir çoğunluk "amaan, madem giden gitti ve düzeltmek imkansız; koyuver gitsin" mantığıyla bakacak olaya ve kılmayı düşündüğü namazlardan da olacak.

 

Yine sigara haramdır hükmünün fıkhen geçerliliğini bir kenara koyarak söylüyorum, bu hüküm sigaraya başlamayı düşünen birçok genci kurtarabilir belki ama birçoğu için de bir haramın bilerek ve isteyerek ihlal edilmesi duygusunu doğuracağından ayrı bir sorun teşkil edecek. Şimdi lütfen alkolle kıyaslamayınız ya da "haram olan bişeye insanların keyfi için helal mi demeliyiz" tarzında argümanlar sunmayınız zira alimlerce ortak alınmış bir karar mevcut değil.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Admin beyler şu Balaban'a birşey söyleyin bu yazı benim değil Asrımızın değerli mukallid alimlerinden Mewhmet Ali Demirbaş Hocaya aittir.

 

//edit

 

 

Ben o biçim NFK sitesindeyim. alimlerle dalga geçtiğim yok geçtiğim yeri söylede bizde görelim.Sigaradan ölen alime islam alimi denmez sadece alim denir dedim. bu dalga değil benim fikrimdir.//edit

 

Ayrıca okuma yazmam var.Senin o diyip artiztlik taslamaya çalıştığın osmanlıcamda var.O yazının sana ait olmadığını biliyorum ama eğer o yazılanlara katılmasaydın belirtirdin ve o yazılanlara katıldığını bilecek kadarda aklım , ve mantığım da var.

 

//edit

Share this post


Link to post
Share on other sites

Tütünün ince kağıda sarılı çubuk şekli. Fransızca ve Ingilizce "cigarette" sözcüğü, Türkçeye "sigara" telaffuzu ile geçmiştir. Arapça "duhân" sigara, "tedhîn" ise sigara içmek anlamında kullanılır. Sigaranın yapıldığı tütün bitkişi; yaprakları yakılarak içilen kokulu, keyif verici ve bağımlılık yapan bir bitkidir. Sigara veya tütün Hz. Peygamber veya müctehid imamlar döneminde bulunmadığı için, hakkında ne âyet, ne hadis ve ne de müctehidlerin sözü yoktur. Çünkü tütün ilk olarak Amerika'daki Antil takım adalarından birinde bulunmuştur.

 

1496 M. yılında Kristof Kolomb (1451-1506) Antil adalarını gezisi sırasında yerlilerin bu bitkiyi yakarak içtiklerini gördü. Gemicilerden biri; Tobago adalarından bir örnek alıp Avrupa'da Petros Marden adında bir tüccara gönderdi. Ispanyol gemicileri 1511 M. yıllarında, bu keyif verici maddeyi Ispanya ve Portekız limanlarında iyice tanıttılar. Fransızların Lizbon elçisi olan Jean Nicot, tütünden elde edilen ve kendi adıyla anılan nikotin zehirini ilaç olarak kullanmak üzere, tütünü Fransa'ya soktu. 1560 M.'den sonra artık tütün Almanya, Italya, Ingiltere ve sırasıyla diğer dünya ülkelerine yayıldı.

 

Yapılan incelemeler tütünün insan sağlığı için zararlı olduğunu ortaya koymuştur. Sigara içerken içeri çekilen duman, akciğerin çeperindeki hücreleri zedeleyerek kalınlaştırır. Hücrelerin esnekliği kaybolduğundan, kuvvetli bir öksürük, aksırık sonucunda bu cidarlar harap olabilir. Öte yandan içeri çekilen sigara dumanı damar cidarlarının kalınlaşmasına yol açar ve damar sertliği gelişimini hızlandırır. Sigaranın en önemli bir özelliği de alışkanlık yapması ve içenlerin bunu bırakamamasıdır.

 

Sigaranın akciğer kanserine yakalanma ihtimalını20 arttırdığı, kalp enfarktüsü riskini iki katına çıkardığı, kronik bronşit ve amfizem'e yol açtığı, tıp tarafından belirlenmiştir. Tütündeki nikotin son derece zehirli bir maddedir. Az alınınca insanda uyarıcı, canlandırıcı etkiler yapar, çeşitli bezlerin salgılarını arttırır, kan basıncını yükseltir. Sigara dumanından zehirlenme olmayışının sebebi, sigaranın yanması sırasında tütünde bulunan nikotinin 1/3-1/7'sinin ısı etkisiyle buharlaşarak dumanla gitmesi, geri kalanın da ancak küçük bir bölümünün ciğerlere ve kana ulaşmasıdır.

 

Tıpta, haşerata karşı nikotinden yapılmış toz veya sıvı ilaçlar vardır.

 

Insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri bilinen sigarayı kullanmanın hükmü ile ilgili olarak İslam'ın bir çözüm getirmesi gerekir. Asr-ı saadette afyon da bilinmiyordu. Sonraki Islâm fakihleri afyonun uyuşturucu niteliğine bakarak onu şaraba kıyas ettiler ve caiz olmadığım söylediler (bk. "Afyon" maddesi).

 

Sigara hem içene ve hem de yakınında bulunanlara zarar vermektedir. Kur'an-ı Kerîm'de şöyle buyurulur: "Kendinizi elinizle tehlikeye atmayınız" (el-Bakara, 2/195); "Kendinizi öldürmeyiniz..." (en-Nisâ, 4/29). Hz. Peygamber de şöyle buyurmuştur: "Ne doğrudan ve ne de karşılık olarak zarar yoktur" (Ibn Mâce, Ahkâm,17; Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 327; Mâlik, Muvatta, Akdiye, 31).

 

Bedene bir yararı olmadığı gibi, zararı da açık olan sigara aynı zamanda kişi ve aile bütçesi için bir israftır. Bir âyette "Yiyiniz, içiniz, israf etmeyiniz" (el-A'râf, 7/31) buyurulmuştur. Hz. Peygamber de malın boşa harcanmasını yasaklamıştır (bk. Buhârî, Zekât, 18; Husûmât, 3; I'tisâm, 3; Müslim, Akdiye, 14).

 

Önceki asırlarda yaşayan bazı fakihler, hakkında âyet ve hadis bulunmaması nedeniyle "eşyada asıl olan mübahlıktır" kaidesince sigarayı mübah saydılar. Hatta bazı Şâfiî bilginleri; "Evli kadın sigara tiryakışı ise, sigara masrafı da nafaka kapsamına girer" demişlerdir.

 

Ancak bu gün sigaranın insan bedenine ve çevreye verdiği zarar dikkate alındığında bunun kerâheti açıkça görülür. Sigara içmeşinin sağlığına zararlı olacağı doktor tarafından bildirilen kimselerle, yoksul olup, aile fertlerinin nafakasından keserek sigara içenler hakkında ise haramlıkkesinleşir.

 

Alıntıdır

Share this post


Link to post
Share on other sites

"Sigara = çikolata ozaman

Sigara =helal

 

 

Deve kuşu = kuş

Kuşlar uçar= deve kuşu uçar

Yarasalar Uçar=deve kuşuda uçar

Yarasa = deve kuşu"

 

deve kuşu uçamaaz :) :)

 

şaka, alınmayın nolur. //edit

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

"dede sokrates bana küfür etti"

 

Hahahaha. :) Bende izledim o şovu hemde bikaç kez.Walla nediyim Beni güldürdünya kardeş ALLAH ta seni güldürsün :)

 

Not : birisinden esinlenerek yaptığım bu basit önermede,sayenizde bazı bağlaç eksiklikleri gördüm :). tamamlayım dedim şimdi nasıl olmuş ? :)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Rezil insan her daim rezalete mahkumdur efendiler!

 

mehmet adminimizin söylediklerini dikkate alarak lütfen bu insanımsı şeye cevap yazmayın.

 

//edit

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Evet arkadaşlar. Şu andan itibaren sigara ile ilgili her türlü tahrik edici, kışkırtıcı ve tartışmaya yönlendirici mesaj anında silinecektir. Bu başlığı da kilitlemek mecburiyetindeyiz ki karşılıklı paslaşmalar ile sonu gelmeyeceği görünen bu münakaşa bir son bulsun. Bundan sonra forumda sigara üzerine tartışma yapılmayacaktır. Herkes inandığı şeyde serbesttir. Kimse diğerinin bu mevzudaki fikrini değiştiremeyeceğine ve herkes de kendi inandığının doğruluğunda karar kıldığına ve muhtelif başlıklar altında da her cepheden sigara hakkında malumat geldiğine göre, yani başlıklar bir nevi sigara üzerine yapılan, verilen hükümleri de ihtiva ettiğine göre, bir daha sigaranın hükmü şudur, budur şeklinde muhtevaya sahip bir yazı hiçbir şekilde foruma eklenmeyecektir. Eklenildiği anda silinecektir. Lütfen diğer başlıklarda da bu tarz tartışmalara girmeyiniz. Ve bu mevzuyu tamamen kapatarak özel mesajla bile kendi aranızda bu tartışmayı sürdürmeyiniz. Şu mübarek Ramazan-ı şerif ayının hürmetine lütfen daha dikkatli olalım, birbirimizi kışkırtacak üslupta mesajlar yazmayalım ve konuları sonu gelmeyecek bir formata döküp işi uzatmayalım. Son olarak da Ramazan mesajımız şudur ki:

Ramazan-ı şerifin şahsımız, ailemiz, milletimiz, ülkemiz, Forumumuz ve bütün insanlık için hayırlar, huzur ve barış getirmesini, bizleri manevi yönden yüceltmesini, bu tür tartışmalardan uzak tutmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyoruz. Hepimize hayırlı Ramazanlar.

 

Saygılarımla...

Share this post


Link to post
Share on other sites
Guest
This topic is now closed to further replies.

×
×
  • Create New...