Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
nedamet..

Malcolm X "Siyah Aydınlık''

Recommended Posts

Malcolm X denilince; daha çok duygulu havaların ağır bastığı; içinde, samimiyetin, çırpınmanın, ihanetin, şehadetin de bulunduğu türlü düşünceler sarar zihnimi. Bunun duygulu bir atmosferde geçmesi kaçınılmaz aslında. Siyah gösteren ekranlarda o dik duruşu, karizması, yakışıklılığıyla konuşan çileli bir yüz; ardından fotoğraflarda beliren o gülümseme. Kimdi bu adam? Amerika’ya meydan okuyan bu adam kimdi? “Amerikan rüyası görmüyorum. Amerikan kabusu görüyorum.” diyordu. Uyutulmuş, uyuşturulmuş siyahları bir kenara bırakırsak, bu kabusu görmeyen hiçbir siyah gösterilemez. O dönem, Amerikalı beyazların, Amerika’daki siyahlara karşı olan insanlık dışı tutumları malum. Cinayetler, linçler, haksızlıklar… Bütün bunların ortasında küçük Malcolm’u Michigan, Boston ve Harlem sokaklarında görüyoruz. Babası terörist bir beyaz grup tarafından öldürülen, sekiz kardeşi bir de annesiyle çaresiz kalan, kardeşleriyle açlık sınırlarında gezinen, sosyal yardım kurumları tarafından ailesi dağıtılmaya çalışılan ve sonunda evet, ailesi dağılan Malcolm. O aile ile ilgili hiç şüphesiz en acı şey, annesinin delirmesi ve bir tımarhaneye kapatılması. Onu tımarhanede sürekli ziyaret eder. O ziyaretlerden birinde sanırım, beni tanıdın mı anne? Diye sorar. Herkes gitti, der annesi. Herkes gitti… Bu acıyı tarif edebilmek çok güç. 17 yaşındaki Malcolm bu olay karşısında öylesine yıkılır ki bir daha annesini görmeye ancak ( o da kardeşleriyle beraber) 20 yıl kadar sonra gidecektir. Kimsenin yanında annemden bahsetmem, der Malcolm X. Olur da annem hakkında kötü konuşur, onu o dakikada öldürebilirim. Ve ekler : Birtakım aptallar içine düşsün diye tutup da kasten çukur açmak niyetinde değilim. Düşkündür annesine bu denli.

 

Hapse girmeden önce; uyuşturucu, hırsızlık, kokain,kaçak içki gibi işlerdedir ve kendi tabiriyle sıkı bir “dümenci”dir. Ona sunulan hayatın bir karşılığı olarak, suça eğilimli, üzerinde suçun sıradanlaştığı biri olur. O dönemleri öyle hızlıdır ki insan onun atlattığı badirelere bakıp da nasıl ölmediğine şaşıyor. Kendisi de der: “Bir kimse, benim o zamanlar yaşadığım gibi, insanoğlunun yaşayabileceği en çılgın bir şekilde yaşıyorsa, o kimsenin ölümü de çok dehşet verici olurdu. “

 

Sonra hapis. Ve İslam’la tanışma. Elijah Muhammed’in lideri olduğu Amerikan İslam Misyonu adlı harekete katılma… Bu Elijah denen adam, kendini Allah’ın elçisi ilan etmiş, vahiy aldığını, Allah tarafından görevlendirildiğini zırvalayan biri. Sarsılmaz bir güvenle bağlandığı bu adamın gerçek yüzünü tanıyana kadar maalesef yılların geçmesi gerekti Malcolm X için. Keza gerçek İslam’ı tanıması için de. Elijah’ın öğretilerindeki ana madde; beyaz ırkın değil de siyah ırkın daha üstün olduğu. Beyazların tamamının şeytan olduğu, tanrının, peygamberlerin siyah olduğu gibi bir yığın saçmalık. Beyazlar ırkçı, siyahsın ve savunman gerekir kendini; ben beyazdan daha üstünüm. İki taraflı ırkçılık. Malcolm X hac’da şu hakikati bütün benliğiyle kavramıştı : Evet, siyahlar kendilerine uygulanan ırkçı baskılardan dolayı beyazlara meydan okuyabilir, kendilerini savunabilirler; bunda bir sorun yok. Fakat beyazların tümü şeytan, demek; İçlerindeki iyi olanlara haksızlık etmek olur. İyi beyaz ya da kötü beyaz yoktur. İyi insan ya da kötü insan vardır.

 

Hapisten çıktıktan sonra katıldığı hareketin en gözde adamı haline gelir. Yaptığı etkili konuşmalar, hem harekete binlerce kişiyi çeker hem de ülke çapında tanınmasını sağlar. Hatta karizması, hitabeti, zekası ve bilgisiyle, hareketin liderini bile gölgede bırakmaya başlamıştır. Sokaklarda, kilise kapılarında, köşe başlarında, ücra köşelerde kendi tabiriyle “avlanmaya” çıkar. Uyuyan siyahların yüzüne su serpmeye, kendilerini beyaz şeytanların ellerinden kurtarmaları gerektiğini onlara anlatmaya, uyuşturucu, kokain, hırsızlık gibi yaygın olan pisliklerden uzaklaşmalarını sağlamaya, onları İslam’a davet etmeye çalışır. Kitle toplantılarında yaptığı konuşmalarda, neredeyse her cümleye Elijah’ın adını anarak başlar. Onun buyruklarını haykırır.

 

“Tom amcalar” Bu tabiri beyazlaşmış siyah liderler için kullanır Malcolm X. “Siyah bedenler üstünde beyaz kafalar” der onlara. Diğer yanağı çevirmeyi değil de artık yumruk sallamanın kaçınılmaz yol olduğunu söyler. Siyahların öldürülürken, linç edilirken, tecavüze uğrarken yerinde saymalarını öğütleyen bu liderlere öfke kusar. Martin Luther King’de nasibini almıştır bu öfkeden. Malcolm X’in “ev zencileri” kategorisine koyduğu bu siyahların, şeytan beyazlardan pek de aşağı kalır yanı yoktur onun için. Ev zencisi, beyaz patronu hasta olunca “hasta mıyız patron? der; evde yangın çıksa patrondan önce söndürmeye koşar. Buna dayanamaz Malcolm X. Peki bu çıkmaz sokağın çözümü nedir? Siyahların gerçek vatanlarına, Afrika’ya dönmeleri; beyazlardan tamamen ayrılmaları. Böyle düşünür…

400 yıldır süren zulmün bu şekilde sona ereceğini söyler. Kendisini siyahlardan üstün görmeyecek bir tane bile beyazın yaşadığına inanmaz. Beyaz bir kız, üniversite öğrencisi ona, kendisiyle aynı fikirleri paylaştığını, bu durumda nasıl faydalı olabileceğini, neler yapabileceğini sorar. Yıllar sonra pişmanlıkla hatırlayacağı bu kıza “hiçbir şey” der.

 

Yıllar böyle geçip gider ve Elijah’ın iki tane sekreterinden olan evlilik dışı çocukları haberi gittikçe yayılır. Başkan Kennedy öldürülür ve bunun üzerine Malcolm X, Elijah’ın kesin talimatına rağmen bu konuda üzülmediğini, sadece olan şeyin, gün gelip terörün kendisini hem de en büyük başını bulduğunu söyler. 90 günlük uzaklaştırma alır. Basına ve televizyonlara konuşması yasaklanır. Hakikatle yüzleşmektedir Malcolm X. Sekreterleri bulur ve onları dinler. Olay, şaşmaz bir kesinliktedir. Sekreterlerden biri ona, Elijah’ın kendisinden bahsettiğini ve çok tehlikeli biri olduğunu söylediğini falan anlatır. Uğruna ölümü göze aldığı lideri, yüzüne gülen ve arkasından konuşan biridir. Ölümü anlayabilirim, der Malcolm X; ama ihaneti, işte onu kabul edemem.

 

Mekke’ye gider. Beyaz, sarı, kahverengi hacılarla aynı tabaktan yer, aynı bardaktan içer. Üstelik bu insanlar samimi, candan ve kardeş gibidir. Eşitlik kavramını kutsal topraklarda kavrar. Hakikati görür… Yıllardır bildiğini zannettiği İslam’ın da o bildiğinden ne kadar farklı olduğunu anlar. Sanki İslam’la yeni tanışmış gibidir. Bu durum için söylediği şu söz ne kadar acıdır : “Doğulu Müslümanların gerçek İslam’ı anlatma konusundaki gevşeklikleri hatta suskunlukları öyle bir bilgi boşluğu doğurmuştu ki Batı’da, bir din istismarcısı çıkıp halkımızı yanlış yola sürükleyebilmişti.”

 

El-Hacc Malik El-Şahbaz ismini alır. İslam’ın kainatı kuşatan anlamını Amerika’ya anlatmaya karar verir. Irkçılığın ortadan kalkması için İslam dininden başka yol olmadığını, İslam hariç hiçbir şeyin bu yaraya merhem olamayacağını kavrar. Kutsal topraklardan dönüşte, kurmuş olduğu Afro-Amerikan Birliği’ni güçlendirmeye çalışır. Konuşmalar, konferanslar, basın toplantıları… Hac’dan dönen bu adamı beyazlar bile tanıyamıyordu artık. Kucaklayıcı, birleştirici konuşmaları yüzlerde hayret ifadelerine neden oluyordu. Bu sıralarda evi yakıldı. Bir gece yarısı, üstelik dört çocuğu da evdeyken evine Molotof atıldı, fark ettikleri için son anda evden çıktılar. Sürekli tehdit telefonları alıyor, ailesi rahatsız ediliyordu. Elijah’ın grubu hatta onun da ötesinde Amerika’nın o ünlü istihbarat servisleri şüpheliler sınıfının en ön sırasında oturuyordu.

 

Ve birgün… Bir konferansı sırasında… Karısı ve dört çocuğunun gözü önünde… Kürsüye daha yeni çıkmışken… Arka sıralarda çıkarılan bir karışıklık herkesin dikkatini o tarafa yöneltmişken… Ön sıralardan açılan ateş… 16 kurşun… Şehit Malcolm X… Şunu demişti bir süre önce : “Aileme herhangi bir şekilde zarar gelmediği sürece, ben kendi payıma zerre kadar korkmuyorum.”

 

21 Şubat 1965… 40 yaşında şehit oldu. Söyleyecek daha çok şeyi vardı, demek boş. 16 kurşunun söylediğini insan ömrü boyunca dile getiremez.

 

Alex Haley’in “Malcolm X” adlı eserini okumak gerek. Direk kendi ağzından kendi hayatı…

Share this post


Link to post
Share on other sites

hızlı müslüman gençler, 5. vites modundaki hayta cihatçılar, armine eşarp İslamcıları nedense bu adamı yere göğe sığdıramıyor. malcolm-x'i ben de baya bi abartılı severdim. muhammed ali'ye de böyle bi sempati var herkeste. çok fazla abartmamak lazım.

Share this post


Link to post
Share on other sites

adam karizma çünkü.filmde tek hareket çekiyor herkes dağılıyor,atkı palto şapka uyumu ayrı bir olay.e zaten amerika amerikadır ordan ne çıksa pek ala.şimdi light arkadaşlar malcolm dururken sünni iran mollalarına mı hayran olacak,sakallı şalvarlı afgan alimlerine mi tabi olacak,ezher şeyhlerinin aforizmalarını mı paylaşacak..bence amerika'dan meşhur ve karizma bir müslümanın çıkması gururumuzu azıcık okşamış.ali aparkatı vururken tekbir getiren köylü rıza'yı nasıl açıklayacan başka.

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

KARA DERİLİ VİCDAN!

Tarık Tufan Malcolm X'i anlattı

 

25982.jpg

 

Malcolm X, Başakşehir Belediyesi'nce düzenlenen programda anıldı. Anmak, onlardan istifade etmeye yol açtıkça güzel..

 

Başakşehir Belediyesi’nin düzenlediği Ramazan Etkinlikleri –Ramazan festivali değil- “İz Bırakanlar” programı önce Abdurrahman Dilipak’ın Ömer Muhtar söyleşisiyle başlamıştı. O söyleşiden hatırda kalanlardan biri, çocuklarımızın odalarının duvarlarında Amerikan şarkıcıların değil rol model büyüklerin posterlerinin olması temennisiydi. Her söyleşi sonu bilip tanımaya sebep kılsın diye dağıtılan posterlere dün bir yenisi eklendi.

 

Malcolm XMüslümanın ye’se düştüğünde, dünyaya değil kendine sözü kalmadığında yahut temsil kabiliyeti tükendiğinde hatırlaması lazım gelen isimlerden: Malcolm X, nam-ı diğer Mâlik El Şahbâz. Öyle bir temsil ki değil Amerika’da tüm müslüman coğrafyada adını yaşatacak bir inanç timsali, itilmiş halkının ötelenip kısılmış sesinin yankısı, gözü “kukla”da değil “kuklacı”da bir nişancı…

 

Siyaha biçilmiş rolü oynadı hapse düşünceye kadar: Öfke, suç, isyan… Bu bir oyundu ve birçoğunun olduğu gibi onun da gerçeğe adanmış özgürlüğü parmaklıklar ardında başladı. Yıllarca Amerika’da ırkçılıktan uzak hakiki İslâm’ı savundu. Şehadetini kırk yaşında yine vazifesini ifâ etmek üzereyken verdi.

 

Tanımak, sevmek ve benzemek niyetiyle dinledik. Velhasıl kelam onu sözün ehline Tarık Tufan’a bırakalım:

 

Yaşayışı söylediklerinin kefili

 

Ahlâkı, insanlığı, adanmayı, fedakârlığı öğreten önden gidenlerin isimlerini anmazsak hayatımızda bir şeyler eksik kalacak. Ölümünden kırk altı yıl geçmiş sadece kırk yıl yaşayıp gitmiş Amerikalı bir siyahı konuşma sebebimiz onun vicdan taşımasıydı. Varoluş amacına göre fedakârlıklar sergileyip hayatı söylediklerine kefil bir adam olmasıydı. Malcolm X konuştuğu gibi yaşayan bir insandı. Sadece köle olarak çalıştırılmak için topraklarından koparılan atalarının bilinmezliğine işaret etmek için X soyadını aldı.

 

Çok küçük yaşlarda dönemin ırkçıları tarafından sadece derilerinin rengi yüzünden yakılmış evinin ateşini çok yıllar sonra dahi hissedebilen, hayatı sokaklarda ve cezaevinde öğrenen bir suçlu; beyazlara tepki olarak gelişen siyah bir Müslümanlık algısı.

 

Ve Hac…

 

O ana kadar “beyazla siyahı yalnızca kahvemde bir araya getiririm” diyen adam, beyaz kardeşiyle ilk defa aynı safta namaza durur. Hayatı boyunca siyahla özdeş tuttuğu Müslümanlık hacca gittiği ilk anda bambaşka bir şeye dönüşür. Artık siyah Müslümanlığı savunan bir adam değil; ümmeti, ümmetin birliğini savunan, yeryüzünün kurgulanmış en faşist devletinde yapılan insan hakları ihlallerine karşı savaşan, her türlü haksızlıklara karşı cümleler kuran cesur bir adam olmuştur.

 

Bize düşen

 

Biz bugün bu vicdana sahip olacaksak hiçbir önyargı, hiçbir aidiyet, tarafgirlik duygusuna kapılmadan sadece insan oluşumuzun bir vebali olarak yaşadığımız dünyada zalim ve adaletsiz gördüğümüz her şeye karşı durmamız gerekir. Müsebbiplerinin bize benzemesine, güçlü olmasına aldırmadan haksızsa haksız dememiz; haksızlığı elimizle, dilimizle, kalbimizle düzeltmemiz lazım. Malcolm X gibi güzel adamları anıyorsak üzerimize düşen budur. Biraz daha vicdan sahibi olarak kalkabilmektir.

Ceylan Ergin haber verdi / Dünyabizim.com

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Benim de hayran olduğum isimlerin başında gelir "kızıl oğlan". Alex Haley'in kaleme aldığı eser şu sıralar elimde. Acayip bir eser bu. Gece 3 falan dinlemiyor, uykuyu tanımıyor karadelik gibi içine çekiyor. Kendimi öyle kaptırıyorum ki beşindi kat camdan kendimi atsam yere çakılmayacak bilakis göklere kanat çırpacağım sanki, öyle kuvvet veriyor bana. O anarşist ruhu, hayran oldum hayran. Az buçuk ben gibi. O sivri zekası, derin tahlilleri, her satırıyla samimi ve de derinlemesine bir eser.

 

Şu tebessüm ettirmişti bana. Askerliğe alınmasın diye çürük raporu çıkarttırmayı düşünüyor. Bunu tedavi için doktora götürdüklerinde psikolojik bir hastaymış gibi davranıyor. Psikologun kulağına fısıltadığı şu sözlere dikkat; benim de böyle bir operasyona niyetim var. Ama Irak yakınlarına o hain teröristlerin kamplarına.

 

**Bak babalık, şimdi sen de Kuzey'densin ben de Kuzey'denim. Hemşeri sayılırız burada, aramızda kalacak tamam mı.. Ben Güney'e gitmek istiyorum. Oradaki zenci askerleri örgütleyeceğim tamam mı, çaktın mı dalgayı? Ordunun silahlarını çalıp Güney'in beyaz fellahlarını toptan geberteceğiz!

 

Çok tehditkar ve de harika. Sonra düşündüm.

 

Öfkenin yakıştığı üç kişi tanıyorum dedim.

 

Birincisi Hz. Ömer radiyallahu anh

 

İkincisi Malcom X idi.

 

Üçünsücü; kim olabilir ki?

 

Tabi ki ben!

Share this post


Link to post
Share on other sites
unutulmayacak ender kişilik-lerden.... Allah rahmet eylesin

Zulüm kısmak istediği sesi nara yapar.

ve bazı ölüler ,

yaşayanlardan daha yüksek sesle konuşur

Mâlik El Şahbâz. (Malcom x)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...