Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
Muvazene

Şiirin Ufku: Esselâm

Recommended Posts

Esselâm, Necip Fazıl'ın, hapis yattığı 1960 - 61 yıllarında başlayıp, uzun bir ara verdikten sonra, 1972 Ramazan'ında, kendi deyimiyle, 'yakıcı bir çile dürtüsüyle' ta mamladığı şiirlerden oluşan bir kitap. Bir bakıma nâ'tlar toplamı, bir bakıma mevlid, bir bakıma da şiirleştirilmiş siyer. Bir mü'min şairin, peygamberi, şiir cephesinden anlama ve anlatma çabasının ulaştığı yüksek bir nokta.. 'O'na olan eritici aşkımın ve gevşemez bağlılığımın vecd destanı'. Gerçekten, bu şiirlerin, bu 'vecd'in ışıklarını okura taşıdığını söylemek gerek. Peygamberimizin 63 yıllık ömrüne izafeten 63 bölümden oluşan kitabın 52 bölümü peygamberimizin hayatını, 7 bölümü 101 Hadisin manzum şekilde söylenişini, geriye kalan 4 bölüm ise peygamberimizin bu dünyadan ayrılışını anlatır.

Elinde alâmet,

İzinde selâmet,

Tek isim... Muhammed...

Ne bir harf, ne kelâm;

Esselâm, esselâm...

 

Bu mısralarla biten kitap, sayfalar ilerledikçe, peygamber sevgisini ve ürpertisini, mü'min bir ruha derinden derine duyurmaya ve onu, bir coşkuya sürüklemeye başlar.

Nur sırdır, ışık üstü sır.

 

Vurduğu eşya gölgesiz.

Onsuz insan kör ve sağır;

Ülkeler onsuz, ülkesiz.

 

Bu şiirler için yapılabilecek önemli tespitlerden biri şu olsa gerek: Necip Fazıl şiirinin ufku Esselâm'dır. Yazının başında da yer verdiğimiz 'şiirin ufku' ibaresi, Sezai Karakoç'tan mülhemdir. Karakoç, Edebiyat Yazıları 1'deki Na't başlıklı yazısında, 'Peygamber nasıl insanın ufkuysa, Na't da şiirin ufkudur' der ve devam eder. 'Na't, peygamberin şiirle yapılmak istenen portresidir'. Bu ifadeler, na't hakkında yapılmış en güzel değerlendirmelerden birini içerir. Bunları, Esselâm hakkında da rahatça söyleyebileceğimizi sanıyorum. Necip Fazıl, bir mümin şair olarak, şiirin ufkunu yakalar ve peygamberin portresini, coşku dolu enstantaneler halinde bize aktarır. Belki de,

 

Ver cüceye onun olsun şairlik

Şimdi gözüm büyük sanatkarlıkta

 

Dediği o ruhi düzlemi, bu kitapla, nihai noktasında bulmuş olur.

 

Burada bu kitapla ilgili, ilginç bir durumu da aktarmamız gerekiyor.

Necip Fazıl'ın, bu kitabın yayınlanışıyla birlikte yaşadığı bir korku vardır. Bu korkuyu derinden duymuş olmalı ki, kitaba yazdığı "takdim" yazısında birkaç defa tekrar eder ve üzerinde önemle durur. Bu korku. Esselâm'ın, Süleyman Çelebi'nin Mevlid'i gibi mevlithanların eline düşmesi ve "resmi ibadet şekilleri arasına girmesidir". Böyle bir şeye teşebbüs edecek olanları, Allah'a havale eder ve lanetler. Ancak "Evlerde, meydanlarda, toplantı yerlerinde, sırf dini tefekkür, tahassüs ve heyecan gayesiyle okunmasına, kalabalıkları sürüklemesine ve ruhları fıkırdatmasına, evet!..." der.

 

Bu ifadelerden şöyle bir sonuç çıkarıyorum; Şair, bu kitabın, ciddi bir okunurluk ve yaygınlık kazanacağına çok inanmış olmalı. Hatta, "bir gün Türk edebiyatı, bu eseri, yeni zamanların İslâmî tahassüste ilk temel kitabı saysın..." ifadesiyle, Esselâm'a ciddi bir işlev yüklediği anlaşılıyor. Fakat ne talihtir ki, Necip Fazıl'ın, bu kitaba ilişkin kaygıları da, beklentileri de, fazla bir karşılık bulmamış, bunun da ötesinde.

 

Şiir kitapları içerisinde en mahcubu, en göz ardı edileni olmuştur Esselâm, belki de. En az bilinen kitaplarından biridir. Bu talihsizlik öyle bir şekil alır ki, ölümü üzerine Necip Fazıl özel sayısı çıkaran Mavera dergisinde, Erdem Bayazıt'ın düzenlediği "Eserleri" bölümünde, bütün kitapları yer almasına rağmen, Esselâm'ın adı geçmez. Sadece "101 Hadis" anılır ki, bu, kitabın bir bölümüdür. Rasim Özdenören de, 1977 tarihli Esselâm başlıklı yazısında, bu kitabın, gözden ve dikkatlerden kaçtığını, üstünde gereği gibi durulmadığını söyler. Necip Fazıl da bu ilgisizliği fark etmiş olmalı ki, Erkekçe dergisinin Şubat 1983 tarihinde yaptığı söyleşide:

"Benim bir eserim var, Esselâm diye. 63 parçadan ibaret. Rasulullah'ı anlatıyor.. Zaten hayatı da 63 sene. Nerde bu Müslüman nesiller, tahassüsü seven nesiller..." diyerek yakınır.

 

Böyle bir talihsizlik yaşamış olsa da, Esselâm'ın, Türk edebiyatının önemli kitaplarından biri olduğunu ve şiirin imkân alanlarını göstermesi açısından her zaman örnek teşkil edeceğini söyleyebiliriz.

 

Mustafa AYDOĞAN

 

**

Ayrıca Tıklayınız: Esselâm, Mukaddes Hayattan Levhalar

Share this post


Link to post
Share on other sites

"Esselam" farklı bir eser...

Her yönü ile...

Okuyalım...

Okunmasına vesile olalım ki; rûhu şâd olsun...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...