Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
mutedil

Yar O Ki..

Recommended Posts

Falan, dağın ardında;

Seslen, seslen, işitmez

Filan toprak altında;

Göz yaşları diriltmez

 

Neye vardın, vardın da?

Ufuk varmakla bitmez.

Bir şey göster kadında,

Tılsımını eskitmez

 

Yar o ki, hep yadında;

Eskimez ve eskitmez.

Muradı muradında,

Seni bırakıp gitmez..

 

N-F-K

  • Like 2

Share this post


Link to post
Share on other sites

Yar o ki, hep yadında;

Eskimez ve eskitmez.

Muradı muradında,

Seni bırakıp gitmez..

 

bu şiiri okuyunca hep üstadın başka bi şiiri olan

 

 

Allah dostu odur ki, nefsine tek pay biçmez; Kırk yıl bir ekşi ayran özler de onu içmez

 

şiirine aşinalık duyarım...her iki şiir mükemmel o ayrı...selametle

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites
Falan, dağın ardında;

Seslen, seslen, işitmez

Filan toprak altında;

Göz yaşları diriltmez

 

Neye vardın, vardın da?

Ufuk varmakla bitmez.

Bir şey göster kadında,

Tılsımını eskitmez

 

Yar o ki, hep yadında;

Eskimez ve eskitmez.

Muradı muradında,

Seni bırakıp gitmez..

 

N-F-K

 

Kelimeler nasılda aşka gelmiş üstadın kaleminde. Üstad dev bir hazine kazdıkça neler çıkıyor. Her şiirinde başka bir anlam var. Kardeş şiir için çok teşekkür ederim.

 

Saygılarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites
Kelimeler nasılda aşka gelmiş üstadın kaleminde. Üstad dev bir hazine kazdıkça neler çıkıyor. Her şiirinde başka bir anlam var. Kardeş şiir için çok teşekkür ederim.

 

Saygılarımla

 

Sultan-ı şüera işte.. Öyle güzel ki, hem hakikati en güzel surette zuhura getireceksin, hem biçim yönünden taviz vermeyeceksin, ahenkten ölçüden de nasiplendireceksin.. Ne derler "dört dörtlük" Maşaallah barekallah.. Katman katman mânâ, katman katman şiir, katman katman san'at..

 

Ben teşekkür ederim kardeşim.. Saygılar benden size..

Share this post


Link to post
Share on other sites
Yar o ki, hep yadında;

Eskimez ve eskitmez.

Muradı muradında,

Seni bırakıp gitmez..

 

bu şiiri okuyunca hep üstadın başka bi şiiri olan

 

 

Allah dostu odur ki, nefsine tek pay biçmez; Kırk yıl bir ekşi ayran özler de onu içmez

 

şiirine aşinalık duyarım...her iki şiir mükemmel o ayrı...selametle

Eyvallah..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Yar o ki, hep yadında;

Eskimez ve eskitmez.

Muradı muradında,

Seni bırakıp gitmez..

 

N-F-K

 

 

anladım ki her derdime deva üstadda bu gün öyle karmaşık duygular içindeydim ki beni çekti çıkarttı hepsinden ruhu şad olsun mekanı cennet olsun üstadım....

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hayatla aralarına aşılmaz duvarlar örmeyenlerin de takdir edeceği gibi; bir insanın muhtaç olduğu en önemli unsurlardan biri de diğer insanlardır. Açlıktan kıvranan bir mideyi doyuran yemeğin gücü; kötü günler geçiren bir kalbe, sevdiklerinden gelen desteğin kudretiyle aynı hizada olmalı. Olmalı, zira dünya yalnızlığın, ıstırabın, düşmenin, karmakarışık duygularla kaybolmanın yeri… Bütünüyle böyle değil. Sevincin de, kalkmanın da, yolunu dosdoğru bulmanın da… Bütün bu zıtlıkların bir arada yaşandığı bu enteresan yerde, her insan, bir tane de olsa insana ihtiyaç duyar. Bir dosta, bir akrabaya, bir tanışa, bir sevgiliye… Ve onlar, yeterli ya da az, belli bir ölçüde bu ihtiyaca karşılık verirler. Bu, herhangi bir şekilde, herhangi bir şeyle, herhangi bir durumda olabilir. Peki bu yeterli midir? 'Doyurur mu?' demek istemiyorum. Kalp listemizdeki her bir ismin, bütün ihtiyaçlarımıza dörtnala koştuğunu görelim. Yüzlerce göğsün, tatlı bir sertlikle göğsümüzü sıktığını; yüzlerce elin saçlarımızı okşadığını, içine avuçlarımızı aldığını… Ötelere mahsus sırları, hayalleri, büyük düşleri olanların; ve kusursuz bir dostluğun, bir sevginin, bir yakınlığın sadece cennette olduğuna inananların da takdir edeceği gibi, bu dünyada hiçbir şey yeterli değildir. Falan; dağların, ovaların, tepelerin, binaların, şehirlerin, ülkelerin, denizlerin, kıtaların ardındadır; edilen anonsları, çılgınca bağırışları, sürekli seslenişleri işitmez… Filan ise toprak yorganının altında, bir daha dünya için asla uyanmayacağı bir uykuya dalmıştır; yağmur gibi gözyaşı döker, ağıtlar yakar, üstünü başını yırtar, mezarının üstüne o an için dünyanın en umutsuz , en mutsuz insanı olarak kapanırsın, fakat o dirilmez. Sonra İbni Fariz’e kulak verirsin. O sana şunu söyler : "Zavallı aşık! Geçmiş günleri anıp onlarla avunmaktan başka hiçbir çaresi yok!.." Sonra devreye Othello girer ve : "Sen gidince hangi büyüler getirir ki, kapanan gözlerinin neşeli ateşini." diyerek, Desdemona'ya, 400 yılı aşkın bir zamandır yaktığı ağıtlardan birini yineler.

 

Bu diyarda, büyüsünü yitirmeyecek hiçbir şey yok. En ulaşılmaz hayalleri, en varılmaz noktaları, en imkansız kazanımları elde edersin, elde ettiğin için elin yine bomboştur. Bu büyük bir saçmalıktır aslında. Bu tür insanları tek tek tespit edip sürgüne göndermek lazım. Hayır, esasında bu büyük, çok büyük bir ibrettir. Dünyanın ne olduğunu göstermesi, onun ipliğini pazara çıkarması bakımından. Sahip olunan şeylerin tam manasıyla yeterli olması durumu, insanı ötelere mahsus fikirlerden, hayallerden bile alıkoyabilir. Hem, tam manasıyla yeterli olması ile ölüm bir arada duramaz. Sadece, cennette de ölüm olacağını farz ederek, bu durumun ne derecede bir çılgınlık olduğunu düşünebiliriz. Uykunun bile olmayacağı cennette ölüm nasıl barınsın. Ve ölümün olduğu dünyada bir şeyin yeterli olması… Peki o büyük huzur nerede? Nasıl bulunur? Nasıl elde edilir? Ah o huzur… "Savaşın sonunu sadece ölüler görür." diyen Platon'a nispet; bu kaosta, karışıklık devam ederken devrilmemeyi sağlayan; savaşın en şiddetli anında bile ayakta kalmayı mümkün kılan o huzur…

 

Son dört mısranın mahiyetini kavradığımız andır ki; ruhumuz o büyük huzura erişmiş, kurtuluş bestesinin bizim için çaldığını duyarız. Açılmadık kapı bırakmayan mısralar bunlar.

 

Üstadın, kısa olduğu halde büyük manalar içeren şiirlerinden aklıma ilk gelenlerden biri de bu şiirdir. Bir keresinde, birkaç kişi sırayla şiir okumuştuk. Benden önceki, Mehmet Akif'in Bülbül şiirini okurken, ben de Üstadın hangi şiirini okusam diye düşünüyordum. İlk olarak bu şiir geçti zihnimden. Ve onu okudum… Tane tane… Bitirdiğimde bir sessizlik oldu. Sonra tekrar okumam istendi. :))

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites
Falan, dağın ardında;

Seslen, seslen, işitmez

Filan toprak altında;

Göz yaşları diriltmez

 

Doğru söze ne denir..

Mekanın cennet olsun inşallah üstad.

Paylaşımun için teşekkürler kardeşim.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...