Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
NFK-Fan

3. Şiir/nesir Yarışması

Recommended Posts

Bir gençlik, bir gençlik, bir gençlik...

 

"Atam izindeyiz, biz de sirozdan öleceğiz" şuurunda bir gençlik...

 

Devlet ve milletinin geçmişini 85 seneden ibaret gören, İslamiyetten önceki tarihinden bihaber, İslamiyetten sonraki tarihini de yok sayıp üzerine alınmayan münkir bir gençlik...

 

Başlarında şakşakçı amigolarıyla, en büyük tribün gruplarının bile gıpta ile bakacağı bir sesle yeri ve göğü inleten, "Biz kaç kişiyiz" sloganlarıyla meydanlara düşen bir gençlik...

 

Adı Kemalizm olan dininin, öküz Türkçesi haline getirdiği dilinin, "makinalaşmak isteyen" bedeninin, cuntacılığın, maddeciliğin, çıkarının, parasının, villasının davacısı bir gençlik...

 

Hakka değil evrime inanan, meclisinin duvarında "Tek yol devrim" düsturuna hasret çeken, gerçek adaleti bu inanışta ve gerçek hürriyeti komünizmde bulan bir gençlik...

 

Emekçiye "Benim tüm gayretim senin için... Bak senin için toprak reformu bile yapıyorum" diyen, "Mesela İslam fakire kırkta bir verirken Marx tamamını veriyor!" diye propaganda yapan, Fakat "Marx ömürde sadece bir defa verirken İslamiyetin ömür yettiği sürece her yıl verdiğini" görmezden gelen, "Şimdi sen de beni bırakarak o seni sömüren dincilerin, o para babalarının uşağı olamazsın" diyen...

Kapitaliste de "Vahşi kapitalizmin vahşi patronları... Sizin lanet sisteminiz yüzünden ülkem satılıyor!" diye yaygara koparan... "Yaşasın sosyalizm" diye çığırtkanlık yapan bir gençlik...

 

Yaklaşık bir buçuk asırdır türlü buhranlar içinde olan, dünyanın birçok farklı kıtasında uygulanmaya çalışılan, ancak her seferinde paramparça olan, dünyaya kan ve gözyaşından başka hiçbir şey getiremeyen komünist zihniyetten hala medet uman; yine yaklaşık bir buçuk asırdır bir türlü düzlüğe çıkamayan ve çalkantılar yaşayan Türk'ün bu kaostan, komünizmle çıkacağına inanan, ve bu zihniyet doğrultusunda göstereceği tavırla tüm dünyaya model teşkil edeceğini zanneden bir gençlik...

Ne var?" diye sorulunca, tereddütsüz sol yumruğunu havaya kaldırıp "devrim var!" cevabını veren, her biri "devrimin olmadığı yerde irtica vardır!" fikrini besleyici "ahlaksızlığı ahlaklaştıran" bir gençlik...

 

Kan dökme özelliklerini, en büyük ve en gaddar kan dökücüleri uğrunda hiç çekinmeden gösterebilen, bu doğrultuda yeterli desteğe, mühimmata ve propagandacı aydınlara(!) sahip bir gençlik...

 

Büyük komünist devrimcilerin yönlendirmeleri doğrultusunda halk için kurduklarını söyledikleri DHKP-C vs. gibi örgütlerinin PKK ile "ortak eylem planı anlaşması" yaptığı ve halkın devrimi için savaştığını iddia edip yine halkı katledecek kadar dosdoğru(!) düşünen bir gençlik...

 

Bugün Marx'ın deyişiyle dini "Halkın afyonu" olarak gören, başta Peygamberimiz olmak üzere İslamiyetin büyük ilim adamlarını "yobaz", İslamiyetin kutsal kitabını "köhne", İslami anlayışla siyaset yapanları "sömürücü", bu siyasetçileri destekleyenleri de "mürteci" kabul eden... Hasılı gerçek hakikatı ve gerçek kurtuluşu bünyesinde barındıran İslamiyeti tezlil eden bir gençlik...

 

Annesi, babası, ninesi ve dedesi de içinde olsa, gelmiş ve geçmiş bütün eski nesillerden hiçbirini beğenmeyen, onlara "Siz yıllardır İslamiyet denilen saçmalığın esiri olmuş, düşünemeyen, ancak ve ancak "göbeğini kaşımış" çağdışı insanlarsınız! Gerçekten düşünen, aklı başında insanlar olsaydınız gericiliği bırakır, modern olurdunuz, çağdaş olurdunuz, batılı olurdunuz, e mutlu olurdunuz..." diyen ve gerçek modernliğin "ne idüğ"ünü ve "nasıl"ını gösterebilen bir gençlik...

 

Özetle çağdaş olduğunu öne sürdükleri batı sokaklarında yetişip çağdaşlık adına... İnsan hakları beyannamesini ezbere bilip insan hakları adına... Laiklik ve inkılapçılık perdesi altında da Atatürkçülük adına Anadolu halkına eziyet eden, onu küçümseyen; 85 yıldır babadan oğula miras gibi geçercesine "İrtica var, şeriat tehlikesi var..." gibi hep aynı nakaratları tekrarlayan; açık yüreklilikle"Bizim parti sandıktan bir türlü iktidar olarak çıkamıyor" diyemeyip bunun yerine "Sandıktan hep gerici iktidarlar çıkıyor" cümlesini kullanacak kadar demrakrasiyi özümsemiş olan; Cebinde parası olunca kapitalist oluveren parası bitince de anti kapitalist moduna girip yaman birer proleter olan; Ülkesinin minarelerinde "Tanrı yoktur" dedirtemiyoruz bari "Allah-u Ekber" yerine "Tanrı uludur" dedirtelim düşüncesine sahip; "Yahu geçen akşam Fazıl Say bir konçerto çaldı, vallahi Atatürkçülükten gözlerim yaşardı be kardeş" diyecek kadar entellektüel bir gençlik...

 

İşte 10. Yıl Marşında 10 yılda "yaratıldığı(!)" söylenen bu 15 milyon genç; bugün, yani 85 yıl sonra hala daha 15 milyon olarak karşımızda duruyor!... Maya tutup çağdaş ve modern hale gelebilmesi için 85 yıldır Behçet Kemal Çağlar'ların, İlhami Bekir'lerin, Türkan Saylan'ların, Doğu Perinçek'lerin Tuncay Özkan'ların dur durak bilmeden çırpındığı, çabaladığı bir gençlik...

 

Anadolu halkının mukaddesatlarını hor görüp küçümseyen... Buna karşı ilahlaştırdıkları Mustafa Kemal'e "Amentü"ler yazabilen, Süleyman Çelebi'nin Mevlid'ini "Ol Zübeyde, Mustafâ'nın ânesi..." diye başlayıp devam eden "Atatürk Mevlidi"ne çevirebilen aydın(!) üstadlarına saygıda kusur etmeyen bir gençlik...

 

Genç adam! Bundan böyle senden beklenen Mustafa Kemal'i tanrılaştırma faaliyetlerine şiir yazı... vs ile katkıda bulunman, senin gibi düşünmeyen halkın mukeddesatlarına küfretmen, "irtica tehlikesi" nakaratını her daim tekrarlaman, inkılap perdesi altında şahsi menfaatlerini kollamandır.

 

"Sen ki makinalaşmış, çağdaş bir şarlatansın.

Yüzündeki çelikten maske yırtılmıyorsa,

Necip Fazıl değil;

Yüzüne maskeyi geçiren maymun utansın..."

Share this post


Link to post
Share on other sites

Yarışmaya ve çalışmama dair genel itibariyle birkaç söz söylemek istiyorum.

Öncelikle bu yarışmaları düzenleyen forum yöneticilerine teşekkürler.

Bu siteye henüz 1 yıldır üye olduğum için maalesef ki geçmişte gerçekleştirilmiş olan iki yarışmayı da kaçırmış bulunuyorum.

Bu seneki yarışmaya da mailime gelen bilgilendirme sayesinde katılma şerefine erişmiş durumdayım.

Çalışmam hakkında şunları söyleyebilirim. An itibariyle saat 20:18 Ve bu yazıyı hazırlamaya yaklaşık 5 saat önce 15:00'da başladım.

Başladım ve aynı gün itibariyle bitirdim.

Yazımda okuduğum kitaplardan sözcük olarak yahut cümle olarak alıntılarım var.

Ayrıca yine okuduğum köşe yazarlarından da esinlendiğim oldu.

Bunlar kendi düşüncelerimde yoğurdum. Üstad'ın Gençliğe Hitabesi'ni kalıp olarak alarak bu kalıbın içine döktüm.

Üstada nazire yaparcasına ilerici eşekleri, dayatmacı zihniyeti, Mustafa Kemal'i insan olmaktan çıkarıp tanrılaştırma çabalarını, İsmet İnönü başta olmak üsere o zihniyetteki kodomanlığı... vs vs hicvetmeye çalıştım.

Umrım gönüldaşlar beğenirler.

 

Ve son olarak bir gençlikten daha bahsetmek istiyorum. Bir gençlik ki Üstad'ı olan Necip Fazıl nasıl ki daima en iyi olmak isteyense nasıl ki, davasını en tepelere çıkarma arzusundaysa nasıl ki mükemmelliyetçi bir anlayışa sahipse onun izinden gitmeye gayret eden bu gençlik de öyle "en" olma çabasında ve bu yarışmayı kazanma arzusunda...

 

Yazımda eleştirdiğim gençlikten değil de hemen üstte bahsettiğim gençlikten olmaktan şeref duyuyorum.

Hak eden gönüldaş kazansın.

 

Birbirlerini "devrim ateşiyle" kucaklayanların inadına tüm gönüldaşları Allah'ın selamıyla kucaklıyorum.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Gakgosh!.. Yaşa be gönüldaş...

Şu an benim birincim bu yazı.

Ne dökmüşsünüz ama!.. :D

Bilmiyor muyuz ki, yıllardır bize öğretilen prensip; ''yurtta sus cihanda sus!''

''Ohh olsun ulan!'' diyorum öyleyse bende bu yazı üstüne.

 

Herkese başarılar dilerim.

Share this post


Link to post
Share on other sites

inşallah bende katılacağım bu yarışmaya ve inşallah başarılı olurum bunu kazanma hırsı için değil sadece üstadımı iyi anlaya bildiğimi ıspatlamak için istiyorum herkese başarılar.

 

 

geçti istemem gelmeni

yokluğunda buldum seni

bırak vehmimde gölgeni

gelme artık neye yarar

Share this post


Link to post
Share on other sites
Estağfurullah. Konu, Necip Fazıl üzerine her şey. Onun kişiliğini, fikirlerini, sanatını veya bunlardan sadece birini ele alan her türlü şiir veya nesir yarışmaya dahildir. Üstadın herhangi bir şiiri, makalesi, piyesi, hikayesi üzerinden de bir inceleme yazsanız, Üstadın ölüm konusu üzerindeki fikirlerini baz alan bir şiir de yazsanız kabulümüzdür. Yani Üstad; ölüm, ruh, çile gibi mefhumları işlemiştir lakin sizlerin sadece bu konuları ele almanız değil, bu konulara Üstadın bakışı, bu konular hakkındaki fikirleri ekseninde bir yazı hazırlamanız gerekiyor. Yarışmanın konusu bu çerçevededir. Ki diğer yarışmalara katılan yazıları incelediğinizde daha iyi anlayacaksınız. Konuyu tam anlayamadığını düşünen üyelerimiz takıldıkları yeri çekinmeden sorabilirler. Katılan bütün gönüldaşlara muvaffakiyetler diliyoruz.

 

bende yukarıdaki arkadaşın dediğini demeye çalışmıştım ama, site yöneticisi beni yanlış anladı herhalde... neyse, ben anladım... Selamun Aleyküm

Share this post


Link to post
Share on other sites

Yarışmada NESİR'de münhal olan birinciliği nasıl olsa ben kazanacağım için, şimdiden şiir konusuna eğilsem mi diye düşünmekteyim...

 

Cümle dostlara selamlar, saygılar Antalya'dan...

Share this post


Link to post
Share on other sites
Yarışmada NESİR'de münhal olan birinciliği nasıl olsa ben kazanacağım için, şimdiden şiir konusuna eğilsem mi diye düşünmekteyim...

 

Cümle dostlara selamlar, saygılar Antalya'dan...

 

bence o kadar emin olma...

Share this post


Link to post
Share on other sites
Yarışmada NESİR'de münhal olan birinciliği nasıl olsa ben kazanacağım için, şimdiden şiir konusuna eğilsem mi diye düşünmekteyim...

 

sırf bunu dediğin için kaybettin iyi olan kazansın :D

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mustafa KURŞUN beyi tebrik ediyorum harika yazmış...

 

Ayrıca gakgosh arakdaşımda gençliğe hitabeye atıf yabarcasına döktürmüş harikasınız ellerinize sağlık...

Share this post


Link to post
Share on other sites
Gakgosh!.. Yaşa be gönüldaş...

Şu an benim birincim bu yazı.

Ne dökmüşsünüz ama!.. :D

Bilmiyor muyuz ki, yıllardır bize öğretilen prensip; ''yurtta sus cihanda sus!''

''Ohh olsun ulan!'' diyorum öyleyse bende bu yazı üstüne.

 

Herkese başarılar dilerim.

 

 

Mustafa KURŞUN beyi tebrik ediyorum harika yazmış...

 

Ayrıca gakgosh arakdaşımda gençliğe hitabeye atıf yabarcasına döktürmüş harikasınız ellerinize sağlık...

 

Eyvallah dostlar sağolun.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Başımı bir secdeden kaldıramam

Birde okudukça külliyatından

 

Ne Fatihler çıkacak ulvi fikrin

Sayesinde, o avare ruhlardan

Batarken biz pis dibine denizin

Sen kaptanlık aldın her nur ummandan

 

Nur oluğun piri daim muzaffer

Birdin, sonranda gelmedi münevver

 

Tattık bizler sayende özgürlüğü

Allah'a esir olup; dünü, günü

Aşkla, ahlakla, Allah'a tapmakla

Ebed Türk'ün; sen de Türk'te münteha

 

Necip Fazıl'ı anlatmak için on iki mısra

Göle, karıncanın taşıdığı bir yük su, anca

 

Cümleten başarılar..

Share this post


Link to post
Share on other sites

cümleten selamün aleyküm efendim acizane bir şekilde üstad için bir şiir kaleme alma cüretini bir an için kendime buldum ve bu satırlar ortaya çıktı biliyorum buradaki en kötü şiir lakin elimden gelen buydu....

 

ÜSTAD'A VEFA

İman atına binmiş şanlı süvari ,

Küfür softalarının korkusudur ,

Binbir başlı kartal misali ,

İslam yolunun savaşçısı , yolcusudur...

 

Kalksın ayağa Arap , Türk , Acem ,

Arasınlar dağı , taşı ve tüm cihanı ,

Bulurlar mı onun gibi adam ,

Bulurlar mı onun gibi seven MUHAMMED MUSTAFA'yı...

 

Ey gür yeleli arslan , ALLAH'ın güzel kulu ,

Dünyayı mescit bilen güzel müslüman ,

ALLAH ve resulüydü onun yegane yolu ,

Ve tek durağıydı mahkeme ve zindan...

 

Bazen seslenir zindandan , sakaryadan ,

Uzanır eli , aklı ve ruhu fil dişi kuleye ,

Bazen geçer bir fakir için nefsinden ,

Ama asla boyun eğmez ne şerre...

 

Çile kapısı olmuş nur yüzü ,

Ölümün ve ölümsüzlük yolunun mihenk taşı ,

İslam dünyasının ağlayan gözü ,

Kabe-i muazzamadır sana layık mezar taşı...

 

Karanlıktı dünya , karanlıktı memleket ,

Sen yakana kadar büyük doğu kandilini ,

Ey yüce insan hakkını helal et ,

Sahip olamadık o güzel emanetini...

 

Fikir , sanat , dava ve aksiyon ,

İslam kalesinde duvar taşı oldular ,

Küfür , şirk , dalalet , şer ve şeytan ,

Büyük doğunun tükürüğünde boğuldular...

 

Ahir ömrümde göremedim seni ,

Acım , derdim , kederim çoktur ,

Sen gittin gördün mukkaddes beldeyi ,

Şanın , şerefin bizden bin kat çoktur...

 

Kalbimiz bir kapı ama mühürlü ,

Anahtarı senin altın mısralarındı ,

Sen gittikten sonra gün yüzü ,

Sanki bütün öğrencilerine yasaklandı...

 

Yunus ister her daim göstersin sana vefa ,

Diz çöksün ayaklarının dibine ,

Ve Durmadan Yalvarsın Sana ,

Benide götür sonsuzluğa , benide götür hazret-i resule diye...

 

 

YUNUS COŞKUN

 

 

saygılarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

HASBİHAL

 

Düştü dağıldı her şey,ortaya çıktı gerçek;

Sessizce bekle artık kim gerçeği görecek.

 

Gerçeği görmek hakikatti,âmâ baktık hep;

Vâde doldu,ölümden kaçmaya yaltendik hep.

Kimler uslandırır bizi Üstad,şu hayat mı;

Yoksa her şeyimizi bir anda kaybetmek mi?

Bir coğrafya katledildi,seyrettik dehşeti;

Göçüp gidenler:Kadındı,çocuktu,bebekti.

Sanat seyircileri olduk hep yurdumuzda;

Ne yürekten kahrettik ne de düştük feryada.

Şark'ın koynunda oyuncağı olduk Garb'ların;

Gayrı kalmadı yüreklerde yeri vicdanın.

Meğer ecdadın o pak alnı şu zeminde

Boşuna kanadı,hâlâ kanar en derinde.

 

Faziletin duygusu insana ağır gelir;

Lakin niçindir bu,Hakk yürekte değil midir?

Düşmedik mi biz bu yola kalpta Mevla ile;

Sonumuzu kestiremedik hep ezilmekle.

Fakat''cemiyetin kirlenmiş rahmi cesettir''

Dedik;ama bilemedik çaresi de nedir!

İstikbal,kalıpları secdeye bırakmaktır;

Ne göklerdedir ne alemde akıllardadır.

Şaşmaz bu hakikat,bildiğin her üsluba sok;

Aşka yanmak gayedir Üstad,aşkı bilen yok.

Öyle bir tehlikedirki sineler,renkler boş;

Ecdada koşanların yürek yerleri bomboş.

Ağlamak çare değil bilirim,sızlamak hiç;

Ne demişler:''Şehadet bir şerbettir tat ve iç.''

 

Durup düşünmek yok,başlar omuzdan düşmekte;

İnsanlar hergün toprağa göç ettirilmekte.

 

''Yaşamanın gayesi belli,kim bilmeyecek;

Ye'sin zincirini yıkıp,koşmak gerekecek.''

Bilirim şimdi öyle demektesin orada;

Lakin hâyâsız insanlar hâlâ koynumuzda.

Boşluğa düşenler hissizdir,hareketsizdir;

İslam'ın sancağıyla ölenler dipdiridir.

Hayrete düşmek kolay,inkâra daha çabuk;

Girecek sineden ışıklar,açılsa oyuk.

Ben sineme bağlamışken ışığın kökünü;

Azmedip,İslamın dününü ve bugününü

Tevhid bayrağıyla yüreklere dikecektim;

Ama kendi içinde leş kesilen ümidim,

İnsanları gördükçe perişan olmaktadır.

Oysa bu milletin azmi,yurdunda katır,

Kazma,kürek,balta ile Garb'a kafa tutup,

-Allah(c.c)'ın hidayeti ile yanıp tutuşup-

Şu yeryüzünde herkese azmi göstermişti.

Oysa Üstad,o insanlar azmini tüketti.

Parsel parsel edilmiş dünyanın üstünde,

Vefaya yer yok,zinalar herkesin dilinde.

Ağlayamam,bilirim bende ye'se düşerim;

Çırpınırım ten kafesimde, dara düşerim.

Ama fışkırırım bizlere kalan azminden

Ve doğarız İslam'la hep beraber yeniden.

 

Alemde ziyâsız beşer,karanlığa düşer;

Karanlığa düşenler,ziyâyı tüketirler.

Bunu bile bile hâlâ hergün düşmekteyiz

O karanlıklara ki,asla çıkmaz sesimiz.

Sesimiz sendin,kulağımız,duyuşumuz sen;

Ah!..Bir anka gibi külünden doğsa yeniden,

Senin gibi duyan,senin gibi düşünen kul.

Ama şimdiki insanın değeri yalnız pul.

Nerde o''Kaldırımlar'' nerde o sonsuz''Çile''

Şu sözlerim dahi kifayetsizlikleriyle,

Baş eğmekte tepeden tırnağa sözlerine

Ve kalıplardan boşalsam ansızın kalbine;

Duysam toprağın altındaki ruhunu dahi,

Anmasam hiçbir şeyi bana yalnız bu kafi.

 

Artık ne yâr gerek bana ne de bir yâristan;

Bana her nefes gerek yâristanı yaratan.

 

''Yokluğun potasında ruhları erir aşka,

Dökülür varlığın kalıbına başka başka.''

Evet,Allah(c.c)'a koşan salihler böyledirler,

Her duyuşta her hissedişte şekillenirler.

Biliyorum kalbin ve ruhunda böyleydi,

Her nevi nur ile gözyaşların sellenirdi.

Şimdi gel görki,gözyaşın akmasını bırak;

İnsanlar akın akın çirkeflere koşarak,

Kul etmek istemekteler kendilerini hep;

Kul olan insan kul olmak'çin nedir sebep?

Görmediğine mi inanmaz bu Ademoğlu;

Yoksa daha baştan mı çizmişlerdi bu yolu.

Madem insan gördüğüne inanıyor hemen,

Kendi varlığının sırrına baksın yeniden.

Sorarım:''Kaç ton odun gerek şu güneş için;

Yahut kaç delil alabildiği nefes için?''

Akıla taptıları için akla karşıyım;

Akıl ve yüreğin bir olduğu saflardayım.

Evet Üstad evet,ne olursa olsunlar,

Alemde en değerli varlık olan insanlar;

Kalbindeki''şüpheden putu''kırarsa şayet,

Elbet birgün beklenmedik bir an Üstad,evet

Elbet birgün onlarda Hâk dinine koşacak:

Elleri,yüzleri ve kalpleri çatlayarak.

 

Vaadi gerçek olacak Allah(c.c)'a hamd olsun;

Rabbin naciz kulu Üstad'ın ruhu şâd olsun.

 

 

 

GÖKHAN ÇAKMAZ

 

 

 

(nacizane yazdım bir şeyler

yazabildiysem eğer)

 

 

SAYGILAR VE SELAMETLE...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Senden Ve Gidişinden

 

 

Bir rüzgar esti diyar diyar yokluğu savurma edasıyla,

Sırtında mukaddes emaneti taşıma sevdasıyla,

Rüzgarınla her yer misk doldu,

Geçtin gittin bir bir kokulu güller soldu.

 

Gül kokusuna hasret kaldık, sahte güllere koşmaktayım.

Ruhum daralmış bu sessizlikte,sözsüz bir çeşme arama edasındayım.

Cevapsız kalan her sualde sızmış bir dilek tutmuşum.

Coşkusuz bir ruh mefkuresiz hayatı tanımlamaya çalışırken,

Karşımdaki nesnelerin tanımsızlığıyla bir bir savaşmaktayım.

 

Gelsin Büyük Doğu güneşin ezberiyle,

Kahrolsun susuz çölde kalan sefil gölge,

Yaftalaya yaftalaya durma ilerle,

İlerle ilerle bakmadan sağına,soluna ve berine.

 

Önder geldi gitti kaldı beride,

Fikrin kölesi fikr ile birlikte,

Yaşamakta yaşamamakta senin elinde,

Kalma dili lal küffar elinde.

 

Belki bir hayal bu çelişki yumağını söküp atmak,

Belki bir özlem...

Muzafferiyet arayan gönülleri yakan alevi aramak,

Yaşanmış yaşanmamışlığı yaşatmaya çalışmak,

Elbette gerçekleşecek bu lanet giriftte haps olmuş hayatı Mevla'nın emrine mazhar kılmak...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Yarışmaya katılan tüm yarışmacılarımıza başarılar diliyorum. Güçlü ve keyif veren bir yarışma olacağını düşünüyorum. Yazılanları görünce iyi ki yöneticilerin girmesi serbest değil diyorum, yoksa girmeye korkardım, çünkü yazılanların maşallahı var :D Haydi herkese kolay gelsin.

 

Saygılarımızla...

Share this post


Link to post
Share on other sites

İnşallah çok güzel bir yarışma olur... 1. ten çok yapacağımız, paylaşacağımız şiirler daha çok önemli olduğunu düşünüyorum:) İlk bir şirimi paylaşayım, yarışmaya katılacak türden değil ama olsun:))

Sevgiliye hediyem, hem hayat neşem

Onun busesidir benim neşem

Sensiz geçer ise bir senem.

Kimbilir kimlere esir düşer bu sinem... :D

Share this post


Link to post
Share on other sites

SONSUZDA YÜZMEK

 

İçerde kanlı bıçaklı bir kavga,

Dışardan bakarsan günlük güneşlik.

Boyunu aşan o buzda, o karda,

Ateş eder, donan uzvuna eşlik.

 

Ruhunu kemiren keskin karanlık,

Yüklenir, kamçılar, boynunu eğer.

Kafasındaki varlık üstü varlık,

Parçalar kalbini, ruhuna değer.

 

Ardından ışıkla kamaşan ruhu,

O nur hüzmesinin aşığı olur.

Bırakır, içini oyan güruhu,

Sonsuzda yüzmenin aşığı olur.

Share this post


Link to post
Share on other sites
SONSUZDA YÜZMEK

 

İçerde kanlı bıçaklı bir kavga,

Dışardan bakarsan günlük güneşlik.

Boyunu aşan o buzda, o karda,

Ateş eder, donan uzvuna eşlik.

 

Ruhunu kemiren keskin karanlık,

Yüklenir, kamçılar, boynunu eğer.

Kafasındaki varlık üstü varlık,

Parçalar kalbini, ruhuna değer.

 

Ardından ışıkla kamaşan ruhu,

O nur hüzmesinin aşığı olur.

Bırakır, içini oyan güruhu,

Sonsuzda yüzmenin aşığı olur.

 

ciddi manada hoş bir şiir olmuş bilenlere üstadın hayatını anımsatan,bilmeyenler onu merak ettirecek tarzda bir yazı ve diğer arkadaşlarla karşılaştırınca üstadın mısralarından alıntı yapmadan veya onun şiirlerinden bahsetmeden onu anlatabilen bir şiir güzel olmuş eline sağlık...

Share this post


Link to post
Share on other sites
SONSUZDA YÜZMEK

 

İçerde kanlı bıçaklı bir kavga,

Dışardan bakarsan günlük güneşlik.

Boyunu aşan o buzda, o karda,

Ateş eder, donan uzvuna eşlik.

 

Ruhunu kemiren keskin karanlık,

Yüklenir, kamçılar, boynunu eğer.

Kafasındaki varlık üstü varlık,

Parçalar kalbini, ruhuna değer.

 

Ardından ışıkla kamaşan ruhu,

O nur hüzmesinin aşığı olur.

Bırakır, içini oyan güruhu,

Sonsuzda yüzmenin aşığı olur.

 

 

Gerçekten güzel olmuş.Yüreğine sağlık..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hayırlı olsun 3. yarışma.

 

26 Temmuz'a da daha çok var. Bütün yarışmacı arakdaşlara başarılar diliyorum.

 

Gakgosh hemşerim sende güzel yazmışsın.

 

Birkaç şiirde gözüme çarptı, güzel yazılmışlar.

 

Bu eserleri görünce gönlümden tekrar yarışmaya katılmak geldi. trradomir varsa ben çekilirim :D Hünkarıma karşı kalemim oynamaz.

Share this post


Link to post
Share on other sites

gakgosh kardeşim öyle bir yazmışsın ki sanki hiç nefes alıp vermeden bi çırpıda okumuşum gibi :)

güzeldi..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bu yarışma da fikrin dışında, Üstad'ın herhangi yayınlanmayan, yazı, şiir gibi nüshaları ile de katılım olabilir mi?

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamın aleyküm.

Öncelikle böyle bir organizasyon düzenleyen ve tüm emeği geçenlerden ALLAH razı olsun,çok güzel düşünülmüş.

Onu bir makale yada bir şiirle anlatmak yetmez.O ömrünün yarıdan fazlasını bedeniyle ve kalemiyle büyük ve yüce davasına adamış bir dahi dir.Süleyman Hilmi TUNAHAN (ks)hz.bir defasında ''keşke tüm servetimi onun bir kalemi uğruna harcaya bilsem''diyerek onun islama olan hizmetini övmüşdür.ALLAH onlardan razı olsun.selam ve dua ile...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...