Tagged: fazıl

Dev

Dev

DEV Öyle bir devim ki, ben, hakikatte pireyim, Bir delik gösterin de, utancımdan gireyim… (1977)

Kapı

Kapı

KAPI Kapı kapı bu yolun son kapısı ölümse; Her kapıda ağlayıp o kapıda gülümse! (1982)

Devrim

Devrim

DEVRİM Devrim odur ki, kalbten fâniliği devirsin; Yaşamaktan murad ne, hesabını bildirsin!.. (1982)

Kara Tahta

Kara Tahta

KARA TAHTA Dünyayı yererken de yine onunla ilgim; Nefse el süremiyor kara tahtada silgim… (1982)

Dipsiz Kuyu

Dipsiz Kuyu

DİPSİZ KUYU Ağzıma soğuk kurtlar dolacak, gözüme kum; Dipsiz kuyu, sürdükçe zaman, sürecek uykum… (1939)

Karınca

Karınca

KARINCA Ruhum kelle şekeri, vehimlerse karınca; Kömürden kara rengim, onlar beni sarınca… (1939)

Kavanoz

Kavanoz

KAVANOZ Bir cümbüştür kopsa da, gece, yakamozlarda; Münzevî balıklarız ayrı kavanozlarda… (1983)

Kavuşmak

Kavuşmak

KAVUŞMAK Ne görsem, ötesinde hasret çektiğim diyar; Kavuşmak nasıl olmaz, mademki ayrılık var? (1980)

Çile

Çile

ÇİLE -29- Kapısında pıhtılı şekiller, pençe pençe; Alevli ısırganlar, yolunda, diken diken. Mümine, erdirici bir çift kanat, işkence, Mümin, çile terzisi, ateşten gömlek diken. Kızgın kumda...

Kesiksi Ân

Kesiksi Ân

KESİKSİZ ÂN Zamanın olmadığı diyar acaba nasıl? Kesiksiz bir ân mıdır bundan sonraki fasıl? (1975)