Mezhepler Ve Ecnebi

MEZHEPLER VE ECNEBİ

Sınıfın sessizliği……

Bir aralık Güzel Sanatlar Akademisi’nde hocalığım oldu. Kültür dersi hocalığı. Girdim sınıfa. Sınıfım gayet enteresan, hepsi kibarzade Galatasaray mezunu malum tipler. Karşılıklı oturduk. Talebede usuldür, hocasını imtihan eder. Hoca da talebesini. İki taraf evvela bir göz düellosu yapar. Konferanslarda da aynı şeydir. Evet; sınıf konuşmamı bekliyor, sesime kadar merakta. Şöyle bir yoklama yaptım; döndüm dedim ki:
“Çocuklar garibinize gidecek ama sorayım; İslâm’ın kaç mezhebi vardır? Bunu bana söyleyecek var mı?”
“Tıss.”
“Hayret” dedim. Yahu fenalaşıyorum, hepiniz Müslüman çocuğusunuz; hepsi mezhep ismi istiyorum o kadar. Bir müddet sonra –şimdi gülenler ağlasın- bir delikanlı kalktı:
“Efendim müsaade ederseniz ben söyleyeyim!” dedi.
“Şimdiye kadar niçin söylemedin?” diye mukabele ettim.
“Sebebi var efendim!”
“Söyle!” dedim. Söyledi kek tek. Sordum:
“İsmin ne?”
“Dimitro”
Buyurun! Hayasından da önce Müslümanların cevabını bekliyor. Bakın inceliğe.
“Tüh suratınıza” dedim; “Utanmazlar!”

Share

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.