Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

vecd_

Üye
  • Content Count

    303
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    25

Posts posted by vecd_


  1. Bir Allah dostunu önder edinmek iyidir maneviyat olarak yükseltir . Ya Allah dostu ol yada dostunun dostu demişler .

     

    Misvak konusun gelincede zaten sünnet ve zor bir şeyde değil madem biiznillah şehadetle gitmeye de vesileymiş misvak kullanmamak hiç de akıllıca değil kullanmaya başlayalım inşallah .

     

    -Ehli namus bir kadına iftira atmak .

    -Gıybet etmek .

    -Dünya işlerine sinirlenmenin de imansız gitmeye sebep olduğunu duymuştum.


  2. Dün elime ölüm ve ahiretle ilgili bir kağıt geçti.Kağıtta imansız ölmeye neden olan davranışlar diye bir başlık vardı bu başlık altında ki davranışların aslında günlük hayatta çok sayıda insanın yaptığı davranışlardan olduğunu farkettim bu nedenle dikkatli olmamız için bunları sizlerle de paylaşmak istedim eğer yazmayı unuttum sizinde bildiklerinizi varsa paylaşabilirsiniz.İmansız ölmeye sebep olan davranışlardan bazıları şunlar :

     

    -Ezan okunurken ezanı dinlememek.

    -Allah'ın ve peygamberin aleyhisselam hoş gördüklerine kötü hoş görmediklerine güzel demek misal sakala kötü çalgıya güzel demek.

    -Allah'ın emrine ve peygamberin aleyhisselam uygun gördükleri davranışlara giyim kuşama bu devirde de bu olur mu demek misal cübbe sarık veya çarşaf bu devirde de olur mu demek .

    -Livata ilişkiye girmek.

    -Allah'ın sevdiklerini sevmemek misal alimileri ,Allah'ın sevmediği davranışlarda bulunan kişileri sevmek .

     

    Kağıt anneannemde kaldı aklımda kalanları yazdım daha da aklıma gelen olursa yazarım inşallah .

    • Like 1

  3. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
    (Allah için ahiret kardeşliği yapan, ahirette öz kardeşinden daha faydalı yardımları, ondan görür. Kim ahiret kardeşini ne kadar çok severse, Allahü teâlâ da, onu o kadar çok sever.) [Ey Oğul İlm.]

    (Allah için dost olan, Cennette hiçbir ameli ile erişemeyeceği dereceye ulaşır.) [İ.Ebiddünya]

    (Allah yolunda bir dost edineni, Allahü teâlâ affeder.) [İ. Rafii]

    (Çok dostunuz olsun! Çünkü Rabbiniz kerimdir. Kıyamette dostları arasında, din kardeşlerinin içinde bulunan kuluna azap etmekten haya eder.) [Şir’a]

    (İyi din kardeşi güzel koku satan kimse gibidir. Sana koku sürmese bile, yanında bulunduğun müddetçe güzel kokusundan faydalanırsın.) [Müslim]

    Ahiret kardeşine yapılacak muameleler:
    1- Senden para isterse, hemen cüzdanı çıkarıp eline vereceksin. İstediğin kadar al diyeceksin. Ne kadar lazımdı, benim de ihtiyacım var falan dersen öyle kardeşlik olmaz.

    2- Her işte onu kendine tercih edeceksin. Malını, canını ondan esirgemeyeceksin. Arkadaşın yanında, şu benim, şu senin dememeli! Salihler, bu benim kalemim diyenle veya gel gidelim diye çağırdığı zaman nereye diye soranla arkadaşlık etmezlerdi. Bunu senin için yaptım demek de onu minnet altında bırakmak olur, soğukluğa sebep olur. “Arkadaşlık ince ve latif bir cevherdir. Korumasını bilmezsen kazaya uğrar” demişlerdir.

    3- Özür dilerse, kabul edeceksin. Bir kusurunu görünce, yetmiş şekilde tevil edip onu temize çıkaracaksın. Yine kalbin mutmain olmazsa, (Sen ne katı yüreklisin! Kardeşin sana yetmiş mazeret buldu. Sen hâlâ kusur arıyorsun) diyerek kendini suçlayacaksın. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

    (Özür dilemesinde samimi olmasa da din kardeşinin özrünü kabul edin. Böyle yapmayan Kevser Havuzunun başında yanıma gelemez.) [Hâkim]

    (Arkadaşınla tartışma! Ona buna onun halini sorma! Belki ona düşman birine rastlarsın da, onun hakkında yanlış bir şey söyleyip aranızın açılmasına sebep olabilir.) [Ebu Nuaym]

    (İki arkadaşın Allah katında en iyisi, arkadaşına karşı daha şefkatli davranandır.)
    [İ. Gazali]

    4- Ona karşı vefalı olacaksın. Vefa demek, ihtiyaç halinde ona yardım etmektir. Arkadaşın kusurlarını görmemek, vefadandır. Arkadaşın dindeki ihtiyacı, maldaki ihtiyacından daha çoktur. Arkadaşlık, yakın akrabalık gibidir. Çocuğumuz bir günah işlerse onu hemen terk etmeyiz. Arkadaşı da hatasından dolayı terk etmek uygun olmaz. Kusurunu düzeltemeyen arkadaşı bırakmamalı, çünkü dört başı mamur arkadaş bulunmaz. Kusursuz dost arayan dostsuz kalır.(Külfetsiz nimet, dikensiz gül ve engelsiz yâr olmaz) demişlerdir.

    5- Bir menfaat için arkadaşlık edenden uzak dur! Çünkü beklediği şey kesilince; özür kabul etmez. Arkadaştan hiç bir menfaat beklememeli. Ona hizmet etmek için arkadaş olmalı. Eğer bunun tersi olursa, sen kendine arkadaş değil hizmetçi arıyorsun demektir.

     

     

    http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=1210


  4. Ol cihanın fahrinin sırrına kurban olayım


    Sûre-i Levlâk inen şânına kurban olayım.


    Gâbe gavseyni ev edna’sına kurban olayım.


    Ben onun ilmine irfânına kurban olayım,


    Ben onun esrâr-ı mi’racına kurban olayım.



    Ol Ebû Bekr-ü Ömer-i Osman-ı Ali dört yârıdır.


    Ol risalet bağının gülü gülzârıdır.


    Cümle ashab bağının rahının envârıdır.


    Ben onun âline Eshabına kurban olayım.


    Ben onun Ashab-u ahbabına kurban olayım.



    Ol Hasan hazretlerine zehir içirdi eşkıya,


    Hem Hüseyin oldu susuz şehid-i Kerbelâ,


    İkisi de aslı nesli cümle âli Mustafâ.


    Ben onun evlâd-ı ensabına kurban olayım.


    Ben onun evlâd-ı ashabına kurban olayım.



    Cümle ümmet’den hayırlıdır O Şahın ümmeti,


    Ümmetine cümleden evvel eder Hakk rahmeti,


    Evliya onunla buldu bunca lütf-ü izzeti,


    Ben onun lütfüna ihsanına kurban olayım.


    Ben onun envâr-ı eltafına kurban olayhım.



    Her ne denlü Enbiyâ-i Mürselîn kim geldiler.


    Ümmeti olmaklığı Hakk’tan temenni ettiler.


    Evliyâ ona Niyâzî kul-u kurban oldular.


    Ben onun ayağının tozuna kurban olayım.


    Yoluna gidenlerin izine kurban olayım.



    Niyâzî MISRÎ


    • Like 1

  5. YAĞMUR

     

     

     

    Vareden'in adıyla insanlığa inen Nur

     

    Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından

     

    Toprağı kirlerinden arındırır bir yağmur

     

    Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından

     

    Rahmet vadilerinden boşanır ab-ı hayat

     

    En müstesna doğuşa hamiledir kainat

     

     

     

    Yıllardır boz bulanık suları yudumladım

     

    Bir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsalları

     

    Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım

     

     

     

    Hasretin alev alev içime bir an düştü

     

    Değişti hayal köşküm, gözümde viran düştü

     

    Sonsuzluk çiçeklerle donandı yüreğimde

     

    Yağmalanmış ruhuma yeni bir devran düştü

     

     

     

    İhtiyar cübbesinden kan süzülür Nebi'nin

     

    Gökyüzü dalgalanır ipekten kanatlarla

     

    Mehtabını düşlerken o mühür sahibinin

     

    Sarsılır Ebu Kubeys kovulmuş feryatlarla

     

    Evlerin anasına dikilir yeşil bayrak

     

    Yeryüzü avaredir, yapayalnız ve kurak

     

     

     

    Zaman, ayaklarımda tükendi adım adım

     

    Heyula, bir ağ gibi ördü rüyalarımı

     

    Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım

     

     

     

    Yağmur, gülşenimize sensiz, baldıran düştü

     

    Düşmanlık içimizde; dostluklar yaban düştü

     

    Yenilgi, ilmek ilmek düğümlendi tarihe

     

    Her sayfada talihsiz binlerce kurban düştü

     

    nurullah Genç

    Şiirin tamamı bu değil.Şiir eksik paylaşımınızda .


  6. Mavi Gök Orda mı

    Bakıyorsun kuşlar
    Hazır
    Sokak lambaları yanık unutulmuş
    Bir Kadıköy vapuru hınca hınç insan
    Çok geçmeyecek
    Martılar beyhude turlar atacak
    Kıyılar lağım konserve kutuları
    Mısır koçanları

    Sevgi aranabilir yine
    Korkusuzca say koskoca kederlerini
    Bir kuyu bulunabilir

    Aklımdan çıkmıyorsun
    Sen hâlâ dizüstü
    Bunca anıyı besleyerek
    Sokaklarda avaz avaz konuşarak kendi kendinle
    Mektupları öpebilirsin kırmızı dudaklarınla
    Görür gibi olarak açıp baktığımı
    Bense şöyle diyorum:
    Buradan bir acı kanamış boyuna

    Kuşlar hazır
    Öncü havalanmak üzre
    Şehri gelen bir mevsime bırakıyorlar
    O vapur hâlâ hınca hınç
    Kimbilir her biri hangi dünyaya sağır
    Çok geçmez aradan

    Kadınlar kapı önlerinde
    Ellerinde meşalelerle
    Aydınlatırlar gelip geçen erkek suratları
    Yorgun bir sarıyla ben de
    Geçeceğim önlerinden

    Aklımdan çıkmıyorsun dedim
    Başka türlüsünü yorgunum anlatmaya
    Telefonlar yan hücrede çalışıyor
    Bense kurşunî bir dere
    Ağaçlar hayvanlar bile kaygılı
    Onu bir mersedesten indirdi kalçasına kadar açılarak
    Yapyaşlı bir rum kadın
    Her şeyde yanıp sönen bir kıyamet algısı
    Haydi koşayım diyorum belki dağılır
    Koşuyorum
    Sancağımda kendi rüzgârımla ölgün kıpırtılar
    Hayır daha sevgili daha sevimli değil
    Ne başka bir gün ne başka bir zaman

    Çok geçmeyecek aradan
    Şöyle diyeceğim:
    Bulutlar açmadı
    Mavi gök orda mı


    Cahit ZARİFOĞLU


  7. Gün olur ki ne gökyüzü para eder,
    Ne deniz kenarı, ne bağlar bahçeler.
    Gün olur ki ne kız, ne rakı, ne şiir,
    Hiçbir şey insanı sarmaz, kandıramaz;
    Her çeşmeden boş döner, elindeki tas.
    Gün olur ki çıldırmak işten değildir.

     

    Cahit Sıtkı TARANCI


  8. GÜLÜ İNCİTME GÖNÜL



    Çiçeklerle hoş geçin,
    Balı incitme gönül.
    Bir küçük meyve için
    Dalı incitme gönül.

    Konuşmak bize mahsus,
    Olsa da bir güzel
    süs,
    ‘Ya hayır de, yahut sus,’
    Dili incitme gönül.

    Sevmekten geri kalma,
    Yapan ol, yıkan olma,
    Sevene diken olma,
    Gülü incitme gönül.

    Başın olsa da yüksek,
    Gözün enginde gerek,
    Kibirle yürüyerek
    Yolu incitme gönül.

    Mevlâ verince azma,
    Geri alınca kızma,
    Tüten ocağı bozma,
    Külü incitme gönül.

    Dokunur gayretine,
    Karışma hikmetine.
    Sahibi hürmetine
    Kulu incitme gönül.

    Bestami YAZGAN

     

     

    • Like 2

  9. Dehrin ne safâ var acaba sîm ü zerinde İnsan bırakır hepsini hîn-i seferinde Ziya Paşa

     

     

     

    (Dünyanın altınında ve gümüşünde ne mutluluk olabilir ki? İnsanlar ahiret yolculuğuna çıkarken bunların hepsini geride bırakır.)

     

×
×
  • Create New...