Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

serdengeçti

Editor
  • Content Count

    609
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    2

Posts posted by serdengeçti


  1. Aşağıdaki öğüt,Osmanlı İmparatorluğu'nu kuran Osman Bey'e ünlü İslam âlimi, Şeyh Edeb Âli tarafından verilmiştir:

     

     

     

    "Oğul, insanlar vardır şafak vaktinde doğar, akşam ezanında ölürler.

     

    Avun oğlum avun. Güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelâmlısın, ama bunları nerede, nasıl kullanacağını bilemezsen sabah rüzgarında savrulur gidersin.

     

    Öfken ve nefsin bir olup aklını yener. Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın.

     

    Dünya senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir. Bütün fethedilmemiş gizemler, bilinmeyenler, görülmeyenler ancak senin fazilet erdemlerinle gün ışığına çıkacaktır.

     

    Ananı, atanı say, bereket büyüklerle beraberdir.

     

    Bu dünyada inancını kaybedersen, yeşilken çorak olur, çöllere dönersin.

     

    Açık sözlü ol, her sözü üstüne alma. Gördün söyleme, bildin bilme.

     

    Sevildiğin yere sık gidip gelme, kalkar muhabbetin itibar olmaz.

     

    Üç kişiye acı:

     

    § Cahiller arasındaki alime,

     

    § Zenginken fakir düşene,

     

    § Hatırlı iken itibarını kaybedene.

     

    Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir.

     

    Haklı olduğunda mücadeleden korkma. Bilesin ki, atın iyisine 'doru' yiğidin iyisine 'deli' derler."

     

    __________________


  2. ŞU HAYATTA NELER ÖĞRENDİK

     

    Jackson Brown'in "Su Hayatta Neler Öğrendik Neler" adli

    kitapçığından:

    1- Kendimi neşelendirmek istediğim zaman en iyi yolun başka birini neşelendirmeye çalışmak olduğunu öğrendim.

    2 - Bir bebeğin evlilik sorunlarını çözemeyeceğini öğrendim.

    3-Bir tartışmayı tatlıya bağlamadan yatağa gidilmemesi gerektiğini

    öğrendim.

    4- İşyerinde romantik ilişkiler aranmaması gerektiğini öğrendim.

    5- İnsanin kendisinden daha sorunlu birisiyle evlenmemesi

     

    gerektiğini öğrendim.

    6- Çalıştırdığımız insanlara iyi davrandığımızda, onların da

    müşteriye iyi davrandıklarını öğrendim.

    7- Bir toplantıda zekâmı ya da sohbetimi göstermek konusunda

    tercih yapmak gerektiğinde sohbeti seçmenin daha iyi olacağını

    öğrendim.

    8- İnsanlara iyi davranmanın hiçbir maliyeti olmadığını öğrendim.

    9- Gerçekten yasamaya başlamak için emeklilik beklenirse, çok

    uzun bir süre beklenilmiş olunacağını öğrendim

    10-İyi kalpli olmanın mükemmel olmaktan daha önemli olduğunu

     

    11-Bir domuza ve bir çocuğa istedikleri her şeyi verirseniz

    sonuçta çok iyi bir domuzunuz ve çok kötü bir çocuğunuz olacağını

    öğrendim.

    12-Kimle evleneceğin kararının hayatta verilen en önemli karar

    olduğunu öğrendim.

    SEVGI

    Adam yeni kamyonuna bakmak için evinden çıktığında, üç yasındaki

    oğlunun gayet mutlu bir biçimde elindeki çekiçle kamyonunun

    kaportasını mahvettiğini görmüş. Hemen oğlunun yanına koşmuş ve

    çocuğun eline çekiçle vurmaya başlamış. Biraz sakinleşince

    oğlunu

    hemen hastaneye götürmüs.

    Doktor, çocuğun kırılan kemiklerini kurtarmaya çalıştıysa da elinden bir şey gelmemiş ve

    çocuğun iki elinin parmaklarını kesmek zorunda kalmış. Çocuk ameliyattan

    çıkıp gözlerini açtığında,bandajlı ellerini fark etmiş ve gayet masum bir ifadeyle, "Babacığım, kamyonuna zarar

    verdiğim için çok üzgünüm." demiş ve sonra babasına su soruyu sormuş:

    "Parmaklarım ne zaman yeniden çıkacak?" Babası eve dönmüş ve hayatına son vermiş...

    Birisi masaya süt döktüğünde ya da bir bebeğin ağladığını işittiğinizde bu öyküyü hatırlayın.Çok sevdiğiniz birine karsı sabrınızı yitirdiğinizi anladığınızda,

    önce biraz düşünün. Kamyonlar onarılabilir, ama kırılan kemikler

    ve incinen duygular hiçbir zaman onarılamaz; genellikle kişiyle

    performansı arasındaki farkı göremeyiz. İnsan hata

    yapar.

    Hepimiz hata yaparız. Fakat öfkeyle ve düşünmeden yapılan şeyler , insani sonsuza kadar rahatsız eder.

    Harekete geçmeden önce durun ve düşünün. Sabırlı olun. Anlayış gösterin ve sevin.

     


  3. Eflatuna Sormuşlar;

     

    İnsanoğlunun sizi en çok şaşırtan iki davranışı nedir?Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki çocukluklarını özlerler.Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler;ama sağlıklarını almak içinde para öderler.Yarınlarından endişe ederken bugünlerini unuturlar.Sonuçta,ne bugünü,ne de yarını yaşarlar.Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar;ancak hiç yaşamamış gibi ölürler Yine Platon'a sormuşlar:-"peki sen ne öneriyorsun?" bilge yine sıralamış, kimseye kendinizi sevdirmeye kalkmayın yapılması gereken tek şey, sadece kendinizi "sevilmeye" birakmaktır. önemli olan; hayatta,"en çok şeye sahip olmak" değil, "en az şey"e ihtiyaç duymaktır

     

    YAŞAM İLKESİ:

     

    Eğer birgün yolunuzu kaybederseniz,bir çocuğun gözlerine bakın...Çünkü bir çocuğun bir yetişkine herzaman öğretebileceği üç şey vardır:1-Nedensiz yere mutlu olmak.2-Herzaman meşgul olabilecek birşey bulmak.3-Elde etmek istediği şey için var gücüyle savaşmak.

     

    Paulho Coelho


  4. Sevda yolcusuna ben de katılıyorum.Beklenen hak ettiği için beklenmez.Biz onu gözümüzde büyüttüğümüz ve her güzel sıfatı ona yakıştırdığımız için öyle sanıyoruzdur.Duygular gerçeğin önüne geçer bazen onu perdeler.Fakat yıllar geçip de herşey normale dönünce geçmişdeki halimize bakıp da belki de güleriz bile.Hatasız kul olmadığını nasıl da unuttuğumuza şaşarız.


  5. Bu konuda çok güzel şeyler-daha önce de belirtiğim gibi- dile getirilmiş.Ama şunu da unutmayalım ki değeri arladaşlar!beklemek ne kadar cefalı ve yolu ne kadar yokuş olursa kavuşmanın(vuslatın) güzelliği ve değeri o derece büyük olurmuş.


  6. Demek böyle birşeymiş ha beklemek?Bu kadar halis duygularla beklemekten öte benim zihnimde nedense bir soru oluştu. Bu denli samimiyetle beklenilen çok ne kadar şanslıdır ne kadarmutlu olması gerekir diyerekten :rolleyes:

    Yani belki de bir yerlerde bizi de böyle bir bekleyinimiz vardır da bizim haberimiz yoktur.Kimbilir?


  7. Evet arkadaşlar!İnsanlığın evvelinde ezelinde her daim olması mutlak kelime odur.Onunla dünya sahnesine çıkmıştır.Bir yap-boz oyunun taşları gibiyiz .Sonu belli olan bir oyunun içindeyiz.İşte bu oyunda taşları birbirine bağlayan ahengi sağlayan o müthiş kelimedir.

     

    Yolumuza çıkan sevdalar hakiki aşkın-Allah aşkının -bir arayışı ona ulaşabilme çabasından ibarettir.O yüce duyguya erişilince diğer varlıkları onun eseri,ondan nüzül ettiği için yada onun razı olması için sevilir,bağlanılır.Yaradanı sevmek yaradandan ötürüsözünün esrarı işte burda gizlidir.

     

    Yukarıdaki yazıda da arkadaşımız çok güzel bir şekilde onu bizlere anlatmış.Gönlüne ve kalemine sağlık diyoruz. :rolleyes:


  8. Arkadaşlar ne kadar güzel ifade etmiş beklemek kelimesinin yansımalarını dile getirmiş. Demekli bir yaşanmışlık olunca daha güzel cümleler kurulabiliyor.Gerçekten de bal bal demekle ağız tatlanmıyor.Bizzat yaşayan içinde olan duruma vakıf oluyor.


  9. Evet kardeşim ! O yüce insanlara olan hayranlığı ve sevgiyi çok güzel dile getirmişsin.Zaten onları ne kadar anlatsak kafi gelmez değil mi?İşte onlar üzerlerine düşeni en güzel şekilde yerine getirip sırayı bize devretmişler.Zaman ne gerektiriyorsa teredddüt etmeden atılmışlar.Sıra bize geldi.Bizler, neyin hesabını yapıyoruz ve hangi sevdaların peşindeyiz ? bu çok önemli!Tüm gözler bize bakıyor biz nereye bakıyoruz?


  10. İçimden Mustafa Mavera demek geliyor.İnş.doğrudur?

    Ben doğru olması ihtimalinin %99.9 olması ihtimali ile yeni soruyu soruyorum.

     

     

    --------------------------------------------------------------------------------

     

    1884 yılında Üsküp'te dünyaya gelir. Asıl adı Ahmed Agâh'tır. İlk öğrenimini Üsküp'te gördü. İstanbul Vefa Lisesi mezunudur. Başlangıçta Sultan II.Abdülhamit yönetimine karşı muhaliflerin safında yer alarak Paris'e kaçtı. Fransa'da siyasal bilgiler okurken hocası Albert Sorrel'in etkisinde kalarak düşüncelerinde değişmeler oldu.

     

    Fransa'da 9 yıl kaldı. Fransız Edebiyatı'nı ve edebiyatçılarını yakından tanıma imkânı buldu. Onlardan etkilendi. Doğu Dilleri Okulu'na devam ederek Arapça ve Farsça'sını geliştirdi. Divan şiiri üzerinde yoğunlaştı.

     

    1913 yılında İstanbul'a döndü. Darüşşafaka, Medresetü'l-Vâizin ve Darülfünûn'da tarih ve edebiyat dersleri okuttu. Gazete ve dergilerde yazılar yazdı. Lozan Konferansı'na katıldı. 1923'te Urfa Milletvekili seçildi. Çeşitli ülkelerde diplomatik görevler alarak Türkiye'yi temsil etti. Yozgat, Tekirdağ ve İstanbul Milletvekilliği yaptı. Pakistan Büyükelçiliği görevindeyken emekli oldu (1949) ve yurda döndü.

     

    Tedavi için Paris'e gitti. Bir yıl sonra da öldü (1958). Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin en büyük temsilcilerinden birisidir. Aruzla yazmıştır. Klasik şiirimizin temel özelliklerine bağlı kalarak, kendine özgü bir şair olmuştur. Sanatta ve edebiyatta millî ve manevî değerlere bağlı kalmıştır.

     

     

     

    İstemem artık ışık, râyiha, renk âlemini,

     

    Koklamam yosma karanfille, güzel yâsemini.

     

     

     

    Beni bir lâhza müsâit bulamaz idlâle,

     

    Ne beyaz bâkire zambak, ne ateşten lâle.

     

     

     

    Beklemem fecrini leylâklar açan nîsânın,

     

    Özlemem vaktini dağ dağ kızaran erguvanın.

     

     

     

    Her sabah başka bahâr olsa da ben uslandım,

     

    Uğramam bahçelerin semtine gülden yandım

     

    SORU:Evet kimdir bu şiirin şairi?


  11. Tebrikler sevda yolcusu doğru cevap :rolleyes:

    Cevabımızın doğru olup olmadığını nerden bilicez sorusuna cevap olarak diyorum ki:Soruyu soran arkadaş bir zahmet kısa bir süre takip etsin bu köşeyi.Zaten hemen cevap geliyor genellikle :D

     

    Evet yeni soru için sevda yolcusunu bekliyoruz.


  12. Şu anda ilk defa bir cevap vermemek için cevap yazmaktayım.Çünkü bu güzeller güzeli köşemizin acil olarak güncellenmesi gerekiyordu.İşte bu köşeyi açan acizane kardeşiniz olarak onun kaybolup gitmesine gönlüm razı olmadı. Bu köşeyi güncellemeyi kendime vazife edinmiş bulunmaktayım. Bu kutsal vazifeyi üstlenmenin haklı gururu ve heyecanını yaşamaktayım. :D

     

    Artık yeterince güncellenmiştir heralde galiba sanırsam

     

    Size hayırlı soru bilmeler :rolleyes:


  13. hımmm cumhurbaşkanı veya başbakan olsam neler yapardııım...

     

    ben cumhurbaşkanı veya başbakan olduğumda yapacaklarımı yazsam sitede yer kalmaz herhalde...bence ülkede yapılması gereken öööyle çok şey varki..

     

    zor iş bence o mesuliyeti ve vebali almak..

     

    hz. Ömer halifeliği zamanında ne ızdıraplar çekiyor ve '' benim halifeliğim zamanında dağda bir kurt bir koyunu yese bunun hesabı benden sorulur'' diyor..

     

    acaba günümüzde hangi lider hz. ömer gibi düşünüyor...hangi lider açlıktan uyuyamayan soğukta evsiz insanlar var diye geceleri uyku uyuyamıyor...

    hz. Ömer şuurunu yakalayamadıktan sonra bir ülke yönetmeye kalkışmak ahireti mahvetmekten başka bişey olmaz bence....

     

    Aynen katılıyorum sevgili kardeşim :rolleyes:

×
×
  • Create New...