Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

ASIM

Üye
  • Content Count

    38
  • Joined

  • Last visited

Posts posted by ASIM


  1. Bende gecen bir arkadasımdan duymudtum ama inanmmstım yazınızı okuduktan sonra gerçegi iyice anladım ALLAH razı olsun karesim ve bize artık bunlara kandıgımız için veya tum musluman kardeslerimizin Abdulhamit cennet mekan ın satmadıgı toprakları şimdi kan götürdüğü için bize yazıklar olsun diyecegim ama dilim varmıyor...


  2. Ben olara sapık bile diyemiyorum saptıkları bir yolları bile yok. inançsızlık ta bir inanç olduysa başka.yabirseye inan kardesim ya git bari inege tap.yani içindeki o sıgınma duygusunu bastırıyor musun ya da acizligini kime anlatarak rahmet diliyorsun git bari inekten dile..... konuyu actıgın için teşekkür ederim içimi döktüm biraz.... :unsure:


  3. Zaman Gazetesinin bağlı olduğu cemaate aksiyon dergiside bağlıdır. Aksiyon dergisinde çalışanların birçoğu Zaman Gazetesinde çalışır. Bunlar neden hiç Başbakanın yanlışlarını söylemezler. Başbakan ülkenin bu vaziyetinde olabilecek en iyi Başbakan diyelim. Başbakanın hiç mi yanlışı olmadı? Başbakanın yanlışı olunca neden söylemezler. Nerede hakiki müslümanın dürüstüğü...

    VAKIFAHMETOZISIK kardesim.ben zar zor da olsa iletsim fakültesini bitirmis bir kardeşinim bize ögretilen seylerin basında gazetelerin taraf tutmamamsı gerektigi mansetlerin öznel yargı içermemesi gerektigi yönünde idi.eger hükümet yada baska bir kurum eleştirilecek ise onu yazarlar ,köşe yazarlar,karikatüristler yapmalı yorum yaptıgınzaman gazetesini eger iyi takip etmis olsa idin mesela şahin alpay ın hükümetten pek haz etmedigini ab reformarını askıya aldıgını,kadrolasmanın had safhada oldugunu,kürt sorunu mevzıuunda hiç adım atmadıgını belirtir daima hükümetin...

     

     

    ayrıca darbenin baş mimarlarından biri alparslan Türkeş degil midir cemal madanoglu ,talat aydemir gibi isimler degil midir evet Alparslan türkeş sonradan pisman olmustur ve adnan menderes in asılmasına karsi cıkmıstır ve bu yüzden diger darbci grup tarfından hindistan a egitim adı altında sürgün edilmedi mi??? ama bir dinamiti ateşledikten sonra patladıgı için pişmanda olsan suç sendedir....

     

     

    saygılarımla


  4. Ezanlarımızın Türkçe oktulma sebebi de Atatürk ün fikir babasından Ziya gökalp den etkilenmesidir.

     

     

     

    Bir ülke ki cami'inde Türkçe ezan okunur,

    Köylü anlar ma'nasını namazdaki duânın...

    Bir ülke ki mektebinde Türkçe Kur'an okunur,

    Küçük, büyük herkes bilir buyruğunu Hudâ'nın...

    Ey Türk oğlu, işte senin orasıdır vatanın!

     

    Bir ülke ki toprağında başka ilin gözü yok,

    her ferdinde mefkûre bir, lisan, âdet, din birdir...

    Meb'usânı temiz, orda "Boşo"ların sözü yok,

    Hududunda evlâdları seve seve can verir,

    Ey Türk oğlu, işte senin orasıdır vatanın!

     

    Bir ülke ki çarşısında dönen bütün sermaye,

    San'atına yol gösteren ilimle fen Türk'ündür.

    Hırfetleri birbirini dâim eder himaye;

    Tersaneler, fabrikalar, vapur, tren Türk'ündür;

    Ey Türk oğlu, işte senin orasıdır vatanın


  5. Bu ülkenin ırklarını, tek ırk, tek kalp, tek insan haline getiren İslamiyet olmuş. Biyolojik bir vahdet değil bu. Ne kanla ilgisi var, ne kafatasıyla. Vahdetlerin en büyüğü, en mukaddesi. İster siyah derili, ister sarı... inananlar kardeştir. Aynı şeyleri sevmek, aynı şeyler için yaşamak ve ölmek. Türk’ü, Arap’ı, Arnavut’u düğüne koşar gibi gazaya koşturan bir inanç; gazaya, yani irşada. Altı yüzyıl beraber ağlayıp, beraber gülmek. Sonra bu muhteşem rüyayı korkunç bir kabusa kalbeden meşum bir salgın: maddecilik. Tarihin dışına çıkan Anadolu, tarihin ve hayatın. Heyhat, bu çöküşte kıyametlerin ihtişamı da yok, şiirsiz ve şikayetsiz.

     

    Cemil MERİÇ

     

     

     

    bence herşeyi anlatıyor inanalar kardeştir hadi inanaları da geçtim Osmalıyı satmayan kaç millet vardır boşnaklar k onlar kara baglantısı kkopunca ayrılmaya mecbur oldular 2 kürtler ;serif huseyin ve diger arap kabileleri mehmetcigin kanına ingilizler ile ekmek banarken biz islam millleti olarak tek bünye olarak dövüsüyorduk ooo mehmetçik içinde Türk ü Kürdü Boşnak ı Arnavutu Çerkezi tüm kardesler vardı


  6. bir defa çıg mahlaslı kardeşimizin cemil meriç in sohbetlerinden derlenmis konusuyla ekledigi yazılar birer deli saçmasıdır ki orada cemil meriçe aitmis gibi gozüken mehmet akif yorumu tamamen üstad necip fazıl ındır.cemil meriç üstad ın dedigi gibi cemil meriç hakiki bir İslam münevveridir.cemil meriç i okumadan tarih ve edebiyetkitaplarıın bize oretigi daha dogrusu empoze ettigi tanzimat kültürünün gercek yüzünü gösterir..

     

     

     

     

     

     

     

     

     

    ve bu cemil meriç in kızı prof.sosyolog ümit meriç e aittir,necip fazıl bababmın hakiki bir dostu idi babama gore Türkiye de 2 aydın avrdır ,necip fazıl ve kemal tahir....


  7. Bir kere sunu belirtmek isitiyorum isim vermeyecegim bir kardesim türban bizim kültürümüzde yok diyor ama başörtüsü bizim diyor sanki foruma deniz baykal gelmiş gibi hisstedim birden o zaman kravat da takmayalım bizim kültürümüz de yok şalvar da türk milletinin bulusu degil o mantıkla şalvar da giyilmesi uygun olmayan külyürümüze yabancı seyler ;bediüzzaman said nursi,mahmut esan coşan,süleyman efendi hazretleri ne giyiyordu,sütçü imamın zalime isyan fitilini ateşlemesine sebeb olan ne idi...tamam kara çarşaf bizim kültürümüzde yok ne demek kara çarşaf da bizim baş ortusu de bizim belki İslamın emrettigi olcuye gore çarşaf biraz azami gelebilir ama bizimdir baş örtüsü bizimdir.....

     

     

    ........bez parçası meselesine gelince iskipli atıf hocaya kel ali hakim sordugunda

    -----şu kafandaki bez parcasını cıkarmamakta niye (sarık)bu kadar direniyorsun

    ------şu arkadaki bayrak(türk bayragı) o da bir bez parcasıdır oyle mi diyor (burada iskipli atıf hazretleri inin bayragı sevmedigi anlasılmasın gazi dir kendisi)

     

     

    Ben boyle düsünüyorum yanlış ım varsa kardeslerim beni düzeltsinler lütfen salametle....


  8. cok teşekür ederim bu çalısma için bir sey soracagım tesettür deyince biz sadece sacları anlıyoruz halbuki bacak ve kolların ve gogsun ortunmesi de bir tesettürdür.peki saç haricinde kapanmıs olmak şeriata uygun mudur ki üstad ın eşi olsun Abdülham,t in kızları olsun saçlar hariç kapalı idi yani bu da şeriata uygun oyle degil mi ki bu İslamı yudumlamıs insanların yakınları böyle olduguna göre???


  9. her ne olursa olsun fethullah gülen ile necip fazıl ı kıyaslamamak gerek bence iki deha biri fikirde önde biri plan da ama Mustafa armagan mevzuunda canım üstadım sonuna kadar haklı bence

    iste fasıldan fasıla 2 kitabında fethullah gülen hocaefendinin üstad hakkında görüsleri.....

     

    Necip Fazıl meâlen, Hakkında fazla beklentiye girilmemesini, bazı kimseleri; Allah (cc), toprağın kuvve-i inbatiyesini artırmak için yaratmış olabilir dediğini hatırlıyorum Kendisini çok severim. Söz söylemede, eşi menendi yok.. onun kalemi sözü, sözü de kalemi kadar güzeldi. Ancak bu çok kıymetli insan, yaşadığı dönem itibariyle, cemaatini bulamamış ve hep kendisine sahip çıkan dar bir çerçeve içinde kalmıştı. Onun fikirlerini hayata geçirecek, ona maddî ve manevî destek verecek imkân sahibi insan, hemen hemen yok gibiydi. Tabii konferanslarında salonları dolduran ve onu ölesiye alkışlayan kalabalıklar eksik değildi. Ve çok defa da onun vermek istediği rûhdan ziyade, avamî düşüncelere hoş gelen sözlerini alkışlarlardı. Meselâ, bir konferansında Kabakçı Mustafa, Mustafa Reşid, Âlemdar Mustafa.. ve daha ne Mustafalar ne Mustafalar" der demez -millet ne anladıysa- salon alkış tufanına boğulmuştu. Ama bilmem ki bu ne ifade ederdi? Oysa ki, böyle şeyleri dinleme, alkışlama.. bir şey olsa da her şey değil.

    Necip Fazıl kendi yeterliliğine inanmış bir insandı. Bazıları bunu psikiyatrik bir mevzu olarak değerlendirmek istese ve bir boşluk olarak görse de Üstad kendi yeterliliğine inanmıştı. Bazı insanlar vardır ki, çok şey keşfetmenin, çok şeye vâkıf olmanın yanıbaşında kendilerini de keşfetmişlerdir. Necip Fazıl merhum bunlardan biriydi. Evet o, kendinin şuurunda ve idrakindeydi. O bazen takdir edilecek şeyler ortaya koyduğunda, takdir etmeyen insanları kadirnâşinas bulduğu da olurdu. Bu, -haşa- onun riya'ya, süm'a'ya, ucb'a açık bir insan olduğunu göstermez. Meselâ, Kırklareli'nde "Hâlimiz, Yolumuz, Çaremiz" isimli bir konferans vermişti. Onun çok yakınlarından sayılan, ismini veremeyeceğim bir arkadaş, konferanstan sonra "Üstadım bugün çok pasiftiniz" dedi. Üstad birden âdetâ bir siren gibi ses verdi. "Hayır ben pasif değildim. Bu adamlarda iş yok." Aslında Üstad doğru söylüyordu. Bazı beldeler o dönemde Necip Fazıl'ı anlayacak seviyede değildir.

     

    Necip Fazıl, Nur talebesi olmamakla beraber, Nur talebeleri kadar ve hususî plânda bazı Nur talebelerinden daha fazla din-i mübin-i İslâm'a hizmet etmiştir. Sadece o mu? Hayır. Büyük Doğu'nun yanıbaşında Sırat-ı Müstakim'i, Sebilürreşad'ı, Hür Adam'ı çıkaran kimseler de o kadar hizmet etmişlerdir.

     

    Evet, Allah'a inanarak O'nun dinine hizmet çok önemlidir. Amellerimizde kusur olabilir. Biz Allah'ın rahmetinin gazabına sebkat ettiğine inanan insanlar olarak, kusurlu amellerinin affını taleb eder ve onların hepsini rahmetle anarız.

     

    Kırklareli'ndeki o konferansta -hiç unutmam- halkın duyarsızlığı, anlayışsızlığı karşısında, merhum Erzurum'u anlatma lüzumu duymuştu. Onun ilk konferansı "İman ve Aksiyon" adıyla Erzurum'da olmuştu. "Ben, Türkiye'de yaşlısının da genç olduğu bir yer gördüm: ERZURUM. -Ellerini kenetleyerek- Böyle dolu bir salon. Ayaklarımı birbirine değdireyim dedim. Birisi canının yandığını söyledi. Bir de ne göreyim? Meğer masanın altına bile girmişler..." dediğini çok iyi hatırlarım.

     

    Necip Fazıl, Nur talebesi değil ama Nur'ları takdir ederdi. Bir keresinde bana "Bırakın şu Risale-i Nur'u sadeleştireyim. Bediüzzaman, Sultan Ahmed'in mimarı gibi bir insan. Köprünün altında, dubada yaşayan ne anlar onu." Evet, cevâhir kadrini cevherfüruşân olmayan bilmez. Zaten bu denli hak yolunda olan bir insanın, haknâşinas olması da düşünülemez."...

     


  10. Asım'ın nesli diyordum ya, nesilmiş gerçek...

    Bizim gönlümüzde Üstad Hazretlerininde, N.Atsız'ında, Z.Gökalp'ında vs. yeri ve değeri bellidir. Onun için, sebebsiz tartışmalara gerek yok kanımca.

    ...

     

    Ölümü esnasında pek çok ibretli hadiseler olmuştur. Bu hususta Necip Fazıl Kısakürek merhumun Sahte Kahramanlar kitabında naklettikleri çok ibret vericidir:

     

    “Ziya Gökalp’in Allah’a karşı tavrına ait bir müşahede... Tarihin ve kimsenin bilmediği bir hadise... Benim kırk yıllık bir hatıram:

     

    Bundan kırk küsur yıl önce Abdülhak Hâmid’in evinde bir hanımefendiyle tanıştım. Bu hanımefendi ömrü Avrupa’da geçmiş, ne Ziya Gökalp’i tanıyan, ne Türkiye’yi ve Türk Edebiyatını bilen, züppe, Avrupalılaşmış bir kimse... Kimsenin, kasıtla, ne lehinde olabilir, ne de aleyhinde...

     

    Ben Abdühak Hâmid’e Ziya Gökalp’in dinsizliğinden bahsederken birden doğruldu ve aynen şunları söyledi:

     

    “İstanbul’a gelişlerimden birinde hastalandım ve Fransız Hastanesinde yattım. Bitişiğimdeki odadan garip sesler geliyordu. Kim olduğunu, bu sesleri çıkaran hastanın kim ve ne olduğunu sordum.

     

    ‘Meşhur Ziya Gökalp’ dediler. Mebusmuş, profesörmüş... İsmini bile yeni duyuyordum.

     

    Öldüğü gece, başını duvarlara çarparak, sabaha kadar, Allah’a galiz kelimelerle sövdü. O kadar fena oldum ki, bu hal karşısında, odamdan çıkıp başka bir yere sığındım. Öğrendiğime göre Allah’a inanmazmış. Hem Allah’a inanma, hem de ona söv. Duyulmamış, görülmemiş bir şey.”

     

    Ziya’nın tutum ve akibetini yine Necip Fazıl şu şekilde değerlendirmektedir:

     

    “Din ve İslâm düşmanlığına, Ziya Gökalp’in bizzat eserleri şahitti. Fakat o hanımın şehadetinde de; kahraman sanılan zatın ruhundaki maraza ait korkunç bir delalet tütüyordu.”

     

    hiç bir Büyükdogucu'nun gonlunde nihal atsız ve ziya gökalp' yeri bulunamaz kanattindeyim Ziya Gökalp hakkında Batı tefekkürü ve İSLAM tasavvufu na bakabilirsiniz .üstad ın onun hakkında düşünceleri tiskintiler daha dogrusu.....yeri ve degeri olmaması gereken insanlar diyorum üstadın dedigi gibi biz milliyetçiligimizin merkezine İSLAMı koyduk .Ziya gökalp in üstadı durkheimdir o da milliyetçiligin merkezine din i koymustur ama ziya gökalp milliyetçiligin merkezine kavmiyetçiligi koymustur... deyip susuyorum bir tartışma ya sebeb olduysam affoluna....


  11. Hala bu vasiyeti okuduktan sonra nihal atsız taraftarı olmak saçma ırkçı bir insanla bir Büyükdoğucu'nun işi olamaz, ben şimdi kürdüm ben sizin düsmanınız mıyım yoksa kardesiniz mi ben sizi kardes olarak görüyorum ama nihal atsız beni düsman olarak görüyor Bediüzzaman said nursi hazretleri için bir lafı vardır bu islamsız atsız ın _anlamıyorum bir kürdün pesinden nasıl olıyorda TÜRK evlatları gidiyor_ Bediüzzman ın cevabı kati _evet belki ben unsuriyet olarak kürdüm ama ben hizmetimim yüzde 99 unu islamın en kahraman milleti olan TÜRK lere yapmısım ve İSLAM a hizmet etmis bir millet e hizmet benim vazifemdir.benim soyum arab govdem kürt ve basım türk tür.ben İSLAMı nkalkınması icin türk mnilletine hizmet edecegim biliyorum ki ahirette gelecek ve islamı temsil edecek olan yine bu millettir


  12. ASIM kardeşime yürekten katılıyorum.

     

     

     

    Sagol kardesşim,benbir kürtoglu kürt olarak yıllardır bu yüce İslam davasına bayraktarlık yapmıs Türk milletine hizmeti borç bilirim biz malazgirtde de beraber savastık mohac da da çanakkale de de asrın mücedditi said nursihazretlerinin dedigi gibi bedenim kürt basim Türk tür

     

     

     

    nasıl olurda bu lanet dizide üstad Necip Fazıl ı 1 2 defa gosterirler yasadıgı döneme damgasını vurmus birine.... ve nasıl su anda da arkasından kitleleri kosturan büyük alim,asrın doktoru Bediüzzamanhazretleri yer almaz

×
×
  • Create New...