Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

-hüdaperest-

Üye
  • Content Count

    10
  • Joined

  • Last visited

Posts posted by -hüdaperest-


  1. Cânıma bir merhabâ sundu ezelde çeşm-i yâr

    Şöyle mest oldum ki gayrın merhabâsını bilmedin..

     

    'Ezel günün de sevgilinin gözü bana bir merhaba lütfetti. O gün bu gündür, o bakışın mestliğiyle başka birinin merhabâsını hiç tanımadım.'

     

    Aşk... Kainatın yaratılış vetiresi, özünü ve esasını oluşturmak bakımından başlangıcı ezel gününe dayanan ve ebede kadar süreceğinde şüphe bulunmayan macera... Gönülleri terbiye eden, ruhlara derinlik katan, dimağlara yükseklik veren bir hüzün ve neşe. Varlıkla birlikte var olan ve varlıkta en son yok olacak olan. Başlangıcı tâ ezel günün de şöyle:

     

    Kur'an'da anlatılır ki (ÂRAF,171-172) Allah, dünyada hiçbirşey yok iken, hata dünya yok iken ruhlar âlemini yarattı. Orada bütün ruhları bir araya toplayıp sordu: 'Elestü bi-Rabbiküm? ' Yani, 'Ben sizin Rabbiniz değil miyim? ' 'Kâlû Bela! ' Yani 'dediler ki: Evet (şüphesiz Sen bizim Rabbimizsin) '. Bu meclis (ezel bezmi, elest meclisi) , varlığın ilk toplantısı idi ve bütün ruhlar orada birbirlerine şahit tutuldular.; ta ki dünyaya geldikleri vakit bu sözlerinden dönmesizler.. Dönenler olursa, o mecliste rahmet ve merhametiyle kullarına muamele eden Rab Taala'nın rahmet ve merhamet çizgisinin dışına itilsinler...

     

    Ezel bezmi öyle bir meclis idi ki, orada yan yana olanlar, yakın olanlar, birbirlerini görenler, birbirleriyle konuşanlar; bu dünya ya geldiklerinde de birbirleriyle yan yana geldiklerinde de yan yana ve yakın olur, buluşur ve konuşurlar.

     

    İskender Pala


  2. Eyvah

     

     

    Eyvah, eyvah ki; dünya…

    Dönüyor!

    Ömür mumu her lahzada…

    Eriyor!

    Habersiz ecelden; gülüp…

    Oynuyor!

    İki âlem arası hamak…

    Uyuyor!

    Meyil bulmuş nefs; boşluğa…

    Akıyor!

    Kanlar içinde kör kuyudan…

    Sarkıyor!

    Günah, günah üstüne, canan…

    Arıyor!

    Dal koluna takma yaprak…

    Sararıyor!

    Ruhumu sokan akrep, gülerek…

    Geliyor!

    Yerle sema arası ses; beynimi…

    Dişliyor!

    Ufukta kızıl kıyamet; güneş…

    Batıyor!

    Avam-ı beşer kuştüyü teneşire…

    Yatıyor!

     

     

     

     

     

    ŞİİRLER SIZE AITMİŞ..

    ÇOK GUZLELLER HEPSİ..

    FAKAT BEN BU ŞİİRDE DAHA ETKİLENDİM..

    YÜREĞİNİZE SAGLIK..

    SAĞLAM KALEM OLDUGUNUZU DUSUNUYORUM..


  3. EVET UZUCU BIR DURUM..

    AMA HUSEYIN UZMEZIN UYANIK OLARAK BU TUR IFTIRAYA MAHAL VERMEMESI GEREKIRDI.MU'MIN FERASETLI OLUR..

    ALLAH HAKKIYLA BILENDIR BAKALIM NEYLER..

    HICBIRSEY DE GIZLI KALACAK DEGIL.

    MADEM ALLAH VAR GAM YOK !

     

     

    VE KEFABILLAHI VEKILA..


  4. Yalnızlığımın şevkiyle dağın ıssızlığını yaşıyorum

     

    Ve senin gelmeni

    Hiç ummadan kararsam da

    Ben artık ölümle iç içe çaresizliğimle yaşıyorum

     

    Yalnız

    Senin ellerinde huzur bulmuştum

    Bir de şu dağların dirliğinden medet ummuştum

     

    Buğulu

    Gözlerinden boşalan yaşlar

    Gönlümün pınarı oldu ve nedametler unutulmuştu

     

    Ve senin

    Sabır ile yutkunman

    Artık azığım oldu, ibreti hakikat melalimi buldu

     

    Ne çare ki

    Yüreğim seninle çok serin

    Kalbim senin dirliğinde ancak olacaktır emin

     

    Tütüyor

    Gözlerimden hasretin senin

    Buram buram kokuyor yokluğun billahi yemin

     

    Ne

    Kuru azığım ve ne de çalmayan kavalım

    Böyle bir hicranla nasıl kalem tutsun ki ellerim

     

    Gel

    Ne olursun çık ta gel

    Gayri nutkum duracak benim hassaten bil isterim

     

    Ben şimdi

    Sensizlikte ayazların derdiyim

    Fevkalade sefilin, bir hazan içinde nefeslenmekteyim

     

     

    Mustafa CİLASUN

     

    **Yoksun artık

    Gecelerin hüzün ikliminde ***

     

    COK GUZEL.....!

    COK GUZEL.....

    KALEMINE SAGLIK........

    AMA KERAMET KALEMDE DEGIL..

    YUREGINE SAGLIK.....


  5. çok güzel ve etkileyiciydi...Allah razı olsun kardeşim..inş.devamı da gelir..Ahmed Özer'in kırklar serisinden ''Bir İman Abidesi Zübeyir Gündüzalp''adlı kitabını okumuştum.Zübeyir Abinin Hayatını anlatan güzel bi eser ...hayatını öğrenmek isteyenler için tavsiye edebilirim...

     

    selam ve duayla..........

     

     

    AMIN ECMAIN OLA.......

    HAKIKATEN HOS BI YAZI..

    BENDE OKUDUGUMDA MUTHIS ETKILENDIM..

    A.SLM


  6. Gülmek Sana Yasak Dostum!

    ......

     

    Sana daha önce,

     

    'Ağlama ne olur gül artık.

    Gülmek senin hakkındır' demiştim.

     

    Şimdi ise 'Sana gülmek yasak' diyorum.

    Sanma ki bu bir çelişki;

    sanma ki bunlar birbirine mâni.

    Aksine bunlar birbiriyle iç içe...

     

    Gülmek, üzerine yüklenen ebedî dâvânın

    ağırlığından gafleti anlatıyorsa; o sana yasak! ..

     

    Eğer ebedî dâvânın bayrağını bir adım götürme

    nimetine nâil olmanın şükür ve sürûrunu temsil

    ediyorsa, elbet gülmek hakkındır.

     

    Ağlamak bedbinliğe ve

    şevksizliğe alem olmuşsa ağlama! ..

    Yazıktır gözyaşlarına...

     

    Eğer îman bayrağını ötelere götüremenin ızdırabı,

    gayrın dertlerini düşünme faziletinin ifâdesi ise ağla,

    hem de sel gibi gözyaşı dök! ...

    O yaşlar bir gün rahmet bulutu olup seni gölgeler,

    hatta yağmur olup âb-ı hayat sunar.

     

    Sen öyle bir duygu girdâbındasın ki; kurtulamazsın.

     

    Sen; gülmek -ağlamak, sevmek-sevilmek, konuşmak-susmak

    gibi zıtların belki de vefâsızlıkların, kadirşinassızlıkların sâhillerine

    uğrayan helezonik bir güzergâhın yalnız yolcususun.

     

    Senin yolunda yalnız dikenler ve çakıllar değil,

    pusu kurmuş çakallar da var.

    Senin yolunda maddî ve mânevî menfaatlerden de öte,

    bir ulu gaye için çırpınmak var.

    Neylersin sen buna gönüllü tâlip olmuşsun.

    Sen kâinâtı kucaklayan bir ulu ideale baş koyacak

    fıtratta doğmuşsun.

    Küçük hülyâlarla nasıl avunursun?

    Sen her şeyin sâhibine gönül vermişsin,

    bir şeyde nasıl boğulursun? ...

     

    Sen kendini başkasıyla mukâyese edemezsin,

    çünkü sen farklısın! ..

    Sana bazen ağlamak yasaktır!

    Kan kussan kızılcık şerbeti içmiş gibi duracaksın.

    Sana bakıp şevk alanları üzmemek için gözyaşlarını

    içine gömüp, bağrına taş basacaksın...

    Sana bazen gülmek yasaktır!

    Herkes şen şakrak iken, sende derin bir tefekkür hâli,

    bir ağırbaşlılık, bir vakar görülür.

    Belki de tebessümünle iktifa edersin;

    çünkü sen zerre kadar zamanda kaybolmaz,

    asırlar ötesini düşünürsün.

    Gün olur,bir ulu hizmetin peşinde yalnız koşturur,

    türlü fedâkârlıklara katlanırsın.

    Belki umduğunu bulamaz,

    belki destek beklediklerini ilgisiz görürsün...

    Nice zamanlar doğru bildiğin yolda yalnız

    yürümeğe mecbur kalırsın....

    Sakın sakın, sana el uzatmayan zavallılar

    gurubunun sahte saâdetlerine imrenme!

    Onlara kızma, adâvet etme.

    Sadece acı...

    Çünkü sen farklısın dostum!

    Sana başkalarının dertleriyle dertlenme fazileti vermiş.

    Senin beynin enbiyalar, evliyalar, sâlihler, sıddıklar ve

    mücahitlerin mefkûresiyle doldurulmuş.

    O nuranî zincire bir küçük halka olmak,

    o ulvî kervanın peşinden koşmak,

    o mukaddes ayaklarına toz olmak istediğimiz

    dava ehlinin bir küçük ferdi olmak arzusu vermiş;

    ne diye küçük düşünüp,

    hislerini dünya için hebâ edeceksin?

    Sen farklısın dostum çok farklı!

    Ömründe seni bir kere dahi düşünmeyen,

    sana zerre kadar menfaati dokunmayan

    kişinin imanını kurtarmak için çırpınıyorsun.

    Onun için çalışıyor, programlar yapıyor, diller döküyorsun.

    Neylersin ki elinde değil, başkasını düşünmeden edemiyorsun.

    'Boş versene' diyemiyorsun.

    'Aldırma da geç git' diyenlere kulak asmıyorsun,

    'Milleti sen mi kurtaracaksın? ' diyenlere

    'Evet ben kurtaracağım! Var mı bir diyeceğiniz! '

    diye haykırıyorsun...

     

    Sen gönüllü bir mahkûmsun dostum!

     

    Sâniyeleri yolunda hizmetle geçen bir çelik duvarla örmüşsün çevreni.

    Sen kendi mahpushâneni kendin yapmışsın,

    ne diye dışarıdaki aylaklara imreneceksin?

    Sen seni seninle mukayese et.

    Sen başkalarına bakıp da 'o niye böyle? Şu niye şöyle? ' deme.

    Sen kendi kabiliyetlerini, kendi duygularını aksa'l-gayâta çıkar.

    Sen kendinle yarış! ..

     

    Bu hükümet-i cumhuriyenin tek memuru ben miyim? '

    deyip el etek çekme! Bu senin davandır...

     

    Unutma!

     

    Problemler küçük insanların şevkini kırar,

    büyük insanların azmini artırır.

    Sen büyük insansın.

    Çünkü büyük ve ebedî bir davaya gönül vermiş,

    baş koymuşsun.

    Sıradağlar gibi problemlerle çevrilsen takma kafana!

    Bu dava büyükse sahibi de büyük.

    Senin gibi ihlaslı, cevval kahramanları yalnız mı bırakır? ....

     

    (ZÜBEYİR GÜNDÜZALP)

     

    .**************

×
×
  • Create New...