Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

Kureyşi

Editor
  • Content Count

    700
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    11

Posts posted by Kureyşi


  1. Hohlaya hohlaya erittiği buz dağlarının sonrasında, ortaya çıkan çamur arasında beliren bir filizin yahut en aşağı 200 sene batının kanalizasyon artıklarının altında kalan bir kıvılcımın devamı olan bir gençliğin, hamurunu yoğuranlar silsilesinin bir neferini, fikir işçisinin tanıması demektir Necip Fazıl’ı anlamak…

    ‘Zaman bendedir ve mekan bana emanettir ‘ nidasını agorada haykırmak şecaatine namzet bir gençlik, kaybettiği kutlu asırları yeniden yakalayabilmek için anlamalıdır üstadı…

    Büyük bir kan değişimine uğramış, kısa bir sürede kıyafeti müzelik ve alfabesi mazi, bütün ilmi birikimi kütüphanede mahsur kalan, cüceleştirilmiş bir devin mazisini sorabilmeyi ve ceketinin astarında kaybettiği güneşe yeniden kavuşmak gayreti Necip Fazıl’ı anlamak demektir.

    Necip Fazıl başbakanlık marifetiyle verilen, gazete ve dergilerde ‘Allahtan ve ahlaktan bahsetmek yasaktır’ emrine karşı: ‘Haluk’a isyan edene itaat edilmez!’ düsturu ile karşı koymak demektir haksızlıklara…

     

    ‘Bana yakan gözlerle bir kerecik baktınız

    Ruhuma büyük temel çivisini çaktınız.’ diyerek , büyük velinin mistik şairde bıraktığı etkiyi;

    ‘Ben artık ne şairim, ne fıkra muharriri,

    Sadece beyni zonk zonk sızlayanlardan biri…’ mısraları ile de hayatının dönüm noktasından bahseden üstad, dünyadan ahirete beşeri alakalardan ilahi gayeye geçişi anlamanın formülünü öğretir bizlere…

     

    Bilimde, sanatta, şunda ve bunda ne kadar rütbe varsa takınıp tasavvuf kapısının kıtmirinin makamı budur deyip, bu kıtmirin sahibini düşünün demek ;

    ‘kayboldum sende

    Sende tükendim

    Sordum aynaya

    Hani ya kendim

    Benim efendim’ diyerekte şeyhte fani olmanın makamını müşahade için, üstadı tasavvuf ehliyim diyenin anlaması gerekir…

     

    Yeni asır islam cihadının üzerine kurulu olduğu üç alanda ilmi destek vardır: din ilmi, tarih ilmi ve dil ilmi…

    Bu üç sermaye ile meydanlarda islam sancağını tasımakla mükellef İslam genci, Necip Fazıl’da bu üç silahı kullanmasını öğrenecektir.

    Bir hoca vasfı kadar din ilmine vakıf olan üstad, ehli sünnet müdafisi olmuş, yeni asrın sapkın kollarından olan reformistlerle mücadele etmiş, saf Ehl-i Sünnet yolunu temizleyerek gençlere:

    ‘işte iz, geliniz!’ diyerek takip edilmesi gereken üslubu göstermiştir.

    Geçmiş ile bağlantısı olmayan bir toplumun boşlukta kalıp, ilk esen rüzgarda hesapsızca savrulan yaprak misali olması nasıl kaçınılmazsa; yanliş liderler peşinde tersiri ile esen topluluk olmamak için yine Necip Fazıl bir set çekmiştir şuursuz kalabalıklara…

    ‘Bize düşen borç asırlık zamanlardan tarihi temizlemek sahte kahramanlardan..’

    Ve üçüncü silah olan dil; Necip Fazıl’ın elinde her şekle giren bir oyun hamuru gibi, İslam davasını sırtlayan bir hamle olmuştur. Pateur’un mikrobu keşfettiği asırda ‘Allaha nasıl inanayım?’ diye soran küfür yobazına, ‘Siz delil aldığınız adamı dahi delil alarak kullanmaktan acizsiniz, halbuki Pasteur’un mikrobukeşfi ile, birtek mikrop bile bir yaratıcının varlığına delil olur , demiştir’ diyerek hasmını susturmuştur.

     

    ‘Fezada Allah diye bir şey yok, iddiası,

    gel gör kaç füzeye denk bir müminin duası…’diyerek İslam sermayesının hiçbir sistem ve ideoloji ile kıyas kabul etmeyeceğini aleme nakşetmiştir.

     

    ‘Anladım işi; sanat, Allah’ı aramakmış,

    Marifet bu, gerisi yalnız çelik çomakmış.’

    Evet necip fazılı anlamak modern asırda islamı anlamaktır

    • Like 1

  2. .... Yok!.... tutmadı pek; sarmadı beni... efendim ben ahşap konakların cumbalarının yaptığı gölgelerin kararttığı arnavut kaldırımlı yolda; arkasından bakakaldığım peçeli yarin hayalindeyim...

    Fenerbahçenin attığı gol bilmem ne dizisi biraz zamane işleri...

    Göksu koylarında çarşafının siyahlığından gözlerimin kamaşıp şemsiyesinin altında gözlerimi oğuşturmak.... kiralanan sandalda derya sefası yapmak.. ne bilim çok mu eski şeyler yok mudur bu zamanda bunlar.. herşey bir kafede iki yudum bardak çayın içinde atılan bir temel üzere mi yükselir şimdi.....

    zamanla beraber her şey kayıyor ellerimizden..


  3. Şiir demeyelim de; nacizane Osmanlıca karşı cinse açılma repliklerinden kalemime bulaşan bir kaç hayal ürünün bir tanesi...

     

    Umk-u kalbime culüs-ü saltanat-ı şahanenize müteakiben bendeniz olma şeref-i aliinizi bahşettiğiniz şol fakirin ihya ve mesrur-u çün nazar-ı şefkat ve aşkınızı bir lahza dahi olsa gözlerime rabtetmeniz hem kifayet hem de ademi hayatıma bend olacaktır..


  4. İnsan sahiden duygulanıyor mu ne? Film şeridi dedikleri bu olsa gerek...

    Bir vakit ibniss olarak boy göstermeye çalışırken, forumun dev gölgelerinde güzel günler geçirmiştik

    Mesela ilk buluşmamda Hacegan abi ile karşılşıklı kahve içerken "Sizin gibileri severiz" demesi ve sakalının verdiği heybet içimi ısındırmıştı. Birde bilal15 abi vardı....

     

     

    Bizi yad eden MİJİTANİ(meselemiz buradan çıkmıştı değil mi MİTAJANI) seni ara sıra sokakta gördüğüm simitçilerde aradım... iyidin...

    Kayseri esintileri ile esen Kalemdar abimize selamı bir borç bilip; El-Aziz bölgesinden bir ablamız vardı nameless idi galiba onu da arada hayırla yad ederim..

    Gümüşmühür çok şanlı bir anı bırakmasa da şimdi geldi aklıma öyle...

    ve Reyhan abla vardı.. müstefid idik kendisinden..

    Ve forumun 2 nolu adamı Mehmet abi..

    ve zirve de Fan Ahmet Abi...

     

    Gönlümdesiniz...

    kimler geldi... kimler geçti....

    • Like 3

  5. Uzun zamandır yazamadım...

    Bu hadisin rivayet zinciri incelendiğinde, mevdu, yani uydurma olduğunu belirtmekte fayda var. Şamlı Hadis ve Tefsir hocası Maad(İslami üniversite)'da kürsü başkanı Şeyh Eymen Hazretlerinden sormuştum..

     

    Yalnızca bu sözlerin oluşturduğu bu rivayet mevzudur. Bu ilimde çok hassas alimler vardır ki; iki tarikten gelen bir hadiste, birinde olmayan bir kelimeyi diğerinin rivayet zinciri daha sağlam diye mevzu saymıştır. bu lafzen mevzudur; ama manen mütevatir dahi olabilir..


  6. Ümmü Seleme gibi bir kadın bulun, ona itaat etmemekten sakının..

     

    Şir'at-ül İslam adlı eserin şerhininde bu bahis geçmektedir. Aişe, Ümmü Seleme (radıyallahu anhuma) Rabia annemiz gibi büyükler bu konudan müstağnidir.

    Rivayetin sıhhatini, "Ben bir hadiste bunun tersini gördüm" gibi bir mantık kurmacası ile irdelemeyiz. Hanımlara karşı radikal ve taraftar toplamak düşüncesi ile yaklaşanlar direkt inkara giderler ki; gerektiğinde Sahih-i Buhari'yi bile görmezler...

    Bu rivayetle amel eden bir hocaefendi gülerek "Evliliğimi bu rivayete borçluyum" diye nakletmişti.


  7. Yokluğumuz nelere yol açmış böyle?

    Bakın Rönesans... Sizi daha evvelde hadis kaynakları hakkında uyarmıştım. Siz, biz gibi cahillerin öyle kütübü sittte de gördüğü hadisi kabul edip; amel etmesi de caiz değildir.

     

    Bakın sizlere şimdi ravileri arasında aşere i mübeşşereden iki sahabenin dahi aralarında bulunduğu mütevatir bir hadisi naklederim de; eğer Hanefi mezhebinde iseniz; yıllarca kıldığınız namazlardan şüpheye düşersiniz!!!

    Haddinizi biliniz. Ben tefsirden, fıkıh kitaplarından hadis dinlemem gibi densizliklerinizi tekrardan ortaya çıkarmayın.

     

    Tesadüfler neticesinde artık takip edebildiğim foruma; böyle hadiszce konuşarak beni mecburen girmeye teşvik etmeyin..

     

     


  8. İdraki mali bu küçük akla gerekmez...

     

    Ne hoş söz Büyük Şeyh İsmet Garibullah kuddise sırruhu..

     

    Cübbeli Hoca; Teke Tek prgoramında "Risale-i Nur'u okumadım." dedi mi dedi... Sonra; Risalei Nurda Maturidi itikadına uymayan görüşler soruldu..

     

    Hocamızda nasıl cevapladı.. Bizim itikadımızda Cennete girmekte iman şartı var. Bu yüzden Said Nursi hazretlerinin ...... yazısında zulümde ölen bir kafir çocuğu-kendisi henüz baliğ olmamış-cennete girecektir, sözü Eş'ari itikadına göre geçerlidr ve zeten Üstad Eş'aridir.. E bu hal; Hocaefendinin Üstad hakkında haksızlık yaptı iddialarını yalanlamaz mı?

     

    Sonra; Burç Fm'de hocaefendiyi sohbete çağırdılar. Orada Risaleler okundu. Gariptir; Hocaefendi radyo yayınında Risaleyi şerh etti nerede ise.. Ellerinden risale düşürmeyenlere Rİsaleyi öğretti..

    Daha çok garibliğe sebep olan ise; ben Risale okumadım diyen bir adamın Risaleyi en güzel biçimde şerh etmesi idi...

     

    ......................................

    Efendi hazretlerimiz buyurdular; "Ahmet yanlış anlamaz. Taassub mu? Değil!! 42 ülkeden 350 alimin ittifakı ile asrın Müceddid'inin keşfi ve himmeti....

     

    Lütfen kimse Yahudi Hristyanı cennete sokan projelere imza atan ve bunu manşetten veren bir gazetenin ehli sünnetliğini iddia etmesin.. Keşke bu hareketlerle ehli sünnetten çıkılmakla kalınsa idi de ayetler inkar edilmese idi..

     

    Hesap kitap ortaa diyecem ama...

     

    Büyük Şeyh Efendi'nin Risalei Kudsiyesindeki bir mısraı meseleyi çözüyor.

    İdraki mali bu küçük akla gerekmez...

    • Like 1

  9. Selamun Aleyküm...

     

    Hazırlamış olduğunuz videolar için sizlere teşekkürlerimizi sunarız sevgili kardeşim.. Allahu Teala hazretleri bu gayretinizi boşa çıkarmaz inşaallahu teala..

     

    Lakin; o sohbetlere de azıcık kulak kabartınız ne diyor bu adam diye...

    Değil kasetleri izleyen; acaba diyene bile hakkımı helal etmem diyor. Ve bu zatın hakkı bu ümmette çok. Ehli sünnet itikadını ve şuurunu canlandıran Efendi hazretlerimiz kuddise sırruhunun göz bebeği mesabesindeki hocaefendiye inanmakla mükellefiz.

    Kaset hakkındaki konuşmaları internette milyonları geçen izleyici kitlesiyle bangır bangır tekrar ediliyor. Kulak kabartınız anlayacaksınız...

     

    M.Kemal konusuna gelince.. Sizi üzen konuşması eski tarihlidir. Hocamız Arapça kitapların dışında ilk kez hapishanede Türkçe okumuştur. Ve o ana kadar kendisine gelen veskilarda zahiri olarak M. Kemal'in İslam hakkındaki müspet konuşmaları; yani hilafetin ilgasından evvelki konuşmaları, ulaşmıştır.

    Fakat; hocamızın sonraki konuşamlarında "Gökten indiği sanılan..." konuşmasına atfen "Kim demiş sanılan.. ... bunu diyenler katışıksız kafirlerdir.." diye bir kaç dakikalık konuşması vardır ki asliyeti de budur.

    Hoş canlı yayınlarda kimse M.Kemal'e sövmediği için O'nu suçlayamaz... Yine hocamızın sohbetlerini hazırlayan bir insan için bir kaç sohbet alıntısı ile dahi bu yanlış fikirlerden kurtulmak işten bile değildir..

     

    Fatih Altaylı çıkmasını EFendi hazretleri emretmiştir... İş buradan öteye çomak sokulmasına izin vermez.. Ki; İslami medya diye geçinenler; bu montaj kasetlerine milyarlar vermeye gönüllü iken; ilk kez bu haberleri yayınlayan cemaat kanalı iken; Mason Fatih Altaylı bu basitliğe bakmak süfliliğine düşmemiştir...

     

    Bizim inancımız bu kasetlerin montj olduğudur. Ki son Habertürk programını da izlerseniz eğer; sizin dışınızda henüz bu kasetlere inanan olmamıştır. Yahut; acaba diyen...

     

     

     


  10. İmam-ı Azam; mana aleminde Efendimiz aleyhisselam ve en üstün sahabelerle buluşur -radıyallahu anhüm ecmain-. 

     

    İmam-ı Azam hazretleri -kaddesallahu sırruhu- bir vakit bakar ki güneş kızıllaşmaya başlamakta. Kendi mezhebinde bu kerahat vaktidir ve kendisi ikindi namazını kılmamıştır. Bunun sebebi huzurunda bulunan dinin sahibi -aleyhisselam-  namaza kalkmazken, kendisinin yeltenmesinden haya etmesidir.

     

    Fakat güneş tam batacak hale varınca; İmam-ı Azam hazretleri ayağa fırlar. Efendimiz aleyhisselam "Ya İmam! nereye!" der.

     

    "Ya Rasulullah; ikindiyi kılmış değilim." der. Gülümser fahri kainat; "otur yerine, cennette namaz yoktur."

     

    o vakit anlar ki İmam Azam; vefat etmişim...

     

     

     

     

    Allah Rasulü; mescidinde otururken, dizi dibindeki Selman Farisi radıyallahu anhuma- nın dizine vurarak. "İman Süreyya yıldızına çıksa; bu Selman'ın kavminden biri çıkacak ve O'nu aşağı indirecektir." ulema ittifak etmiştir ki; bu hadisi şerifte müjdelenen Farisi alim; İmamı Azamdır.


  11. Okumak bilmez misiniz Azizim?

     

    Bir çok kanalın davet ettiği Arap aleminin meşhur Hocalarından Emrullah Hocaefendi ,TV5'teki bir programda Hoca'yı evliyalardan saydığını söyledi diye yazdık orada.

     

    Bize körü körüne bağlanmayın diyorsunuz da; bizim yaptığımızı yapıp; yahu birde meseleyi karşı taraftan dinleyelim; en azından o zaviyeden bakalım diyebilen kaç kişisiniz?

     

    Laf da mı anlamıyorsunuz? Delillerini de verdik. Gidin sorun; soruşturun... Hayallerimizi yazmıyoruz.

     

    Derseniz ki siz hayal görüyorsunuz? Bunca evliyanın ittifak ettiği hususta; yok canım hepsi helak oldu ama biz diyoruzki bu evliya kafilesinin ardından gelen ve kendisini bu kafilenin köpeği ilan eden adam; daha makbuldür.

     

    Biz ona karışmayız. Bu kadar hiddet neden yahu? İman şartı değil Erbakan Hoca'yı sevmek; yahut sövmek. Biz iktibas yapık. Bir tane kendi görüşümdür dediğim bir yazı gösterin bakalım.


  12. Akıllıya bir işaret yeter, şimdi diyebilir misiniz çarşafımızı muhafaza ediyoruz , namazımızı kılıyoruz, teheccüdümüzü kılıyoruz , namahreme çıkmıyoruz, tesbihde çekiyoruz ancak evlenirken bir gelinlik giyiyoruz, azıcık kafire benziyoruz, o azıcık var ya o azıcık, o ağaç böceği gibidir, yer seni o.

     

    Mahmud EFendi hazretleri..

×
×
  • Create New...