Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

hafakan

Editor
  • Content Count

    1,184
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    47

Everything posted by hafakan

  1. Allah, dava bayrağını en tepeye dikme muradımızı daim, kalbimizi kavi, zekâmızı keskin, bileğimizi kuvvetli, silâhımızı şaşmaz, bütün menfiliklerimizin yerine müsbetlerini kaim etsin!.. Öteye yüzü kara gitmeyelim!.. Salih Mirzabeyoğlu- Necip Fazıl’la Başbaşa, sf:364
  2. Çevreye şöyle bir bakın; yaşı 30'u bulan adamların çoğunda dava, hayat sofrasındaki tuzluk gibidir.. Çilesiz, rizikosuz, çöpten tatminler! İman, dünyalık telaşe sofrasının tuzluğu gibi değil ki! İman için yaşamak lazım! Salih Mirzabeyoğlu / Necip Fazıl'la Başbaşa
  3. “İdeali aramayla toprağa bağlanma arasındaki bir berzahta kıvranan insanoğlunun “oluş” ıstırabını, İslâm’ın hakikatine nisbetle heykelleştiren adam!.. Beş asırlık tarih dilimimizle birlikte, içinde yaşadığımız çağın nabzını yakalayan adam!.. Necip Fazıl budur... Eşya ve hâdiseler karşısında ruhun “nasıl” tavrını İslâm’ın hakikatine göre gösteren, bunun diyalektik ve estetiğini mutlak “üst dil-üst mânâ”ya nisbetle gösteren adam... Fikir, sanat, aksiyon, bütün “oluş” hakikatiyle onu bu ifâdeler çerçevesinde tarif etmiş oluyoruz!..” Salih Mirzabeyoğlu
  4. Fikirsiz, zihinsiz, şuursuz, idraktan yoksun, beynini belaltına paralel kullanan paronayaklarla,dolu ülkenin kokuşmuş ve çerçöp dolu kuyusunun içinde iğne arar misali
  5. bunun mehmet arifin başkasına hitabı olduğu, aynı zamanda üstadın trende nazım ran la karşılaştığı ve üstadın sözde traşını beğenmeyen moskoflu ne o necipcim eşşeğe dönmüşşün!!! sözüne ithafen, şimdide cama döndüm nazımcım!! dediği safsataları söylenip durur. feci çarpıtılmış sözler . aslı-nın bu denli olduğunu sanmam
  6. eline emeğine sağlık kardeşim. budur mevzu.
  7. Doğu türkistanda katliam var !!! Toprakları elinden alınan, dini baskılara maruz kalan Uygurlar kurtuluş için çareyi Türkiye'de arıyor. MALEZYA'DAN TÜRKİYE'YE GELMEK İSTEDİLER Yaklaşık bir yıl önce 300 kişilik Uygur Türk'ü insan kaçakçılarının yardımıyla Tayland'a geçti. Sığınmacıların çoğu kadın ve çocuktu. Ölümden kaçmaya çalışan Uygur TürkleriMalezya'ya ulaşmaya çalışıyordu. Oradan bir yolunu bulup Türkiye'ye geleceklerdi. ÇİN'E GERİ DÖNÜŞ ÖLÜM DEMEK Tayland polisi onları 9 ay önce ormanda aç ve susuz halde buldu. Eğer Çin vatandaşı oldukları anlaşılırsa Tayland, 300 Türk'ü Çin'e geri gönderecek. Bu da ölüm demek. Tek istedikleri Türkiye'de yaşamak. Çünkü artık Doğu Türkistan'da şansları kalmadı.. BAŞBAKANLIK VE DIŞİŞLERİ DEVREYE GİRDİ Dün bu haberin ardından Dışişleri Bakanlığı aci koduyla harekete geçti. Bakanlık nezdinde Tayland hükümeti ile kurulan temasta Doğu Türkistanlı soydaşlarımız için Türkiye'de yaşamalarının sağlanacağı bu yüzden Türkiye'ye getirilmeleri istendi. Bizzat Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da yakından takip ettiği bu meselenin çok kısa bir sürede çözüleceği ifade edildi. Dışişleri yetkililerinden aldığımız bilgiye göre, bürokraside bir aksilik yaşanmaması durumunda 300 Uygur Türk'ü yakın zamanda Türkiye'de olacak. Eğer Türkiye'nin bu girişimi olmasa Uygur Türkleri Çin devleti tarafından kurşuna dizilecek ve tarihte ikinci bir Boraltan faciası daha yaşanacaktı. BORALTAN FACİASI 1945 yılında Stalin zulmünden kaçan 146 Azeri Türkü Türkiye'ye sığınmıştı. Boraltan komutanı durumu Ankara'ya iletmiş ve "Azerileri teslim edin" cevabını almıştı. Bunun üzerine komutan Azerileri Rus askerlere teslim etmiş ve ardından 146 Azeri Boraltan Köprüsü'nde şehit edilmişti. Yeni-Akit
  8. bu mesaja cevap bekliyorum arkadaşlar. yazmamaya yeminlimisinizya !! bi girip çıkıyosunuz foruma. hemen çıkarsanız kimse size para vermez, kalırsanız elektrik te çarpmaz. e bu gidiş nereye :lac:
  9. amatörce yaptığım bu iptal lerin işe yarıyacağı kanısındayım. alayını yokedebiliriz.. sitenin reklamıda yapılır. bu tezgahtan çıkması ayrıca bi karizma katabilir bize... he karizma bize lazımmı dersek. biz zaten karizmayız derim :) mesele bu işin birileri tarafından ayıklanması. v.s. elimden geldiğince bu sözleri toplayıp çarpı ile beraber üstada ait olmadığını belirtmekten inanın zevk duyarım arkadaşlar.... bu konuda akıl verebilicek arkadaşımıda dinlerim. pc başında, sitede herdaim erkete gibi bekliyorum. neyi bekliyorum? :) neyse.. bu işe ayıracak zamanım bol abiler. Akıl bekliyorum. anlaşılmıştır sanırım. sizi seviyorum
  10. https://www.youtube.com/watch?v=sknx7x8UyOM vefat haberi ulaştığında ilk sözü oldu Allah dostunun! _KIYMETLİ ADAMDI SAİD EFENDİ_ onun tek ses kaydı ve mükemmel sohbeti........ SIRADIŞI ! sen ondan razı ol yarabbi. efendimize komşu eyle inşallah. ( bu tarzda bir sohbet... böyle bir hitabet dinlemediniz 19 dakika sonra hakvereceksiniz!! )
  11. ......................sanada çarpı..............
  12. ............................... bu söz üstada ait değildir...... üzerine çarpı !
  13. https://www.youtube.com/watch?v=XwNgTIUyGx4 Yaptığı sokak röportajları ile adından sıkça söz ettiren Ehlisünnet Tv Taksim'de yaptığı çekimde vatandaşlara sordu: Şeriat gelsin ister misiniz? Verilen cevaplar, insanların İslam'dan ne kadar uzak olduğunu ortaya çıkarırken, şeriat konusundaki cahilliği ve yanlış algıyı da bir kez daha gözler önüne serdi. İşte o video..
  14. Davutoğlu’dan Erdoğan’a anlamlı hediye Ahmet Davutoğlu kongredeki konuşmasının ardından Başbakan Erdoğan'a üzerinde Necip Fazıl Kısakürek’in ‘Utansın’ şiirinin yer aldığı bir hat tablosu hediye etti. *************** UTANSIN ŞİİRİNİN OSMANLICA TABLOSUNU HEDİYE ETTİ Davutoğlu, konuşmasının ardından Erdoğan’ı sahneye davet etti. Necip Fazıl Kısakürek’in “Utansın” şiirinin Osmanlıca tablosunu Recep Tayyip Erdoğan’a hediye etti. Sözlerine bakıldığında bugünkü tabloyu özetleyen şiiri Davutoğlu’nun özel olarak seçtiği öğrenildi.
  15. Bu süreçte ortaya koyduğumuz eserler, zamanın ruhunu yakaladığımızın, zamanın gayesine uygun yaşadığımızın misâli köşe taşları… Anlaşılıyorsa ne âlâ... S.MİRZABEYOĞLU Milli gazete - 24/06/2013 ****** bir inciyim saklı bu kabukta çıkarım elbet gün ışığına o gün belki yakın belki uzakta... kıymetimi ne bilsin şimdiden avcı! S. MİRZABEYOĞLU - YAŞAMAYI DENEME "KİM'in Romanı" ***** Rüyâ gördüğünü hissediyordum benim dualarımı anlatırdın kalkınca rüyâda gibi yazdıklarımı bazen susardım - tâbir ederdim çoğu zaman ve ufka bakardım tekrardan evimi özledim gerçek ama o gerçek için zındandayım ben yuva olsun diye bütün evler! Herşey uykuda şimdi - deniz bile sakın zındanda denizin işi ne deme! dinle dinle nasıl inliyor kederliyim seninle esmer sefire ve kendime bile kızıyorum senin uğruna savaşçının işinde eşi ne yufkalaşmak yakışmıyor bana döneceğim elbette döneceğim ama tabutta ama dorukta görevimin gereği bu benim zındanda da olsam hep erim hep böyle sürmeli duruşum duan böyle olmalı senin! Kendini fazla koruyan hastalanır nihayet fazla özenden bilirsin kendimi esirgemem ben benim gibi kardeşlerimle ufukta hep ufukta hep ufukta! Salih Mirzabeyoğlu - Münşeat
  16. https://www.facebook.com/photo.php?v=899701040044847 Hangi tarihe ait bilmiyorum ama es geçemedim . helal olsun. daha net daha dik ve daha hızlıyürü güzel adam demekten kendimi alamıyorum
  17. Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Konya dönüşünde sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Erdoğan, İsmailağa Cemaati'nin manevi lideri Mahmud Efendi'yi ziyaret etti. Mahmud Efendi'nin Beykoz'daki evinde gerçekleşen ziyaret iki saat sürdü ve Başbakan Erdoğan'a, Emine Erdoğan ile kızı Sümeyye Erdoğan da eşlik etti. İsmailağa Cemaati'ne yakınlığı ile bilinen Marifet Derneği, ziyaret ile ilgili "Yaklaşık 2 saate yakın çok samimi muhabbet ortamında geçen bu ziyarette değerli Başbakanımız, Efendi Hazretlerimiz'den dua ve himmet talep ettiler. Efendi Hazretlerimiz de kendisine hayır duada bulundular" denildi. Erdoğan'ın Mahmud Efendi'ye yaptığı ziyarette kamuoyunda Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü de hazır bulundu.
  18. Zulme seyirci kalınan adi bir çağda olduğumuza dikkat çeken Rahim Er, “Doğu Türkistan’a kör, Arakan’a sağır, hele hele bir asra yakındır felaket çapında haksızlıklar yaşayan Filistin’e umursamaz, Suriye’yi kanıksamış, Afrika’ya aldırışsız bir dünya huzura layık olamaz” dedi. Er, Filistinliler İsrail’in insafına terk edildikçe dünyanın ilâhî cezadan kurtulamayacağını da belirtti. -- Milyarlarca insan, ekranlara kilitlenip maçlarla kendinden geçer, gollerle ayağa fırlayıp, kaçan gollerle dövündüğü dakikalarda Filistin’de bebekler ölmekte, analar gözyaşı dökebilmek için âdeta ödünç gözyaşlarına muhtaç durumlara düşmekteler... Gamsız, dertsiz, tasasız ve umursamaz bu dünyalıların içinde Müslümanlar da var. Müslümanlar, mükellef sofralarda rehavet içindeler. (...) Müslümanlar, yeni yetme zenginler, yazlıklarda, israfla sakatlanan ramazan sofralarında, ekran başlarındayken Filistinli Müslümanlar, tarihin görmediği zulümlere maruz kalmakta. (...) Böyle bir dünya, huzura layık değildir, niçin olsun? Doğu Türkistan’a kör, Arakan’a sağır, hele hele bir asra yakındır felaket çapında haksızlıklar yaşayan Filistin’e umursamaz, Suriye’yi kanıksamış, Afrika’ya aldırışsız bir dünya huzura layık olamaz. Sevgili Peygamberimiz -sallallahü teala aleyhi ve sellem- “hakikat karşısında susan dilsiz şeytandır!” buyurmaktalar. Zulme seyirci kalınan bir adi çağdayız. Haçlı dünya, kapitalist dünya, vahşi batı “İsrail, meşru müdafaa hakkını kullanıyor!” diyerek şovenlere arka çıkmakta... İnsanlık, adil olma mecburiyetini hatırlamadıkça. Müslümanlarda kardeşlik hisleri uyanmadıkça. Filistin, kadın, bebek, çocuk ve yaşlısıyla İsrail’in insafına terk edildikçe... Dünya ilâhî cezadan kurtulamaz... (...) Adaletsiz, bencil, gamsız, vicdansız bir dünyada musibet eksik olmaz. Denî dünya, musibete layık, huzura layık değildir. Rahim Er/TÜRKİYE
×
×
  • Create New...