Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

Search the Community

Showing results for tags 'şiir'.



More search options

  • Search By Tags

    Type tags separated by commas.
  • Search By Author

Content Type


Forums

  • Üstadın Eserleri
    • Şiirleri
    • Diğer Edebi Dallarda Üstad
    • Kitaplar Etrafında
    • Üstaddan
  • Üstadın Fikirleri
    • Büyük Doğu ve İdeolocya Örgüsü
  • Yakından Üstad
    • Ne Dediler?
    • Hazır Cevaplar, Nükteler, Polemikler
    • Üstadın anıları ve hayatındaki kişiler
    • Üstad Hakkında Haberler
    • Multimedya
    • Üstad Hakkında Diğer Konular
  • Diğer
    • Diğer Şairler
    • Diğer Yazarlar
    • Kendi Yazdıklarınız
    • Güncel
    • İslâmî Konular
    • Esseyyid Abdülhakim Arvasî Hz.
    • Serbest Kürsü
    • Tarih
    • Kitaplar
    • Mizah
    • Kültür-San'at
    • Bilişim & Teknoloji
    • Şahsiyetler
  • N-F-K.com
    • Duyurular
    • Etkinlikler
    • Proje Grupları
    • Sınıf Çalışmaları
    • Şikâyet ve Dilek Kutusu
    • Yeni Uyelerimiz
    • Geri Dönüsüm

Find results in...

Find results that contain...


Date Created

  • Start

    End


Last Updated

  • Start

    End


Filter by number of...

Joined

  • Start

    End


Group


AIM


MSN


Website URL


Yahoo


Skype


Nereden


İlgi Alanları


Okunan bölüm veya meslek

Found 4 results

  1. (Bu liste Büyük Doğu Yayınları tarafından onaylanmıştır.) Selamlar, Internet'in daha sık kullanılır olmasıyla bilgi akışının hızlanması hepimizin şahit olduğu bir hakikat. Bununla birlikte, kirli bilginin de daha hızlı bir şekilde akarak pek çok zihinde yanlışların filizlenmesine yol açtığını da aynı emniyet hissiyle biliyoruz. Bu ikinci durumun bir yansımasını da Üstad'la alakalı paylaşımlarda sıklıkla karşımızda görmekteyiz. Özellikle sosyal paylaşım sitelerinde Üstad'a ait olmadığı halde ona aitmiş gibi gösterilen söz ve şiirler oldukça vahim bir bilgi kirliliği oluşturuyor. Üstad'a atfedilen sözler kaliteli olsa dahi bu hal hakikat cinayeti olacakken, bir de bu sözlerin önemli bir kısmında cümle akışının bozuk, mananın sakat ve üslubun zevksiz olduğu dikkat çekiyor. Üstad'ın bu söz ve şiirlerle bilinmesi, herkesin tetkike müsait bir zihin yapısı olmadığından ilerisi için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Üstad'ı en doğru şekilde anlatabilmek amacıyla yola çıkan sitemizde, Üstad'a ait olmadığı halde ona atfedilen sözleri bu başlık altında derlemeye karar verdik. Üstad'a ait olmayan söz ve şiirlerin ona yapışıp kalmasının önüne geçme yolunda önemli bir mücadeleye giriştiğimizin farkındayız. Bu sözleri başlık altında paylaşırken, bir sözün bir kişiye ait olmadığını iddia etmenin çok da kolay bir iş olmayacağının bilincindeyiz. Kesin olarak üstad'a ait olmadığını söyleyeceğimiz sözlerde ince eleyip sık dokumak borcu altında oluşumuzun farkındayız. Burada Üstad'a ait olmadığını onaylayacağımız sözlerde bu hassasiyet daima yol gösterenimiz olacaktır. Dolayısıyla internet üzerinde Üstad'a ait olmayan bir sözle karşılaşıldığında, gönül rahatlığıyla müracaat edilebilecek bir çalışma hazırlama çabasında olduğumuzu vurgulama gereği hissediyorum. Gerek tamamını incelediğimiz Üstad'ın basılı eserleri, gerek hakkında kaleme alınan muteber kaynaklar, gerek fikir ve üslubuna aşinalığımız, gerekse de henüz kitap halinde yayınlanmamış olan Üstad'a ait vesikalar üzerindeki bilgi birikimimiz ve araştırma imkanlarımızla aşağıdaki liste hazırlanmıştır. Başlığa yazılacak olan mesajlar devamlı olarak göz önünde tutulacak ve listenin kolay incelenebilmesini sağlamak üzere, yazışmalar zamanla temizlenecektir. Üstad'a ait olmadığı halde ona atfedilen sözler: 1- Örtüsüz kadın perdesiz eve benzer, perdesiz ev de ya satılıktır, ya kiralık... 2- Armut deyip geçmeyin, onun ilk hecesi çoğu kişide yoktur! 3- İnsanın sevdiğini kaybetmesi, dişini kaybetmesi kadar ilginçtir. Acısını o an yaşar, yokluğunu ömür boyu. 4- İnsan sevme hissini israf etmemeli, Kim ne kadar sevilmeye layıksa,onu o kadar sevmeli. 5- Hayatın çilesine tahammül gerek Değil mi ki sefâ ile cefâ müşterek? Sizce ağlamak için gözyaşı mı gerek? Bazen dertliler de ağlar, ama gülerek... 6- Gökler ağlıyor biz ağlamışız çok mu? Bize yobaz diyorlar haberin yok mu? Her ne derse desinler, Allah için yobaz olmuşuz çok mu? 7- Yar olmaz servetinin sana bir tek kuruşu, Secde yoksa bekleme, kabirde kurtuluşu (Cengiz Numanoğluna aittir) 8- Benim ayağımın altı da müsait başımın üstü de.. Nerde duracağını kendin belirle. 9- Dünya güzel olsaydı doğarken ağlamazdık.. Yaşarken temiz kalsaydık ölünce yıkanmazdık. 10- Yüz daha versen, yüz uman yüzler bilirim. Yokuşlara kardeş olan düzler bilirim. Dünya öküzün üstünde derler; Ama dünyanın üstünde nice öküzler bilirim !.. 11- Değer verdiklerinin, verdiğin değere layık olmadıklarını anlarsan, Sen üzülme bırak layık olamadıkları için onlar utansın. 12- Yalnızım diye üzülmüyorum.. Çünkü biliyorum, yalnız insanın ihanet edeni de olmaz. 13- Dinde zorlama yoktur, insan hürdür elbette. İster dünyada pişer, isterse âhirette... (Cengiz Numanoğluna aittir) 14- Ne başını kapat, altını göster; ne altını kapat, üstünü göster. Hepsini kapat, İMANINI göster. 15- Ey deli gönül aşk mı istiyorsun, Yaradan sana yar değil mi Hep soğuk mu geçti ömrün, Kışın sonu bahar değil mi? 16- Bir insanda olmayınca haya ile edep, Neylesin ona medrese ile mektep, Okusa da alim de olsa; Yine merkep, yine merkep 17- ''Sanki aşk sustu'' dedim... ''Aşk hiç susar mı?'' dedi... ''Sen susuyorsun ya'' dedim... ''Ben aşk mıyım?'' dedi...... ''Aşksın'' dedim... ''Sustu'... 18- Kime yâr dediysek, o yâr açtı yarayı, Belli ki gerçek sevenimiz yoktur Allahdan gayrı 19- Boğuşmak, hayat denen sebepsiz savaş için, Yaşamak en sonunda dikilen bir taş için, Bütün ızdırapların işte en korkuncu bu, Bir avuç toprak olmak düşünen bir baş için... 20- Bizi ister bir toz yap savur mahşer yelinde, İster sürü çöp yap tufanların selinde, Sonunda bir varlığa ulaştır da, Allahım Bırakma tabiatın merhametsiz eline... 21- Camiye dikey olarak gel, yatay olarak zaten geleceksin 22- Yedi hristiyan bir danaya ortak olmadıkça, çam ağacı süslemem... 23- Evini yönetirken zorlanan ilerici! Üç kıtaya hükmeden ecdadın mı gerici? (Hayati Vasfi Taşyürek'e aittir) 24- Benim istediğimi Allah istemiyorsa, konu kapanmıştır. 25- Üç günlük dünyaya gayret üstüne gayret Ebedi hayat var gayret yok hayret. 26- Sokak lambası gibi olma ey yar! Kime yandığın belli olsun... 27- Biz Aşkı erostan merostan öğrenmedik.! Biz Aşkı Mekkeli bir yetimden öğrendik.. O Resul Ki, Hz. Muhammed (s.a.v) 28- Kızgınlığım geçer de; Kırgınlığıma çâre bulamadım! 29- Sevdiğini belli et, gizlemek başkalarına fırsat vermektir 30- Yusuf baştan aşağı iffet olduktan sonra, Züleyha baştan aşağı afet olsa ne yazar. 31- Hayırlı eş Allah'ın kuluna özel bir ikramıdır, Hayırsız eş ise dünyanın en ağır imtihanıdır. 32- Yanında olduğum zaman değerimi bilmezsen; Değerimi bildiğin gün beni yanında bulamazsın... 33- Ömür ağaç dalında savrulan bir yapraktır; Ne kadar genç olursan ol sonun kara topraktır! 34- Önüne Gelenle Değil, Seninle Ölüme Gelenle Beraber Ol. 35- Bana bir ben lazım, bir de beni anlayan. Beni bir ben anlarım, bir de beni yaradan 36- Ya Allah'a baş eğer hiç kimseye eğmezsin, Ya da herkese baş eğer hiçbir şeye değmezsin. (Cengiz Numanoğluna aittir) 37- Kendini dünyalar kadar değerli zannedenlere kısa bir not; Dünya beş para etmiyor.. 38- Sustum, birikti yanaklarıma alfabe Ya ilahi ya Rab sükutumu en güzel duam eyle. 39- Dün geçti bugünü düşünüyorum, yarın var mı? Gençliğine güvenme, ölenler hep ihtiyar mı? 40- Ben bir garip insanım.. Ne tahtım var,ne tacım.. Tut elimden Allah'ım. Yalnız Sana muhtacım. 41- Fazla ciddiye almayın bu hayatı, nasıl olsa içinden canlı çıkamayacaksınız.. (Derman İskender Över'e aittir) 42- Yılbaşı, Noel, Fişek; Yeryüzünde Özgürlük Diye Tepinir Eşek..! 43- Allah'tan korkana, ölüm yâr gelir; Ölümden korkana, dünya dar gelir.. (Cengiz Numanoğlu'na aittir.) 44- Allah dersen mürtecî, Tanrı dersen çağdaşsın; Bu özürlü beyinle, akıl nasıl bağdaşsın?.. (Cengiz Numanoğlu'na aittir.) 45- Hayvanlara kızmayın, mâzeretleri çoktur, Meselâ, hiçbirinde, utanma hissi yoktur (Cengiz Numanoğlu'na aittir.) 46- İki günlük yol için, hemen sıvanır kollar; Ve iğneden ipliğe, hazırlanır bavullar Bir yol var ki, hazırlık, düşünülmez nedense; Musalla taşlarında, çalınırken davullar. (Cengiz Numanoğlu'na aittir.) 47- Biz; ayakları şişene kadar namaz kılan Peygamberin, gözleri şişene kadar uyuyan ümmetiyiz... 48- Yahudiler mi dediniz? Onlar, yumurtalarını pişirmek için, dünyayı ateşe vermekten çekinmeyen lanetlilerdir. 49- Gençliğine güvenip vakit çok erken derken Belki elveda bile diyemezsin giderken... (Ahmet Mahir Pekşen'e aittir) 50- Ne gelirse başımıza Hakk'tandır... Fakat geliş sebebi Hakk'tan ayrılmaktandır... 51- Bir "hoşçakal"a sığdırdı beni, yere göğe sığdıramadığım. 52- Sakın ola köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı deme, olurya tam yarı yolda köprü yıkılıverir. Öteki tarafa ayının yeğeni olarak gidersin. 53- İki Çeşit İnsan Vardır ! Zaman Geçtikçe Hatalarıyla Yüzleşen, Zaman Geçtikce Yüzsüzleşen ! 54- Başörtüsü Bilime Engelmiş.! Siz Uzaya Mekik Gönderdiniz de, Başörtüsüne mi Takıldı? 55- Dünyada bin yıllık tarihi silinen ve o günü bayram olarak kutlayan başka bir millet daha yoktur. 56- Aldığımız nefesi bile geri veriyorsak, hiçbir şey bizim değil 57- Var mı Allah'tan yukarı, kabirden aşağı..? Toparlan ruhum gidiyoruz; sen yukarı, ben aşağı..! 58- Kadın Mezarlığa Girerken Başını Kapıyor, Dışarı Çıkarken Açıyor, Ölüye Karşı Kapayıp, Diriye Karşı Açmak Akıl Almaz. 59- Bu ülkede biri size; çağdışı, yobaz, gerici, eski kafalı, deli, aşırıcı diyorsa emin olun ki doğru yoldasınız. 60- Moda, Cehennemde bir oda.. 61- Arsızlığa cesaret, zinaya aşk dediler. Bir neslin ahlakını, işte böyle yediler! 62- Geminin tek kaptanı olur, gerisi mürettebattır. Kalbin de tek sahibi olur, gerisi teferruattır 63- Her kahkahanda Allah'a teşekkür etmiyorsan, Neden her ağladığında O'na kızıyorsun? 64- Çok sıkıldıysan hayattan, bir mezarlığa git. Ölüler iyi bilir ; Yaşamak güzeldir. 65- Herşeyin İlacı Zaman Diyenler... Bir de Bu Kelimeyi Tersten Okumayı Deneseler... 66- Tanrı sizi korusun, bizi Allah korur. 67- Denildi mi bir yerin adına "Türk" beldesi, Gözüm al bayrak arar,kulağım ezan sesi... 68- Yıkılasın ey israil ! Enkazını göreyim . Sana ülke diyenin yüzüne tüküreyim. 69-Makyajı abdest olan bir kadının hayatıda güzeldir, hayasıda.. 70- Secde görmemiş alnın alınyazısı olmak istemem. 71- Örtü şuuruyla takılmadığında da Allah katında bir değeri olsaydı, Cennetin baş köşesine rahibeler otururdu. 72- Öz anne-babasını huzurevine gönderip, evde kedi köpek besleyen insanların olduğu bir ülkede yaşıyoruz... 73- Yaprak sıkılmıştı ağaçtan, bahane idi sonbahar... 74- Bak da ibret al yere düşen yaprağa, eskiden o da yukardan bakardı kara toprağa... 75- İnsan namaz kılarsa namaz da insanı insan kılar. 76- Parası olan pazardan, imanı olan mezardan korkmaz! 77- Hayatta üç çeşit insandan korkacaksın; dağdan inme, dinden dönme, sonradan görme! 78- Bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları ise alçak olmaya gönüllüdür. 79- Ya İslâm'da erirsin Ya inkârda çürürsün Yol mezarda bitmiyor Girdiğinde görürsün. (Abdurrahim Karakoç'a aittir.) 80- İnsan, büyük bulmaca, çözmeden öleceğim İnsan bulsam inan ki , alnından öpeceğim! 81- Deden bile söndüremedi İslamın nurunu, Sen mi söndüreceksin Ebu Cehilin torunu? (Nevzat Karataş'a aittir.) 82- Kişiye göre davranacaksın, küçükle küçük olacaksın hatta; Ama seviyesizin seviyesine inecek kadar düşmeyeceksin hayatta... 83- İnsanlar ikiye ayrılır: vaktini "beşe" ayıranlar, vaktini "boşa" ayıranlar... 84- Şah damarına bakmayı akıl edemeyenler Allah'ı hep gökyüzünde aradılar. Bilmezmisin Allah mekân münezzehtir. Yukarda Allah var demek bile Allah'a sınır çizmektir. 85- Hayvandan insana dönen yoktur ama, insandan hayvana dönen çoktur. 86- Dualarımda özgür biri olduğumu hissediyorum... Bir ben, bir de beni bilen... 87- Hayat dediğin Allâh için değilse, Ne çıkar hayat önünde eğilse. 88- Bir lastik yuvarlak, 3 manyak, 22 dangalak, bir yığın avanak... 89- Benim dünyam namazımı kıldığım yer kadardır. 90- Batı'ya özene özene, özümüzü kaybettik. Oysa biz, Batı'nın hayranlıkla izlediği, gıpta ettiği bir medeniyet idik... 91-Dün çimen benim ayaklarımın altında idi. Bu gün üstümde bitiyor, Görüyor musun? Toprak günahlardan başka herşeyi örtüyor! 92- Sonunda 'eyvah' diyeceğin şeylere başında 'eyvallah' deme. Pişman ol, fakat pişman ölme. 93- Öyle birine ata de ki Peygamber övgüsü almış olsun. 94- Güzele bakmak değil, güzel bakmak sevaptır. 95- Savaşın ortasında komutansız kalmaktır babasız kalmak... 96- Helal ile beslersen çocuğunu hürmet ile öder borcunu, Haram ile beslersen onu, hakaret ile öder borcunu! 97- Konuşsam dilim yanar... Sussam kalbim 98- Dostlarımı hiçbir zaman satmadım, çünkü hepsi beş para etmez çıktılar. 99- Ömrün ilk yarısı; ikinci yarısını beklemekle, ikinci yarısı da; ilk yarısının hasretiyle geçer. 100- Yalan söylemek beceri ister. Biz de becerikli insanlara aşık oluruz. 101- Ölümüz dirimiz. Her gün birimiz. Bir gün hepimiz. Hakk'a gideceğiz... 102- Yola çıktıklarını yolda bulduklarına değişirsen; hem yolunu kaybedersin, hem dostunu! 103- Kapkara tabloya ak mı diyelim? Necis olanlara pak mı diyelim? Biz bir batıl için başka batıla, Allah'tan korkmadan hak mı diyelim? 104- Uygarlığa engelmiş takke, türban, cübbeler... Bize yobaz diyor hippi, ayyaş, züppeler! 105- 'Hayatımda biri yok, birinde hayatım var' diyebilmektir Aşk... 106- Ne senden rüku artık, ne de benden kıyam... Bundan sonra.. Selamun aleyküm, Aleyküm selam. 107- Namaz; adım bile atmadan 'Sevgili'ye yürümektir. 108- İnsanın kazandığı paradan değil, paranın kazandığı insandan kork! 109- Benim bir tanrım yok Allah'a çok şükür. 110- Orta Doğu'nun gayri meşru çocuğu; İsrail! Döktüğün kanda boğulacaksın! 111- İnsanı olgunlaştıran yaşı değil, yaşadıklarıdır... 112- Gerçek bir dosta sahipsen, dünya'nın geri kalanına ihtiyacın yoktur. 113- Tövbe kapısı açık dediysek, yeni günahlara koşman mı gerek? 114- Ali! hoca as, Sabiha bomba at, Kazım rahat dur, Fethi partiyi kapat, İsmet tuzu uzat, Öyle işte... 115- Evdeki hesabımız bile çarşıya uymuyorken, ahiret hesabımızın vay haline! 116- Ne gariptir ki toplum olarak, yüreği kör olana değil de gözü kör olana acırız. (Halil Cibran'a aittir.) 117- Şimdi Fatih kalksa mezarından, ne ben onu tanırım ne o beni tanır. Ama İstanbul'u Bizanslılar almış deyip bir daha savaşır. 118- Japonlar kendi alfabeleri ile 3000 yıl önce yazılmış bir kitabı okuyabiliyorlar. ... İngilizler kendi alfabeleri ile 1200 yıl önce yazılmış olan bir kitabı okuyabiliyorlar. ... Bizler 100 sene önce ceddimizin yazdığı bir kitabı okuyamıyoruz !? 119- Ölüden mektup gelmiş, diri okur anlamaz. Sorsan herkes Müslüman! Ne şükür var ne Namaz... 120- Haram kazanılan aş, aştan sayılmaz. Hak için akmayan yaş,yaştan sayılmaz. Kişi başım var diye övünmesin; Secdeye varmayan baş, baştan sayılmaz 121- Kafire karşı ELİF gibi dimdik, ALLAH'a karşı VAV gibi eğilirim 122- Kadın olmak, her erkekte bir parça bırakmak değil, bir erkekte bütün olabilmektir. Erkek olmak mükemmelliğini bir çok kadında ispat etmek değil, tek bir kadına mükemmeli yaşatabilmektir. 123- Rabbin huzuruna biçare giden, bin çareyle döner. 124- Veren de O, alan da O, nedir senden gidecek? Telaşını gören de can senin zannedecek. 125- Ölüm bir saniye kadar yakınken, hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamanın alemi ne? 126- Ey şehr-i Ramazan, geldinde gidiyorsun öyle mi? Seni tutmayanlar, sana tutunamayanlar düşünsün sonunu.. 127- Karıncayı bile incitmeyeceğim deme. "Bile" sözünden karınca incinir. 128- Uğruna ölmekse eğer seni yaşatmak, bin defa ölürüm de adına leke sürdürmem. Gururdur, namustur 'BAYRAK' Aksa da kanım korkma; haini güldürmem... 129- Ezanları duyduğunda şükretmeyen bir gönül taşıyorsan yüreğine bir sela oku ! 130- Üstad'a sormuşlar... Aşk'la sevda arasındaki fark nedir...? Üstad cevap vermiş: "Aşk hevesin bitene kadar... Sevda nefesin yetene kadar." 131- HATIRANA DÜECEĞİM Kopkoyu bir sis içinde bir akşam Hatırına düşeceğim belki Bir an ıslayacak yağmur yüzünü Birden o tatlı demleri hatırlayacaksın Sonra sıcak yatağında uzun uzun Ağlayacaksın Ağlayacak.! Boğazında bir şeyler düğümlenecek Ah yanımda olsaydı diyeceksin Tüm yıldızlar gülecek haline Ay'da göz kırpacak İliklerine işleyecek bensizlik Kahrolacaksın...! Bir sigara tüttüreceksin ihtimal Ufku seyredeceksin saatlerce Bir rüzgar kopçalayacak yüzünü Sonra hayalim gelecek karşına Bir Şiirimi mırıldanacaksın Hıçkıracaksın..! Gönlünden atamadığın gibi kafandan da Silemeyeceksin beni düşlerine gireceğim her gece İnce bir hüzün bürüyecek yüzünü Ve çırılçıplak gerçekleri o zaman Anlayacaksın..! Sonra bir şeyler yazmak isteyeceksin Kafan gibi kaleminde işlemeyecek Unutmak isteyeceksin her şeyi Ama unutamayacaksın hiç bir şeyi Kıvranacaksın.! 132- Nerelisin diye sormuştu; oralı olmadım..Tepkisizliğimi görünce o da oralı olmadı..Artık ikimizde oralı değildik hemşeri sayılırdık.. 133- Adam olmak cinsiyet meselesi değil şahsiyet meselesidir. 134- Elin oğlu okur atomu böler, bizimkiler okur milleti böler 135- Zaman insanları değil, armutları olgunlaştırır. 136- Allah tanrının belasını versin! 137- Öyle ucuz değil gül koklamak. Gül tutan ele diken batmalı. Bir aşka gönül veren o aşkın kapısında yatmalı! 138- Bir doğrunun imanı bin eğriyi düzeltir. Mukaddes davalarda ölüm bile guzeldir. (Abdurrahim Karakoç'a aittir.) 139- Biz yılbaşında hediye getiren noel babanın değil, Miraçtan namaz getiren Hz. Muhammed'in ümmetiyiz 140- Düşünmek şu, bu değil, öteleri düşünmek; Sizinse düşünceniz yataklarda eşinmek. (Üstad'a ait olan beyit:Düşünmek) 141- Bir bekleyenin olmalı. Sen kendinden vazgeçsen de senden vazgeçmeyen... 142- Bir nar ağacı var bir de dar ağacı Namerde nar düştü yiğide dar ağacı 143- Bizler açlıkdan karnına taş bağlayan Peygamberin , doymak bilmeyen ümmetiyiz 144- Bana çağdışı diyorlarmış. Ne büyük bir onur! Ben bu çağın dışında kalmayayım da, içinde mi boğulayım. 145- Ölüm herkesin başına gelir, ama geç ama erken.. Ya kazanırken, ya da kazandığını yerken. 146- Ölüm her aklına geldiğinde 'ah' edip 'vah' edip inleme. Bu halinle Rabbimi incitmiş olacaksın. Ecel kapıyı çaldığı zaman evi telaşa verme; O geldiği zaman, sen çoktan gitmiş olacaksın. 147- Bir namazım, bir duam, birde eski seccadem, Hepsi hepsi bu kadar, işte benim sermayem. 148- Seni affetmek hayatımın en büyük hatasıydı. Nerden bilebilirdim ki katilini affedersen seni yine öldüreceğini.. 149- Ağaçtan düşen yaprak nasıl kurumaya mahkumsa; gönülden düşen insan da unutulmaya mahkumdur. 150- Kula kulluk etme ! Unutma ki sen de kulsun. Ve gerektiğinden fazla önem verme ! Yoksa, unutulursun. 151- Kimileri vardır aşkın en yücesine layıktır. Kimileri vardır aşkın en yücesini versen de, aşağılıktır. 152- Soruldu mu ne bilirsin diye;"Haddimi bilirim" Soruldu mu ne istersin diye; "Haddimi bilir, hakkımı isterim" demeli... 153- Ayağın taşa takıldığında "Allah kahretsin" bile dememelisin, Dua etmelisin ki taşa takılan bi ayağın var... 154- Payımıza sükût düştüğünden beridir, kalbimizin sesini daha bir güzel duyar olduk. 155- Sizde olan tükenir onda olan sonsuz, Feza sizin olsa ne yapacaksınız Onsuz. 156- Eğer tadını bilirseniz ekmeği paylaşmak ekmekten daha lezzetlidir. 157- Salaklık bulaşıcıdır. 158- Bin günahın olsa da bana, bir gün ahım yok sana... 159- Nazım benim cezaevi arkadaşımdı, düşüncelerimiz farklı olsada.. 160- Ben ve Nazım herzaman kavga etmiştiriz ama biz hapishanede birbirimize ekmek vermiş insanlarız ey benim düşümdekiler nazım sevin demiyorum ama saygı duyun onun kadar türkiye sevdalısı yoktur. 161- Bu hayatın sonunda hesap yok mu zannettin sen? Lokantanın garsonu bile; 'hesap lütfen' diyor 162- Kıtmir bir köpekti. Ashab-ı Kehfin köpeği. Ama cennete gitti. Kim olduğun kadar kimlerle olduğun da önemli. 163- Hayatı müsvette yaşamayın; temize çekmeye vaktiniz olmayabilir! 164- Yanlızca Allah'a inanın, gerisi inanılacak gibi değil. 165- Şu dünyada kimsenin bulamadığı huzuru arayacak değiliz. Kalkar abdest alır. Huzurda eğiliriz. 166- İki kişilik duanın adıysa saadet, Ya Rabb'i beni onunla beraber affet... 167- Bir çok eser ortaya koydum, bir çok şiir kaleme aldım, düzinelerce yazı yazdım, ama hiç biri ile övünemem övünülecek bir şeyim varsa oda Maraşlı olmamdır. 168- Hava kirliliğinden değil, haya kirliliğinden nefes alamıyoruz. 169- Kurban olduğum Allah'a bile günde beş vakit ulaşılabiliyorken, Kendini ulaşılmaz sananlara selam olsun. 170- Basit kişiler hep ilgi görür, kaliteli kişiler hep yalnızdır. Ucuz malın alıcısı çoktur. 171- Mecnun olup Leyla için çöller aşmışsın ne fayda! Mümin olup Mevla için secdeye varmadıktan sonra.... 172- Ne şirinde vefa var, ne leyladır sana yar. Hep Allah güzel vekil, hep ALLAH insana yar... 173- Üzülme davanın sahibi Hak'tır, Hak olan davada zafer muhakkaktır. 174- Bir gemi arıyorum pusulası İmandan. Alıp götürsün beni bu hüzünlü limandan.. 175- Deli gibi sevmek bir işe yaramıyor, sadece uykusuz bırakıyor. 176- Şeytan, önce insana, Allahı unutturur; Sonra, Çağdaş çöplükte, ne bulursa yutturur. (Cengiz Numanoğlu'na aittir.) 177- Namaz, camiden çıkınca, Hac, Mekke'den dönünce, Ramazan, oruç bitince başlar... 178- SORU VE CEVAP Bir yumak gibi hayat, kör düğümlerle dolu Ömür süreli sınav, sonsuz meçhul sorulu Avutmak mı kendini, yumakla kedi gibi? Uyumak mı, ölmek mi? Yokmu kurtuluş yolu Bulunmaz sorulara raflarda bazen cevap Bulunmazsa raflarda âleme rahmet kitap Düğümlenmiş kalplere, şaraptan beter şarap Mü'min'e nur afitap zümrüt köşklerin holü 179- Kızgınlık gürültülüdür, kırgınlık sessiz... 180- BİR YUDUM İNSAN Denizin ve güneşin battığı yerde, Bilin ki yeni umutlar da yeşerir, Gündüzün bittiği, karanlığın bastığı yerde, Bekler durur gece bitmez. Her haliyle bitecek o gece, Yerini bırakacak, güne gündüze, Ağaçlar yemyeşil rengi besbelli, Yaşıyorum hala bu yeni günle. Denizin ve güneşin birleştiği yerde, Umutlar tükendi ve umutlar bitti, Gündüz bitse de, karanlık gelse de Umrunda değil artık bir yudum insanın.. 181- Boş yere canı yanmaz insanın. Ya bir eksiklik vardır geleceğe dair, ya da bir fazlalık geçmişten gelen. 182- Sarhoşu bile 'Allah' diye nara atan bir toplumdan umut kesilmez! 183- Yarına sağ çıkmaktan nasıl olurum emin? Genç bir delikanlının tabutu geçti demin. (Ahmet Mahir Pekşen'e aittir) 184- Bir kadına 365 gün seni düşündüm dersen; diğer 6 saatte ne yaptın der. 185- Nimete şükredersen fazlasını bulursun. Aç gözlülük edersen nimetten de olursun. 186- Öleceğini bilerek yaşayan tek canlı insandır ve hiç ölmeyecekmiş gibi yaşar 187- Can saatini Rahman, ezelde kuruvermiş... Bir gün göreceksin ki o saat duruvermiş... 188- Başım önde bu aralar. Suçlu olduğumdan değil! Görülmeye değer hiçbir şey kalmadığından... (Cezmi Ersöz'e aittir.) 189- İnsanları tanıdıkça seveceksin yalnızlığını... 190- İpi kopan tesbihim, Dağılmış tane tane, Acı ama teşbihim, Hani nerede imame? Taneleri toplayın, Hakk ipine derleyin.. Bir imame bağlayın... Tevhid gelsin meydane. (Mehmed Said Çekmegil'e aittir) 191- Güneş ile dünya arasına ay girince dünya karanlıkta kalır. ALLAH ile kul arasına dünya girince kul karanlıkta kalır. 192- Kula kulluk etme! Unutma ki sen de kulsun. Ve kimseye gerektiğinden fazla önem verme! Yoksa, unutulursun 193- Dünyayı verseler iki gözünü vermezsin İki gözünü verene neden secde etmezsin? 194- Adalet mülkün temeli ama bir de insanlığın temeli var, o da sevgi. 195- Sen gülerken gamzene ansızın düşüversem Susuşunla ölürken, gülüşünle dirilsem... 196- Cevabımın şiddetinden susuyorum! 197- Secdelerdeymiş aşk.. Bulmak alnıma düştü.(Behçet Necatigil'e ait olan şiir:Akşamlar, Savaş Sonu) 198- Ol der hemen oluverir.. Ol de olalım Rabbim.. Kul olalım.. Kül olalım .. Gül olalım 199- İnsan değer verdiği şeylere; gözüyle bakar, yüreğiyle taşır. (Mehmet Deveci'ye aittir.) 200- Amerikan politikasını korumakla mükellefiz. 201- "Ermiyor çağdaşların aklı başka bir aşka; İki duble rakıyla, mini etekten başka.." (Cengiz Numanoğlu'na aittir) 202- Yeryüzü dediğin koca bir mabed, Geldik bu mabede maksat ibadet, Ezanlar ederken secdeye davet; Hep yarın diyorsun, oysa kim bilir; O yarın belki hiç gelmeyebilir... (Cengiz Numanoğlu'na aittir.) 203- Stadyumlar maç için deği, bir dava sevdası için dolarsa, o gün kurtuluş günüdür. 204- Benim inandığım sistemde, sabah bir masumun öldürüldüğünü duyarsanız, Akşam darağacında sallanan birini görürsünüz. 205- Biz bize gerici diyenlere "deh" demek için gerideyiz. 206- Siz hiç bir sarrafın bağırdığını duydunuz mu? Kıymetli malı olanlar bağırmaz. Domatesçi, biberci bağırır da kuyumcu bağırmaz. Eskici bağırır ama antikacı bağırmaz. İnsan bağırırken düşünemez. Düşünemeyenler ise hep kavga içindedir. Popçular, folkçular boğazlarını patlatana kadar bağırıp duruyor. Ama Dede Efendi'yi okuyanlar bağırmıyor... 207- Müziği kısmaya üşendiğiniz ezanı şimdi dört gözle bekliyorsunuz. 208- Bu millet gol dediği kadar ol deseydi şimdi islam oluvermişti. 209- Benim için yanan bir tek sigara var. 210- Kadın diri diri gömülürken, Onu oradan çıkarıp ayaklarının altına Cenneti seren dinin adıdır, İSLAM. 211- Aydınlık yolu herkes bulur, mesele karanlık yolda ışık aramak. 212- NEFSİMMİŞ MEĞER Yıllardır kendimi, güyâ tanırdım; Sanık ben, yargıç ben, hep aklanırdım. Şeytanı, en büyük düşman sanırdım; Ondan da beteri.. Nefsimmiş meğer... Gönlümü, hevâya kaptıran oymuş, Şuûru şehvete saptıran oymuş, Tutkuları, putlar yaptıran oymuş, En sinsi düşmanım.. Nefsimmiş meğer... ... (Cengiz Numanoğlu'na aittir) 213- Yamadık dünyamızı yırtarak dinimizden, Din de gitti, dünya da gitti elimizden. 214- Sen Aşkı "ELİF" gibi dik Tutarsın da, Ben "VAV" gibi, Egilmem mi Yollarında... 215- Korkutuyorsa Kıyamet, Durma sen de kıyam et! 216- Sen gönlünü Allah'a ver. Allah gönlüne göre verir. 217- Sen gönlünü Allah'a ver. Allah seni yerleştireceği gönlü bilir. ____________ Facebook: www.facebook.com/NecipFazilaAitOlmayanSozler Twitter: www.twitter.com/NFK_asilsizsoz Instagram: www.instagram.com/NFK_asilsizsoz NOT: "Gerçek Necip Fazıl Sözleri" başlıklı listemiz için: http://www.n-f-k.com/nfkforum/index.php?/topic/17304-gercek-necip-fazyl-soezleri-kaynakly/
  2. Haydarpaşa Lisesi'ndeydim. 3000 kişilik okul çapında bir şiir yarışması... Şiirin ismi: Okul... Edebiyat hocam: "Asla kaçamazsın! Mutlaka katılacaksın!.." Mahçup olamazdım. Tel örgüler arkasındaki babama ısmarladım. "Yarım saat bekle" dedi ve gardiyanla yolladı. Kul olurum demiş o büyük adam; Bana bir kelime öğretene kul... İşte bu gayeyleçatılmış şu dam, İşte bu gayeyle kurulmuş okul... Okul bilgi ocağı, Ruh ve mana bucağı, Hakikatin kucağı Kucağın en sıcağı... Budur hakikatte ruhu okulun, Ona aziz ana gibi sokulun... Kendime yediremedim ve yarışmaya katılmadım. Mehmed Kısakürek
  3. SİYAH BİR ÇOK RENGİ İÇİNDE GİZLER Siyah giyen bir eş isteyin mesela,çünkü o tüm renklerini size saklamıştır. Yazı değilde kışı seven bir eş isteyin. Çünkü o sizinle ısınmak istemiştir. Açık havayı seven bir eş istemeyin mesela. Bulutlu havaları sevin,beraber bulutları cisimlere benzetin, isimler koyun kendi oluşturduğunuz alfabenizle bulutlara. Koyun demişken,uykularınız kaçtığında beraber koyun saymayıda unutmayın. Ezberlenecek şiirleriniz olmasın zihinlerinizde, Eşiniz şiir tutsun gülyüzlülüğüyle hayat-ı neşenize... Eyüphan Aydın
  4. İçlerdeki yalakanın ipi bir kere kaçırıldığında, diller öyle şeyler söylüyor ki aklın nutku tutuluyor. Aşağıdaki putperest metin ve şiirleri utanarak, iğrenerek derliyorum ve bu ağır travmadan yavaş yavaş kurtuluyor olduğumuz için Allah'a defalarca şükrediyorum. Şunu kesinlikle atlamamak lazım. Bu tablonun ortaya çıkmasındaki tek kabahatli yazanların çıldırmış iradeleri değildi. Zıvanadan çıkmış bu sözleri taltifle karşılayanlar, teşvik edenler, dolaylı yoldan insanları buna zorlayanlar da bu sözleri yazanlar kadar cinayetin ortağıydı. Bunu göremediğimiz sürece Behçet Kemal gibi çukur seviyesindeki zavallı bir kuklacığa kızmak veya gülmekten ileri geçemeyiz. Kemalist rejim ve rejimin tepesindeki adamlar bu hezeyanlar için uygun bir mecra hazırlamış; yazılanlara karşı müsamahayı, hatta himayeyi elden bırakmamıştır. Tiksineceksiniz, okumadan önce iki kere düşünün. Biz bunları da yaşamışız... ----- TÜRK'ÜN YENİ AMENTÜSÜ Kahramanlığın örneği olan ve vatanın istiklâlini yoktan var eden Mustafa Kemal'e, onun cengâver ordusuna, yüce kanunlarına, mücahit analarına ve Türkiye için ahiret günü olmadığına iman ederim. İyilikle fenalığın insanlardan geldiğine, büyük milletimin medenî cihanda en büyük mevkii kazanacağına, hamaset dasitanlarıyla tarihi dolduran kudretli Türk ordusunun birliğine ve Gazi'nin Allahın en sevgili kulu olduğuna, kalbimin bütün hulûsiyle şehadet eylerim. Moiz Kohen (Tekin Alp) ----- YÜREKTEN SESLER Atatürk’ün tapkınıyız. Her şey (O)’dur. Her yerde O var. Her gökte O eser. Her enginde O çağlar. Biz O’yuz. O, biz. Atatürk benim değildir. Atatürk senin değildir. Atatürk onun değildir. Atatürk; Benimdir, senin, onundur, acunundur, evrenselindir, geçmişlerindir, geleceklerindir, ilkesizliğindir, sonsuzluğundur. Her şeyde Atatürk! Yerde O! Gökte O! Denizde O!.. Varda O!.. Yokta O! Her şeyde O! .. Atatürk! Onun yüreği okyanustur: Türk için; yat için! Barış için; insanlık, insanlık, insanlık için köpüklenip dalgalanır. Her şey (O)'dur; (O) her şeydir. Her şeyde Atatürk! Yerdedir, göktedir, sudadır. Görünmezi görür! Bilinmezi bilir. Duyulmazı duyar! Sezilmezi sezer, ezilmezi ezer! Hep, her O’dur! Her şeyde Atatürk! Elimizi yüzümüze; Gönlümüzü özümüze kapıyoruz. Biz sana tapıyoruz! Her yerde; her şeyde; her işte, her gidişte; hep (O)! Hep (O)! Hep (O)! Hep Atatürk! Ey dilim bu ne dildir? Bu dili acuna bildir! Ah! Atatürk! En büyüksün en büyük! Bir dizginsiz at gibi, bırak beni koşayım! Gösterdiğin kırana coşayım, ulaşayım! Varsın! Teksin! Yaratansın! Sana bağlanmayanlar utansın! Ah! Nolaydın, nolaydın; sade Türk'ün olaydın. Altınsel oldun Atam! Evrensel oldun Atam! Mutlarda günler bana. Umulmaz ünler bana. Bu sesim: İçten geliyor içten! Beni sen yaratmadın balçıktan kerpiçten! Beni benden yarattın, kendini bana kattın Atam, Atam, Atatürk! En büyüksün, en büyük! Aka Gündüz ----- ATATÜRK'E TEKBİR Atatürk ekber! Atatürk ekber! Ancak O var Atatürk! Evliya odur, Peygamber odur, Sanatkâr Atatürk. Talihe hâkim, Zekâya önder, Doğma serdar Atatürk. Bunları geçti insan büyüğü: Kendi kadar Atatürk! Atatürk ekber! Atatürk ekber. Bizde O var. Atatürk! Ne evliya, ne de peygamber.. Halkına yar Atatürk!” Behçet Kemal Çağlar ----- ATATÜRK MEVLİDİ (Tam metni bulamadım/trradomir) Millet adın zikredelim bir kere; Vâcip oldur cümle işte Türklere. Şevk ile Türküm dese bir dem lisan, Dökülür cümle hüzün misli hazan İsmi pâkin pak olur zikreyleyen, Her murada erişir Türküm diyen Mağra devri anda evler var idi, Türk yetişkin, başkalar barbar idi. Hak Teala çün yarattı Türk’ü ilk Dedi, ‘Üç kıta da olsun ona mülk.’ Mustafa nurunu alnına koydu, ‘Bil! Kemal’in nurudur, ol nur!’ dedi.” Ger dilesiz, bulasız oddan necat, Mustafa-yı ba-Kemal’e essalat!” Ol Zübeyde, Mustafâ’nın ânesi Ol sedeften doğdu ol dürdânesi! Gün gelip oldu Rızâ’dan hâmile Vakt erişti hafta ve eyyâm ile. Mustafa’nın gelmesi oldu yakin, Çok alâmetler belirdi gelmeden. Der Zübeyde çünkü vakt oldu tamam, Kim vücude gele ol hayrülenam. Geçti böyle, nice ay nice sene Vakt erişti bin sekiz yüz seksene. Merhaba ey canı canan merhaba, Merhaba ey derde derman merhaba. Merhaba ey asi millet melcei, Merhaba ey inkilâplar menşei. Merhaba ey baş halâskâr merhaba Merhaba ey ulu serdâr merhaba! Ger dilersiz bulasız şevkü necat, Can verin tek Türk’e râm olsun hayat. Ger dilersiz, bulasız kalktan necat, Atatürk’e Atatürk’e es selât. Ol zamanda eylemiş tâlim meğer, Mustafayı harbiyeye verdiler. Başka fanilerle farkı gördüler, İnönü’de Atatürk’ü gördüler. Ger dilerseniz bulasız şevk-ü necat, Atatürk’e Atatürk’e selât... Behçet Kemal Çağlar ----- ÇANKAYA Burada erdi Mûsâ Burada uçtu İsa Bülbül burada varsa Hürriyet için öter. Ne örümcek, ne yosun Ne mûcize, ne füsun... Kâbe Arab'ın olsun Çankaya bize yeter... Kemalettin Kamu ----- ATATÜRK'E SESLENİŞ On bin yıl herkese boşa baş vurduk; Bütün bir ırk,seni aradık durduk, Sana geldik sonsuz mesafelerden; Sıyrıldık sayısız efsanelerden Tek sana inanan akıllarız biz! Sen selsin mecranda çakıllarız biz... Her yıl biz o damar,her yıl okan sen; Bak;Kalblerden çağıl çağıl akan sen. Seninle gönüller her an temasta "Atatürk" dendi mi doğrulur hasta "Atatürk" dendi mi dolar gözümüz; "Atatürk, Atatürk" bu, baş sözümüz. Başını bekliyor her boş duran diz; Biz bir gün saparsak fırlar kalbimiz. Yola düşer birden açtığın izde; Adın besmeledir her işimizde. Açan al gülümüz her sonbaharda, Yarın bir iskelet olsak mezarda. "Atatürk" çığrışır kemiklerimiz, Nimetinle dolu iliklerimiz... Behçet Kemal ÇAĞLAR ----- BÜYÜK ATA'YA Koca bir güneşin akşam olmadan Dağların ardından sönüşü gibi, Millete can veren vatan yaratan Tanrı'nın göklere dönüşü gibi, Ölümün içimde bir yara, Atam. Derdimi kimlere döküp anlatam!, Vatanın dağları güz rengi aldı; Dün sabah tanyeri bayraktan aldı; Ne yıldız, ne güneş görmeyen gözlüm, Odamda resmine takıldı kaldı. Sana can verip de ben ölsem Atam! Derdim ki kimlere dökülüp anlatam! Ölüm bu vatanı koydu Atasız, Hepimiz öksüz, günümüz gece; İsmini andıkça ağlayacağız, Dilimizde adın ilk ve son hece. Kör olsun sana yaş dökmeyen, Atam! Derdimi, kimlere döküp anlatam! Bağışla yanıldım, hayır ölmedin; Göklerde değilsin gönüllerdesin, Soyumun kalbine geçeyim dedin, Gönülden gelecek her zaman sesin. Her zaman ırkıma büyük Baş Atam Tanrılaş gönlüme, Tanrılaş Atam! MEHMET NURETTİN ARTAM ----- BİZSİZ GİDİYOR Fecre benzettiği bayrakla kefenlenmiş Ata, Çıktı bir kor gibi mermer kapısından sarayın. Gönlümüz, bayrağı öğrendiği günden beri ta Duymamıştır bu kadar hüznünü yıldızla ayın! Gidiyor, gizleyerek sır gibi bizden sesini, Çıkıyor, ilk olarak bir yola Başbuğ bizsiz. Biz, ki dünyada, bırakmazdık onun gölgesini, Bu ne hicranlı seferdir ki beraber değiliz. Yürüyor, kalbimizin durduğu bir yolda değil, Kanlı bir gözyaşı nehrinde muazzam tabutun. Ey ilâhın yüce davetlisi, göklerden eğil, Göreceksin, duruyor kalbimiz üstünde putun! Sen ki Gayya’ya düşen on yedi milyon Türk’ün Dehşetinden sararırken yüzü yaprak yaprak, Onu bir hızla çevirmiştin ölümden daha dün: Tunç elin, yalçın iradenle kolundan tutarak. Ve bugün on yedi milyon geliyor bir yere de, Ebedî yolculuğundan seni döndürmek için -Onu yoktan var eden sendeki derman nerede? Gücü ancak yetiyor kabrine yüz sürmek için Faruk Nafiz ÇAMLIBEL ----- 1919-1933 (Kısa bir bölüm/trradomir) ...O kimdir? Bir milletin sesi vardı ağzında, On dört milyonun nabzı çarpıyordu nabzında. O kimdir?, Geçtiği yer dönüyor gün vurmuşa, Can veriyor sararmış ota, yaralı kuşa. O kimdir? Gözlerinde bir tılsım gözleniyor, Bastığı topraklarda bahar filizleniyor. Alev saçlı bir volkan bazı bir dağ başında, Bazı beliriyordu bir damla göz yaşında. Güneşten birer oktu ondan gelen her emir. Bu okların altında eriyor dağ, taş, demir. O kimdir? Milyonla Türk birleşip bir tek olmuş, Yıkılan memlekete kolları destek olmuş Öz yurdun içlerinde düşman kurarken pusu, Bir yandan da yürüdü Halife'nin ordusu. Birisi gök yüzünden bombalar atıyordu. Biri elinde salip; biri elinde Mushaf, İçli dışlı düşmanlar geliyorlardı saf saf. Bunların karşısında göğsü açık bir azim, Süngüye, topa karşı diyordu: Zafer bizim! Bunların karşısında iki şimşekli nazar Diyordu: bu topraklar size olacak mezar! Vatan sürüklenirken bir uçurum ucuna, Dağılan kuvvetleri topladı avucuna. Topladı avucuna yıldırımı, şimşeği, Yoktan var ediyordu Tanrı gibi her şeyi. ... Yusuf Ziya ORTAÇ ----- ANT Ant içtik, Ata'm, gitmeye gösterdiğin izden Ruhun tutacaktır bizi her gün elimizden. Çiğnenmeyecek göklere yükselttiğin ülkü Ta arşa çıkardın yere düşmüş ulu Türk'ü! Atmaz bir adım arkaya Türk'üm diyecek genç Yoktur seni inkar edecek...varsa ne iğrenç! Cennetse bu yurt, sen onu buldun da harabe Bir gün olacaktır anıtın Türklüğe Kabe! Göğsünde bu yurdun tütedurdukça ocaklar Eksilmeyecektir sana kan ağlayacaklar. Bitmez yaşımız ruh kalabildikçe bedende Mahşerde bir önder bulacak Türk yine sende. Bir ay gibi Türk'ün sönük ufkunda belirdin, Öldün denemez, tarihe sen dipdiri girdin. Kaç paslı beyin bir ucu çıkmaz yola dalsa Gençlik, Ata'nın yolcusudur bir kişi kalsa. Türk'üm diyen artık bir akisti o güneşten, Bağrındaki iman bir alevdir o ateşten. Binbir saf olup ardına düşmüşse bu ülke, Türk'ün şefi sendin, kalacaksın Ata Türk'e. Zindan kesilen ruhlara bir nur gibi doldun, Türk ırkinin en son ulu peygamberi oldun! Tutsak seni layık yüce Tanrı'yla müsavi Toprak olamaz kalp doğabilmişse semavi! Ölmez bize cennetlerin ufkundan inen ses, İnsanlar ölür, Türklüğe Allah olan ölmez! Ant içtik Ata'm, gitmeye gösterdiğin izden, Ruhun tutacaktır bizi her gün elimizden. Edip Ayel ----- İZİNDE Her dünya! Yeryüzü! Sarsıldı, yarın, çök, Neysen bugün göster: Delin, boşan , gök! Kendini yere çal, parçalanan tarih! Ey Timur, Atilla, Yıldırım, Fatih; Alparslan, İskender, Cengiz, Napolyon! Ey evvelce ölen yüzlerce milyon! Kafi değil gökten muhayyel tavaf: Kalkın mezarlardan, toplanın saf saf; Doğrulun: Gelen bir eşsiz kahraman, Doğrulun: Geliyor en büyük insan... *** ... *** Kaç yıldır Türkçe'ydi Tanrının dili; İnsana ne ilah ne sevgili Ne de ana-baba aratıyordu; Her an yaratıyor, yaratıyordu. Birlikte gönüller ona imanda, O ateş yanar da her damla kanda, Yolumuzda öncü, ışık hızdı O, Elimizden tutan babamızdı O, Ana şefkatiyle seven ilk erdi; Damarlarda kandı, gözlerde ferdi, Tekti, hepimiz, bizdendi, bizdi, O bizim her şeyimiz... Ecel, alacak ecel; ne yüzle kıydı Fani olmasaydı, o da Tanrıydı: Gerçi et-kemikti onun da dışı Ama semalara denkti bakışı Saçları alevdi, ruhu alevdi, Bütün dünya onu tanıyıp sevdi, Dünya baştan başa ona hayrandı. O eşi bir daha gelmez insandı On bin yıldan beri aranan sancak... Bir-iki çocuğu nihayet beş-on; Biz şimdi öksüz on yedi milyon. *** O gitti, Türklük var; Türklük; Türklük var! Ruhumuzda inan, gözümde yaş, Acından tek kalbimiz, ödevde tek baş; Milyonlarca adım, tek hedef, tek iz; Onun davasının iradesiyiz. Behçet Kemal Çağlar ----- KAHRAMAN Gölgen bir nur işledi güneşe vardığı gün; Seni gördük sesimiz Hak'ka yalvardığı gün, Seni gördük bir mazi dağları sardı ses ses, Bir Akdeniz dalgası buldu içinde herkes... Sana çıkar bu yurdun ararsak son yolu da, Kutlu bir Tanrı oldun güzel Anadolu'da. O kadar eskisin ki şimdi ruhumuzda sen, Bulursun bu sevgide asırları istersen. Ararsan bakışında uzun ovalar erir, Dinlersen gönül denen yüce dağlar ses verir. Bir dünya, bir millete düşman olduğu zaman Sana büyük hızını verdi nabzındaki kan.. Dört sınırın ucunu getirdin bir araya, Dört bucak sevgisini topladın Ankara'ya. Sesin, bir tılsım gibi, yurdu dolaştı yer yer Ve senden öyle keskin hız aldı ki gönüller, Yüzyılda giden vatan bir anda geri geldi... Sonra sanki ruhunda kartal sesleri geldi; Sanki yeni bir ışık süzüldü gözlerinden Ve bir fert, tek başına, bir millet yarattın sen. Bastığın yer tarihten yer alırmış, yok, değil: Bir gününe bir tarih bağışlasak çok değil! Çok değil, kanımızın rengini süze süze, İsmini döğmelerle işlesek göğsümüze.. Çok değil göğsümüzün içine çizsek seni. İsterse bundan sonra ufuk yansın, gök yansın; Çünkü sen bu milletin umduğu kahramansın... Gölgen bir nur işledi güneşe vardığı gün; Seni gördük sesimiz Hak'ka yalvardığı gün. Fazıl Hüsnü DAĞLARCA ----- ÇANKAYA Ey neftî gölgesinden uzanıp birkaç dalın Şeref rüyalarına dalan yeşil Çankaya! Nasıl kanatlarını sakladın o kartalın, Nasıl yettin yıllarca onu barındırmaya? O ki sarsıntısından taçlar düşerdi taçlar, Nasıl saydın korkmadan göğsünün çarpışını? Nasıl ateş almadı onu görmüş ağaçlar, İçinde yanan güneş yakmadı mı dışını? Arzı oynatmak için yeterken her adımı Yanardağlar bulurken kül olmuş her yığın dağ, O seni yıkmadı mı, o seni yıkmadı mı? O eşsiz kahraman ki dünya ağırlığında: On milyon bel iki kat olmuşken eğilmeden Onda on beş milyonun boynu birden uzaldı, Tanrı, peygamber diye nedir, kimdir bilmeden Taptığımız ne varsa hepsi ondan şeklaldı. Şeref rüyalarına dalan yeşil Çankaya, Gölgesi baş döndüren bu sırrı anlat bize: Nasıl yettin yıllarca onu barındırmaya, Seni böyle ebedî kılan hangi mucize? Faruk Nafiz ÇAMLIBEL ----- MUSTAFA KEMAL İlk adam Mavi gözlerle Baktı toprağa, Toprağın haritasını çizdi bayrağa Allah değil O yazdı Yedisinden kız çocuğum Hamur yoğurdu, Yetmişlik anam çocuk doğurdu cephe için İlk adam Mavi gözlerle Baktı toprağa, Toprağın haritasını çizdi bayrağa Allah değil O yazdı Alın yazımızı Ninem Saçına kına bağladığı bezle bağladı Kan akan dizlerimi... Geçti çıplak rakımlarıyla kavga yılları Elimden tuttular Şehrin geniş stadlarında toplananlar için Bana şiir okuttular Yeni doğanlar alkışladılar sözlerimi İlk adam Mavi gözlerle Baktı toprağa Toprağın haritasını çizdi bayrağa, Allah değil O yazdı Alın yazımızı. İLHAMİ BEKİR TEZ ----- Aşağıdaki alıntılar da 29 ekim 1938'de yayınlanan Cumhuriyetin Şeref Kitabı'ndan. Çoluğa çocuğa birşeyler yazdırmışlar, en pespaye dalkavuklukları seçip basmışlar. Mesela: *ATATÜRK'E Hiç kimsenin ağzından , ne babam , ne annemden , Senden büyük bir varlık adını duymadım ben . Beynime sığabilsen , seni anlasam biraz ; Çünkü seni tarih te , ozan da anlatamaz. ... Sana güneş mi desem , Tanrı mı desem sana ? Ey Atam , kıvılcımlı gözlerinle bak bana. Önünde eriyerek ışığına kanayım, Beyaz bir çiçek gibi nurunla yıkanayım.. Göğsümü gere gere nasıl ufka haykırmam , Çünkü bütün dünyada en büyük insan Atam . Yusuf Öner-5. sınıf *ONUN DESTANI Selanikten yüceldi ilahların bir eşi ; Doğuşuyla kararttı gökte sanki güneşi .. Türklüğü o kurtardı bir muhakkak ölümden , Ve böylece kurtuldu en büyük hak ölümden ... Kurtulmalıydı vatan ..Doğruydu.. Fakat nasıl ? İşte bu konuşuldu kongrede muttasıl . Bütün millet bir olup sarılmalı silaha, Kurtulmak , kurtarmakta hacet yoktu Allah'a! ... M. Özdemir Ağat-Trabzon Lisesi *ATATÜRK – CUMHURİYET Bin dokuz yüz yirmi üç , yirmi dokuz ilk teşrin , Cumhuriyet kuruldu , hakkımız bayram yapmak . Ey gökteki melekler , siz de göklerden inin , Yılda bir borcunuzdur , Cumhuriyete tapmak. Remzi Kaygulu-Orta 1 *ATATÜRK VE CUMHURİYET İçten gelen hislerle seslerle söylüyorum , bir Atatürk uğruna dünya yansın diyorum Dumlupınar yarattı , ruhları yeni baştan Her Türk kuvvet alıyor ruha doğan o baştan . Cumhuriyeti kurdu Türkün kutsal elinde ; Yaratmak , işte budur , Allahların dilinde. Kalbimin bahçesinden lale, gül dereceğim Her yıl cumhuriyetin yoluna sereceğim Mahir Abdumlu-Lise 2 *HEYKELİN KARŞISINDA Ufukta sonsuzluğu çizen kudretli bir el Göklere yükseliyor ilah gibi bir heykel , Bu varlığın önünde bir dakika dize gel Bu taş daha kutsaldır o kabenin taşından Leman Çiçekdağı-Orta 3. sınıf -------------------------------------------------------- *Daha çok var, ama şu alçaklıkla bitsin: Muhammed büyük bir murşid, Aristo alemşümul bir filozof, İskender muhteşem bir asker, Bismark yaman bir siyasi, Lenin dehhas bir inkılapçı, Danton sehhar bir hatip fakat M. Kemal en üstündür Suat Tahsin
×
×
  • Create New...