Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
Metafor

Afganî’nin Içyüzü

Recommended Posts

Gençliğimde Cemalüddin Afganî'yi beğenirdim. Siyasal Bilgiler Fakültesi'ndeyken, Ankara'daki Afganistan elçiliğine mektup yazmış, Afganî hakkında kitap istemiştim. Onlar da, eksik olmasınlar Afganistan'dan birkaç kitap getirtmişler, bendenize hediye etmişlerdi.

 

Sonra Afganî hakkında malumatım çoğaldı, bende tereddütler başladı. Bir müddet sonra da onu terk ettim. Artık yıllardan beri Afganî'ye karşıyım.

 

Onun bütün ansiklopedilerde yer alan ünlü bir şahsiyet olduğunu biliyorum ama kesinlikle onu bir İslâm önderi, bir uyanış lideri olarak kabul etmiyorum.

 

Taqiyye yaparak Şiîliğini gizleyip kendisini Sünnî olarak göstermesini doğru bulmuyorum.Sünnîler Müslüman değil mi? Din kardeşi değil mi? Onları kandırmak elbette doğru olmaz.

 

İran'ın Esedabad şehrine mensup olduğu halde yine taqiyye yaparak kendisini Afgan gibi göstermiştir. Bu da bir aldatma değil midir? Müslüman, Müslümanları aldatır mı?

 

Kaynaklar onun Mısır'da, "Kainat'ın Yüce Mimarına" inanan İngiliz mason locasına girdiğini ve sonra buradan atıldığını bildiriyor. Sebep: Hiç inancı olmaması imiş!..

 

İslâm dünyasının bugünkü kaosunda, kargaşa ve anarşisinde Afganî'nin büyük miktarda tuzu biberi vardır.Klasik geleneksel Ehl-i Sünnet Müslümanlığına karşı, ictihadın yaygın hale gelmesini, herkesi ictihad yapması tezini ortaya atmıştır.

 

Afganî, Sultan Abdülaziz zamanında İstanbul'a gelmiş, Darülfünun'da (Üniversitenin eski adı) bir konferans vermişti. Peygamberliği, çalışarak elde edilebilecek bir sanat olarak gösterdiği için de Osmanlı ulemâsının haklı ve yakıcı yıldırımlarını üzerine çekmişti. Osmanlı Devlet-i Aliyyesinin Şeyhülislâm'ı Hasan Fehmi efendi onu tekfir etmişti. Dersiam vekili Halil Fevzi efendi ise Afganî'ye karşı "es-Süyûfü'l-Kavati" isminde bir reddiye yazarak yanlış fikir, görüş ve iddialarını çürütmüştü. Bu konferans, Darülfünun'un kapatılma sebeplerinden biri olmuştur.

 

Afganî'nin İslâm düşmanı Ernest Renan'a reddiye yazdığı söylenir durur. Reddiye yazmamıştır, adeta onu doğrulamşıtır.

 

Kahire'de kaldığı yıllarda bir Müslüman mahallesinde oturmamış, Yahudi mahallesinde oturmuştur.

 

Uyanık ve şefkatli padişah İkinci Sultan Abdülhamid Hân hazretleri Afganî'nin menfi bir şahsiyet olduğunu anlamış ve kendisine Teşvikiye'de bir konak vermiş, orada ev hapsinde (ama altın kafes içinde) yaşatarak mazarratına, fitne ve fesadına sed çekmiştir.

 

Bugün elimizde, Afganî'yi mahkum etmeye yetecek miktarda kitap, ilmî makale, belge, sağlam bilgi bulunmaktadır. Bunların sentezinin yapılması, ortaya ciddî, âdil, tutarlı bir dosya konması gerekmektedir. Afganî hakkında kesin gerçekler şunlardır:

 

1. Sünnî değildir, Şiî kökenlidir.Şiîliği de sosyolojik Şiîliktir.

 

2. Afgan değildir, İranlıdır.

 

3. Ateist olduğuna dair iddialar, karineler, büyük şüpheler vardır.

 

4. Ehl-i Sünneti ve Cemaati temellerinden dinamitleyen fikirler, tezler, görüşler ortaya atmıştır.

 

5. Yeterli ilmi, ehliyeti, icazeti olmayanların ictihad yapmalarını, ictihadın yaygın hale gelmesini teşvik etmiştir.

 

6. İslâm dünyasında terörizmi, siyasî cinayetleri teşvik etmiştir. Nasirüddin Şah'ı Afganî'nin bir hayranı ve müridi katl etmiştir.

 

7. İngiliz ajanı Blunt ile işbirliği yaparak meşrû Halife Sultan Abdülhamid'i tahtından indirme planları yapmıştır.

 

Bütün Ehl-i Sünnet ulemâsı, fukahası ona karşıdır.

 

Büyük fakih, büyük alim Yusuf İsmail en-Nebhanî onu yermiştir.

 

Keşif ve keramet sahibi mürşid-i kâmiller onun bozuk ve zararlı taraflarını Müslümanlara bildirmişlerdir.

 

Afganî'nin içyüzü hakkında derli toplu bilgi edinmek isteyenler... "Ehl-i Sünneti Müdafaa ve Bid'atleri Tenkit,C. 1" adlı kitaptaki makaleyi okumalıdır. (Bedir Yayınevi, 466 sayfa. 5 TL. Telefon: 0212/519 36 18)

 

Afganî'nin menfi bir şahsiyet olduğuna dair Ehl-i Sünnet camiasında tevâtür derecesinde bir ittifak bulunmaktadır.

 

Ülkemizde bazı reformcu, kendilerine göre müctehid, yeni bir İslâm türetmeye çalışan; biraz mutezile, biraz Şiî yenilikçiler Afganî'yi göklere çıkartmakta, onu büyük mürşid ve rehber ilan etmektedir. Ona yöneltilen tenkitler için "Afganî'yi tenkit edenler onun taharet bezi olamazlar" denildiğini hatırlıyoruz.

 

Bendeniz sövülsün sayılsın demiyorum. İlmin, sağduyunun, Ehl-i Sünnet İslâmlığının, sahih vesikaların, doğru bilgilerin ışığında Afganî'nin içyüzü açıklansın diyorum.

 

Afganî efsanesi yıkılmalıdır.

 

Bu yıkım işi yapılırken haksızlık, adaletsizlik yapılmamalıdır.

 

Afganî, İslâm dünyasına bir ıslahçı, bir kurtuluş önderi, bir inkılâpçı olarak takdim edilmemelidir.

 

Bu konuda Müslüman fikir ve kalem erbabı, taharet bezi edebiyatıyla değil, çok ciddî, daha çok sâkin, çok seviyeli ve ilmî seviyede tartışmalıdır.

 

Onun, Allah'a inanan masonlar tarafından locadan atılması bile aslında yeterli bir delildir.

 

Gariptir ki, Mısırlı Masonların locadan kaydını sildikleri Afganî için Türk Masonları övgü dolu bir makale yayınlamışlardır.

 

Bir insanı mahkûm etmek için dosyasını bütünüyle ele almak gerekir. İşte bu yapılmıyor. Afganî hayranları, Afganî taraftarları bir tür avukatlık yapıyor, aleyhindeki iddiaları meskutün anh geçiyor.

 

Lütfen Afganî'yi âdil bir şekilde ele alalım, inceleyelim...O zaman gerçekler gün gibi ortaya çıkacaktır.

 

Ehliyetleri olmadığı halde bâtıl ictihadlar yapanlar onu çok seviyor, çok destekliyormuş. Bu çok tabiîdir.

 

Sünnîlerin bu zatı sevmeleri, desteklemeleri mümkün değildir. Yeterli bilgisi ve sezgisi olanlar ne demek istediğimi iyi anlar.

 

Afganî, Ehl-i Sünnet Müslümanlarına imam, önder, rehber, kılavuz olacak temiz bir şahsiyet değildir.

 

Bid'atçiler ve Masonlar onu çok seviyor ve tutuyormuş.Bu bizi bağlamaz.

 

 

Mehmet Şevket Eygi

 

http://www.milligazete.com.tr/makale/afgan...yuzu-138458.htm

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kafam karıştı şimdi....

Cemalettin Afgani hakkında Mustafa İslamoğlu da der ki

''O İslamın aziz bir evladıydı,Allah sayılarını arttırsın'' :)

Share this post


Link to post
Share on other sites

İkisi de kuburda boğulsunlar!

İkisi de ayrı ayrı sapıktır.

Forumlar yetmez onların sapıklıklarını anlatmaya. Çok defa açıldı böyle başlıklar. Aynı şeyleri tekrar tekrar yazmaya lüzum yok doğrusu.

Share this post


Link to post
Share on other sites
İkisi de kuburda boğulsunlar!

İkisi de ayrı ayrı sapıktır.

Forumlar yetmez onların sapıklıklarını anlatmaya. Çok defa açıldı böyle başlıklar. Aynı şeyleri tekrar tekrar yazmaya lüzum yok doğrusu.

ali kardeşime aynen katılıyorum.... sevgili kursunkalem mustafa isyanoğlu denen

zatın kendiside çoğu zaman şia heyranı , çoğu zaman vahhabiliği öven ,vede mezhebi olmayan bir sapıktır zaten! hakkında ne biliyorsunuz bilmiyorum ama ,kesinlikle uzak durun . ondan ve çıktığı televizyon kanalıdan!!!

Share this post


Link to post
Share on other sites
Ne kadar keskin yorum yapıyorsunuz böyle.Kime inanalım şimdi?

 

Selamlar...

Bu sitede olduğunuza göre Üstad'ı az çok tanıyor, eserlerini az çok okuyorsunuz. 100'ü aşkın eserin içinde ağırlıklı olarak Din-Tasavvuf ve Fikir kitapları vardır. Yine az çok bunları okuduysanız Üstad'ın, Abdülhakim Arvasi Hazretlerinden aldığı feyzle Ehl-i Sünnet'e ne kadar titizlikle eğildiğini ve onu savunduğunu görmüşsünüzdür. Uzatmaya gerek yok. Keskin cevaplar bundan dolayıdır. Eğer kendi başlarına birtakım ideolocyalar ortaya koysalardı oturur tartışırdık ancak bahsettiğimiz sapıklar direkt olarak ''din adamı'' vasfıyla ortaya çıktıkları için iş değişiyor.

Soru şu: Ne bakımdan? Ne bakımdan bu yorumu yapıyorsunuz?

Cevabı da kendiliğinden ortaya çıkıyor: Ehl-i Sünnet Vel Cemaat!..

Büyük Doğu İdeolocyası bunun üzerinde yürür, düşünür, yorumlar ve iman eder...

 

Kısa bir not:

Abdülhakim Arvasi Hazretleri İbn* Teymiyye için ''kafir'' diyor.

Ne kadar keskin bir yorum değil mi?..

Share this post


Link to post
Share on other sites

.............

Mısırlı Edib İshak, (Er-dürer) kitabında, Cemalüddin Afganî'nin Kahire Mason locası reisi olduğunu yazmaktadır..

 

1960'da Fransa'da basılan, fransızca (Les franca-maçons) kitabının 27.sayfasında :"Mısırda kurulan locaların başına Cemaleddin Efganî ve ondan sonra Muhammed Abduh getirildi. Bunlar müslümanlar arasında masonluğun yayılmasına çok yardım ettiler.." diye yazılıdır.

 

.............

 

Bu şahıslar hakkında defterime bu notları kaydetmişim... Allah razı olsun, sitede bu kimselerin sapık görüşleri hakkında tartışılmış,konuşulmuş epey konu mevcut. Gerçekten Afgani, Abduh denilen sapık görüşlü kimseleri örnek alan, alim tanıyan; Ehli Sünnet çizgisini gizliden kaydırma derdinde olan tefsircilere,din adamlarına dikkat etmek gerekiyor.

Share this post


Link to post
Share on other sites
ali kardeşime aynen katılıyorum.... sevgili kursunkalem mustafa isyanoğlu denen

zatın kendiside çoğu zaman şia heyranı , çoğu zaman vahhabiliği öven ,vede mezhebi olmayan bir sapıktır zaten! hakkında ne biliyorsunuz bilmiyorum ama ,kesinlikle uzak durun . ondan ve çıktığı televizyon kanalıdan!!!

 

 

Esselam Hafakan...

Mustafa İslamoğlu'nu takip etmek de değilim lakin bir konuşmasın da ALi Suavi ve Afgani hakkında ki bir iki fikri dinlemiştim.Mustfafa İslamoğlu'nun tehlikeli biri olduğunun farkındayım.İnsan bazı konular da zihin karışıklığına uğrayabiliyor.Bu konu da, hafif bir araştırma sonucu oldu bu zihin bulanması....

Share this post


Link to post
Share on other sites
Esselam Hafakan...

Mustafa İslamoğlu'nu takip etmek de değilim lakin bir konuşmasın da ALi Suavi ve Afgani hakkında ki bir iki fikri dinlemiştim.Mustfafa İslamoğlu'nun tehlikeli biri olduğunun farkındayım.İnsan bazı konular da zihin karışıklığına uğrayabiliyor.Bu konu da, hafif bir araştırma sonucu oldu bu zihin bulanması....

 

Selamlar...

Haklısınız Sevgili Gönüldaş, böyle meselelerle pek ilgisi olmayan yahut az çok tartışmaları bilip içine pek girmeyen müslüman eğer sahih bilgilerle dini hayatını sürdürüyorsa böyle aşağılık tipleri okuduğunda yahut bir yerde az da olsa izlediğinde duvara çarpmış gibi oluyor. Neye uğradığını şaşırıyor.

Ben M. İslamoğlu'nun bir videosuna rastlamıştım. Aynen şu ifadeleri diyor:

Deniliyor ki Allah razı olduğu kullarına şefaat hakkı verir yani onlara Peygamberin şefaati hak olur. Yahu Allah zaten razı ne şefaati!.. (Tövbeler olsun!..)

Başka bir videosunda kadınların oruç tutmasının haram olduğu günler için 'tutsunlar' diyor. Şok olmuştum. İşin cahilliğine mi yanalım yoksa bu sapıkların izlendiğine mi?

Selametle...

Share this post


Link to post
Share on other sites

elhamdulillah okudukça anlıyorum ki;bu adamın iç yüzü artık dış yüzünde...m.i. denen adam şu saatten sonra kafasından ne ictihat çıkarırsa çıkarsın(müctehid ya:)) sapıklığını artırır vesselam...

 

mehmet şevket eygi abım..saygılar,hürmetler ve dualar...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bizi bağlamaz.

Allah razı olsun...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...