Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Ü.Y

Fuzuli

Recommended Posts

Aşk Belasına At Beni Tanrım

 

 

 

Yâ Rab bela-yı aşk ile kıl âşîna beni

Bir dem bela-yı aşktan kılma cüdâ beni

 

 

(Ya Rab aşk belasıyla içli dışlı kıl beni,

bir an bile ayırma aşk belasından beni)

 

 

Az eyleme inayetini ehl-i dertten

Yani ki çoh belâlara kıl müptelâ beni

 

 

(Az eyleme yardımını dertlilerden,

Yani çok aşk belaları ver bana)

 

Gittikçe hüsnün eyle ziyâde nigârımın

Geldikçe derdine beter et müptelâ beni

 

(Gittikçe artır sevgilimin güzelliğini,

Bana gelince onun derdine daha çok müptela et beni)

 

 

Öyle zaîf kıl tenimi firkatinde kim

Vaslına mümkün ola yetürmek sabâ beni

 

(Onun ayrılığında öyle zayıflat beni ki

Saba yeli beni ona ulaştırabilsin)

 

 

Nahvet kılıp nasîb Fuzuli gibi bana

Yâ Rab mukayyed eyleme mutlak bana beni

 

(Ya Rabbi bana Fuzuli gibi gurur verme

beni bana asla bırakma)

Fuzuli

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge.

Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı.

 

Fuzuli

 

 

Ne gönül ateşinden gayrı bir yananım, de sabah yelinden başka kapımı bir açanım var!

 

Gönlündeki aşk ateşinden başka, onun için kimsenin yanmadığını yani yanan kişinin gene kendisi olduğunu, sabahleyin kapısını açan tek şeyin sabah rüzğarı olduğunu anlatmış Fuzuli. Arkadaşlar, beyitteki yalnızlığa bir bakın. Yalnızlık ancak bu kadar "yanlız" anlatılabilirdi bence.

Share this post


Link to post
Share on other sites

AŞKA SEVDALANMA

 

Can verme sakın aşka aşk afeti candır

Aşk afeti can olduğu meşhuru cihandır

Sakın isteme sevdayı gam aşkta her an

Kim istedi sevdayı gamlı aşk ziyandır

Her ebrulu güzel elinde bir hançeri honriz

Her zülfü siyah yanında bir zehirli yılandır

Yahşi görünür yüzleri güzellerin emma

Yahşi nazar ettikte sevdaları yamandır

Aşk içre azap olduğu bilirem kim

Her kimseki aşıktır işi ahü figandır

Yadetme güzel gözlülerin merdümi çeşmin

Merdüm deyip aldanma kim içtikleri kandır

Gel derse Fuzuli ki güzellerde vefa var

Aldanmaki şair sözü elbette yalandır.

 

Fuzuli

Share this post


Link to post
Share on other sites

Evet insanoğlu gariptir.Aşık olmak adeta çile çekmek ister.Aşka taliptir.Ama en güzeli Leyla'dan Mevla'ya hicret etmektir.

Share this post


Link to post
Share on other sites

özellikle son dönem Türk Edebiyatında moda olan 'serbest' ölçü acizliğiyle sanatta kaliteyi yitiren şairlerin model alması gereken bir isim Fuzuli..

Çünkü o bize mükemmel bir şiirin hissi olarak yüzeysel değil derinlemesine, ölçünün de serbest değil çıplak bir inşaatın dış yüzünü süsleyen (estetik)bir kurum olduğunu gösteriyor.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Can verme sakın aşka aşk afeti candır

..

..

..

..

Gel derse Fuzuli ki güzellerde vefa var

Aldanmaki şair sözü elbette yalandır.

 

 

Kanuni döneminin en büyüklerinden olan şair Fuzuli, adeta bir ağacın en olgun dönemindeki en güzel, en alımlı meyvaları misali...Döneminden--- İslam'ın hayat sahasındaki gelmiş geçmiş en zirve esnasında (ki ağaç İslam oluyor) kendisi de zirvenin bir meyvası olarak--- bizlere asırlar sonra bu güzellikte şiirler sunuyor ( ki bu zirve devrini asrı saadeti sayarak söylüyoruz; kast edilen İslam'ın yeryüzüne her noktada en büyük meyvaları vermesi noktasından bakıldığı takdirde bu net görülür...konumuz bu olmadığı için biz şiire dönelim )

 

Ne güzel demiş; can verme sakın aşka aşk afeti candır...Ah ne kadar doğru birşey, ki beşeri manadaki aşk bizlere bunu ne güzel yansıtıyor, aşkı tattığımızda bize afet olarak dönüyor, aşığın maşuğa kavuşamayıp onun aşkıyla perişan olması yeter diyor ve işi birde İlahi aşk manasında tefekkür edip yaşayabilirsek heralde Fuzuli'yi Fuzuli yapan sebebin bu derinliklerdeki ulviyette yattığını görürüz.

Ki en güzeli Leyla'dan Mevla'ya hicret etmektir. gerçekten ne güzel.. ve en güzeli..Tüm gaye...Geşmiş zamandan geleceğe tek doğru anlayış...Tek doğru tesbit...Üstadım da öyle demiyor mu...İnsan için leylasının öneminden bahsetmiyor mu, leylasının kendisini mevlaya ulaştıracağını söylemiyor mu?...ve işin hakikatinin de "bu" olduğunu söylemiyor mu?

 

gel derse Fuzuli ki güzellerde vefa var,

Aldanmaki şair sözü elbet yalandır.......

----------------------------------------------------------

güzellerde vefa yok,

bu işlerde son yok

herşey döner başladığı yere

perdebir bize bu daire

sırrını keşfetmek gerek

yoksa herşey boşbir mihenk

Share this post


Link to post
Share on other sites

en güzeli Leyla'dan Mevla'ya hicret etmek demiş BDG doğru en güzeli budur ama çoğumuz LEyla'da takılıp kalmadık mı?LEyla'da kandırmadık mı kendimizi?kaçımız baki aşkın Onun aşkı olduğunu idrak edebildik??kaçımız Mevla'ya hicret edebildik düşünmek lazım..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Gazel

Ya Rab, belâ-yı aşk ile âşinâ kıl meni

Bir dem belâ-yı ışkdan kılma cüda meni

 

Az eyleme inayetini ehl-i derdden

Ya'ni ki çok belâlara kıl mübtela meni

 

Oldukça men götürme belâdan irâdetim

Men isterem belâyı çü ister belâ meni

 

Temkinimi belâ-yı mahabbetde kılma süst

Tâ dost ta'n edüp demeye bî-vefa meni

 

Gittikçe hüsnün eyle ziyâde nigârımın

Geldikçe derdine beter et mübtelâ meni

 

Öyle zâif kıl tenimi firkatinde kim

Vaslına mümkin ola yetürmek sabâ meni

 

Nahvet kılub nasîb Fuzûlî gibi mana

Yâ Rab mukayyed eyleme mutlak mana meni

 

(amin)

 

 

 

Fuzulinin şiirlerinden oluşan e-kitap dosyasını bu linkten indirebilirsiniz.

http://www.antoloji.com/siir/sair/sair.asp...0&goster=ekitap

Share this post


Link to post
Share on other sites

Gazel 5

 

Ey giyip gülgûn demâdem azm-i cevlân eyleyen

Her taraf cevlân edip döndükçe yüz kan eyleyen

 

Ey beni mahrum edip bezm-i visâlinden müdâm

Gayri, hân-ı iltifatı üzre mihmân eyleyen!

 

Ey demadem reşk tiğiyle benim kanım döküp

Mey içip ağyâr ile seyr-i gülistân eyleyen.

 

Bunca kim efgaanımı ey mâh, işittin giceler

Dimedin bir gice; ''Kimdir bunca efgaan eyleyen.''

 

Aşk derdiyle olur aşık mizâcı müstakîm

Düşmenimdir dostlar, bu derde derman eyleyen.

 

Derd-i hicrân, natüvan etmiş Fuzûlî hasteyi,

Yok mudur Yâ Rabb devâ-yı derd-i hicrân eyleyen!

 

Fuzuli

Share this post


Link to post
Share on other sites
Ya Rabbi bana Fuzuli gibi gurur verme

beni bana asla bırakma)

amin. edebiyatımızın güzel bir örneği..

 

gurur mu, ne gururu? anlayamadım...

Share this post


Link to post
Share on other sites

İki konu tek başlık altında toplanmıştır.

 

 

 

gurur mu, ne gururu? anlayamadım...

burada ise Fuzuli'nin yaşamı idame etmede en hakiki yolun tevekkül olduğunu, salt insan fıtratının ise sadece nefsin amadesi olduğunu vurguladığını düşünüyorum.. :)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hâsılım yok ser-i kûyunda belâdan gayrı

Garazım yok reh-i aşkında fenâdan gayrı

 

Ney-i bezm-i gamem ey âh ne bulsan yele ver

Oda yanmış kuru cisminde hevâdan gayrı

 

Perde çek çehreme hicran günü ey kanlu sirişk

Ki gözüm görmeye ol mâhlikadan gayrı

 

Yetti bi-kesliğim ol gayete kim çevremde

Kimse yok çizgine gird-âb-ı belâdan gayrı

 

Bozma ey mevc gözüm yaşı habâbın ki bu seyl

Komadı hiç imâret bu binadan gayrı

 

Bezm-i aşk içre Fuzûli nice âh eylemeyem

Ne temettu' bulunur neyde sadâdab gayrı

 

Fuzuli..

Share this post


Link to post
Share on other sites

bu şiirin devamını vermezsek ayıp olur vallahi :)

 

Gazel

 

Mende Mecnundan füzun aşıklık istidadı var

Aşık-ı sadık menem Mecnunun ancak adı var

 

Kıl tefahür kim senin hem var ben tek aşıkın

Leylanin Mecnunu Şirinin eğer Ferhadı var

 

Ehl-i temkinem meni benzetme ey gül bülbüle

Derde sabrı yok anın her lahza bin feryadı var

 

Öyle bed-halem ki ahvalim görende şad ol

Her kimin kim dehr cevrinden dil-i naşadı var

 

Gezme ey gönlüm kuşu gafil feza-yı aşkta

Kim bu sahranın güzer-gahında çok sayyadı var

 

Ey Fuzuli aşk menin kılma nasihten kabul

Akıl tedbiridir ol sanma ki bir bünyadı var

 

Açıklaması

 

Bende mecnundan daha fazla aşıklık özellikleri var

Sadık olan aşık benim, Mecnunun sadece adı var

 

Ben senin aşığınım ki bununla övünmelisin

Nasıl Leylanın Mecnunu, Şirinin Ferhadı var

 

Aklım başımda ey gül beni bülbüle benzetme

Onun derde sabrı yok her an feryadı var

 

Öyle kötü haldeyim ki halimi görenler mutlu olur

Zamanın çarkından kimin neşesiz bir gönlü varsa

 

Ey gönlümün kuşu, aşk aleminde boş boş gezme

Çunku bu alemin her yolunda birçok avcısı var

 

Ey Fuzuli! Aşkı yasaklayan nasihatçıya uyma

O aklın tedbiridir sanmaki onun bir temeli var

 

(alıntıdır)

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Fuzûlî'nin şiir anlayışı hakkında Muhammed Nur Doğan'ın Ötüken Neşriyat'tan çıkan Fuzûlî'nin Poetikası adlı eserini tavsiye ediyorum. Görünüşte küçük çaplı ama gerek anlatım gerek içerik açısından itinayla hazırlanmış bir kitap. Fiyatı da uygun. Taksim'deki dağıtım yerinden alırsanız %40 indirim yapıyorlar, bir paket sigara parası ancak oluyor.

 

Ötüken Neşriyat Adres: İstiklal Caddesi Ankara Han 3. Kat (4 de olabilir)

Share this post


Link to post
Share on other sites

fuzuli nin türkçe divanında yaptığı sanatların hafife alınmayacak bir bölümü arap ve fars edebiyatından aşırma. hatta bazı beyitler var ki adeta türkçe tercümesi.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Desteksiz konuşmayın. Aynı kalıpların kullanılıyor oluşunu, farkında olmaksızın esinlenmelerde bulunma imkanının ve insanların aynı tamlamayı üretebilme ihtimalinin var olduğunu göz önünde bulundurarak ikna edici delil gösterin. Hazreti Fuzuli gibi bir dehaya ve belki de Türk şiirinin zirve noktasına 'hırsız' deyip kenara çekilmek, yenilir yutulur cinsten değildir. Delil göstermediğiniz sürece bu sözlerinizi iftira olarak kabul edeceğim.

Share this post


Link to post
Share on other sites

kendi hasiyetini inkar ettiğim yok. fakat fars ve arap eebitaını teferruatıyla incelediğimizde karşıma böyle bir durum çıkıyor. hani taklit veya tercüme olarak addedilen beyitlerin şairlerinin ondan çok önce yaşamış olması taklit olduğunu alenen göstermekte. kaldı ki türkçe divanın takdim bölümünde niye türkçe bir divan kurduğunu söyle anlatır. bir gün bana çok güzel bir türk kızı geldi. benim şairliğimin merhurluğunu duymuş benden gazel okumamı istedi. ona arapça ve farsça gazeller okudum. ama o ben bunları anlmam ki bana türkçe bir gazel oku dedi. bende bu güzelin kalbini kıramadım ve o gece çocukken yazdığım türkçe şiirleri topladım. türkçe divanım bu şekilde ortaya çıktı diyor. farsça divanının takdim bölümündeki fark şu: bana birgün bir fars kızı geldi diye başlıyor ve aynen devam ediyor. muhtemelen arapça divanında da aynı şey yazıyor.

 

inkılap kitabevinin 1944 basımlı fuzuli divanı kitabında konuyla ilgili karşılaştırmalı örnekler (kaynaklar belirtilerek) bol miktarda yer alıyor.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ben bu denli ağır bir suçlamanın doğru olmadığı yönünde kanaat taşıdığımı tüm samimiyetimle söylemekte bir sakınca görmüyorum. Edebiyatımızın en yetkin kalemlerinden olan büyük şair fuzuli hakkındaki " türkçe divanındaki sanatların büyük kısmı fars ve arap edebiyatından aşırma" şeklindeki bu ithamı yersiz ve nezaketsiz görüyorum.

 

İnsanlar arasında ihtiyari veya gayriihtiyari bir etkilenme her zaman mevzubahistir. Fuzulide de muhtemelen belli ölçülerde arap ve fars edebiyatından etkilenme-esinlenme görülmüştür. Lakin bu onun sanatını arap ve fars edebiyatından "aşırdığını" elbette ki göstermez. Ayrıca bu konunun evveliyatının neden olmadığıda zihinlerde bir soru işareti. 1944 yılında basılmış bir kitapta bu yönde karşılaştırılmalı örneklerin bulunuyor olması yetersizdir. Bakılabilir yine de. Sadece bakılabilir.

 

Kütüphane bakımından hayli zengin olan arap ve fars edebiyatının ne denli teferruatlarıyla incelenip böyle bir yargıya varıldığıda ayrı bir soru işareti.

 

Eğer sizin dediğiniz gibi bir durum söz konusu olmuş olsa idi tabiki "aşırma" olayının daha evvelden yaşamış edebiyatçılardan yapılmış olması kaçınılmaz olurdu. Bunu da ayrıca belirtmekte lüzumsuzluk mevcuttur.

 

Vermiş oldugunuz "türk kızı, fars kızı" örneğide hangi ölçüde "aşırma" kelimesini destekler niteliktedir tartışılır.

 

Sonuç itibarı ile ben rembo kardeşimin bu hususta daha ihtiyatlı davranmasını arzu ederdim. Edebiyatımızın ustalarını bir çırpıda çizmenin-silmenin yanlış bir tutum olduğunu yineler, kurşun kalemle yazılmış böyle bir iddianın üstünü tükenmez kalemle çizerim.

 

Selam ve saygılarımı sunarım.

Share this post


Link to post
Share on other sites
kendi hasiyetini inkar ettiğim yok. fakat fars ve arap eebitaını teferruatıyla incelediğimizde karşıma böyle bir durum çıkıyor. hani taklit veya tercüme olarak addedilen beyitlerin şairlerinin ondan çok önce yaşamış olması taklit olduğunu alenen göstermekte. kaldı ki türkçe divanın takdim bölümünde niye türkçe bir divan kurduğunu söyle anlatır. bir gün bana çok güzel bir türk kızı geldi. benim şairliğimin merhurluğunu duymuş benden gazel okumamı istedi. ona arapça ve farsça gazeller okudum. ama o ben bunları anlmam ki bana türkçe bir gazel oku dedi. bende bu güzelin kalbini kıramadım ve o gece çocukken yazdığım türkçe şiirleri topladım. türkçe divanım bu şekilde ortaya çıktı diyor. farsça divanının takdim bölümündeki fark şu: bana birgün bir fars kızı geldi diye başlıyor ve aynen devam ediyor. muhtemelen arapça divanında da aynı şey yazıyor.

 

inkılap kitabevinin 1944 basımlı fuzuli divanı kitabında konuyla ilgili karşılaştırmalı örnekler (kaynaklar belirtilerek) bol miktarda yer alıyor.

Vay hırsız Fuzuli, kendi divanları arasında aşırma yapmış demek, vay terbiyesiz vay! Kendi eserlerinden intihal yapan bir hırsızmış demek bizim Fuzuli, demek bu kadar karaktersizmiş(!) Varsın dönemin edibleri arasında bu tarz enteresan hareketler ve hikaye uydurmalar meşru ve popüler olsun, kendi malını çaldığı için Fuzuli bir hırsızdır!

 

Daha neler yahu Allah aşkına?

 

Müddeinin iddiasını ispat etme mecburiyetinden, bizim için ulaşılması pek de kolay olmayan sözkonusu eserden argümanınızı destekleyecek alıntılar yapabilir misiniz? Biz de ona göre konuşalım. Görelim bakalım bu 'nazire' olmayan birebir çeviriler neymiş, ne değilmiş.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

 

Oldukça girift ve sakat bir mesele...

 

İnkılâp Kitabevi'nden çıkan, 1944 değil de, 1948 tarihine ait bir Fuzuli Divanı kitabı var. Kitabın ikinci baskısı 1961'de, üçüncü baskısı ise 1985'te yapılmış. Bu kitap Abdülbaki Gölpınarlı tarafından kaleme alınmış - ki kendisinin ne olduğu ehline malumdur. Divan edebiyatı bilgisine itimat ettiğim eski yöneticilerimizden Ehl-i Keyf abiye bu mevzuyu söylediğimde ilk önce olayı hiç duymadığını söyledi, daha sonra kitabın yazarını kendisine söylediğimde aldığım cevap direk şu oldu:

 

"gölpınarlı mı :) aman diyim..

gölpınarlı 1945 yılında "divan edebiyatı beyanındadır" adlı "mükemmel" eserinde divan edebiyatının kullandığı maznunları sahi farzedip bunun üzerinden eleştirmiş "böyle edebiyat mı olur ne biçim şeyler yazmışlar" diye ultra saçmalamış bununla da kalmamış şiirlerde geçen teşbihleri gerçek gibi kullanarak bir karikatür çizdirip kitabına koymuş. yani işte selvi boy, ok gibi kirpik nar gibi yanak benzetmelerini sahi çizip böyle uzaylı gibi bi kadın resmi meydana getirmiş "bütün divan şairlerinin hastası olduğu kız tipi budur işte" diye de tüy dikmişti. böyle manyak bi adam. düştüğü rezillik o boyutta idi ki bu kitabın tenkidi "eski dil düşmanı nurullah ataç" a düşmüştü. ataç "ayıbettin abdülbaki" adlı bi makale ile boyunun ölçüsünü vermişti. insan kadim edebiyat için nurullah ataçdan ayar yer mi? daha ne kadar düşebilir:)) fuzuliyi de bu adamdan öğrenmek pek akıllıcaymış.. oldu şimdi bak. anladım mevzuyu.

yine de peşinen reddetmeyelim mevzuya dair iktibas misal ne varsa alalım aha şudur budur desin görelim. bilmediğimiz varsa öğrenelim. ama bi yanda fuzuli bi yanda abdülbâki "bu terazi bu sıkleti çekmez""

 

Tetkiklerim, ehl-i keyf abiye iştirak mecburiyetinde bıraktı beni. Fakat sizden yine de delil olarak değerlendirilebilecek alıntıları bekliyoruz.

 

Saygı ve selamlarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

evvela şunu belirtmek isterim kitabı antalya da bıraktığı için basım tarihiyle ilgili bir yanlış hatırlama olabilirdi keza olmuşta(ihtiyarlıyoruz malum). arkadaşımızn bir adı geçen kitaba ulaşmış. basım tarihini düzelttiğine göre. kitap şu anda elimde olmadığı için mukayeseli iddialarda bulunamayacağım;fakat bir arkadaşımız bu tarihe kadar bu mevzuun araştırılmamış olması tuhafına gitmiş.

 

türk edebiyatında fuzulinin değer kazanması son yüzyıla tekavül ediyor. bunda fuzulinin şii olmasının rolü büyük. ki 19. yy da fuzulinin türkçe divanı en çok iranda basıllmış ve en çok iranda satılmıştır. zaten osmanlı döneminde de pek alaka bulamamıştır. osmanlının şiilikle mücadele politikası sebebiyle fuzulinin sanatına değer verenler bile devlete şirin görünmek için onu sevmediklerini ve bayağı bulduklarını söylediler

 

ki yani türk edebiyatının köşe taşı sayılan divan-ı lügat'ül türk 19 yy da farkedilmiştir.

Share this post


Link to post
Share on other sites

efendim madem kıymetli kardeşim lütfedip ismimizi zikretmiş, adımız meydan görmüş, dahil olmak icâb ider.

 

mevzuya bakalım; rembo nâm hazret, fuzuli'nin âsârının "mühim bir kısmının başka divanlardan aşırma" olduğunu iddia edesiymiş. mesnedi nedir? hangi beyti ne şekilde hangi şairin hangi mısraından mülhem olmuş? bilemiyoruz. soruyoruz cevap olarak gölpınarlı gibi sicili bozuk, kaynağı meşkuk bi adamın 50 yıl mukadem neşrettiği bir eserden bahsediliyor. ama yine örnek yok, belge yok, huccet yok. elde fuzuli ve gölpınarlı(ya yaslanan rembo mahlaslı türkçesi kötü bir muharrir namzedi) adları var. af buyurun. oyumu fuzuli'ye veriyorum.

 

bundan maada muddeinin iddiasını sürdürmek maksadıyla yazdığı son mesaja bakıyorum iler tutar yanı yok. inceleyelim;

 

* "türk edebiyatında fuzulinin değer kazanması son yüzyıla tekavül ediyor. bunda fuzulinin şii olmasının rolü büyük" demiş. (not: tekavül derken tekabül demek muradındaydınız herhalde efendiciğim) son yüzyılda "türk edebiyatında" değer kazanmasının şiiliğiyle ne gibi bi bağlantısı olabilir? nasıl bir kaziye bu? son yüz yıl şii asrı mıydı? türk edebiyatı şii şairleri keşfetme dönemi miydi? cumhuriyet-osmanlı ayrımı yapılacaksa değil, hem yüz yıl dolmuyor hem osmanlı divan şairleri arasında fuzuli pek populerdir ve en çok nazire yazılan şairlerden biridir..hem hayatı hakkında bilgilerin çok kesin olmadığı malum iken şiiliğini tek gerçekmiş gib takdim etmek de akıllıca değil. fuzuli'nin şii olduğunu iddia eden araştırmacı yazar olduysa da aksini iddia eden sünni diyen de az değil. siz şii diyenleri sayın ben aksini söyleyenleri sıralarım merak buyurmayın. yani şii dir değildir bilmiyoruz tam olarak. kesin konuşulmasın..hz âlinin türbedârıdır ehl-i beyt muhibbidir diye şii denemez bunlar yetmez. hem sünni padişah kanuni'nin bizzat fuzuli'yi takdir ile taltif niyetiyle maaşa bağladığını atlıyor muyuz acaba. "devlete şirin görünmek için sanatını beğenenlerin bile eleştirdiği adam motifi" burda çökmüyor mu? devletin en başı hastası olmuş hediyeler maaşlar veriyor (da bu bürokrasiye takılıyor yer yer. tam tersi yani)

 

*karışık cümlelerden anladığım kadarıyla gölpınarlının eserini okuyan bir arkadaşınız (bkz: bir arkadaş ekolü) "bu tarihe kadar kimsenin bu mevzuuyu araştırmamış olmasına" şaşırmış. o ilgisizlik gölpınarlı'nın gayriciddi bi kalkışmasını kimsenin eğilmeye değer bulmaması olabilir mi peki? bi düşünelim bunu. yukardı bahsi geçti "divan edebiyatı beyanındadır" adlı kitabı neşrettiğinde de nurullah ataç ın bi makalesinden başka ciddiye alan olmadı..

 

* "ki yani türk edebiyatının köşe taşı sayılan divan-ı lügat'ül türk 19 yy da farkedilmiştir." kaşgarlı mahmut'un divan-ı lügatü't türk ü türk edebiyatının değil türk dilinin köşe taşıdır. aradaki nüansa dikkat edelim. de bunun fuzuli ile ne âlâkası var? ali emiri efendi uyanıklık etmiş bu kıymetli eseri sahaflardan bulmuş tamam. konuya, iddiaya ne katkısı var. onu çözemedim. mâlumatfuruşluk mu?

misal mimar sinan da eserlerini 50 yaşından sonra yapmıştır, ben de geç konuşmuşum galiba biraz. ee nedir?

 

hâsılı kelam ortada bi iddia var, mesnedi yok. "bi arkadaş görmüş saata 300 basıyomuş" ayarında bi çıkış sadece. malumat, belge bilgi varsa paylaşınız öğrenelim tenvir olalım inşallah.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...